-
Afşin-Elbistan kömür havzasındaki sahalar ihaleye çıkılıyor..
Özel sektör tarafından termik santral kurmak ve işletmek üzere ''C'' ve ''D'' sahalarının rödovans karşılığı kömür üretim hakkı verilmesi ihalesi 22 ve 24 Ağustos tarihli Resmi Gazete'de ilan edilecek. Edinilen bilgiye göre, yerli ve yabancı tüm yatırımcılara açık olan ihale öncesinde 14 Eylül 2006 tarihinde yatırımcılarla ön bilgilendirme toplantısı yapılacak. 23 Ocak 2007 tarihinde ise teklifler alınacak. Sahalar için ayrı ayrı ihaleye çıkılacak. Ancak, teklifler aynı gün ve saatte alınacak. Santrallerin yapım süresi 5 yıl olarak planlanıyor. Ancak daha erken üretime geçilmesi halinde teşvik verilmesi planlanıyor.8,3 milyar ton olarak hesaplanın Türkiye linyit rezervinin yaklaşık yüzde 40'ı Afşin-Elbistan kömür havzasında bulunuyor., halen Afşin- Elbistan A termik santralı 1,355 megavat (MW), Afşin-Elbistan B termik santralı 1,440 mw olmak üzere, toplam kurulu gücü 2 bin 795 mw olan 2 adet termik santral çalışıyor. Havzaya ait eldeki mevcut verilere göre 2 milyar 776 milyon ton rezervin termik potansiyeli yaklaşık 6 bin 800 mw seviyesinde bulunuyor.
30 YIL İŞLETİLECEK
680 milyon ton rezerv, 1.200 mw kurulu güçteki bir santrala 50 yıl yetecek seviyede. Havzadaki tüm termik potansiyel değerlendirildiğinde, Türkiye elektrik enerjisi üretiminin yüzde 18'ine karşılık gelen bir değeri ifade ediyor.
Sabah
-
Bu da uluslararası politika skandalı...
ABD'li eski Büyükelçi ve Irak uzmanı tarihi bir itirafta bulundu.
Washington'daki Ortadoğu Enstitüsü'nde "Irak'ın Sonu" isimli kitabını tanıtan ABD'li eski Büyükelçi ve Irak uzmanı Peter Galbraith, Irak'ı tekrar birleştirmenin mümkün görünmediğini belirtti.
1991 yılından beri bağımsız Kurdistan'ın varlığını sürdürdüğünü söyleyen Galbraith, "Diğer bağımsız ülkelerden tek farkı Birleşmiş Milletler üyesi olmamasıdır" dedi. ABD askerlerinin Sünni ve Şii bölgelerinden çekilerek Kürdistan'a yerleştirilmesi gerektiğini anlatan Galbraith, Türkiye'ye Kürdistan ile ilişkileri iyi tutmasını tavsiye etti.
"Türkiye Kürt devletini engelleyemez" diyen Peter Galbraith, Türkiye'nin, Kuzey Irak'ta bağımsız Kürt devletinin kurulmasını engelleyemeyeceğini ve bunun Türkiye'de de anlaşılmakta olduğunu söyledi. Halen Iraklı Kürt liderlere danışmanlık yapan ABD'li Irak uzmanı, Türkiye'de bu durumu kabul edenlerin, Kürt devletiyle iyi ilişkileri en iyi çözüm olarak gördüğünü savundu ve bunu gerçekçi bir tutum olarak nitelenirdi. Galbraith ayrıca Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin zaten mevcut olduğunu ve zaman içinde resmen bağımsızlığını kazanacağını iddia etti.
KUZEY IRAK'IN İŞGALİYLE SORUN ÇÖZÜLMEZ
Türkiye'de öne çıkan görüşün sorunun Kuzey Irak'ın işgaliyle çözülemeyeceği şeklinde olduğunu savunan Galbraith, aksi takdirde Türkiye'nin AB'nin dışına atılacağını ve ABD ile ilişkilerinin bozulacağını aktardı.
