-
Iki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri
digerine sorar,
- Bu muhtesem bisikleti de nereden buldun?
Digeri cevap verir,
- Dün tek basima dolasirken bir yandan da okulu bitirince ne is
yapacagimi düsünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kiz
geldi ve yanimda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine birakti veüzerindeki bütün giysileri çikartti. Sonra da bana "Hangisini istiyorsan al" dedi.
Diger ögrenci arkadasini dogrularcasina basini sallayarak,
- Iyi seçim yapmissin, elbiseler belki sana uymayabilirdi.
-
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedi görür,
durur ve arabaya alır. Kedi ön koltuga geçer ve dile gelir:
- Ben aslında bir insanım, eger benim basımı bir kere oksarsan çok
güzel bir prenses haline gelirim, der.
Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder. Kedi tekrar dile gelir
- Eger benim basımı oksarsan çok güzel bir prenses olacagım ve
seninle 1 hafta kalmaya razıyım, der.
Adam tekrar güler ve iki elini de direksiyondan ayırmayarak sürmeye
devam eder. Kedi sıkılmaya baslar ve;
- Eger benim basımı oksar ve güzel bir prenses haline çevirirsen
seninle bir hafta kalırım ve istedigin her seyi yaparım.
Adam yine güler. Sonunda kedi dayanamaz:
- Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses oldugumu ve beni
okşarsan 1 hafta seninle kalıp istedigin her seyi yapacagımı söyledim.
Neden beni öpmüyorsun?
Sonunda adam konusur:
- Bak, ben bir mühendisim. Konusan bir kedi, bir prensesten daha ilginç geliyor.
-
Temel, arkadaşıyla yolda giderken elindeki çakısıyla parmağını keser.
Biraz ötede sağlık ocağı görür. Temel:
-Ben şurada pansuman yaptırayım, der. İçeri girince karşısına iki
kapı çıkar. Birinde -Hastalıklar-, ötekinde-Yaralar- yazılı .
Yaralar kapısından girer. Yine önünde iki kapı belirir. Birinde -Et-, ötekinde
-Kemik- yazar. -Et- kapısından girer. Yine iki kapı çıkar karşısına.
Birinde -Önemli-, ötekinde -Önemsiz- yazar.
-Önemsiz kapısından girince kendini sokakta bulur.
Arkadaşı sorar:
-Nasıl iyi baktılar mı?
-Hayır... ama organizasyon müthiş.
-
Çoban'ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş.Tam oanda,yanına
bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen,
Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıyainmiş ve çobana sormuş.
- Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem banaonlardan bir tanesini
verir misin?
Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış,"Tamam" diye cevap
vermiş.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir
NASA sitesine girmiş, GPS'ini kullanarak yeri taramış, bir database ve
logaritma ile doldurulmuş 60 excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir
rapor basmış. Çobana dönmüş,
- "Tam olarak 1586 adet koyunun var" demiş.
Çoban "Doğru" diye cevap vermiş, "Koyununu alabilirsin."
Genç adam koyunu almış ve jeep'inin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş, -
"Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verirmisin?"
diye sormuş.
Adam, "Evet neden olmasın" diye yanıtlamış.
"Sen Dunya Bankasi'nda Danışmansın" demiş çoban.
Adam sormuş, "Nasıl oldu da bildin?".
Çoban
"Çok basit" diye cevap vermiş. "Buraya çağrılmadan geldin,bu bir. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun
çünkü köpeğimi aldın!"
-
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: "Eş arıyorum."
Ertesi gün yüzlerce mektup almış.
Hepsi aynı şeyi söylüyormuş; "Benimkini alabilirsin."
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz.
"Ya arabası yenidir ya da karısı!.."
3- Bir genç babasına sorar; "Baba evlenmek kaça malolur?"
Baba cevap verir: "Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum."
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer.
İstediğin yemeği sipariş edersin sonra, yanındakinin istediği yemeği
görüp;
"Keşke onu isteseydim" dersin.
5- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır; "Seninle evlendiğimde tam
bir aptalmışım."
Adam cevap verir; "Evet çok aşıktım fark edemedim."
6- Bir adam evlenene kadar eksik sayılır, evlenince tam bitmiş olur.
