-
Basit de olsa yaralama fiili eşe karşı işlendiğinden şuçun takibi şikayete tabi değildir, bu nedenle şikayetin ortadan kalkması davayı düşürmez. Ayrıca taraflar davaya katılmazsa da dava düşmez zira taraf savcıdır ve katılacaktır.
Uygulanacak kanun maddesine itiraz edebilirsiniz tabi sonuçta hakim takdir eder. Ve maddeler doğrudur.
Yaralamayı tekme veya tokatla gerçekleştirmek sonuçta çok da bişeyi değiştirmez. Yüze tekme atamasanız da tokatla da yaralayabilirsiniz ve suç oluşur.
Tahrik olup olmama olaya göre değişir, ancak şunu söyleyeyim, şayet kaynanaya sinirlenip eşinize patladıysanız haksız tahrikten söz edilemez.
adli tıp raporunun tebliğ edilmesi diye birşey yok, ancak herzaman itiraz edebilirsiniz.
Eşinizle davaya katılmanızı eşinizin şikayetçi olmadığını söylemesi ve sizin de pişmanlığınızı dile getirmeniz (şayet öyle ise) yerinde olacaktır.
-
Kayınvalide varsa dayak daha fazla
ERZURUM (A.A)
İzmir'de psikiyatri polikliniğine başvuran kadın hastalar arasında yapılan araştırmada, kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınların daha çok şiddete maruz kaldığı belirlendi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniğine ilk kez başvuran 100 evli kadın hasta üzerinde Dr. Işıl Vahip, Dr. Özge Doğanavşargil tarafından yapılan #8220;Aile İçi Fiziksel Şiddet ve Kadın Hastalarımız#8221; konulu araştırma, Türk Psikiyatri Dergisi'nin son sayısında yer aldı.
Kadın hastalar üzerinde yaşam boyu fiziksel eş şiddeti, çocuklukta fiziksel şiddet, kendi çocuğuna fiziksel şiddet uygulama prevalansını ve bunlar arasındaki ilişkiyi araştırmak, aile içi fiziksel şiddetin özelliklerini, aile içi fiziksel şiddete katkıda bulunan sosyodemografik ve kültürel özellikleri belirlemek amacıyla yapılan araştırmanın bulguları, aile içi şiddet gerçeğini ortaya koydu.
Araştırmada, aile içi şiddetin kuşaktan kuşağa geçmekte olduğu, şiddetin, yalnızca şiddet gören kişiyi değil tanık olan kişilerin de psikolojik durumlarını, özellikle çocukların psikososyal gelişimini etkilediği belirlendi. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 42'sinin, hem çocukluğunda hem evliliğinde fiziksel şiddete maruz kaldığı saptandı. Kadınların evlilikte şiddet görme oranının ise yüzde 62 olduğu tespit edildi.
Çocukluğunda ve evliliğinde fiziksel şiddete hiç maruz kalmayanların oranı ise yüzde 17'de kaldı.
ŞİDDETE ÇOCUKLAR TANIK OLUYOR
Eşinden şiddet gören gruptaki kadınların yüzde 50'si çocuğunun buna tanık olduğunu ifade ederken, şiddete tanık olan çocukların yüzde 50'sinin şiddeti durdurmak üzere fiilen müdahale ettiği, yüzde 50'sinin ise ağlama, üzgün veya endişeli görünme şeklinde tepkiler verdiği ortaya çıktı.
Araştırmada alkol tüketen kocaların, kadınlara daha fazla şiddet uygulaması ise anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Ayrıca genç kadınların yaşlılara oranla daha fazla şiddete maruz kaldığı saptandı.
-KAYINVALİDE FAKTÖRÜ
Kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınların, çekirdek aile grubuyla karşılaştırıldığında, kocaları tarafından daha fazla fiziksel şiddete maruz kaldıkları belirlendi.
Kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınlar arasında eşinden şiddet görenlerin sayısının şiddet görmeyenlerin sayısından 3.5 kat fazla olduğu tespit edilirken, çekirdek aile grubunu oluşturan 73 kadından 41'inin eşinden şiddet gördüğü, 32'sinin ise görmediği ortaya çıktı.
Çocuklukta aile içi şiddete maruz kalan ve kocasından dayak yiyen kadınların, çocuklarına daha fazla oranda şiddet uyguladığı da tespit edildi.
Araştırmada, gerek evlilikte, gerekse çocuklukta kadın hastaların maruz kaldıkları şiddetin ağırlığı ve sıklığının ise düşündürücü olduğu vurgulandı.