Galbraith, ABD ordusunun da, Güney ve merkezi Irak'tan çekilerek kuzeydeki Kürt bölgesine konuşlandırılmasını önerdi. Peter Galbraith, Türkiye'deki Kürtlerin büyük çoğunluğunun ise, AB'ye girme yolundaki Türkiye'yi başka alternatiflere tercih edeceğini öne sürdü.
haber3.com
*******
PKK ile uzlaşmak (!!) için koordinatör atanmasını kabul ederken Kuzey Irak'ta bağımsız Kürdistan devleti kurulmasını kabul ediyoruz sinyalleri de mi verdiler acaba ?!...
-
Öğrencilere önerilen "100 Temel Eser" ile ilgili skandalların sonu gelmiyor..
Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim öğrencilerinin ufkunu açmak ve okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla 2005'te okullara tavsiye ettiği '100 Temel Eser'le ilgili skandalların sonu gelmiyor.
Bazı yayınevlerinin piyasaya sürdüğü '100 Temel Eser'deki yabancı hikâye kitaplarının çevirilerinde İslami söylem kullanılması ve küfre varan argo ifadelerin yer aldığı 'Deyimler Sözlüğü'nden sonra 'Türk Bilmecelerinden Seçmeler' adlı kitap da çocuklar için sakıncalı argo sözcükler içeriyor.
Dilin kemiği yok!
Adem Kaymakçı'nın hazırladığı, İlkbiz Yayınevi tarafından basılan kitaptaki bilmecelerde argo sözcükler, dini motifler ve şiveler kullanılıyor, anlam bütünlüğü bulunmuyor, dil bilgisi kurallarına uyulmuyor. Üzerinde 'Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik tarafından 15.7.2005 tarihinde açıklanan ilköğretim öğrencileri için 100 Temel Eser listesinde yer almıştır' yazan 'Türk Bilmecelerinden Seçmeler' adlı kitapta, sık sık küfürler de yer alıyor.
Radikal'in ortaya çıkardığı skandalda, MEB'in, öğrencilere tavsiye ettiği eserlerle ilgili denetim yapmadığı anlaşılmıştı. Denetimsizlikten yararlanan Damla ve Nehir adlı yayınevleri, kitapların içeriklerini kendi ideolojilerine göre değiştiriyor, bir klasik haline gelmiş yabancı çocuk kitaplarında kahramanlara Türkçe isim veriyor. Yabancı yazarların kitaplarında günler 'hayırlı sabahlar'la başlıyor, Heidi'nin Alm dedesinin adı Alp, Pinokyo'nun marangoz babası Gephetto'nun adı da Galip Dede olarak değişiyor. Pinokyo, 'Allah rızası için' dilenirken, Andersen'in masalları 'Bir varmış bir yokmuş, Allah'ın kulu çokmuş'la başlıyor.
Kitapların aslına sadık kalınmadan çevrilmesine Milli Eğitim Bakanlığı ve çevirmenler tepki göstermişti. MEB, argo ifadeler taşıyan 'Deyimler Sözlüğü'nün okullara sokulmayacağını açıklarken, Müsteşar Prof. Necat Birinci, piyasada sorumsuz yayınlar olduğunu ve Talim Terbiye Kurulu'na bunları incelemesi için talimat vereceğini söylemişti. Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan da, çevirilerde aslına sadık kalınmamasını ve dini söylemle yazılmasını 'Fahiş hata, çok yanlış' diye değerlendirmişti.
Yüz kızartan bilmecelerden bazıları
Aşgalanın fahişesi .
(Surfa) .
Aldım ele, vurdum yere .
Tu allah belan vere .
(Sümük) .
Karşıda oturur .
S..ini yere batırır .
(Körük) .
Don içinde dik durur .
(Mum) .
Dağdan gelir taştan gelir .
G.tü açık enişten gelir .
(Keçi) .
Ezirganın sürtüği .
(Peynir) .
Garşida gan ayahli .
Gına yahmış gan ayahli .
Bögün bir hekmete vardım .