7- Bir davette bir hanım arkadaşına sorar; "Alyansını yanlış parmağına
takmıyor musun?"
Diğer hanım cevap verir; "Evet yanlış adamla evliyim de ondan."
-
Üç kadın arkadaş bir kaza sonucu aynı anda hayatlarını kaybedip cennete giderler. Cennetin kapısında onları karşılayan melek:
"Bizim burada uymanız gereken tek kural var.. O da ördeklere dikkat
edin sakın üstlerine basmayın" der.
Sonra kapı açılır üç kadın cennete girerler. Gerçekten de etrafta ördek doludur. Üstlerine basmamak adeta imkansızdır. Dikkat etmesine rağmen kadınlardan biri kazayla bir ördeğin üstüne basar. Hemen Cebrail belirir.Yanında son derece çirkin bir adam vardır. Kadını
kolundan adama kelepçeler ve:
"Ördeğin üstüne basmanın cezası olarak sonsuza kadar bu çirkin adama kelepçeli olarak yaşayacaksın" der.
İkinci gün kadınlardan biri yine kazayla bir ördeğin üstüne basar ve Cebrail anından yanında çok çirkin bir adamla gelip onları kadına ceza olarak birbirlerine kelepçeler. Üçüncü kadının gözü bu olaylardan çok korkar. Diğerlerinin akıbetine uğramamak ve sonsuza kadar çirkin bir adama kelepçelenip yaşamamak için her attığı adıma acayip dikkat etmeye başlar.
Aradan aylar geçer ve hiç bir ördeğin üstüne basmaz. Derken bir gün
Cebrail belirir. Bu kez yanında boylu poslu inanılmaz derecede yakışıklı bir adam vardır. Cebrail hiçbir şey söylemeden yakışıklı adamla kadını
kelepçeler ve yine birşey söylemeden çeker gider. Kadın artık mutluluktan uçmaktadır.O güne kadar gördüğü en yakışıklı adamla kelepçelenmiştir. Adama döner ve:
"Ben acaba ne yaptım da sonsuza kadar senin gibi güzel bir adamla
birlikte olmayı hak ettim" der.
Adam suratı asık bir şekilde cevap verir:
"Vallahi seni bilmem ama ben az önce bir ördeğin üstüne bastım.
-
Temel özel aracıyla yolda giderken Trafik Polisi çevirir.
- aaa beyfendi bugün emniyet kemerini takan tek sürücü sizsiniz. sizi kutlarım ve size de 500 ytl ödülümüz var der. arkasından da gülümseyerek;
- eee ne yapacaksınız bakalım bu parayla diye sorar.
temel gayet ciddi ;
- Ehliyet alacağım memur bey der.
temelin yanında oturan karısı fadime müdahale eder;
- memur bey siz ona bakmayın içkiyi fazla kaçırınca böyle saçma saçma konuşur der.
arka koltuktan cemal müdahale eder;
- ula temel ben söylemedim mi sana çalıntı arabayla yola çıkmayalım diye bak başımız belaya girdi der.
bagajdan idrisin sesi yükselir.
- ula uşaklar sınırı geçtikmi bu gürültü de ne....
-
Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek:
- "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle" der.
Ancak adamdan ses çıkmaz.
Papaz gene:
- "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle"
der demesine ama adamdan gene ses çıkmaz.
Papaz iyice sinirlenir ve:
- Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun be adam?
Deyince, adam sakin sakin cevapverir,
- Nereye gideceğimi bilmeden kimse hakkinda yorum yapmak istemiyorum!!
-
Temel Karadenizde hamsi tutmaktan bıkmış soluğu Kanada da almıştır. Her türlü hazırlığını tamam ettikten sonra gözünü kestirdiği bir buzzluk alanı kesip balık tutmaya hazırlanır. Tam buzu kesecekken bir ses duyulur
Oğlum orada balık yok....
Temel Allah' ın kendisine yardım ettiğini düşünüp elli metre ileriye gider tam buzu kıracak
Oğlum orada balık yok demedik mi sana diye gür ve sert bir ses duyulur
Temel titremeye başlar ve
Allahum sen misin ?
ses yanıt verir
Hayır oğlum ben buz hokeyi salonunun sipikeriyim...
-
İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış : - "Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz" demiş... Kayserili de bunun üzerine: -Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık...