Ötenazi

İnsanlar farklı inanışlara sahip olabilir. Bu dünyayı sınav olarak görmek hakkına olduğu kadar görmeme hakkıda var herkesin. Ancak Laik devlet inanç sistemine göre hukuk kurallarını düzenlemez.

Ötenazi övülsün yada özendirilsin demek istemiyorum ben. Kişi kendi kararını kendi versin. Sonuçta onun acısı.
Üstelik başımızı kuma gömmenin kimseye bir yararı yok. Ötenazi bir biçimde zaten uygulanıyor. Biz yok sayınca yok olmuyor bazı olgular. Ötenazi yapılmıyor mu kimi kez ilacı kesilerek? Bizim yapacağımız bir şey yok deyip ehil olmayan ellere teslim edilen hastalara yapılan ötenazinin uzun soluklu ve acılı olanı değil mi? Hangi yaşlı yatağa bağımlı hasta devletce kontrol ediliyor uygun koşullarda bakımı yapılıyor mu diye? Ortalıkta gezinen sosyal hizmet uzmanı varmı bu amaçla? Altını daha az kirletsin diye suyu kısıtlı verilen yaşlı hastaya böbrekler iflas etmiş diyebilen doktor bu durumu tespit edemez mi? Bu ötenazinin canice olanı değil mi? Böyle gerçek cinayetler neden araştırılmıyor da ölmek istiyorum diyenle uğraşılıyor?
Tespit etmek işimize gelmediği için olabilir mi? Bu hasta iyi bakılmıyor diyebilmek için bakım evi sağlamak lazım. Uygun beslenmiyor demek için uygun beslenmesi için gerekli olanağı yaratmak lazım. Her gün onlarca ilacın ödemesini duran sosyal güvenlik kuruluşlarımı yapacak bunu?
Onun yerine bırakalım eceliyle ölsün. Acı çekmiş ne gam.

Öenazi hakkı vermek aynı zamanda ötenaziyi red etme hakkıda verir. Ötenezi hakkı yaşamı seçme hakkıdır aynı zamanda. Şüphesiz bu kararı ancak yaşamı seçenlere hertürlü desteği verebilecek sosyal devletler verebilir.

'Acı çekiyor' diye hasta karısını öldürdü

İtalya’da 77 yaşındaki bir kişi, Alzheimer tedavisi gören 82 yaşındaki karısını "acı çektiğini görmeye dayanamadığı" için öldürdü.

Yerel basının haberine göre, Toskana’da meydana gelen olayda adı açıklanmayan yaşlı adam, dün akşam üzeri karısının Alzheimer tedavisi gördüğü hastaneye giderek, diğer hastaların ve hastane personelinin gözü önünde eşine 3 el ateş ederek öldürdü.

Saldırının ardından tutuklanan yaşlı adama nasıl bir ceza verileceği henüz bilinmiyor.

Polis, eşinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden yaşlı kadının 8 yıldır Alzheimer hastası olduğu ve hafta başında hastaneye yatırıldığını belirtti.

Milliyet

Alıntı:

---

"acı çektiğini görmeye dayanamadığı" için öldürdü.

---

Bu durumda asıl "acıyı çeken" kimdi?

Bence adamın ta kendisi idi. Hasta olan eşi onun için yaşayan bir ölüydü belki ama, bu, eşinin mutsuz ve acı çektiği anlamına gelmezdi, fakat söz konusu "acı çekme" olayı ise, neden onu öldürmeyi tercih etti de kendi hayatına son vermedi?

Ötenazi yasal olmuş olsa dahi, bu yasa dışı olayda eşlerin yer değiştiğini düşünelim; kadın da eşi için aynı şeyi yapabilir miydi acaba?

Yapabileceğini hiç sanmıyorum!

İngiliz televizyonunda ötanazi anı

İngiliz Sky Real Lives kanalı, bu akşam TSİ 23.00'te bir "desteklenmiş intihar" belgeseli yayınlayacak. Belgesel, ötanazi (ölme hakkı) karşıtlarını ayağa kaldırdı.

Metin Güneş / CNN TÜRK / Londra

Belgeseli çeken Oscarlı, Kanadalı yönetmen John Zaritsky ve TV kanalı, “Ölüm Hakkı?” adlı yapımın ötanazi tartışmalarına önemli bir katkıda bulunacağını savunuyor.

Belgeselde, emekli bir profesör olan 59 yaşındaki motor nöron hastası Craig Ewert'in ölüme gidişi konu ediliyor.