Üş başli on ayahli .
(Gadın, dana) .
Gel bizim eve koyum k.çına.
(Minder) .
Karanlık yerde kadı oturur .
T.şaklarını suya batırır .
(Turşu) .
Vıkka da vıkka .
Yıkka da yıkka .
Ortası hokka ..
Şokka da şokka .
(Hamur) .
Ağzı açık alamet .
İçi kızıl kıyamet .
Yaş koydum kuru çıktı .
Salli ala Muhammed .
(Fırın).
Bir direkli sayvan .
Bunu bilmeyen hayvan .
(Mantar) .
Arddır, urddur, arnavvuddur .
Ağzi yohdur, adam gapar .
(Isırgan) .
Bi guşum var havayi .
Üsgeh yapar yuvayi .
Deyme guşlar yapamaz .
Demirçiler tökemez .
(Örümceh aği) .
Gapgara lillim .
Gupguri lillim .
Gemihsiz lillim .
İlihsiz lillim .
(Sülüh) .
Kara tavuk .
Karnı yarık .
Balta saplı .
K.çı delik .
(Dişler) .
Dağdan gelir gıdacık .
Gömlek belde, k.ç açık .
(Patlıcan, Keçi, Oğlak).
Radikal
-
Bodrum-Milas Dış Hatlar Terminali'nde devlet milyon dolarları bulacak bir zarara imza atıldı !
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun "kamu zararı yaratılır" tespitiyle daha önce ihalesi iptal edilen Bodrum-Milas Dış Hatlar Terminali'nde devlet, önceki hafta "milyon dolarları bulacak bir zarara" imza attı. DHMİ'nin "yoğun yolcu akışı ve yetersiz kapasite" gerekçesiyle 3 Ağustos'ta yap-işlet-devret (YİD) yoluyla ihale ettiği ve 1 milyon yolcu için garanti verdiği havalimanında yıllardır in cin top oynuyor. 1998 yılından 2020 yılına kadar 3 milyon yolcu kapasitesiyle hizmet verecek şekilde yapılan havalimanı, 8 yıldır sadece yüzde 30'lık doluluk oranıyla çalışıyor. Sekiz yılın ortalama yolcu sayısı ise 650 bini ancak buluyor.
961 BİNİ AŞAMADI
Havalimanına en fazla yolcu geçen yıl 961 bin ile geldi. Bu durum 8 yıldır bilinmesine rağmen, ihalede alıcı firmaya verilen "1 milyon kişi doluluk garantisi" nedeniyle, devlet gelmeyen herkişi için 15 dolar ödeyecek. Bu durumda devlet son rakamlara göre yılda ortalama 5.2 milyon dolar zarara girecek.
Öte yandan yolcu kapasitesini gayet rahat karşılayan mevcut dış hatlar terminaliyle devlet, 2004 yılında 30 milyon dolar, 2005 yılında ise 42 milyon dolar kâr etti. İhaleyle devlet bundan da vazgeçmiş oluyor. Tüm geliri devlete kalan ve sıfır riskli bir havalimanı olan Bodrum Milas Dış Hatlar Terminali'nin, böylece daha kapasitesi dolmadan, YİD yöntemiyle yenisi yapılacak. Devletin 250 milyon dolarlık yatırımı atıl hale gelecek ve 1 milyon yolcu garantisi nedeniyle devlet bir de üste para ödeyecek. DHMİ'nin 3 Ağustos'ta yaptığı ihaleyi en düşük işletme süresine veren yabancı "Aerodrom Beograde Airport Ortak Girişim Grubu" kazandı. İhale sonucu Bakan Binali Yıldırım'ın onayına sunulmuş durumda.
DHMİ Yönetim Kurulu, 23 Ağustos 2005 tarihinde aldığı 131 nolu kararında havalimanının "2005 yılında 3 milyon yolcu kapasitesini dolduracağı" tespitini yaparak "projesi hazır olan bir terminal binasının Yap-İşlet-Devret modeli ile realizesi uygun olacaktır" sonucuna vardı. Aynı kararda ihaleyi yapacak komisyon üyelerini belirledi. Ancak 2005 yılının sonunda havalimanının yolcu kapasitesi değil 3 milyonu bulmak, 1 milyon yolcuya bile ulaşamadı.
SALON KAPATILDI
Ancak yolcu kapasitesinin tutturulamamasına rağmen, ihale kararından vazgeçilmedi. Bunun yanısıra ihale kararından 13 gün önce 10 Ağustos 2005 tarihinde Bodrum Havalimanı Mülki İdare Amiri başkanlığında yapılan toplantıda yetkili 17 imza ile "kapasitesi dolmadığından" iki salondan birinin kapatılmasına karar verildi. Buna göre A salonu dolmadan B salonuna yolcu alınmaması karara bağlandı. Halen havalimanında 8 yıldır gerek duyulmadığı için hiç kullanılmamış check -in kontuarı ve kontrol merkezleri bulunuyor.
Havalimanının yolcu kapasitesi, ihalede alıcı firmaya taahhüt edilen "gelmeyen yolcu başına 15 dolar ödenmesi" koşuluyla önem kazanıyor. 8 yıldır ortalama 655 bin kişinin geldiği havalimanı için devletin ödemesi gerekeceği ortalama tutarın da 5 milyon dolar olacağı öngörülüyor.
Vatan
-
Sizi tebrik ederim Dilek Hanım Kızım, tepkilerinize yürekten destek veriyor, herkesin üzerindeki ölü toprağından silkinerek kendine gelmesini ve bireysel de olsa tepki göstermesini umuyorum, yoksa yakın bir gelecekte tepki gösterme hakkımız dahi elimizden alınacak...
-
Şimdi de müstehcen maniler !
Milli Eğitim Bakanlığı"nın öğrencilere tavsiye ettiği "100 Temel Eser" listesinde yer alan "Türk Bilmecelerinden Seçmeler"i küfür dolu sözcüklerle hazırlayarak piyasaya süren İlkbiz Yayınevi"nin skandal iki kitabı daha ortaya çıktı. Yine MEB tarafından önerilen listede yer alan "Türk Manilerinden Seçmeler" ve "Tekerlemeler" kitapları aynı yayınevi tarafından hazırlanarak, piyasaya sürüldü.
Kitaplarda müstehcen ve argo kelimelerin yanısıra siyasi içerikli unsurlar da bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı"nın "hazırlatılmasına" karar verdiği ancak geciktiği için İlkbiz Yayınevi"nin kendi insiyatifiyle hazırladığı "Türk Manilerinden Seçmeler" adlı kitapta, Cumhurbaşkanı Sezer ve eski Başbakanlardan Ecevit"in isimlerinin geçtiği "sözde bir mani" de yer alıyor.
Kitapta, "Ecevit"in kafası, Cum Sezer"in sopası, Aptal olduk hepimiz, Kafaları kopası" dörtlüğüne yer alıyor. İçi küfürlerle dolu "Bilmecelerden Seçmeler" kitabını çıkaran İlkbiz Yayınevi"nin bu iki kitabı da müstehcen ve argo kelimelerle dolu. İkisinhde de dilbilgisi kurallarına dikkat edilmediği de görülüyor. İşte bazı dörtlükler...
Manide Sezer ve Ecevit"in işi ne?
Evleri sarı boya
Gel yarim doya doya
İç vereme tutuldum
Gamıma koya koya
Kara kabak bağ atar
Altında yılan yatar
Ben bilmem mi a yarim
Goynunda neler yatar
Irmak gumsuz galır mı
Dibi sonsuz galır mı
Senin gibi güzelin
Goynu yarsız kalır mı
Su koydum su taşına
Masanın ortasına
Memelerin benziyor
Ferik yumurtasına
Sarı pabuç tokalı
Benim yarim Molalı
Alacaksan tezce al
Şimdiki kızlar pahalı
Mendilin ipeklisi
Tarlanın tezeklisi
İyi olur oğlanlar
Karının göbeklisi
Ecevit"in kafası
Cum Sezer"in sopası
Aptal olduk hepimiz
Kafaları kopası
Kediler köpekler ile savaşır/Miçik deyu çarşı çarşı dolaşır/ Mekbeti"si ehl-ırz"a ulaşır/ O...lar kendi erin beğenmez (sözcük açıkça yazılı)
ATASÖZLERİNDEN SEÇMELER
İlkbİz Yayınevi tarafından yayınlanan ve Adem Kaymakçı tarafından hazırlanan, "Türk Atasözlerinden Seçmeler" isimli kitapta da küfür ve gayri ahlaki ifadeler yer alıyor:
* Garip itin kuyruğu bacağı arasında (gö.ünde, kıçına kısık) gerek olur. Sığıntı durumunda olan kişi yabancı bir yerde hiçbirşeye karışmamalı, sessiz kendi halinde yaşamalıdır.
* İbibibik sende bu gö. var, çok yuvalar korkutursun
"Kötü huylu kişi, nereye gitse çevresine kötülük saçar. Hangi işe el atsa o işi yozlaştırır."
* Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar.
"Ne yaptığını bilmeyen kişi, işi tersinden yürütmeye kalkar."
* Tabak mısın, it bo.una muhtaçsın
"En değersiz nesnenin ya da hiç beğenilmeyen kişinin de işe yaradığı konu vardır."
Haber:Hale Gönültaş
Kaynak: www.vatanim.com.tr
-
Skandal broşürlerin arkasındaki belediyeleri Milliyet gazetesi belgeledi.
İşte belge Sayın Bakan!
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, yayımladıkları ilmihallerle Diyanet'in bile tepkisine neden olan belediyeler için 'ilgi ve belge olmadığı' gerekçesiyle soruşma açtırmadı. Milliyet o belgeleri dikkatlere sunuyor
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun, "Örtünmemek günahkâr olmaktır" ifadesinin de yer aldığı broşürü okullara dağıtan Eyüp Belediyesi ile kadın ve erkeğin tokalaşmasını günah sayan ilmihali yeni evlenen çiftlere armağan eden Tuzla Belediyesi hakkında inceleme ve soruşturmaya gerek görmemesi tartışma yarattı.
Aksu'nun "ilgisi, belgesi, müdahalesi yok" gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatmadığı iki belediyenin de içerdiği hurafeler nedeniyle tartışma yaratan iki yayının üzerinde amblemi bulunuyor.
CHP soru önergesi verdi
CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Aksu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Eyüp ve Tuzla belediyeleri yetkilileri hakkında yasal işlem başlatılıp başlatılmadığını sordu. Aksu, önergeye verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:
"Profesör Hamdi Döndüren tarafından yazılmış olan ve 1995'te basılarak yayınevlerinde satılan ve Kültür Bakanlığı bandrolünü havi 'Aile İlmihali' adlı kitabın içeriğine Tuzla Belediyesi'nce herhangi bir müdahalenin olmadığı, ilave ya da çıkarmanın yapılmadığı anlaşılmıştır.
Eyüp Belediyesi tarafından önergede söz konusu edilen broşürün basılmadığı ve dağıtılmadığı, belediyenin hiçbir birimi veya yetkililerinin bu broşür ve içeriğiyle ilgili herhangi bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Konuyla ilgili olarak bakanlığımın ilgili birimine herhangi bir bilgi ve belge intikal etmediğinden inceleme ve soruşturma yapılmamıştır."
Bakanlığın görmediği belge
Aksu'nun bakanlığa herhangi bir bilgi ve belge intikal etmediğini öne sürdüğü, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde dağıtılan kitapçığın üzerinde Eyüp Belediyesi'nin amblemi yer alıyor.
Broşürün gündeme geldiği nisan ayında görüşüne başvurulan Eyüp Belediyesi Basın Müdürü Zekeriya Yıldız, "broşürün yorum kısmında yer alan bölümün gözden kaçtığını" belirterek belediyenin ilgisini bu açıklamayla da kabul etmişti. Belediye Kültür Müdürlüğü yetkilileri de broşür ve kitapların okullara da dağıtıldığını doğrulayarak konuyu "gözden kaçmış kötü bir hata" olarak nitelendirmişti.
Belediyenin hediyesi
"Delilleriyle Aile İlmihali" isimli kitabın üzerinde de Tuzla Belediyesi'nin logosu ile "Tuzla Belediyesi'nin hediyesidir" yazısı bulunuyor. Kapakta ayrıca belediyenin internet adresi de yer alıyor.
Kitabın içinde "Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci" yazısının bulunduğu bir kartonun üzerinde "Sevgi her şeyin başı" adlı bir dörtlük yer alıyor.
"Açıkça, görevin kötüye kullanılması"
İçişleri Bakanlığı'nın, dağıttığı yayın konusunda "ilavesi, müdahalesi yok" gerekçesini öne sürerek Tuzla Belediyesi hakkında işlem yapmaması, "Örneğin terör örgütü liderinin propaganda metnini dağıtan bir belediyeye de dağıtılan metne herhangi bir ilave yapmamış diye soruşturma açılmayacak mı?" sorusunu gündeme getirdi. Milliyet'e yaptığı değerlendirmede belediye yetkililerinin suç işlediğini kaydeden Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ülkü Azrak, şunları söyledi:
"Belediyenin bunları dağıtması bir eylem. Bu eylem, o fikirleri benimsediğini gösteriyor. Sorumluluk belediyeye ait. Basın yoluyla işlenen suçlarda, suç teşkil eden bir şey kamuoyuna aktarıldığında bu fikirleri yaymaktan insanlar ceza mahkemesi önüne sürüklenmiyor mu? Aynı şey. Kanunlara göre belediyenin böyle bir görevi de yok. Bu kamuya zarar veren bir eylem. Anayasa'nın laiklik ilkesini de ihlal ediyor. Çok açık biçimde kamu görevinin kötüye kullanılması durumu var."
Tartışılan ifadeler neydi?
Eyüp Belediyesi'nce okullara dağıtılan "Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed" başlıklı broşürde, "Örtünmemek günahkâr olmaktır" deniliyor. Tuzla Belediyesi'nin dağıttığı ilahiyatçı Prof. Hamdi Döndüren imzasını taşıyan kitabın bazı başlıkları ise şöyle: "Kadın erkekle tokalaşmaz", "Kadın 9 yaşında evlenebilir", "Akraba evliliği caiz", "Doğum kontrolü yasak."
Milliyet
-
Hükümetten memura komik teklifler...
Toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'nin iki ekonomik kriz atlatmış olduğunu hatırlatarak memurların alım gücünün arttığını iddia etti.
2002 yılında 392 milyon lira maaş alan memurun maaşını 765 milyon liraya çıkardıklarını vurgulayan Şahin bu esnada artan enflasyon oranlarına da dikat çekti.
Kamu çalışanlarının alım gücü hakkında da bilgi veren Şahin, 2002 yılında memurun 385 kilo ekmek alabilirken şimdi 598 kilo ekmek alabildiğinin altını çizdi. Şahin 2002'de memur 101 kilo peynir alabilirken 2006'da 140 kilo peynir alabildiğine işaret etti.
Memur 2002'de 15 adet okul ceketi şimdi ise 23 adet alabildiğine işaret eden Şahin, bu rakamların ideal olmadığını kabul ettiğini belirtti. Şahin ekonomideki sıkıntıların da ortada olduğunu belirtti.
Şahin şunları söyledi:
"..Türkiye Kamu-Sen bize toplu görüşmelerde kitapçık dağıttı. Kamu-Sen'in tespitlerine göre memurların yüzde 46'sı kendi evinde oturuyor. Kirada oturan ise yüzde 38. 200-300 YTL'nin altında kira ödeyen yüzde 75 civarında. Memurların yarısı konut sahibi olmuşsa nasıl olmuş bu imkan? Kira öder gibi konut sahibi olma imkanında memurlar yararlandı. Ben bu törenlerde sorduğum insanların önemli bir kısmı devlet memuru.."
Sendikalara rakamlı cevap
Toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'nin iki ekonomik kriz atlatmış olduğunu hatırlatarak memurların alım gücünün arttığını iddia etti.
2002 yılında 392 milyon lira maaş alan memurun maaşını 765 milyon liraya çıkardıklarını vurgulayan Şahin bu esnada artan enflasyon oranlarına da dikat çekti.
Kamu çalışanlarının alım gücü hakkında da bilgi veren Şahin, 2002 yılında memurun 385 kilo ekmek alabilirken şimdi 598 kilo ekmek alabildiğinin altını çizdi. Şahin 2002'de memur 101 kilo peynir alabilirken 2006'da 140 kilo peynir alabildiğine işaret etti.
Memur 2002'de 15 adet okul ceketi şimdi ise 23 adet alabildiğine işaret eden Şahin, bu rakamların ideal olmadığını kabul ettiğini belirtti. Şahin ekonomideki sıkıntıların da ortada olduğunu belirtti.
Şahin şunları söyledi:
"..Türkiye Kamu-Sen bize toplu görüşmelerde kitapçık dağıttı. Kamu-Sen'in tespitlerine göre memurların yüzde 46'sı kendi evinde oturuyor. Kirada oturan ise yüzde 38. 200-300 YTL'nin altında kira ödeyen yüzde 75 civarında. Memurların yarısı konut sahibi olmuşsa nasıl olmuş bu imkan? Kira öder gibi konut sahibi olma imkanında memurlar yararlandı. Ben bu törenlerde sorduğum insanların önemli bir kısmı devlet memuru. Ekonomik istikrar devam ettiği sürece ev sahibi olan memur sayısı artacak Her isteyene istediğini verirseseniz bütçe olmaz.
Memurlar otopark ile ilgili düzenleme istedi. İlk defa bana böyle bir istek geldi. Konut sahibi olan memur araba sahibi de oluyor. O nedenle kötümser olmayalım. Karamsar tablolar çizmeyelim. Eskiye oranla iyileşme var.
Memur sendikalarının istediği zam oranları bütçeye 15 milyar YTL ilave yük yapıyor. Nereden para bulacağız? Para basanları gördük. Başka taraflardan kesin diyorlar. Memura daha fazla kaynak aktarırsak örneğin Beydağ barajı önümüzdeki yıl bitemez. Hastane yapılamaz. Kamu çalışanlarına da bu tür yatırımların faydası var. Bu bütçe benim değil . Milletin parası. Her kesime pay ayırmak zorundayız.
Bu hükümet memurları sevmiyor. Biz içinde memurların da bulunduğu 73 milyonu seviyoruz. Efendim bizi daha fazla sevin. Köylüyü de işçiyi de esnafı da sevmek zorundayız.
İki seçenek sunuyoruz.
Birinci seçenek: yüksek maaş alanlara yüzde 2.5 artı 2.5 az alanlara da yine yüzde 2,5 artı 2.5 ve 20 artı 20 YTL
İkinci seçenek: yüksek maaş alanlara 2.5 artı 2.5 az alanlara da yüzde 4 artı 4 yani yüzde 8.2 zam öngörüyoruz
2007 için enflasyon hedefi yüzde 4 en düşük memur maaşına yaptıkları zam ise yüzde 13.6...."
haber3.com
************
Üçüncü öneri de benden sayın milletvekillerine; memur maaşları insanca yaşayacakları seviyeye ulaşana kadar kendi maaşlarının bir kısmını memur maaşları için ayrılan ödeneğe hibe etseler ve bu süreçte kendi maaşlarına zam yapmasalar nasıl olur? Kendileri trilyonluk düğünler yaparken memurun ekmek peynir hesabını yapıyorlar, inanamıyorum yaaaaaa...
