İlk duruşma idi ve katıldık.
Printable View
Tekrar iyi akşamlar, dosya ile ilgili bir gelişme var. Olayın oldugu gün olay yerine yakın oturan bir kişi olayı gördügünü 4 kişinin kabloları çıkarttıgını güvenligi görünce kaçtıgını 5-10 dk sonra bizim olay yerine geldigimizi gördügünü söyledi. Ceza aldıgımızı söyleyince ben tanık olurum savcılıga bildireyim isterseniz dedi. Şimdi nasıl bir yol izleyeyim. istinaf mahkemesine itiraz dilekçesi verecektim. Onu bekleyip öyle mi vereyim. o arkadaşı nasıl yönlendireyim nereye versin dilekçesini ?
konu güncel
nereye dilekçe vermeliyiz, direk savcıya götürsek olur mu fikir verin lütfen ?
KONUYA İLİŞKİN YARIN İSTİNAF MAHKEMESİNE AŞAGIDAKİ DİLEKÇEYİ VERECEGİZ HATAMIZ VAR İSE BİLDİRİN LÜTFEN.
Olay günü arkadaşımla ege mahallesi ormanlık alanında gezerken yol üzerinde istiflenmiş bakır kablolar gördük. Ne yapalım diye düşünürken tedaş tarafından bir güvenlik görevlisi kabloların oradan çıkartıldığını polis çağırdıklarını ve beklememizi belirtti. Başımıza bela almak istemediğimizi belirterek olay yerinden ayrıldık. Daha sonra mahalle içerisinde polis ekipleri yanımıza geldi, güvenlik görevlisi ile karşılaştırdı ifademizi aldı ve evlerimize döndük. Ancak açılan davada hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığı ve mala zarar vermekten ceza aldık. Güvenlik görevlisinin bizi sadece dışarıda yol üzerinde gördüğünü belirttiği halde herkesin geçebileceği bir yoldan geçtiğimiz için hiçbir ispat veya delil yokken sadece şüphe üzerinden suçlu ilan edilmemiz ve böyle bir ceza almamız hiçbir vicdana sığmaz.
1- Tanık bizi herhangi bir hırsızlık olayı veya hırsızlık malını götürme esnasında değil sadece ormanlık alanda herkesin geçebileceği bir yol üzerinde gördüğünü belirtmiştir. Yani sadece şüphe üzerinden ceza verildi. Yargıtay esas 2012/6-1309 karar: 2013/258 nolu örnek kararda şüpheliye hırsızlık suçundan 3 yıl 3 ay ceza verilmiş ancak Yargıtay hırsızlık suçu mahkûmiyetinin kesin ve açık ispata dayanması gerektiğini büyük veya küçük bir olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak kesin delillere dayanmalıdır gerekçesiyle dosyayı bozmuştur. Esas 2011/10-387 karar 2012/75 nolu örnek dosyada da kuşkudan sanık yararlanır ilkesine vurgu yapılmış ve dosya bozulmuştur.
2- Tanık ifadesi mahkemede olduğu gibi zapta geçmemiştir. Bizi tam olarak nerede nasıl gördüğü, bizi gördüğü yerin mesafe farklılıkları ( karakol ifadesinde ve mahkeme esnasında belirttiği mesafeler farklı) ve olay yerinde değil sadece dışarıda dizilmiş kablolar gördüğünü belirtmesine karşında 2 ayrı yerde hazırlanmış, dizilmiş kablolar olduğu ifadeye geçirilmiştir.
3- Savcılık iddianamesinde tevil yollu ikrar yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bizim ifadelerimizin hiçbir yerinde doğrudan veya dolaylı yolla herhangi bir ikrar yoktur.
4- Gene savcılık iddianamesinde kamera kayıtlarının olduğu ve o kayıtların olmasına karşın bizim suçu kabul etmediğimiz belirtilmiştir. Buna istinaden kamera kayıtlarının incelenmesini istiyoruz, böyle bir kayıt mevcut ise o kabloları bizim çıkartmadığımız açık bir şekilde görülecektir.
5- Yerel mahkeme herhangi bir müdafi isteyip istemediğimizin sorulmamasına rağmen duruşma tutanağına müdafi isteğimizin sorulduğu ve istemediğimiz geçirilmiştir.
6- Yerel mahkeme kararında 142/2 (h) maddesi uyarınca takdiren aşağı hadden olmak üzere 5 yıl hapis cezası ile cezalandırmış ve indirimler uygulamıştır. Ancak belirtilen maddenin alt sınırı 5 yıl değildir ve hata yapılmıştır.
7- İş yeri dokunulmazlığından aşağı hadden olmak üzere 6 yıl ile cezalandırılmamızı birden fazla kişi ile olduğu için 1 kat artırarak cezanın 12 ay olmasına karar verilmiştir. Burada madde ile verilen ceza ve artırım kısmında uyuşmazlık vardır ve hata yapılmıştır.
8- Sadece şüphe üzerinden verilen cezada yapılan indirimler alt sınırdan yapılmıştır ve bu vicdanen doğru bir karar değildir.
9- Ayrıca olay günü orada ikamet eden farklı bir tanık olayı gördüğünü hırsızlık olayını görünce polisi aradığını kabloları 4 kişinin çıkarttığını güvenlik görevlisini görünce olay yerinden kaçtıklarını bizim oraya daha sonradan geldiğimizi olayın orada kapandığını düşündüğünü belirtmiş, daha sonra bizim ceza aldığımızı duyunca savcılığa durumu bildirerek gerçek suçluların ceza alması için tanık olabileceğini söylemiştir.
10- Yukarıda belirttiğimiz durumların göz önüne alınmasını yeni tanığın dinlenmesi için duruşmalı istinaf yapılmasını veya yerel mahkemenin verdiği kararın bozulmasını istiyoruz.
tekrar iyi akşamlar nitelikli hırslık davasında zorunlu müdafi şart gibi bir yazı okudum geçerliliği devam ediyor mu ? bize müdafi verilmedi.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Müdafiin görevlendirilmesi
Madde 150 – (Değişik: 6/12/2006 – 5560/21 md.)
(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda
olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise,
istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
(3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci
fıkra hükmü uygulanır.
(4) Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle
Sizin suçunuzun cezası alt sınır 5 yıl olduğu için zorunlu müdafi kapsamında değil. Beş yıl bir gün olsaydı kapsam içinde olacaktı.
cevabınız için teşekkürler, avukat bey başka bir sorum daha olacak olay tedaş'a ait bir depoda oluyor. işleten firma ve bizden şikayetçi olan enerjisa yani özel şirket ancak bize verilen ceza kamu kurum kuruluşunda hırsızlık. Hatalımıyım bu konuda acaba. Devlet kurumu olarak mı geçiyor bununla ilgili karar bulabilirmiyim
TÜRK CEZA KANUNU
Nitelikli hırsızlık(1)
Madde 142-
(2) Suçun;
h) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Size suç konu malın kamu malı olmasından dolayı değil, muhafaza altına alınmış eşya olmasından dolayı ceza verilmiş.
Anladım, ben h maddesini kaçırdım. Bir avukat ile görüştüm şüpheden sanık yararlanır türkiyede işlemez burası abd degil filan dedi iyice psikolojim bozdu. yapmadıgım şeyden dünyanın cezasını aldım, sonradan ifade veren tanık göz önüne alınır degil mi ? Şahit bile sonradan gördüm demesine ragmen nasıl ceza verilir aklım almıyor.