Arkadaşlar size bir soru ile cevap vermek istiyorum.Ceza hukukunda genişletilmiş yoruma veya kıyasa yer varmıdır?
gümüşoğlu
Printable View
Arkadaşlar size bir soru ile cevap vermek istiyorum.Ceza hukukunda genişletilmiş yoruma veya kıyasa yer varmıdır?
gümüşoğlu
Kurusıkı tabanca tehdit etme halinde gerçek gibi işlev görecektir buna şüphe yoktur. ancak Yargıtay' ın 264/7 yorumunda saktlık var onu söylemem gerekiyor. çünkü bu madde TMK yürürlüğe girmemişken terör hareketlerine ağır ceza vermek amacıyla getirildi. daha sonra terör hareketleri TMK kapsamına girdi ancak temyiz mahkemesi kanunun gerekçesi de açık iken ve tehlike suçunu kapsamamasına rağmen tehlike suçu hatta soyut tehlike suçu gibi algılayarak ceza verme yolunu seçti ve halen bu şekilde ancak Yeni Türk Ceza Kanununda bence aşağıdaki maddeye girmektedir bunun cezası da daha azdır.
YTCK
Madde 170 - (1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;
a) Yangın çıkaran,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,
Metin
Kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Kimseye Hakettiğinden Ne bir Fazla Ne bir Eksik Değer Vermeli
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2001/10823
K. 2002/3462
T. 20.3.2002
• KORKU KAYGI VEYA PANİK YARATABİLECEK BİÇİMDE ATEŞ ETMEK ( Kuru Sıkı Tabanca ile Meskun Yerde Havaya Ateş Etmek )
• KURU SIKI TABANCA İLE MESKUN YERDE HAVAYA ATEŞ ETMEK ( Korku Kaygı veya Panik Yaratabilecek Biçimde Ateş Edilmesi )
• SİLAH ÖĞESİ İÇEREN SUÇ TİPİ ( Kuru Sıkı Tabancanın Silah Öğesi Olarak Kabul Edilememesi )
765/m.264/7
ÖZET : Sanığın, silah niteliğinde olmayan kuru sıkı tabanca ile meskun yerde havaya ateş etmekten ibaret eyleminin, TCK.nun 264/7. madde ve fıkrasında tanımı yapılan ve silah öğesi içeren suç tipine uygun bulunmadığı gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde ateş etmekten sanık M. Ak'ın yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne, ertelemeye ve zoralıma dair ( TURHAL ) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 26.6.2000 gün ve 897 esas, 402 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi Üst C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 12.6.2001 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığın, silah niteliğinde olmayan kuru sıkı tabanca ile meskun yerde havaya ateş etmekten ibaret eyleminin, TCK.nun 264/7. madde ve fıkrasında tanımı yapılan ve silah öğesi içeren suç tipine uygun bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş Üst C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı ( BOZULMASINA ), 20.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2001/13290
K. 2002/5286
T. 18.4.2002
• KORKU KAYGI VEYA PANİK YARATABİLECEK ŞEKİLDE SİLAHLA ATEŞ ETMEK ( Silah Niteliğinde Olmayan Kuru Sıkı Tabanca ile Meskun Yerde Havaya Ateş Etme Eyleminin Yasada Belirlenen Suçu Oluşturmaması )
• KURU SIKI TABANCA İLE MESKUN YERDE HAVAYA ATEŞ ETME ( Eylemin Kanunda Tanımı Yapılan ve İçinde Silah Öğesi Olan Suç Tipine Uygun Olmadığının Gözetilmemesinin Yasaya Aykırı Olması )
765/m.264/7
ÖZET : Silah niteliğinde bulunmayan kuru sıkı tabanca ile meskun yerde havaya ateş etme eyleminin kanunda tanımı yapılan ve içinde silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığının gözetilmemesi ve mahkumiyet hükmü kurulması hatalıdır.
DAVA : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek şekilde silahla ateş etmekten sanık S. Ataman'ın yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne, ertelemeye ve zoralıma dair ( TURHAL ) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.10.2000 gün ve 339 esas, 549 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 16.10.2001 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Silah niteliğinde bulunmayan kuru sıkı tabanca ile meskun yerde havaya ateş etme eyleminin TCK.nun 264/7. madde ve fıkrasında tanımı yapılan ve içinde silah ögesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı gözetilmeden, suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı ( BOZULMASINA ), 18.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Herşey son derece açık.
