Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Bu yazı; son yazıdan bir öncekidir. Bugün bir hastanın kardeşiyle görüştüm. Hocam, istediğin raporlar birkaç güne gelir, dedi. Son yazı; bu raporlarla ilgili olacak. Şimdi; başka konulara değineyim: Prostat kanseriyken kemiklerinde sekiz yere metastaz yapan Nurullah Bey'le ilgili raporu niçin yazdım? Raporu dikkatli olarak okuduysanız; hastaya kanserle ilgili bir tedavi uygulanmamaktadır."Kontrol altında tutulmakta" dır. "X tedavisi uygulanmaktadır"dediği ise; hormon tedavisidir. Bulunduğum köye gelen kişi;hormon tedavisini bırakacağını ve uyluk kemiği ile kaburgalarından birinde küçük ağrı kaldığını söylediğini, yazmıştım. Daha, bir aylık HTT kullanım süresi vardı. Aynı kişi 11 Ekimde köye yine geldi. Ağrılarının tamamen sona erdiğini söyledi.
Bunu aktarmaktaki kastım, hasta metastaz sonrası radyoterapi ve kemoterapi almamıştır. Burada HTTnin başarısı tartışılmazdır, demek için...
Beş kür sonrası 40.000 biriktirmek hedef iken, HTT kullanan (Hekimin bilmediği) ve üç kür sonrası 86.000 toplanan MULTIPL MİYELOMA hastasını niye anlattım? HTT; hekimleri fena halde yanıltmaktadır, demek için. Yazılması muhtemel makaleyi okuyan hekimleri bırakın, bu rakamı yakalayan aynı hekim; aynı tedaviyle; bir başka MM hastasında aynı rakamı bulamayacaktır. Suratını görmek isterdim.
Şimdi ise; hoş olmayan bir bilgi:
"Diş çektireceğime; akciğer kanseri olayım." cümlesini kurduğumda on civarında vak'a biliyordum. 20 civarında iken; Çorum'un bir ilçesinden telefon:"Hocam, babam akciğer kanseri." Ben; kemoterapi, metastaz var mı, tümör büyüklüğü ne kadar, gibisinden sorular soruyorum. Adam ne dese beğenirsiniz:"Tümör yok!..." İnanın; mos mor olup, kıçüstü oturdum... Ne demek tümör yok? KÜÇÜK HÜCRELİ AKCİĞER KANSERİ. Hiç karşılaşmadım, hayret!... Hiç denemedim,denemek isterseniz; adres ver göndereyim, derim. Netice: iki aydan fazla kullanılır ve zerre iyileşme yoktur. Bitkinin; ANTİPROLİFERATİF özelliği olduğunu, siz bile biliyorsunuz. Eeee, bu tip kanser; proliferasyon sonucu olmuyor mu, bilmiyorum.
Size daha önceleri: "Tümörün yok olma süresinin, tümör büyüklüğüyle ilgisi yok; ister 12mm, ister 50, ister 80mm, isterse portakal büyüklüğünde olsun; yok olma süresi 122 gündür." demiştim. Bu kural; tümörlü akciğer kanseri içindir. Diğer yerlerdeki tümörlerin yok olma kuralı ise şu: ilk yok olan; en küçük tümör, en büyük ise; en son yok olandır. Ama; en fazla 122 gündür. Şimdiye kadarki tecrübeler böyle söylüyor.
Bir başka bilgi: HTT; biri aracılığıyla, metastazı olan Cezayir'deki bir hastaya ulaştırıldı. Bu hasta; gayet iyi gitmekteymiş. Bu bilgi; 11 Ekimde geldi. Yani; HTT Almanya'dan sonra, Cezayir'e gitti.
HTT yapmak için Aydın'dan gelen Metin Bey'e, İzmir'den gelenler; Mümtaz ve Niyazi Bey'lere "doz bilgisi" verebilirim. Hangilerini toplayacaklarını gösterdim, ne kadar dolduracaklarını da... Yani; yapacaklarının deminin ne olacağını bildiğim için...
Aylar oldu, HTT kürünü tamamlayalı. Yeni kür; 2015 te. Bazen "ayran"ı kaçırdığım oluyor. Hayret, hâlâ horlama yok ve yaş 64!...
Kocası istediği halde; HTT olmadığı için başlayamadığımız yeni bir deneme olacak. HTT yılbaşına doğru olacağı için, bundan sonra başlanacak. Hasta; bir kadın ve beyin damarı pıhtıyla tıkalı olduğu için; denge problemleri yaşayan biri... Kocasına göre; para mesele değilmiş, yurt dışına bile götürebilirmiş, ama; tedavi edilemiyormuş. Bakalım ne olacak?
Size; bitkinin özelliklerinden olan, "MAO inhibitorü" ne demek, araştırın demiştim. Araştırırsanız; tedavisi mümkün olmayan ve yaygın bir hastalıkla ilgisine şaşacaksınız...
Sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Bu son yazı değil, çünkü; beklediğim raporlar 40 km. öteden gelemedi. Bu yazı; bugün saat 14.38 de, 0507 855 34 XX nolu telefondan, Ömer isminde birinin araması sonucu yazılmaktadır. Ömer'in babası akciğer kanseridir. Amcasıyla birlikte köye gelmişlerdir. Okuduklarına inanmışlardır, ama; HTT kullanan veya kullanmış kişilerle de görüşmek istemektedirler. Bazı adresler veririm ve görüşürler. Tekrar gelip, HTT alırlar ve kullanırlar. Bunlar Haziran ayında olmuştur. Hastanın oğlu bugün aradığında şunu demiştir:"Hocam, babamın şu kadar cm.2lik tümörü yok oldu.Bu; sizin gibi, bizim de beklediğimiz bir sonuçtu. Ama; sizin bilmeniz gereken bir bilgi sahibi olduk. Biliyorsunuz; sağ akciğer üç, sol akciğer iki lobludur. Babamın sağ akciğerindeki orta lob çalışmıyordu.Şimdi ise; ÇALIŞIYOR!... Bunu bilmenizi isterim. Ayrıca; size inanmayan, bana yakın kim varsa; telefonumu verin, raporları göstereyim. Her şey için teşekkür ederim."
Hasta; yıllarca sigara içmiş, hasta olduğunu öğrenince bırakmış emekli bir polistir.
Bu bilgiyi; insanlık alemine arz ederim...
Böyle giderse; sofra ne zaman kalkar?...
Sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
sayın sakar hocam;
Böyle bir konu başlığının son yazısı olmamalı diye düşünüyorum. siz belki hep aynı konuları ve mesajları görmekten sıkılmış olabilirsiniz fakat bu sitede sizin tecrübelerinizden faydalanmak isteyecek yeni yeni hasta yakını ve hastalar daima olacaktır. Artık bu konu başlığı altında tecrübelerinizi paylaşmak sizin için bir vazifedir.(ve tabi ki büyük bir onurdur).
Bu bitkinin kansere ve daha başka birçok hastalığa iyi geldiğini bilen belki daha başkaları da vardır. ama bu paha biçilmez bilgiyi paylaşan benim gördüğüm tek kişi ''sakar hocadır.''
Hocam lütfen bizi bırakmayın...
