-
Sayın Gecem1970; kırılmaz söz konusu değil. Davranışları bilimsel anlamda tanımlama ve yorumlama birikiminiz olduğu yazdıklarınızdan anlaşılmakta. ve sizinle tamamen hem fikir oldugum konu genellemelerle sorunların özünden uzaklaşma riski.
Benim bu bilgileri paylaşmaktaki amacım bu eğilime shaip kişilerin gerek psikoljık gerekse de sosyolojık asgari müştereklerini daha anlaşılır hale getirmeye çalışmak. Aksi halde tek tek dikkate alındıgında herkes potansiyel suçlu yada sapkın hale düşecektir ki bu hiç kimsenin isteyeceği, inanacağı ve itibar edeceği bir sonuç olmayacaktır.
-
Genelde tecavüz konusunda yapılan çok sayıda çalışma ile bu suçların neden bu denli artış gösterdiği sorusuna da cevap bulmaya çalışılır. Yapılan çalışmalar, çeşitli alternatif yaklaşımların oluşmasını sağlamıştır. Bunlar içinde farklı etkenlerin incelendiği model de bulunmaktadır.
Bu model, cinsel suçların oluşumundaki faktörlerin dört düzeyli hiyerarşik bir düzenlemesini yaparak oluşturulmuştur. Bu modele göre hiyerarşinin tepesinde bütün toplum, en altta da potansiyel saldırganın bireysel özellikleri vardır: Burada 4 temel katman ele alınmaktadır.
1- Toplumsal düzeyde tecavüzü destekleyen nedenler.
2- Kurumsal etkiler.
3- Kişilerarası birebir kalıplar.
4- Bireysel belirleyiciler.
Toplumsal Düzeyde Tecavüzü Destekleyen Nedenler
Toplumsal düzeyde tecavüz, eşitsizliğin bir sonucu ve daha zayıf bireylerin, çoğunlukla kadınların tahakküm altına alınma mekanizması olarak görülmektedir. Bir bölüm çalışmalar, başka faktörlerinde bu konuda rol oynadığını belirtmektedir. Buna göre tabanca satış yasaları, avlanma yasaları, pornografik tiraj sayıları sosyal belirleyicilerle, bildirilmiş tecavüz oranları arasında ilişki bulunmuştur.
Kültürel Değerler
Tecavüzü destekleyen tutumlar kazanılmış toplumsal önyargılardan kaynaklanır, tecavüz ve cinsel şiddetin yaygınlaşmasında önemli rol oynarlar. Bu önyargılar farklılıklar görülse de genel olarak toplumun bütün kesimlerinde, meslek ve sosyal düzey farketmeksizin (sıradan vatandaş, polis memurları, hakimler, vs.) yaygındır.
Yaygın olarak inanılan, ancak doğruluk payı az olan bazı söylemler mit olarak isimlendirilmektedir. Irza geçme ile ilgili bazı mitler şöyle sıralanabilir.
"Hayır aslında evet demektir." Bu mite göre cinsellikten hoşlandıklarını gösteren veya cinsel ilişkiye kolay giren kadınlar, aynı tutumu gösteren erkeklerin aksine ahlaksızdırlar. Bütün kadınlar gerçekte tersini istemelerine rağmen başlangıçta direnirler.
"Kadınlar ayaklarını yerden kesen kuvvetten hoşlanırlar." Kadınların tecavüz edilme fantazilerinin olup olmadığı sıkça sorulur. Yakışıklı, güçlü, gösterişli, belli bir noktaya kadar güç kullanan ve bu tamamen hayali kuranın kontrolünde olan bir fantazi farklı, gerçek tecavüzle yüzyüze gelmek farklı şeylerdir.
"İyi kızlara tecavüz edilmez". Bu önyargı yüzünden tecavüze uğramış kadınlar suçluluk duyarlar ve tecavüzü saklarlar.
"Tipik bir tecavüz karanlık ve çıkmaz bir sokakta yabancı biri tarafından gerçekleştirilir ve vahşet içerir." Oysa yabancı biri tarafından vahşetle gerçekleştirilen tecavüz çok daha az rastlanmaktadır.
"İstemeyen bir kadına tecavüz etmek imkansızdır." Bu önyargı bariz bir yaralanma olmadıkça kadının eyleme katıldığını varsayar.
