Tehdit ve Şantaj

Dün çok önemli bir gelişme oldu. Tanıdıklar vasıtasıyla karşı taraf mahkeme olmaması için savcılığa tekrar konuşmak için gittiğinde adliye girişinde karşılaştık. Ne yapacağımız konusunda beraber konuşup savcı beyin karşısına çıktık fakat savcı bey dosyayı C.Başsavcılığına gönderdiğini mahkeme olacağını söyledi ve bizi azarlayarak kibarca odasından kovdu.

Karşı tarafta mahkeme olmasını istemiyor.Hatta gerekirse ceza çıkmaması için bende avukat tutarım diyor. Anladığım kadarıyla ilk duruşmayı beklicez, peki bu durumda nasıl bir yol izlenmeli ki mahkeme ilk duruşmada kapansın. Karşı tarafın ifadesi Savcı beyin 2-3 ifade değiştirterek verdirdiği son ifade şu;

Müştekiye CMK.nun 234.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendindeki delillerin toplanmasını isteme, soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet Savcısından belde örneği isteme, vekili yoksa baro tarafından kendisine bir avukat görevlendirilmesini isteme,CMK.nun 153.maddesine uygun olmak koşuluyla vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve el konulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma hakları anlatılıp açıklandı.
Müştekinin CMK.nun 235/2. maddesi gereğince tutanağa geçirilmiş olan beyanında belirttiği adreslerin tebligata esas alınacağı hatırlatıldı.
Müşteki ifadesinde; haklarımı anladım, ifademi kendim vereceğim demekle; olayla ilgili şikayet ve delilleri soruldu:

Soruldu:Yukarıda yazılı bilgiler doğrudur, bana aittir. Ben bu konuda daha önce ifade verdim. Ayrıca 05.06.2015 tarihinde şikayetten vazgeçme dilekçesi verdim. Dilekçe bana aittir. Ben T...... S...... adlı şahıstan şikayetçi değilim. Ancak kendisinin de ifadesinde belirttiği gibi ikimize ait cinsel ilişki görüntüleri T..... S..... de bulunmaktadır. Bu görüntülerin bir kısmı her ikimizin rızası ile kendisi tarafından kayırt edildi. Bir kısmı da benden habersiz olarak çekerek kaydetmiş. Ben bu görüntülerin şüpheliden alınmasını istiyorum. Çünkü bu görüntüleri ileri sürerek beni tehdit ediyor ve bana şantajda bulunuyor. Ayrıca bana kendisi ile buluşmaya, konuşmaya gitmezsem görüntüleri ve özellikle resimleri www.facebok.com adlı sitede yayınlayacağını söyleyerek şantajda bulunmaktadır. Bu nedenle söyleyeceklerim bu şekildedir.Dedi.
CMK.nun 234.ncuü maddesinde yazılı hususların yerine getirilmesinden sonra tutanak okunup ifade veren ile hazır bulunanlar tarafından imza altına alınmıştır.18.06.2015

Bu durumda davanın düşmesi için karşı taraf ve ben nasıl bir ifade vermeliyim.

Şantaj şikayete bağlı değildir.Şantaj var ama ben şikayetçi değilim demesi dava olmasını hiç bir şart ve şekilde engellemeyecektir.Daha öncede söyledim.

Tek ihtimal ben iftira attım, ortada şantaj yok derse dava düşer ama bu seferde karşı tarafa iftiradan dava açılır.Böyle bir ihtimal yoksa şantaj için yargılanma ve ceza kaçınılmazdır.

Bugün Mahkeme tarihim belli oldu 4 Asliye Ceza Mahkemesinde duruşmam 12.11.2015 tarihinde,Avukata danıştım dosyanın fotokopisini al inceleyelim dedi.Savcılık aşamasındayken dosyanın fotokopisini almıştım.Bilişimden gelen raporun fotokopisini alırsan ilk duruşmada her iki tarafında nasıl ifade vereceği konusunda hazırlık yaparız düşüncesiyle Mahkeme kalemine gittim durumu arz ettim.Mahkeme kalemi harddisk ve telefonun muhafazada olduğunu daha bilişime gitmediğini ilk duruşmada hakimin vereceği karar doğrultusunda incelemeye gidip gitmeyeceğini söyledi.
Ben incelemeye gidip raporun gelmiş dosyada olabileceğini düşünmüştüm.Sistem böylemi işliyor harddisk ve telefon bilişime incelemeye gitmedi mi şimdi? Gitmediyse savcılık neye göre dava açmış oldu?Bu durumda hakim karşısında nasıl bir ifade verilmeli ki ilk duruşmada dava kapansın.

Bu konuda tecrübesi ve bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi.

Teşekkürler.

Savcılık, sadece delilleri değerlendirerek mahkemeye sunar, yani suçu kimin işlediğine karışmaz, ortada bir suç var, bu suç sübut bulursa siz cezasını verin diye mahkemeye gönderir, savcı delilleri sadece toplar, takdiri mahkemeye bırakır.

Yani, her açılan davada ceza çıkacak diye birşey sözkonusu değil.