Ağır derecede şiddetin, evlilikteki fiziksel şiddetin yarısını oluşturduğu belirlenen araştırmada, eşinden fiziksel şiddet görenlerin 7'de birinin en az haftada bir, 4'te birinin ise en az ayda bir şiddet gördüğü ortaya çıktı.
Şiddette maruz kalan kadınların 4'te birinin son bir ay içinde, yüzde 50'sinin ise son bir yıl içinde şiddet gördüğü de belirlendi.
Eğitimli-eğitimsiz, çalışan-çalışmayan, zengin-fakir kadın hastaların birbirine yakın yüksek oranlarda eş şiddeti bildirmiş olmalarının, eşler arasındaki şiddetin karanlıkta kalan bir boyutunu hatırlatması açısından önemli olduğuna dikkat çekilen araştırmada, polikliniğe başvuran kadın hastaların, toplumda yaygın bir sorun olan aile içi fiziksel şiddetten paylarını fazlasıyla aldığına, aile içi şiddetin münferit olgulardan oluşmadığına, tersine münferit gibi gelen olgularla kuşaktan kuşağa aktarılan sistemin parçaları olduğuna işaret edildi.
-
Sayın Hukukçular. Verdiğiniz önemli ve değerli bilgiler için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Davaya eşim katılmayacak. O'da benim gibi konunun bu safahata gelmesinden rahatsız. Karşılıklı olarak hatalarımızı konuştuk ve birbirimizden özür diledik. Kendisi şikayetçi olmadığına dair Sulh Hukuk'a dilekçe verdi. Ben davaya katılacağım. Bu durumu çok rahatsız olduğum için çevremdeki hiçbir insana açamadım. Sizlere son bir sorum olacaktı. Eşimin beni tekme ve tokatla dövdü ifadesi bulunmaktadır. Ancak ben eşime herhangi bir şekilde tekme atmadım. Tekmenin surata gelmesi durumunda suratın herhangi bir yerinde en hafifiyle dikiş atılacak bir yaralanma olabileceği veya burunda, çenede, elmacık kemiğinde kırılma olma ihtimalinin çok yüksek olacağı hatta ve hatta baş bölgesine tekmeler alan kişinin hayati tehlike bile geçirebileceği bilinmektedir. Sağlık raporunda eşimin vücudunun baş ve boyun bölgesi dışında herhangi bir yerinde kızarıklık ve yaralanma olmaması durumu benim tekmeyi baş bölgesine atmış olmam sonucunu çıkarmakla birlikte baş bölgesine atılacak tekmelerin demin bahsettiğim travmalara yol açabileceği,sağlık raporunda ise böyle bir travmanın olmadığından yola çıkılarak eşim tarafından verilen ifadenin gerçekleri yansıtmadığını bu nedenle de mahkemenin düşürülmesini talep edebilirmiyim?
Saygılarımla
-
Sayın zustad, tekme mevzu çok da önemli değil, nasıl ki adam öldürürken silah ya da el kullanmak farketmiyorsa yaralama fiilinin de tekme veya tokatla yapılması pek de farketmez. Önemli olan zarar yani raporda yazanlardır.
Tabi ki yüze tekme vurmak insanın gözünde daha kötü duruyor, bu hakim için de geçerli olacaktır. Eşinizin ilk ifadesi bu yöndeyse, mantıki çözümlemelerle bunu çürütebileceğinizi sanmıyorum. En iyisi eşinizin mahkeme önünde olayı dosdoğru anlatmasıdır, sizin tekme atmadım demenizdense, onun demesi daha inandırıcı ve bağlayıcı olacaktır. ama karar sizin siz bilirsiniz. Tekrarlıyorum, tekme değil tokat da olsa pek bir etkisi yok. Maddeler aynı cezası aynı...
-
Inanamiyorum Koca koca adamlar sadece kadin kendisinden fiziken gucsuz diye kadini dovuyor, sebep ne olursa olsun kimsenin kadini ve Cocugu dovmeye hakki olduguna inanmiyorum, sorun kadin dovmek icin mazeret aramakta, bu kadinin sucu degil mazeret arayan sorunu kendisinde aramali. Ayrica anliyamadigim o kadini dovuyorsun sonra onun la beraber yasarken hic rahatsizlik duymuyormusunuz. ve Kadinlarin dikatine koca dovmeye basladimi genelde devam eder, cunku ona gore herzaman bir mazeret vardir. ..
-
Koca tokat atınca inanılmaz ama tokat atan Kadir İnanır olunca hayran kalınır...:)