Belgeselde, vücudunun neredeyse tamamı tedavi edilemez bir biçimde felç olan Ewert, yaşamının geri kalan kısmını “yaşayan bir türbe” olarak geçirmek istemediği için İsviçre Zürih’te ötanaziyi gerçekleştiren "Dignitas" adlı kuruma gidiyor.

Adım adım ölüm

Burada Ewert’e içinde sıvı madde olan bir bardak veriliyor ve içtiği takdirde öleceği kendisine söyleniyor. Bu sıvıyı içen Ewert, daha sonra elma suyu ve müzik istiyor.

Ölüm yaklaştığında eşi Mary, Ewert'a "Seni öpebilir miyim?" diye soruyor.

Craig Ewert, eşine “Seni seviyorum canım, çok seviyorum” diyor. Eşi Mary ise, “İyi yolculuklar. Zamanı gelince görüşeceğiz” diyor.

Ölüm gelmeden birkaç dakika önce Ewert, "Teşekkür ederim" diyor.

“Öldürme, Bak” adlı ötanazi karşıtı bir grubun başkanı olan Dr. Peter Saunders, filmi, "Korkunç bir ölüm röntgenciliği” olarak niteledi.

Belgesel yayınlanmadan önce gerek basın gerekse televizyon kanalları bu olaya genişçe yer ayırıp konuyu etik, kişisel özgürlük ve dini açıdan tartışıyor.

Motor Nöron hastalığı

Motor Nöron hastalığı, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybından ileri gelen bir hastalık. Bu hücrelerin kaybı, kaslarda düşüklük ve erimeye yol açıyor. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmuyor.

Ölmeye gidiyorlar !

TV'den yayınlanan ötanazi görüntülerinin ardından yüzlerce kişi İsviçre'ye ölmeye gidiyor.

İngiltere’de yasak olduğu için İsviçre’deki bir ötanazi kliniğinde doktor yardımıyla intihar eden Craig Ewert’in ölürken çekilen görüntüleri, İngiliz televizyonunda belgesel olarak yayınlanması yeni bir tartışma başlattı.

Bir insanın kendi isteğiyle ölmeyi seçmesi ne kadar etik. Ancak bir çok ülke ötanaziye izin vermezken, işi ticarete döken İsviçre'deki kliniklere dünyanın her tarafından yüzlerce umutsuz hasta akın ediyor.

Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre, işi ticarete döktüğü için eleştirilse de Zürih’teki kliniklere her yerden umutsuz hasta akıyor. İşlem binlerce dolara mal oluyor

Haftada ortalama iki kişinin ölme hakkını kullanmak için gittiği İsviçre, ‘ötanazi turizmi’ yaptığı iddiasıyla kamuoyundan tepki alsa da, tüm dünyadan binlerce umutsuz hasta için son çare olmaya devam ediyor.

Kliniğe gelenlerin bazıları çok genç, bazıları yaşlı. Ortak özellikleri çaresiz bir hastalığa yakalanmış olmaları. Kendi ülkelerinde ötanazi yasal olmadığı için İsviçre’ye giden hastalar ve yakınları durumdan memnun olsa da ülkedeki bazı gruplar durumu protesto ediyor. Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre’nin Zürih kentindeki kliniklere Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Amerika ve diğer ülkelerden her yıl yüzlerce kişi ölmek için gidiyor.

Geçen hafta Amerikalı profesör Craig Ewert’in ölümünün İngiliz televizyonlarında yayınlanmasıyla gündeme oturan ötanazi kliniklerinin bu işi turizme dönüştürmesi, etik tartışmalara sebep oluyor. Ewert, kendi ötanazi deneyiminin televizyonda yayımlanmasının, toplumun ötanaziyle yüzleşmesi için etkili bir ‘eylem’ olacağını söylemiş, ötanazinin tüm dünyada yasallaşması için herkesin bilinçlenmesi gerektiğini açıklamıştı.

Motor nöron hastalığına yakalandıktan beş ay sonra yatağa mahkum olan profesörün eşi Mary Ewert son anına kadar başucunda moral vermişti. Ancak ölüm anı görüntüleri kamuoyunu ikiye bölmüş, ötanazi karşıtları görüntülerin insanları ötanaziye özendireceğini söylemişti.