12.11.2015 Tarihinde mahkemem oldu ve yaklaşık olarak 10 dakika sürmesi gereken duruşma tam 1 saat 10 dakika sürdü, sevdiğim insan ve annesi gelmişti, hâkim önce bana sordu, bende bana sorulan her soruya fazlasıyla cevap verdim, daha sonra sevdiğim insana, 5 yıl karı koca yaşadığımız, hamile kalıp çocuğumuzu aldırdığımız, evlenmek için birlikte olduğum insana sordu, o da yaşadıklarımızı inkâr etmedi her şeyi isteyerek yaptığını anlattı, benim kendisiyle evlenmek isteyip ailesine tüm gerçekleri söylemesi gerektiğini, hâkime yaşadıklarımızı ailesine söylemekle tehdit ediyormuşum o istemiyor muşta, benim istememle buluşuyormuşuz gibi lanse etti, Sıra annesine gelmişti ki annesi de elimdeki video ve fotoğraflarla babasına gideceğimi her şeyi söyleyeceğimi ya da bunları ortaya çıkaracağımı bildiğini söyledi.
Duruşmanın sonunda hâkim davacıya, sevdiğim insana; videolarda ve resimlerde görüleceği üzere davalıyla isteyerek birlikte olup video ve resimlerden de haberin varmış, isteyerek çekilmişsin dedi. Madem bu kişiyle evlenmeyeceksin niye bunları yaşadın, birlikte oldun diye fırça attı. Duruşmanın sonun da bana son sözümü sordu, ben kendisini her şeye rağmen çok sevdiğimi ve evlenmek istediğimi söyledim, hâkim kendisine de o kadar birlikte olmuşsunuz, yaşamışsınız bu kişiyle evlenmek istiyor musun diye sordu o da hayır istemiyorum dedi fakat ceza da almasını istemiyorum dedi.
Duruşmanın sonunda hâkim bana duruşmayı bitireceğini, cezanın erteleneceğini, 5 yıl içinde bu ve buna benzer bir suç işlersem cezamın infaz olacağını söyledi, bende tamam duruşma bitsin dedim ve karara geçildi.
Verilen kararda 12 ay hapis cezasının paraya çevrildiğini, duruşmadaki iyi hal'den 6/1 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis cezasının paraya çevrildiğini ve bununda 5 yıl süreyle ertelediğini söyledi.
1 hafta sonra kararı almaya gittiğimde hâkimle görüştüm, benim şantaj yapmadığımı, telefon mesaj ve konuşma kayıtları incelenmeden neden böyle bir karar çıktığını sorduğumda kız ve annenin ifadesine göre böyle bir karar verdiğini söyledi. Bende bir bayanın birinin ceza almasını istediğinde çok rahat yalan söyleyerek ceza almasını sağlayabilir dedim, hâkim de Türkiye de yasaların böyle olduğunu kadının namusu için yalan söyleyemeyeceğini ve bu yönde verilen ifadelerde böyle karar aldıklarını söyledi.
Kısaca söylemek gerekirse; Sevdiğim insanla 8 yıldır tanışıyorduk, bunun 5 yılı karı koca hayatı yaşayarak ve evlenmek için emin adımlarla yürüyorduk ta ki annesi, ailesi beni öğrenene kadar. Babası yeni ev almıştı ve bankadan kredi çekmişlerdi 8-10 yıl borca girmişlerdi sevdiğim insan çalışıyor, babası çalışıyor, kız kardeşi de üniversitede son yılını okuyordu bu sene, Kısaca sevdiğim insan uzun bir süre evlenmeyi düşünmüyordu benimle birlikte olması imkânsızdı çünkü annesi buluşmamızı görüşmemizi istemiyordu, 25 yaşında olan sevdiğim insan ailesine düşkün olduğu için, benimle de evlenirse ki banka borcu ödenemeyip bu borç için yeni aldıkları ev satılırsa eski küçük evlerine dönmek zorunda kalacaklardı, ailesini bu durumdan kurtarmak için beni sevmediğini ve evlenmek istemediğini söyleyerek sırtımdan vurduğunu anlamış oldum. Ailesi için beni sildi ve kendi hayatını ve geleceğini de ailesi için mahvetti.
Belki bana aptal diyeceksiniz fakat ben her şeye rağmen onu seviyorum her an telefonum çalacak o arayacak veya mesaj çekecek diye bekliyorum, 8 yıldır ona çok emek verdim, onu çok sevdim, düşünmeden yapamıyorum şu an hayat benim için anlamsız geliyor. İş yerim geçen hafta ikramiye yatırdı, bir yandan bu hafta bir araç aldım kendime fakat mutlu değilim. Duydum ki o da iş yerinde sürekli ağlıyor ve üzgünmüş, Babasıyla konuşup her şeyi anlatayım diyorum fakat şikâyetçi olursa bu sefer özel hayatın gizliliğinden yargılanıp önceki cezamda infaz edilir diye korkuyorum, hayatım alt üst olur işimden olurum çocuklarımın geleceği mahvolur. Ne yapacağımı bilmiyorum kafam çok karışık…