Öncelikle bu konuda yorum yapılabilmesi için TCK.551.maddesinin ve kuru sıkı tabancayla tehdit suçunun incelenmesi gerekir.
TCK.551.
".......meskun bir mahalde veya civarında veya umuma mahsus yol üzerinde veya bu yola doğru zaruret olmaksızın silah atarsa....denilmek suretiyle bu eylemleri işleyen sanık hakkında ceza hükmü düzenlenmiştir.
Uygulamada kuru sıkı tabanca ile madde kapsamındaki sayılan yerlerde ateş edilmesiyle sonuçlanan eylem bu madde kapsamında kalan suç olarak kabul edilmiş ve bu suçtan dolayı Cumhuriyet Savcılığınca sanığa ön ödeme tebliği yapılmakta;mahkemelerce de sanığa mahkumiyet kararı verilmektedir.
Yine uygulamada sanık tarafından kuru sıkı tabancanın doğrultulması suretiyle mağdurun tehdit edilmesi eylemi,mağdurun kuru sıkı tabancayı gerçek tabanca zannetmesi durumunda,silahlı tehdit suçunun oluştuğu kabul edilip sanık hakkında silahla işlenen tehdit suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmektedir.
Her iki somut olayda kullanılan kuru sıkı tabancadır ve her iki olayda kullanılan kuru sıkı tabanca uygulamada silah olarak kabul edilip sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmektedir.Ancak her iki madde düzenlemesinde de "silah"tabirinden söz edilmekte ve kuru sıkı tabanca silah olarak kabul edilip ceza verilmektedir.
Somut olaya gelince;
TCK.264/7.madde de;
Her kim korku,kaygı veya panik yaratabilecek biçimde....meskun bir yerde....silahla ateş ederse...
hükmü düzenlenmiştir.
TCK.551.maddede de meskun mahal kavramı ve silahla ateş etme kavramı vardır.Bu maddeye ve uygulamaya göre kuru sıkı tabanca ile meskun mahalde ateş edilmesi suç olarak kabul edilmiş ve yaptırıma bağlanmıştır.Ancak aynı tarz eylemin kuru sıkı tabancayla korku,panik,kaygı maksadıyla işlenmesi halinde kullanılan aletin kuru sıkı tabanca olması nedeniyle TCK264/7 maddesi kapsamında uygulamacı olan Yargıtay tarafından suç olarak kabul edilmemiştir.Neden?
Çünkü son halde cezanın alt sınırı 2 yıl hapis cezasını gerektiriyor ve öngörülen ceza yaptırım olarak çok ağır.
O zaman uygulamada çok büyük bir çelişkinin oluşmasına ve sırf cezasının ön ödemelik suç kapsamında kalan basit bir suç olması nedeniyle TCK.551 maddesi kapsamında kalan suçlarda ve sırf mağdurun gerçek silah zannetmesi nedeniyle tehdit suçlarında kuru sıkı tabancanın silahtan sayılması nedeniyle sanıklar hakkında mahkemece mahkumiyet hükmü tesisi haksızlığa ve uygulamada karışıklığa yol açar.
Ya bir şey hangi şart ve durumda olursa olsun silahtan sayılan alet sayılır ya da silahtan sayılmayan alet sayılır ki uygulamada birlik olsun ve insanların kafasında oluşabilecek çelişki giderilmiş olsun.
Halbuki Yargıtay bir eylemin TCK.551 mi yoksa TCK.264/7 mi maddesi kapsamında kaldığına dair güzel bir ayırım yapmıştır.O da geceleyin birden fazla silahla meskun mahalde ateş edilmesini TCK.264/7 kapsamında kalan suç,aksi durumları TCK.551 maddesi kapsamında kalan suç kabul etmiştir.
