her gelene sorsam seni,
saat gibi kursam seni,
yerden yere vursam seni,
öfkemi dindiremezsin...
dost musun sen düşman mısın?
bu sevgiye pişman mısın?
başka renge boyanmısın..
hiç beni kandıramazsın...
akdevrim.istanbul.
Printable View
her gelene sorsam seni,
saat gibi kursam seni,
yerden yere vursam seni,
öfkemi dindiremezsin...
dost musun sen düşman mısın?
bu sevgiye pişman mısın?
başka renge boyanmısın..
hiç beni kandıramazsın...
akdevrim.istanbul.
adresinden uzaksın yürüdüğüm yolların,
en güzel meleğisin,yaratılan kulların...
sana ihanet eden,
gözlerim bile olsa
çekinmeden oyardım,
cehennem ateşine,
bedenimi koyardım...
diyen bir hıyarım ben,
bir gece hayatıma,
ansızın kıyarım ben...
sensizliğin kahrından,gök yüzüne zıpladım,
bir ampül gibi yanan,yıldızları topladım!...
karanlık her gecenin odağında sen varsın,
bu diyardan gittikden sonra beni anlarsın!...
senelerce durakta,
sevgiyi beklemişim,
acı ve göz yaşını
kadere eklemişim...
düşün sevgimi anla,
istersen öyle kanla!..
akdevrim.08.09.2008.istanbul.Atatürk hava limanı.
göz yaşı döker gibi,
tetiği çeker gibi,
bir tohum gibi yere,
tek beni eker gibi
gidişinin ardından,
kaç tane sene geçti...
şu kapımdaki ağaç,
yoktu sen terkederken
filizlenir yapraklar,
sararır dallarında...
ayağımın altından ,
sanki kacar topraklar...
her gece hayalimde,
ruhum asılmaktadır...
akdevrim/istanbul.
güneşin ışığını görmeyen taş duvarlar,
sırrımı hiç kimseye vermeyen taş duvarlar..
bir kadın darbesini,
anladın mı ansızın,
kedersizin,gamsızın?...
bulutlar daha kara,
yürüyor ufuklara...
benim zannederekten,
gölgeme kurşun sıktı...
hayalimle yoğrulan,
sanki cenneti yıktı...
karanlıklara karşı taş duvarlar yoldaşım,
vurmayan incitmeyen,en sağlam arkadaşım!...
akdevrim.istanbul.
nasıl sana yar derim,
bir beni duyar derim...
duygularından yoksun,
kendime hıyar derim...
sesini soluğunu
ac köpekler işitsin.
bir şeytanla gözümde,
bundan sonra eşitsin.
duyacağın yok beni,
elinden geliyorsa,
ateşinde yak beni!...
çık ortaya bak beni...
sessiz çığlıklarımın,
adresinde sen varsın,
şiirimde sevgiye,
sadece sen kıyarsın...
sepet koluna dedin,
herkes yoluna dedin,
kötülüğü denedin...
ışıkları yaratan,
dünyamızı donatan,
yüce Tanrı adına
hiç zararım dokunmaz,
bilinsin ki kadına...
ne acıyı çekersem,
bıraksınlar çekeyim,
yürüdüğü yollara,
göz yaşımı dökeyim...
benim kaderim deyip...
şeytana kardeş olmuş,
kalemimi tutamaz
cehennemin içine,
artık beni atamaz...
akdevrim.istanbul.
karanlığına güneş
doğar diye bekleme,
derdime dert ekleme...
madem ki belli oldu,
şeytanla dost olduğun!...
tırnağı diken olan,
elin kanattı beni...
fırlatıp attı beni...
attığım her adıma,
göz yaşımı bıraktım...
nereden gelmiş isem
izim var kaldırımda...
bilir misin arkadaş,
ben kaldım zor durumda!...
kalbim enkaz yığını,
sanki unutmuş dersin,
bir şey aradığını?...
akdevrim.22.09.2008.istanbul.
ne havayı ne suyu,
nede derinn uykuyu
paylaşırım seninle...
neden yüreğimdesin..?
beynimde sevgimdesin...
iki gündüzü bölen...
acılarımı bilen
geceden sorun beni...
ihanet edeceksem
çekinde vurun beni...
şakaklarım aklaşmış...
belki sonum yaklaşmış...
sevgiye dokunmadan,
bu gök kubbe altında
esamem okunmadan...
çekipde gideceğim...
bir tabutun içinde
kol kanat biteceğim...
tabutumu tutanlar
bir mezarlığa doğru
adımını atanlar..
bilirlermi kalbimin
bir yerde kaldığını...
akdevrim./istanbul...
ne kadar hainsin sen
sanki insin cinsin sen...
sesini soluğunu,
aç köpekler işitsin!..
benim yalnızlığıma,
sadece sen eşitsin...
günahkar bedenini,
şeytanlara taşıtsın...
ve yansın cehennemde,
sabah akşam her zaman,
uyansın cehennemde...
hayalimi kanattın,
kin ve garez öfkeyle,
yüreğini donattın...
sevginin odağında,
bundan sonra sen yoksun!...
akdevrim.istanbul.
kalem gibi kırsam seni,
gardiyandan sorsam seni,
hain gibi vursam seni,
zannet me bu hırsım gecer...
soydun soğana çevirdin,
ölü doğana çevirdin,
lanet dağına çevirdin,
yaptıkların beni bicer...
akdevrim.29.09.2008.istanbul.zeytinburnu