Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
İstanbul Ümraniye'de bir eve yapılan baskında bulunan 28 el bombası, TNT kalıpları ve fünyelerin Kuvvaiye Milliye Derneği İstanbul İl Başkanı Oktay Yıldırım'a ait olduğu ileri sürüldü. Yıldırım'ın, Danıştay saldırısından sonra gözaltına alınan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'le ilişkili olduğu iddiaları ortaya atıldı.
Tekin, hürriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, "Oktay Yıldırım'ı tanıyorum, benim yanımda bulunan bir kişidir. Danıştay olayının rövanşını almak için böyle bir komplonun gündeme getirildiğini sanıyorum" dedi.
Oktay Yıldırım'la ilgili iddiaların daha önce Danıştay baskını, Atabeyler Operasyonu, Küre Operasyonu gibi tek merkezden ve yanlı olarak basına sızdırıldığını öne süren Yıldırım'ın meslektaşları olayda çok sayıda soru işareti bulunduğunu ifade ettiler.
Oktay Yıldırım'ın Özel Harp'çi olduğu belirtilmesine rağmen, Yıldırım'ın piyade komanda Astsubay'ı olduğu, paraşüt atlayışında diz kapağında oluşan sakatlık nedeniyle malülen emekli edildiği öğrenildi. Son dönemlerde sıkça televizyonlara çıkan ve hükümetin uygulamalarını eleştiren Oktay Yıldırım'ın internet sitelerine de aynı içerikte yazılar gönderdiği bildirildi.
MUZAFFER TEKİN YİNE GÜNDEMDE
Alpaslar Aslan'ın Danıştay'a yaptığı baskından sonra bu kişiyle ilişkili olduğu gerekçesiyle emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, ön plana çıkmıştı. Hakkındaki iddialar üzerine bunu onur meselesi yapıp intihara kalkışan ve yaralı olarak hastaneye kaldırılan Muzaffer Tekin, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış ve saldırıyla ilişkisi olmadığı gerekçesiyle dava dışında tutulmuştu.
Oktay Yıldırım'ın gözaltına alınması üzerine Muzaffer Tekin ismi yeniden gündeme geldi. Yıldırım ile çekilen fotoğrafları basında yeraldı. Musaffer Tekin, hürriyet.com.tr'ye Oktay Yıldırım'ın bir komplo ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Danıştay saldırısından sonra kendisinin de gündeme getirildiğini anımsatan, ancak olaylarla ilişkisinin olmadığının ortaya çıktığını hatırlatan Tekin, "İşte Danıştay'ın rövanşını bu yolla almak istiyorlar. Ben Oktay Yıldırım'ı tanıyorum. Benim yanımda bulunan bir kişidir. Yazıları ve konuşmalarıyla birilerini rahatsız etti. Günden değiştirmek için böyle bir olayla ve benimle ilişkilendirildi. Oktay'ın bombaları çöplükte bulduğunu söylediğine de inanmıyorum" dedi.
Emekli bir asker de, Oktay Yıldırım'ın uzun yıllar Güneydoğu'da görev yaptığını, orada görev yapanların güvenlikleri nedeniyle kendilerini emniyete almak ve tehditlere karşı güçlü olabilmek için el bombası aldıklarını söyledi. Ancak, bu kadar bombanın alınmasının garip olduğunu vurgulayan aynı emekli asker, Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasında da kullanılan el bombası ile Yıldırım'a ait olduğu ileri sürülen bombaların benzerliği için ise şunları söyledi:
"MKE ülkemizde birimsiz olan taaruz el bombası ile birimli olan savunma el bombalarını üretiyor. Bunların verildiği yerler de bellidir. Bu bombaların hangi birliğe ve kimin üzerin ezimmetli olduğu da kayıtlardan ortaya çıkar. Aynı tip bombaların Cumhuriyet Gazetesi eyleminde de kullanılması doğaldır. Çünkü aynı bombalar ülkemizde üretiliyor. Bunların zaman zaman yasa dışı örgütlerin eline de geçtiği doğrudur."
Hürriyet/14.6.2007
Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
İstanbul Ümraniye'de bir evde ele geçirilen patlayıcılarla ilgili olarak emekli astsubay Oktay Yıldırım gözaltına alındı. Oktay Yıldırım'ın, Danıştay saldırısı soruşturmasında adı geçen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin ile uzun yıllar birlikte görev yaptığı iddia edildi.
Emekli astsubay Oktay Yıldırım'ın Muzaffer Tekin ile birlikte görüldüğü kareler de mevcut.
Danıştay saldırısı ile ilgili gözaltına alınan Tekin, serbest bırakıldığında, kendisini karşılayanlar arasında Oktay Yıldırım da vardı.
Yıldırım ayrıca, "Türklüğe hakaret"ten yargılandığı dava sırasında yazar Orhan Pamuk'u protesto edenler arasındaydı.
İki gündür gözaltında olan Oktay Yıldırım, Ümraniye'de bir evde bulunan 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyeler ile ilgili soruşturma kapsamında sorgulanıyor.
Kuvvai Milliye Derneği İstanbul İl Başkanı olan Oktay Yıldırım'ın, polisteki ilk ifadesinde, patlayıcıları Hasdal Kışlası yanındaki çöplükte bulduğunu söylediği iddia edildi.
Oktay Yıldırım ile ev sahibi Mehmet D. ve Ali Y.'nin de şubedeki sorgularına halen devam ediliyor. Şüphelilerden Mehmet D.'nin bombalarla bir ilişkisinin bulunmadığını ve malzemelerin Oktay Yıldırım'a ait olduğunu iddia ettiği öğrenildi.
Bu arada, konuya ilişkin emniyete gelen ve Oktay Yıldırım'ın avukatlığını üstlendiğini belirten Yıldırım Çavuşoğlu, basın mensuplarının soruları üzerine, gazetelerde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını savundu.
Ele geçirilen patlayıcılar kriminal incelemede. Patlayıcılar, Cumhuriyet gazetesine saldırıda kullanılan bomba tipiyle karşılaştırılıyor.
CNNTÜRK/14.6.2007
Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
Danıştay'a saldırı davasında soruşturma genişletiliyor. Bugün sanıklar hakkında kararını açıklaması beklenen Ankara 11. Ceza Mahkemesi, Ümraniye'de yakalanan el bombalarının Danıştay saldırısı ile bağlantılarının ararştırılması yönünde bir karar verdi.
Bugünkü duruşmaya tutuklu 7 sanık katıldı, tutuksuz sanıklar duruşmaya gelmedi. Duruşmanın başlangıcında Mahkeme başkanı Orhan karadeniz bir açıklama yaparak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yğrütülen ve İstanbul Ümraniye'de yakalanan el bombalarına ilişkin incelemenin tamamlanmasını ve Danıştay saldırısı ile ilgisinin olup oladığının araştırılmasını istediklerini ifade etti ve soruşturmanın bu yönde genişletileceğini bildirdi.
haber7
Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
Danıştay saldırısının üçüncü yılı nedeniyle düzenlenen anma töreninde, hükümete yönelik sert eleştiriler vardı
Danıştay 5'İnci Daire Başkanı Salih Er, "türkiye'de türban sorunu yokken, kaşıya kaşıya bu konuyu gündeme taşıyanlar, bugün de düşünmelidir" ifadesini kullandı.
"Yargı mensuplarının yerine, ulemayı koyanları da düşünmeli" dedi.
Konuşmasına, "Ben bir düş gördüm" ifadesini kullanarak devam eden Danıştay 5'İnci Daire Başkanı; "Bu düşte ülkenin başbakanı, yargı kararlarına saygı duyulması gerektiğini söylüyor; sabah saatlerinde, evlerde yapılan aramaları kınıyor" diye konuştu.
2006'da, Alparslan Arslan tarafından yapılan Danıştay baskınında, İkinci Daire Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmişti.
http://www.ntvmsnbc.com/id/24967191/
Saygıyla anıyoruz!
Cevap: Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
TÜBİTAK: Danıştay saldırısında görüntüler silinmiş
TÜBİTAK, Danıştay saldırısı sırasında binada bulunan kameraların kaydettiği görüntülerin bir bölümünün silindiğini belirledi.
Birinci Ergenekon davasının 143. duruşması görülmeye başlandı. Duruşmada sanık ve avukatlarının taleplerinin alınmasına geçildi.
Aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de bulunduğu tutuklu 24 sanığın yargıladığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Hayrettin Ertekin, Hüseyin Görüm ve Ergün Poyraz katılmadı. Tutuksuz sanıklardan gazeteci Güler Kömürcü ise duruşmada hazır bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi Kampüsü’nde görülen davada mahkeme başkanlığına vekalet eden hakim Hasan Hüseyin Özese mahkemeye ulaşan evrakları okudu.