Haber3.com

Bu konuda ibret alınacak bir haber:

13 yıl sonra uyandı

Çin'in başkenti Pekin'de 13 yıl komada kalan adam, mucizevi bir şekilde uyandı. Çin Günlüğü gazetesinde çıkan haberde, Pekin'de 13 yıl komada kalan adamın karısı 51 yaşındaki Yang Liying, eşinin 13 yıl önce kaza sonucu gaz zehirlenmesinin ardından komaya girdiğini belirterek, yıllardır bitmeyen çabalarıyla kocasına baktığını ifade etti ve "Bir an bile onu bırakmayı düşünmedim, çünkü biz karı-kocayız" diye konuştu.

Yang, rutin ev işlerini yaparken aniden, tanıdığı bir sesin içeriden kendisini çağırdığını, koşarak içeriye gittiğinde eşinin gözlerini açıp etrafına bakmaya çalıştığını gördüğünü söyledi.

Yang, eşinin şu anda daha iyi olduğunu, ihtiyaçlarını dile getirebildiğini ve kendi başına yemek yemeye başladığını kaydetti.

Hürriyet

Yaşama hakkı bir haktır. Ölmek bir hak değildir. Bir haktan feragattir belki...
İnsan robot değildir düğmeye bas kapansın veya fişi çek dursun....

Çıkmayan candan ümit kesilmez demiş atalarımız ne güzel de demiş.
Sorun ciddi rahatsızlığa düçar olan hastalara psikolojik yardımın yapılmamasıdır belki. Tıbbın bu derece ilerde olduğu bir dönemde ağrı sızı artık giderilebilir sorunlardır. Ama yakınlarına yük olma, masraflı olmak gibi duygular insanları ötenaziye yaklaştırıyo gibi geliyor bana. Manevi inançları ve aile bağları güçlü ülkelerde bu tür talepler yok denecek kadar azdır. Batı ülkelerinde ise ana baba yaşlanınca bakım evini boyluyor zaten bi de zahmetli bir hastalığa tutulunca ölmeyip napsın? Oysa "sen aramızda ol biz seni sırtımızda götürür getiriz tedaviye" anlayışı hakim olsa daha dik durmazmı bu hastalar?

Biraz empati yapalım...

Allah korusun anneniz veya babanız böyle bir hastalığa yakalnmış ne yaparsınız? Onun aranızdan ayrılmak isteğine boyun eğermisiniz?
Valla sizi bilmem ben iki elimle yapışırım dizlerine vermem kimseciklere...
Takdiri ilahi gelene dek...

İnançları hor hakir görebilirsiniz ama şöyle düşünün size yaşam verilirken soruldumu? İstemeseniz de bir gün öleceksiniz ve sorulmayacak...

Sınav olarak görmeyince bakın intihar etme hakkı bile ne kadar normal geliyor insana...

Tıp'ta çaresi olmayan bir durum olduğunu sanmıyorum.. En azından en çaresiz gözüken durumlarda dahi yüzlerce deneme dahi yapılabiliyor ya da çekilen acı için gereken önlemler alınabiliyor.. Tabiki hastanın imkanları doğrultusunda...

Hastanın ötenazi hakkı olmalı mıdır?

Öncelikle bu tip durumlarda yaşam için fırsat eşitliği olmalıdır.
Ötenazi hakkında bir istatistik duymadım, ama bunun zengin hastalar tarafından daha az kullanıldığını düşünmekte yanlış olmaz. Dolayısı ile bu tip durumlarda devlet tarafından kişiye sınırsız destek verilmeli. Maddi imkansızlıktan bu duruma sürüklenmekte olan kişilere destek olunmalı. Buna rağmen bu durum söz konusu olursa, konu tarafsız uzman psikologlar ve ailesinin kararı ile neticeye bağlanmalıdır.

Geçenlerde haberlerde çıkmıştı isviçrede bir çift birlikte ötenazi yaptırmış kadın eşinin gidişine dayanamayacağını düşünerek oda istemiş :(

Ailesi kanser hastası kızlarına ötenazi uyguladı.

İSTANBUL Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kankanseri tedavisi gören ve son günlerinde solunum cihazına bağlı olarak yaşatılan 22 yaşındaki Meryem Topçu'nun ailesi ötenazi uygulayarak kızlarının ölümüne neden oldular.

Haberin devamı

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Ailesi kanser hastası kızlarına ötenazi uyguladı.

İSTANBUL Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kankanseri tedavisi gören ve son günlerinde solunum cihazına bağlı olarak yaşatılan 22 yaşındaki Meryem Topçu'nun ailesi ötenazi uygulayarak kızlarının ölümüne neden oldular.

Haberin devamı

---

Bu pek ötanazi değilde cinayet