Ne yazık ki yaklaşık 4000 vatandaşımız benden önce davanıp adalet divanına konuyu götürmüşler; ancak henüz sonuçlanan dava yok, davalar lehe sonuçlansa bile yanılmıyorsam bu dava sonuçları kişisel olacaktır.
Printable View
Ne yazık ki yaklaşık 4000 vatandaşımız benden önce davanıp adalet divanına konuyu götürmüşler; ancak henüz sonuçlanan dava yok, davalar lehe sonuçlansa bile yanılmıyorsam bu dava sonuçları kişisel olacaktır.
İşviçrenin yaptığı gibi, avrupa birliğine girmeden, Türkiye ' de schengen vize birliği uygulamasına dahil edilmeli, hükümet bu hususta biraz baskıcı olmalı...
Doğrudur. Türkler AB ülkelerinde vizesiz dolaşma hakkına sahiptir. Fakat bu açık hükme rağmen maalesef mahkeme kararları üye ülkeler tarafından uygulanmamaktadır. Madalyonun birde diğer yüzü var. Eğer işsizlik oranının ve ekonomik parametrelerin bu kadar kötü olduğu güzel ülkemiz vatandaşları vizesiz dolaşım hakkına sahip olursa yakın gelecekte Türkiye nin nüfusu ne kadar azalır.
En iyisi ülkenin kalkınması yönünde ve buna bağlı olarak hayat standartlarını yükselterek daha yaşanabilir bir vatan meydana getirmektir. O zaman vize gibi bir engelin sözkonusu olmayacağını düşünüuyorum.:)
Aslında Mehmet Beyin dediklerine katılmamak elde değil; lakin Türkiyenin ekonomisi AB'nin yeni üye olan Bulgaristan ve Romanyanın ekonomisinden daha sağlam ve üretkendir. Yani bence bir noktada bu görüşünüz çürümektedir, yani AB ekonomiden ziyade daha önemli nokta olan Nüfus'a bakmaktadır. AB ülkeleri haklıdır aslında sonuç olarak Türkiye 70.000.000 gibi nüfusa sahiptir ve 400.000.000'luk AB nüfusunun 5/1'ini oluşturmaktadır.
Evet bu konuda haklılar; ama Gümrük Birliği konusunda haksızlar kesinlikle bakın Türkiye Avrupa Birliğinin ekonomik olarak en büyük ortağıdır. Türkiye ile AB'nin ikili ticaret hacmi yaklaşık olarak 200.000.000.000 USD'dir; ancak ne yazık ki bunun 150 milyar dolarlık bölümü Avrupadan Türkiye'ye giren mallardır. Yani kısacası her sene Türkiyeden 150 milyar dolar Avrupa Birliğine akmaktadır. AB zaten Türkiyeden alacağını bu şekilde almaktadır, neden Türkiye'yi üye olarak alıp başını ağrıtsın ki, şüphesiz Türkiyenin AB'ye tam üye olması Türkiyenin menfaatine olacaktır; ama kim olsa şuan süren ortaklığı bozup Türkiye'yi tam üye yapmaz. Aradan yıllar geçsede biz Kopenhang kriterlerinin tamamını tam manası ile yerine getirse bile AB Türkiye'yi üye olarak almayacaktır birliğe.
Tabii ki Türkiye şuan ki tavrını değiştirir ve dişini AB'ye gösterirse iş değişir.
Bakın Abdullah Öcalan yakalanmadan önce Türk vatandaşları Fransa ve İtalya'yı ekonomik olarak boykot etmiş ve 15 günlük süren boykot sebebiyle bu 2 ülke yaklaşık 60.000.000 EUR zarara uğramıştı(bunlara Koç grubunun boykotu dahil elbette, iptal edilen sözleşmeler vs. ise hariçtir.) bunun sonucunda İtalya sakladığı APO'yu ülkesinden apar topar çıkartmıştı. Türk halkı bir gün gözünü açıp, dişini Avrupa Birliğine kitlesel bir boykot olarak gösterirse, Türkiye hiç kimsenin ummadığı bir süre de Avrupa Birliğine tam üye olacaktır.
Benim düşüncelerim bunlar ki 2010 genişleme sürecinde Hırvatistanın üye olacağından şüphem yoktur, eğer bizde dişimizi gösterebilirsek 2010'a yetişebilmemiz su götürmez bir gerçektir.
Boşverin vizesiz girince avrupa birliğine ne olacak? Zannetmeyin ki oralarda herkes Türkler gelsinde bizde çalışsın yada burada ticaret yapsın diye bekliyor. Yada ordaki kadınlar türk erkeklerine hasta.. Yok öyle bir şey sizden önce oralara gidenler çoktan bir Türk imajı bırakmışlar oralarda. Maalesef o önyargılarda kolay değişmiyor.
S.M.Mali Müşavir
Selçuk Gülten
Bahsedilen vizesiz giriş imkanının tüm Türk vatandaşları için değil,işverenlerin iş seyahatleri için vize almadan en çok 3 aya kadar dolaşımına ilişkin bir karardı yanlış hatırlamıyorsam.