TÜBİTAK'TAN ŞOK RAPOR
Mahkemenin resen istediği “03 Mayıs 2006 ile 17 Mayıs 2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde OYAK savunma ve güvenlik şirketine bildirildiğinin ayrıca bu tarihler dışında kameraların arıza yapıp yapmadığına” ilişkin talebine de cevap verildi.
Yapılan bilirkişi incelemesine ilişkin TÜBİTAK'tan gönderilen yazıda, Danıştaya saldırının yapıldığı 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay güvenlik kamerasının arızalı olduğunun bildirilmesi üzerine kayıtlarının alındığı, harddiskler üzerine inceleme yapıldığı belirtildi.
Bu harddisklerde herhangi bir arıza saptanmadığının bildirildiği ifade edilen yazıda, kaydedilen kamera görüntülerinin akşam saatlerine ait kayıtlarının bir kısmının silindiği, özel bir programla yapılan çalışma sonucu silinen bu kayıtlardan bir kısmının kurtarıldığı kaydedildi.
Yazıda, kurtarılan görüntülerin daha rahat seyredilebilmesi için avi formatına dönüştürüldüğü, ayrıca silinen dosyaların bir kısmının da isimlerinin değiştirildikten sonra silindiği ifade edildi.
Hakim Özese ayrıca Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner’in de yargılandığı Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 22 klasörden oluşan bir örneğinin CD ortamında mahkemeye gönderildiğini ifade etti.
Özese ayrıca, MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bombalı saldırı olayları öncesinde ellerinde istihbarat bilgisi olmadığının belirtildiğini söyledi.
JANDARMA, EMNİYET VE MİT: İSTİHBARAT BİLGİSİNE SAHİP DEĞİLDİK
Jandarma, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü, Danıştay saldırısı ve Cumhriyet gazetesine bomba atılması eylemleriyle ilgili saldırılardan önce istihbarat bilgisine sahip olmadıklarını mahkemeye bildirdi.
DANIŞTAY SALDIRISI
17 Mayıs 2006'da Danıştay 2. Daire'ye yapılan silahlı saldırıda daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirdi, daire başkan ve üyeleri de yaralandı.
Sanık Alparslan Arslan bu saldırı sonucunda mahkeme kararı ile 2 kere ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Ancak daha sonra saldırının Ergenekon tarafından azmettirildiği iddiaları üzerine Danıştay ve Ergenekon davaları birleştirildi ve Arslan İstanbul'daki davada tekrar yargılanmaya başladı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14488361.asp?gid=373
Cevap: Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
Tuhaf bir çete
RADİKAL İSTANBUL 22.05.2006 tarihli bir haber:
Danıştay'a kanlı baskının ardından yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkan ve çeşitli medya organlarına yansıyan bilgiler, herkesin kafasını karıştırmış durumda. Yetkililerin açıklamalarına göre ise her şey aydınlandı, çünkü sadece Danıştay'daki katliam girişimi değil, aynı zamanda Cumhuriyet gazetesine düzenlenen bombalı saldırının failleri de yakalandı. Ne var ki, Danıştay'a yönelik saldırının gerçekleştiği 17 Mayıs'tan bugüne geçen dört günlük sürede ortaya çıkan bilgi ve bulgular, faillerin kimliklerinin dışında hiçbir netlik içermiyor. Saldırıları gerçekleştirenlerin asıl hedefleri ve arkalarındaki güç odakları konusunda ise henüz ilerleme sağlanabilmiş değil.
Bulgular ve ortaya atılan sorular, Akın Birdal suikastından bu yana adını pek duyurmayan Türk İntikam Tugayı'nın (TİT) yeniden faaliyete geçmiş olabileceği ihtimalini öne çıkardı. Cumhuriyet gazetesine atılan ilk iki bombanın ordu malı MKE yapımı olması bir başka ilginç ayrıntı. Elde bulunan bütün aksi delillere karşın yine de saldırıları gerçekleştiren kişilerin bir psikopat topluluğu olabileceği yönündeki ihtimal henüz tümüyle devre dışı kalmadı. Çünkü, yakalanan kişiler arasında çek senet işi yapmış, sokak arası mafyasına bulaşmış, hırsızlık ve gasp suçundan sabıkası olanlar var. Ama bu, Susurluk tarzı ya da 28 Şubat'ın ünlü 'andıç' operasyonları benzeri bir derin devlet provokasyonunu ya da yargıyı sindirmeye yönelik irticai bir komplo ihtimalini de gündemden çıkarmaya yeterli değil.
'Uyuyan hücreler' mi?
Cumhuriyet gazetesinde yer alan bir haber, farklı bir olasılığa da dikkat çekti. Gazetenin haberine göre, saldırganlar çok kompleks bir örgütün değil, 'uyuyan hücreler' olarak bilinen yapılanmanın unsurları olabilirler. Haberde, "Bu olasılık düşünüldüğünde, saldırganların içinde yer aldığı hücrenin daha büyük kompleks örgütlerce aktive edilmiş olması mümkün görünüyor. Hücre yapılanmasında hiyerarşi olmadığından, saldırıyla hedefleneni saldırganlar da bilmeyebilir" deniliyor.
Saldırıların ardından ortaya atılan ilginç iddialarla manipülasyon çabaları da eksik olmadı. Bunlardan en ilginçlerinden birisi, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'ndan geldi. Yazıcıoğlu, Arslan'ın babasının ifadesine dayanarak, "Arslan Bulgar göçmeni bir hocayla buluşmuş ve baygınlık geçirmiş. Babası, Arslan'ın bu adamla tanıştıktan sonra garip davranışlar sergilediğini gözlemlemiş" dedi.
Örgütlü oldukları kesin
Danıştay'a düzenlediği saldırının hemen ardından olayın zanlısı olarak yakalanan İstanbul Barosu'na kayıtlı avukat Alparslan Arslan, ilk ifadesinde "Yalnızım" dedi, ama bunun doğru olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Soruşturma sonuçlarına göre, hem Danıştay, hem de Cumhuriyet gazetesi saldırılarını düzenleyenler aynı kişilerdi, sayıları en az dörttü ve saldırılarla doğrudan ilgisi olanların sayısı da 10 kişi civarındaydı. İşte, Türkiye'yi sarsan çete hakkında medyaya sızan bilgiler ve ortaya atılan kuşkular:
Danıştay'a yapılan saldırının hemen ardından Arslan Glock marka silahıyla birlikte yakalandı. Saldırı sırasında "Allah'ın askeriyim" diye bağırmıştı. Aracında Vakit gazetesinin Danıştay üyelerini teşhir ettiği nüshası bulundu. Evinde ise Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasının haberlerinin yer aldığı kupürler vardı. Aracından çıkan Ulusal Kanal araç kartı ile Vatansever Kuvvetleri Güç Birliği'ne ait kartvizit dikkat çekiciydi. Alparslan Arslan'ın aracında yapılan aramada biri Browning, diğeri Glock marka iki silah daha yakalandı ki, bu, eylemde yalnız olmadığının ilk işaretini oluşturdu. Arslan, Danıştay üyelerinin üzerine kurşun yağdırırken 34 BE 0164 plakalı Opel Astra aracın içinde üç kişi bekliyordu. Bu kişilerden birisi Osman Yıldırım, diğeri İsmail Sağır, üçüncüsü ise Tekin Irşi'ydi. Arslan dönmeyince silahları da bırakarak aracı terk etmişlerdi. Arslan'a ait üç sim kart ile ilgili yapılan telefon görüşmelerinden 12 Eylül döneminde ordudan ihraç edilen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'in ismine ulaşıldı. Dün yakalanan Tekin, Arslan'ı yönlendiren kişi olarak biliniyor.
TİT ile bağlantı
Arslan'ın ortaya çıkan diğer ilişkileri de kafa karıştırıcı. Bunlardan birisi Akın Birdal suikastının azmettiricisi, TİT'in kurucularından Semih Tufan Günaltay, diğeri de Tuğrul Türkeş'in kurduğu Aydınlık Türkiye Partisi çizgisindeki Ata Ocakları'nın eski başkanı avukat Tarkan Toper. Toper aynı zamanda Sauna operasyonu sırasında yüzbaşı Nuri Bozkır'la duyulan "Türk Mukavemet Tugayı" ile de bağlantılı. Toper'in bu çeteyle bağı telefon görüşmeleri sayesinde belirlendi. Bir başka ilginç ayrıntı: Türk Mukavemet Tugayı ile eski yüzbaşı Muzaffer Tekin de ilişki halinde...