Cinsel Kalıplar
Cinsel şiddeti destekleyen ikinci bir sosyal değişken de erişkinlerin çıkma (tanışıp beraber olma) törenleriyle ilgili toplumsal beklentilerdir. Cinsel kendini ortaya koyuş kalıpları, kadının daha öte cinselliğe hayır deme hakkını elinden alarak, erkeği cinsel yönlendirici konumuna koyup, kadını da bundan sorumlu göstererek tecavüzü destekleyebilir. Genelde toplumda öğretilen cinsel kalıplar, gençler çıktıklarında erkeğin cinselliği yaşamak için her yolu, stratejiyi denemesi, kızların da buna sessizce katılmaları ya da cinsellikten kaçınmak için her yolu ve stratejiyi kullanmaları biçiminde oluşmuştur. Daha da ötesi bir çok genç kız ve erkeğe "Kadın evet demek isterken bile hayır diyordur." kalıbı öğretilmiştir. Birçok erkek "Erkeğin kadından daha fazla cinsel hakları" olduğuna inanarak toplumsallaşmışlardır. Bunun sonucunda çıkma tecavüzlerinde erkekler yaptıklarının yanlış olduğuna inanmamaktadırlar.
Ülkemizde ergenlerin ve yetişkinlerin karşı cinsle biraraya gelme törenleriyle ilgili bir araştırma yoktur. Değişen ekonomik koşullar ve şehirleşmenin artmasına koşut olarak cinsel kalıpların batılı ülkelerdekine benzediği ya da ilerde benzeyeceği düşünülebilir.
Kurumsal Etkiler
Genç erkeğin ailesi, okulu, yakın arkadaş grupları, dini inançları cinsel şiddetin ortaya çıkışında etkilidir. Kadının ikincil konumda kalıp şiddetle yüzyüze geldikleri ailelerde yetişen erkeklerde, cinsel şiddet eğiliminin arttığı hipotezi ortaya atılmıştır. Cinselliğe ailenin yaklaşımı ve aile içindeki kadın erkek rolünün önemi de vurgulanmıştır. Bazı çalışmalar çocukların aile içindeki toplumsallaşma eğitiminde erkek çocuklara cinsel aktivitede etken bir rol, kız çocuklara ise edilgen ve reddedici bir rol öğretildiğini ortaya koymuştur. Babaların eşlerine tavırlarının ve cinsel şiddet eğilimlerinin genç erkeklerdeki saldırgan cinsel tutumlarla bağlantılı olduğu gösterilmiştir.
Erken cinsel deneyimler, cinsel tacize uğramış olmak da içinde olmak üzere, cinsel şiddetle bağlantı gösterir. Bazı çalışmalar cinsel tacize uğramış çocuklarda, erkek çocuklardaki cinsel şiddet eğilimiyle, önceden yaşadıkları cinsel taciz arasında bariz bir ilişki olduğunu ortaya koymuşlardır. Cinsellikle, cinsel taciz yoluyla erken tanışmış olmak cinsel şiddet eğilimlerini arttırmaktadır. Erkeğin beraber olduğu kadın sayısı arttıkça, bunların en az birinde cinsel saldırgan tavrı gösterme olasılığı artmaktadır.
Arkadaş Grubu Eğilimleri
Arkadaş grupları cinsel saldırgan tutumlarda güçlü bir gösterge olarak tanımlanmıştır. Araştırmalar, zararlı arkadaş çevrelerini cinsel saldırgan tavrın tek ve en iyi göstergesi olarak göstermektedir.
Diğer Sosyal Kurumlar
Yine ülkemizde hiç çalışılmamış ve diğer ülkelerde de az çalışılmış olan diğer sosyal kurumların cinsel saldırganlığın ortaya çıkışında etkisi vardır. Bireyin eğitim düzeyinin cinsel tavırda etkili olduğu; düşük eğitim düzeyi, okul başarısında zayıflık, okunan okul kalitesi gibi belirleyicilerin cinsel saldırganlık olasılığını arttırdığını bildiren yayınlar bulunmaktadır.
Kişiler Arası Birebir Kalıplar
Bireyin saldırganlığı mikro sistemde yani kişiler arası birebir ilişkide ortaya çıkar; bu da ilişki ve ilişkinin düzeyinden oluşur.
İlişki
Genç bir erkek ve onun potansiyel kurbanı arasındaki ilişkinin derecesi; cinsel saldırganlığın ortaya çıkıp çıkmayacağı; hangi çeşit bir zor kullanımı seçeceği; saldırının tecavüzle sonlanıp sonlanmayacağı konusundaki öngörüyü sağlayabilir. İlişkinin ilk zamanlarında mı yoksa ilişki ilerledikçe mi risk artmaktadır sorusuna cevap arayan araştırmalar tartışmalıdır. Bazıları ilişkinin erken dönemlerinde tehlikenin yüksek olduğunu, bazıları ise uzun sürmüş ilişkilerde riskin arttığını vurgulamaktadırlar. Tam bir tecavüzün, birbirini iyi tanıyan çiftler arasında, birbirleriyle yalnızca tanış olanlardan daha yüksek olasılık taşıdığı bilinmektedir. İlişkinin derecesi aynı zamanda saldırının algılanma biçimini de etkilemektedir.
İlişki yakınlaştıkça, güç kullanılarak girilen cinsel ilişkinin tecavüz olarak algılanması olasılığı azalmaktadır. Daha önce cinsel ilişkiye girmiş olmak da cinsel taciz eğilimini arttırmaktadır. Bir kadınla önceden ilişkiye girmiş olmak, erkekte istediği zaman yeniden cinsel ilişkiye girebileceği hakkına sahip oluğu ve eski ilişkiden dolayı tecavüzün kadını yaralamayacağı duygusunu pekiştirmektedir.
Kurbanın Özellikleri
Tecavüz kurbanlarının suçlanması konusunda çeşitli araştırmalar, polis kayıtlarında tecavüz kurbanlarının genellikle "Komşu çevrelerinde hafif olarak bilinen bir kadın" cümlesiyle tanımlandığını gözlemiştir. Böylece kadın tecavüzden kısmi de olsa sorumlu gösterilebilmektedir. Aşırı derecede cinsel saldırgan tavır gösteren erkekler kendi davranışlarını "Kadın istiyordu" ya da "O biçim bir kadın gibi giyinmişti" gibi tümcelerle mazur göstermeye çalışmaktadır ve böylece kurban suçlanmaktadır.
Sosyal psikoloji alanında kurbanın kişiliğini, geçmiş cinsel yaşamını, çekiciliğini, giyinme biçimleri ve kışkırtıcı tavrı olup olmadığını kapsayan, birbirinden oldukça farklı sonuçlara ulaşan birçok araştırma vardır.
alıntıdır
http://www.adlitip.org/yazilar/turkc...sel_suclar.htm
-
Konuyu daha kapsamlı ve bilimsel bir platformda tartışma adına bir arama motoruna anahtar kelime olarak tecavüz yazıp tarattım. Resmen şok oldum. sayfalar dolusu porno site başlığı ile karşılaştım. Erkeklerin tecavüz fantezisinin boyutlarından dehşete düştüm. Birileri buna dur demeli. Çocuk pornosu nasıl yasaksa suça açıkça teşvik eden bu sitelerde yasaklanmalı.
-
Sayın Yöneticiler bu cevabın başka bir dorumda verildiğinin farkındayım ama ilgisi ve istek üzerine bu foruma da eklenmiştir. Umarım ceza almam :)
ALO İMDAT HATTI 0216 450 54 54
18 öğrenci 24 saat telefon başında
Türkiye genelinden 24 saat çağrı kabul eden 0216 450 54 54 numaralı Alo imdat hattının ucunda, çoğunluğu hukuk, tıp ve psikoloji öğrenimi gören 18 genç var.
Alo ihbar hattı, 8 yıldır sokak çocuklarına yönelik çalışmalar yapan BİR derneğin 14 Şubat 2006da başlattığı bir proje.
Hatta gelen ihbarlar, çocukların sanıldığının aksine yalnız sokakta değil kendi evlerinde de korunmaya muhtaç olabileceğini ortaya koyuyor. Tanzer Gezer, kayda geçen 5 çağrının aç bırakılan ya da çeşitli şekilde şiddete maruz kalan çocuklarla ilgili olduğunu söylüyor: Sadece komşular değil, aile fertleri de arıyor. Mesela teyze, babaanne, dede arayıp anne ve babayı şikâyet edebiliyor. Bir ay içinde alınan 4 ensest ihbarı, tehlikenin boyutlarını daha da netleştiriyor.
İzmirde aralarında sokakta yaşayanların da bulunduğu bir grup çocuk Cumhuriyet Başsavcılığına, kendilerini kandıran bir şebeke tarafından çıplak fotoğraf ve görüntülerinin çekildiğini belirterek başvuruda bulundu. İzmir polisinin operasyonuyla çocuk porno çetesi çökertildi. Çete üyeleri, yaşları 12 ile 17 arasında değişen erkek çocukların çıplak fotoğraflarını çekmek ve çocukları para karşılığı zengin erkeklerle cinsel ilişkiye zorlamakla suçlanıyor. En son İzmirde yaşanan bu olay, dikkatleri bir kez daha çocuğa cinsel istismar konusuna çekti.
Çocuğun kendisinden en az altı yaş büyük biri tarafından cinsel haz amacıyla zorla ya da ikna edilerek cinsel etkileşime maruz bırakılması, cinsel çocuk istismarı olarak tanımlanıyor. Ensest, tecavüz, çocuğu pornografi ve fuhuş malzemesi yapmak, teşhircilik, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişkiye zorlama ve pornografik film seyrettirme de cinsel istismar olarak nitelendiriliyor.
Çocuğa cinsel istismar, özellikle son günlerde basında sıkça yer alan haberler nedeniyle gündemi meşgul ediyor. Ancak uzmanlara göre, aslında çocuk istismarında bir artış yok, sadece yaşananların biraz daha gün ışığına çıkması söz konusu.
-
Sayın alisinkay;
bu sefer bendensin.:D