Bir insanın gece sayılan zaman dilimi içerisinde evinde,bahçesinde veya balkonunda otururken veya yolda yaya veya aracıyla seyrederken kuru sıkı tabancayla birden fazla ateş edilmesi durumunda o an için sanığın elindeki silahı göremeyeceğinden veya o anki paniği nedeniyle silaha bakamayacağından Yargıtayın tehdit suçundaki yerinde olan tespitine göre mağdurun veya insanların ateş edildiği esnada objektif ölçütlere göre silah ile ateş edilmiş zannederek kaygı,korku ve paniğe kapılacağından sanık hakkında TCK.264/7 maddesinin uygulanması gerekir.Aksi görüş ve uygulama yerinde olmaz.
Bu nedenle Yargıtayın aksine uygulamayı benimsemiş olması ve bu doğrultuda karar vermesi hatalı ve diğer uygulamalarına göre çelişkilidir.
ismet karabulut
Merhaba;
Ben ,son zamanlarda karşılaştığımız bu kapkaç ve gasp olaylarından korunmak için bir kurusıkı tabanca almayı düşünüyorum.Bu konuda birçok araştırma yaptım fakat net bir kanıya varamadım bana yardım etmenizi rica ediyorum.
- Öncelikle ben bu kurusıkı tabancayı ve faturasını üzerimde bulundurduğumda (aynı ilde yada farklı ilde) herhangi bir polis kontrolünde sorun yaşarmıyım?
- İkinci olarakta bu kurusıkı silahla bana karşı bir tehdit unsuruna karşılık mukavemet amacıyla karşı tarafı korkutmak için ateş edersem hukuki bir suç işlemiş olurmuyum?
Teşekkürler.
Yani demek istediğim kurusıkı bir tabanca alıp üzerimde taşıyım mı taşımıyım mı sizden ricam kesin ve net bir cevap vermeniz.
Teşekkürler.
TASIMA....
Neden tasımayayım peki böyle bir yasak varmıdır?
2. CD. 2001/22172 E. 2002/9141 K. 20.05.2002Meskun mahalde silah atmak suçundan sanık Rıza K.'ın yapılan yargılaması sonucunda; MAHKUMİYETİNE dair (YEŞİLOVA) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 03.10.2000 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık ve üst C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 21.06.2001 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
Kararın tefhim edildiği duruşmada son olarak sanıktan bilirkişi beyanına ve okunan ilama karşı diyeceklerinin sorulması suretiyle son söz hakkının sanığa verildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki 1 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
1.Sanığın aksi ispat edilemeyen savunmasından ve tanık Eyüp C.'ın beyanından sanığın kuru sıkı tabanca ile ateş etmediği, tamir ettirdiği tabancasını kontrol ederken iradi bir davranışı bulunmadan kazaen patladığının anlaşılması karşısında müsnet suçun unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2.Kabule göre de,
Yeşilova Asliye Ceza Mahkemesinin 1999/23 esas ve 1999/26 sayılı kararı ile mütecaviz sarhoşluk suçundan verilen 180.000 lira hafif para cezasına ilişkin sanığın önceki mahkumiyetinin infaz edildiği 29.06.1999 tarihinden itibaren 1 yıllık süre geçtiği ve adli sicilden çıkarılma koşulları gerçekleştiğinden tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst C.Savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.05.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2.CD. 2001/13481 E. 2002/11581 K. 17.06.2002Emirlere muhalefet suçundan sanık Kadir Ş.'ün yapılan yargılaması sonucunda; MAHKUMİYETİNE dair (KÜTAHYA) 1.Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 19.09.2001 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi Yerel C.Savcısı tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 10.05.2002 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş olup içtima sonucu 247.139.800 lira yerine, 284.731.000 lira hafif para cezasına karar verilmesi mahallinde düzeltilebilir daktilo hatası kabul edilmiştir. Ancak;
1-Her ne kadar sanık, atılı suçu askere gitmeden önce işlemiş ve yargılama aşamasında asker olduğu anlaşılmış ve 353 Sayılı Askeri CMUK'nun 20.maddesi gereğince terhis oluncaya kadar yargılamanın ertelenmesine karar verilmesi gerekir ise de, eyleme konu olan kuru-sıkı tabancanın bizatihi suç teşkil eder nitelik taşımadığı, bu tür silahların satılması, taşınması, bulundurulması da herhangi bir kayda tabi tutulmadığından atılı suçtan sanığın beraati yerine idari emirle suç ihdas edilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de, saya ve yeterli gerekçe gösterilmeden tecile yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, mahalli C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 17.06.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak=Corpus