Alparslan Arslan öğrenciyken satırlı bir ülkücü militan. Stajını ülkücü mafya Sedat Peker'in avukatının yanında yapan Arslan'ın 'kızıl elma koalisyonu'nca gerçekleştirilen çeşitli eylemler içinde yer aldığı da biliniyor. Arslan'ın ilişkide bulunduğu örgütler arasında, kuruluşunda emekli paşaların yer aldığı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi de var. TİT'in kurucusu Günaltay'ın da bu örgütte yer alması Arslan ile TİT'in ilişkilendirilmesinde en temel verilerden biri. Günaltay, başlangıçta reddettiği Arslan ile ilişkisini, poliste "O beni aramış olabilir" diye kabullendi. Karslı olan Günaltay, yakalanan kişiler arasında üç Karslının bulunmasını da, "Komplo" diye niteledi.
Besmele eşliğinde bomba
Cumhuriyet'e atılan iki el bombasının, pimi tam çekilmediği için patlamadı. Üçüncü bombayı "Besmele çekmezseniz patlamaz" diyerek Arslan'ın bizzat attığı iddia edildi. Gözaltına alınanlardan ikisi savcılıkça serbest bırakıldı. Dokuz zanlının sorgusu sürüyor.
Arslan ifadesinde Cumhuriyet gazetesine saldırı düzenlemeye, kamuoyunda 'karikatür krizi' olarak nitelendirilen yayınlar sırasında karar verdiğini söyledi. Arslan, Danıştay 2'nci Daire Başkanı ve üyelerinin Vakit gazetesinde yayımlanan fotoğraflarını keserek cebine koyduğunu, gazete kupürüne her bakışında da Danıştay mensuplarına kızdığını, bu kızgınlık neticesinde eylemi yapmayı planladığını anlattı. Zanlılardan Osman Yıldırım da Danıştay eyleminin İsmail Sağır ve Tekin Irşi tarafından gerçekleştirilmesinden kapıdaki güvenlik nedeniyle son anda vazgeçildiğini söyledi. Eylemleri para için yaptığını söyleyen Yıldırım'ın hırsızlık çok sayıda sabıkası var. Yıldırım, silah ve bombaları İstanbul Bahçelievler'de Mardinli Ömer adlı kişiden aldıklarını söyledi.
https://www.hukuki.net/haber/index.asp?id=628
Önceki tahminlerin bugünkü gelişmeler ışığında ne kadar doğru veya yanlış olduğunu incelemek istemez misiniz?
Saygılarımla,
Cevap: Re: Danıştay'a yapılan saldırı !!!
Gerçeker: Danıştay saldırısı araştırılmalı
Yargıtay Başkanı Gerçeker, Danıştay saldırısıyla ilgili olarak, ''Elbette bunlar araştırılacak, gerçek ortaya çıkacak. Çıkması lazım çünkü bu tür şer odaklarıyla mücadele etmenin imkanı yok'' dedi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay'a yapılan saldırının yıl dönümü ve yargı şehidi Mustafa Yücel Özbilgin'i Anma Günü nedeniyle Danıştay'da düzenlenen törenden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Danıştay'a yapılan saldırıyla ilgili soru üzerine Gerçeker, konuyla ilgili çalışmaların devam ettiğini, şu anda bir netliğin olmadığını söyledi. Her şeyin net bir şekilde ortaya çıkması gerektiğini ifade eden Gerçeker, ancak o zaman bir değerlendirme yapılabileceğini belirtti. Gerçeker, ''Şu an kuşku var. Neyin ne olduğu belli değil'' dedi.
Bir başka gazetecinin, ''Kamera kayıtlarının silinmesi örgütlü bir yapı olduğunun göstergesi mi?'' sorusuna da Gerçeker, şu yanıtı verdi;
''Bilemiyoruz. Bilmeden nasıl hüküm verebiliriz? Soruşturma bitmeden, tamamlanmadan karar vermek mümkün değil. Şöyle oldu, böyle oldu, önemli değil. Sonuçta bir meslektaşımız, hukukçu, mesleğinin zirvesine gelmiş, hayatı topluma hizmetle geçmiş bir insanı kaybettik. Bu çok kötü bir olay. Sebebi şudur, budur diye düşünmenin de bir anlamı yok.
Elbette bunlar araştırılacak, gerçek ortaya çıkacak. Çıkması lazım çünkü bu tür şer odaklarıyla mücadele etmenin imkanı yok ama şu anda hiçbir şey söyleme imkanına sahip değilim. Yargılama devam ediyor.''
http://www.ntvmsnbc.com/id/25095764/