Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Burada aslolan "amaç" yani "kasıt" tır.
Burada eylemi yapanın amacı yani "kastı" tişörtlere zarar vererek mağazadan herhangi bir nedenle öcalmak değildir. Tişörtler üzerindeki elektronik düzenekler sökülerek hırsızlığın kolaylaştırılması sağlanmak istenilmektedir.
Yukarıdaki gerekçe ile savcılığın, iddianamede "mala zarar verme" suçuna yer vermemesi doğru bir yaklaşımdır. Somut olayda mala zarar verme suçunun oluştuğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Ancak burada bence tartışmalı olan konu suçun sübut bulup bulmadığıdır. Yani suç tamamlanmış mıdır yoksa teşebbüs aşamasında mı kalmıştır.
Davaya bakan mahkeme teşebbüs aşamasında kaldığını düşünmüş. Ben farklı düşünüyorum.
Gerekçesini önceki yazılarımda belirttiğim üzere bana göre burada suç tamamlanmış kabul edilmelidir. Yargıtay da yerel mahkeme ile aynı görüşü benimseyerek suçun tamamlanmamış olduğu görüşünde olabilir. Bir şey diyemem.
Bir taraftan suç tamamlanmış gibi ceza vereceksiniz, diğer taraftan da iş indirime gelince suçun tamamlanmadığı iddiasında bulunacaksınız. Benim hukuk anlayışım bunu kabul edemiyor.
Diğer taraftan belirtiş olduğunuz "mala zarar verme" gibi bir iddiaya temyiz dilekçesinde yer vermenizin doğru olmayacağını düşünüyorum. Geçmiş olsun.
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Alıntı:
sebastian07 rumuzlu üyeden alıntı
... Bir Mağazadan 2 adet tişörtün kapıdan çıkarken alarmın ötmesi sonucu çantamdan çıktı( suçlu değilim tamamen dikkatsizlik ve karışık bir durum) Olay mahkemeye taşındı. Ve doğal olarak hakime anlatamadık...
Alıntı:
sebastian07 rumuzlu üyeden alıntı
...Bahse konu teşebbüs Aşamasında kalan 2 adet tişörtün alarmları sökülmek maksadıyla ürünler kullanılamaz halde zarar görmüş biçimde çıkıyor ...
Çantaya tamamen dikkatsizlik sonucu girmiş olan o birden fazla ürünün üzerindeki alarmlar da tamamen dikkatsizlik sonucu mu ürünlere hasar vererek çıkmış?
Bunu hakime anlatamamanız gayet doğal.
Mağazadan dışarı çıkartmamışsınız, tamamen dikkatsizlik sonucu çantanıza girmiş olan o ürünleri mağaza kapısı dışına çıkartabilmiş ve mağaza sınırları dışında tamamen dikkatli bir görevli tarafından yakalanmış olsaydınız,teşebbüsü geçmiş malı çalmış olurdunuz.
Mağaza sınırları içerisinde iken eyleminizi tamamlayamadan yakalandığınıza göre, teşebbüs olarak değerlendirilmesinde bir hata da yok diye düşünüyorum.
Alıntı:
sebastian07 rumuzlu üyeden alıntı
Peki temyizin sonuçlanma süresi tahmini ne kadardır? çünkü bir hukuk eğitimi sürecindeyim ve eğer HAGB veya beraat gibi bir sonuç çıkmayacağına önceden kanaat getirirsem eğitimimi Avrupa'ya taşımayı planlıyorum, doğal olarak Türkiye'de ki resmî iş ve okul hayatım tamamen suya düşmüş olucak.(Gerçi zaten artık güzel ülkemizdeki adalet sistemimize pek bir güvenimde kalmadı).
Hukuk eğitimi almakta olan ve bu işi meslek olarak devam ettirmeyi hedeflemiş bir bireyin, çantasına girebilecek şeyler konusunda , zamanı geldiğinde, temsil edebileceğiniz başka kişilerin adalete olan inancının gerçekten sarsılmaması için, çok daha fazla dikkatli olması gerekmez mi?
Herkes hata yapabilir buna kimsenin diyeceği bir şey olamaz, ama kalkıp o hatanın sonuçlarını irdelemek yerine adalet sistemine güvensizliğe bağlamak, bodrumda kaybettiği yüzüğü orası karanlık diye sokakta aramaktan farklı bir şey değildir.
Merak etmeyin, adalet en azından bu olayda, başkalarının adalete olan güveninin sağlamak adına doğru şekilde işleyecektir.
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Mağazadan dışarı çıkartmamışsınız, tamamen dikkatsizlik sonucu çantanıza girmiş olan o ürünleri mağaza kapısı dışına çıkartabilmiş ve mağaza sınırları dışında tamamen dikkatli bir görevli tarafından yakalanmış olsaydınız,teşebbüsü geçmiş malı çalmış olurdunuz.
Mağaza sınırları içerisinde iken eyleminizi tamamlayamadan yakalandığınıza göre, teşebbüs olarak değerlendirilmesinde bir hata da yok diye düşünüyorum.
Erdoğan bey, asla hırsızlığı savunmadığımı, hukuku savunduğumu iyi bilirsiniz. Bu konuda muhtemelen Yargıtay'ın da sizinle aynı görüşte olacağını öngörüyorum.
Sanığa verilen ceza, suçun tamamlanmış halinin alt sınırı olan 5 yıl hapis. Önce 1/2 oranında indirim yapılarak 2 yıl 6 aya düşürülmüş, daha sonra da sanığın iyi hali olduğu kabul edilerek 1/6 oranında daha indirim yapılmış ve neticeten 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edilmiş.
Neden 2/3 yerine 1/2 indirim yapılmış? Çünkü eylem tamamlanmamış, teşebbüs aşamasında kalmış.
Cezayı verirken suç tamamlanış ama iş indirim yapılmasına gelince teşebbüs aşamasında kalmış.
İki tişörtün değerini bilmiyoruz ama ben çok da ciddi bir miktar olabileceğini sanmıyorum (alarm düzeneği takıldığına göre belki pahalı da olabilirler)
Her ne olursa olsun malın değeri gibi etkenler de gözetilerek bu ceza bir şekilde 2 yıl 1 ay yerine 2 yıla düşürülebilir ve HAGB ye uygun hale getirilebilirdi.
Elbette hakime takdir yetkisi verilmiş. Kaldı ki yasa "üçte ikisine kadar" dediğine göre o şekilde olsa bile hakime 2/3 oranına kadar olan bir indirimi takdir etme yetkisine sahip. Ayrıca olayı ve dosyayı bizde daha iyi biliyor.
Tüm bunlara rağmen ben hakim olsam bir şekilde bunu 2 yıla düşürüp HAGB verirdim. Bir insanın hayatı ile oynamak bu kadar rahat dolmamalı. Belli ki hakim sanığı mahkum etmek istemiş. kendisine göre vardır elbette bir gerekçesi...
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Sayın Hakkarili Arzuhalci cevaplarınız için tşk ederim.
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
[QUOTE=Hakkarili Arzuhalci;588523]Sanığın mağaza kapısından çıkarken alarmın çalmış olması kendisinin insiyatifinde ve elinde olmayan bir durumdur. Eğer alarm çalmamış olmasaydı tişörtleri alıp gidecekti.
Üstadım tam olarak bu sayede teşebbüs aşamasında kalmıştır.Tck 35 bakacak olursak"Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur."
Somut olaya dönecek olursak durum yukarıda yazıldığı gibidir.Şahsi görüşüm teşebbüs aşamasında kalmıştır.
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Alıntı:
Cortexiphan rumuzlu üyeden alıntı
Üstadım tam olarak bu sayede teşebbüs aşamasında kalmıştır.Tck 35 bakacak olursak"Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur."
Kuşkusuz öyle olduğunu ben de görüyorum. Ama hukuk matematik gibi değil. Bu yaşıma kadar ne savunmalar ne kararlar gördüm. Belki olaya sanki sanık avukatı imiş gibi de yaklaşmış olabilirim yazdığım yorumlarla.
Ama şu da bir gerçek ki; istenildiğinde bazı ayrıntılan görülmeyebiliyor, gözardı edilebiliyor. Özellikle de temyizi mümkün olmayan kesin kararlarda bu durum çok daha fazla göze çarpıyor. Temyiz edilebilenler de oluyor kuşkusuz.
Açıkçası ben de Yargıtay'ın olayın teşebbüs aşamasında kaldığı görüşünü benimseyeceğini öngörüyorum. Ama belki Yargıtay'da birileri ayakkabı kutuları ile götürenler bile bu kadar ceza almıyor diye de düşünebilir.
Üye artık itirazlarını yazıp temyiz edecek. Gerisi onlara kalmış, ne diyelim...
Cevap: TCK 142/2h Verilen Karar Hakında
Sayın Hakkarili Arzuhalci düşüncelerime ayna tutmuşsunuz benim burada savunduğum bir suç eylemi zaten yok sonuçta hukuk devletiyiz kanunlarımız var yasalarımız var kurallarımız var her hukuk devletinde olduğu gibi. Ancak adaletin adil dağıtılması gerektiği açıktır ki bunun için elimizden geleni yapıp yargıtaya dilekçemizi vereceğiz henüz gerekçeli karar tebliğ olmadı tarafımıza ve bu sürecide yine sizler ile paylaşacağım. Sizler gibi hukukçularımız olduğu sürece adalet sistemimize güvenimiz yinede devam edicektir. Saygılarımı sunarım.
Ayrıca bir sorum daha olucak yeni devreye giren istinaf (bölge adliye mahkemeleri) mahkemeleri ilgilenmiyormu şuan temyiz dilekçeleri ile ben öyle biliyorum ve eğer öyleyse Temyiz süreçleri hız kazanmadımı henüz yanı 1 veya 2 sene ortalama bekliyecekmiyiz yinede?