-
12.50'de kılınması gereken cuma namazı Başbakan Erdoğan için 1.5 saat rötarla başladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün İstanbul'dan Adana'ya geçerek Botaş ve BTC boru hatlarıyla ilgili bilgi aldı
ATA uçağından indikten sonra beraberindeki bakanlarla birlikte helikopterle, Ceyhan'daki Botaş Bölge Müdürlüğü'ne geçti. Saat 13.10 sıralarında piste inen Erdoğan ve bakanlar, idari binada Botaş yetkililerinden, Kerkük- Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı, BTC hattı ve her iki boru hattının bulunduğu terminaller hakkında bilgi aldı. Bu sırada Botaş sahasındaki camide saat 12.50'de kılınması gereken cuma namazı da Başbakan için bekletildi. Bekletilen cemaatin bir kısmı da, bu uygulamayı protesto etmek için namazı kılmadan camiden ayrıldı. Erdoğan'ın katılmasıyla birlikte cuma namazı ancak saat 14.30 sıralarında kılınabildi.
MAZERET VARSA GEÇ KILINIR
Adana Müftülüğü'nde halkın dini sorularını yanıtlayan bir yetkili, cuma namazının mazeret halinde ikindi namazına kadar geciktirilebildiğini, mazeret olmadığı takdirde de cuma namazının geciktirilmesinin doğru olmadığını söyledi. Cuma namazının Başbakan Erdoğan için yaklaşık 1.5 saat geciktirilmesinin doğru olup olmadığı şeklindeki soruya ise aynı yetkili, "Onu bilemiyoruz, siyasi soru sormayın?" diyerek yanıtlamadı.
BAŞBAKAN BOTAŞ'A GİTTİ
BOTAŞ'ı yerinde incelemek isteyen Başbakan Erdoğan dün Adana'daydı. Ancak Ceyhan'daki tesislerin camisinde cuma namazı Erdoğan için geciktirilince cemaat isyan etti.
Vatan
-
10 yıllık imam, Zonguldak İl Sağlık Müdür Yardımcısı oldu.
İmam Halil Bulut'un Vakfıkebir Devlet Hastanesi Müdür Yardımcılığı'na gelmesinin ardından bir imam ataması da Zonguldak'ta yapıldı. İmam Selahattin Çolak, İl Sağlık Müdür Yardımcılığı'na atandı.
Zonguldak'ta 10 yıldır imamlık yapan Selahattin Çolak (34), Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün olumsuz görüş bildirmesine rağmen, İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Zonguldak Valiliği'nin, Çolak'ın İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak atanması konusunda Sağlık Bakanlığı'na yazdığı yazıya iki farklı cevap geldi. Çolak'ın bu göreve atanamayacağını belirten Müsteşar Yardımcısı Fevzi Gümrükçüoğlu imzalı ilk yazıda, "Adı geçenin devlet memurlarının yer değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin yönetmelik gereği 5 ve 6. bölgede hizmetini tamamlamadığı anlaşıldığından, hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır" denildi.
Bakanlıktan gönderilen ikinci yazıda ise Çolak'ın İl Sağlık Müdür Yardımcısı olarak atandığı belirtildi. 10 yıllık cami imamı Çolak, böylece yeni görevine resmen getirildi.
Vakfıkebir'deki atamaya iptal
Benzer bir olay yaklaşık bir ay önce Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde yaşanmıştı. Vakfıkebir Devlet Hastanesi imamı Halil Bulut (42), vekâleten hastane müdür yardımcılığına atandı.
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nin iki yıllık ilahiyat programını bitiren Bulut'un diplomasındaki, "Diyanet İşleri teşkilatında veya din hizmetleri sınıfında çalışanlar için geçerlidir. Başka amaçla kullanılmaz" ibaresine rağmen alınan karar tepkiyle karşılandı.
"İbare gözden kaçmış!"
İbarenin gözden kaçtığını söyleyen İl Sağlık Müdürü Şafak Sümbül de, "Konu gazetelerde yer alınca incelemeye alındı. Karar iptal edildi" dedi.
haber3.com