diğer takipçi arkadaşları da harekete geçmeye davet ediyorum. lütfen mesaj yazın ve hocayı vazgeçirin.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Beklediğim raporlar geldi. SON YAZInın birinci bölümü:
Haziran sonu veya Temmuz başları. Arkadaş telefon edip, evine davet eder ve giderim. Evin dışında, seki gibi bir yerde oturmaktalar. Arkadaş, eşi, bir defa gördüğüm bir adam ve hiç görmediğim bir kadın. Arkadaş:"Hocam, bu kız kardeşim, bu da eniştem. Anlatsınlar, sen de anlat." demekte. Kadın anlatır... 23 Haziranda yapılan tetkikler ve bunu belirten 27 Haziranda verilen rapora göre; bir çok yerinde tümör tespit edilmiştir. Kardeşi; kanser hakkında benden söz etmiş ve konuyla ilgili bilgi vermem için çağrılmışım. HTT ile ilgili bazı yaşananları anlatırım. HTT ile ilgili şahsî görüşümü söylerim. O kadar da; moral bozmaya gerek olmadığını, zararının olmadığını, işe yarayıp yaramayacağının kısa sürede belli olacağını v.s. anlatırım. Kullanmaya ikna olur. Doz için; kemoterapi alıp almayacağını sorarım. Çünkü; kemoterapi alırsa doz başka, almazsa başka olacaktır. Kemoterapiden vazgeçemeyeceklerini belirtirler ve ona göre dozu söylerim. Kardeşi HTT yapmıştır ve kemoterapiye başlanmadan HTT kullanmaya başlamıştır.
Hastanın adı: B.U. yaşı:52 dir.
Hastayla ilgili 27.06.2014 tarihli rapor:
Tanı: Serviks Ca (ICD-10: C53)
Endikasyon:Evreleme İlaç: F-18 FDG
Doz: 9,6 mCi
YÖNTEM:
Altı saat açlık sonrası kan şekeri 120 mg/dl ölçüldü. ).6 mCi F-18 FDG intravenöz olarak uygulandı. Hastaya 500-750 ml su içerisinde 50 ml oral kontrast madde verildi. Enjeksiyondan 60 dakika sonra atenüasyon düzeltmesi amacıyla düşük doz BT görüntülerini (Oral kontrast uygulaması ile), takiben PET görüntüleri elde edildi;
BULGULAR:
Baş boyun bölgesi:
Sağ nazofarenkste F-18 FDG tutulumu simetriğine oranla bir miktar artmıştır (SUVmax: 3.4). KBB bakısı önerilir.
Sağ servikal seviye 2a'da (SUVmax: 3.9), 2b'de (SUVmax: 3.3), 5a'da (SUVmax: 1.6), sol servikal seviye 2a'da (SUVmax: 2.6), 2b'de (SUVmax: 2.7) ve 3'te (SUVmax: 2.4) izlenen multiple milimetrik lenf nodlarında hafif F-18 FDG tutulumu izlenmiştir.
Baş boyun bölgesinin diğer kesimlerinde F-18 FDG tutulumu fizyolojik sınırlardadır.
Toraks:
Bilateral hiler alanda lenf nodlarında (SUVmax: sol: 5.4 sağ: 4.1-11.2) artmış F-18 FDG tutulumu mevcuttur.
Sol akciğer alt lob anterior bazal segmentte (SUVmax: 1.3) ve sağ akciğer orta lob medial segmentte (SUVmax: 2.8) izlenen nodüler yapılarda hafif F-18 FDG tutulumu mevcuttur.
Sol akciğer alt lobda parakardiyatik alanda izlenen nödüler yapıda patalojik F-18 tutulumu izlenmemiştir.
Her iki akciğer parankimi ve mediastenin diğer kesimlerinde F-18 FDG tutulumu fizyolojik sınırlardadır.
Batın:
Karaciğer segment 2'de (SUVmax: 3.5) ve 8'de (SUVmax: 3.9) izlenen hipodens lezyonlarda artmış F-18 FDG tutulumu mevcuttur.
Dalak hilusunda aksesuar dalak izlenmiştir.
L 1-L 3 vertebra seviyesinde bilateral multiple lenf nodlarında artmış F-18 FDG tutulumu izlenmiştir. (SUVmax: sol:10.5, sağ: 8.1).
Batın ve pelvis içerisinde izlenen multiple implantlarda artmış F-18 FDG tutulumu izlenmiştir (SUVmax: 4.7)
Dalak ve diğer batın organlarında F-18 FDG tutulumu fizyolojik sınırlardadır.
Pelvik bölge:
Bilateral eksternal iliak bölgesinde (SUVmax: sağ: 10.3, sol: 11.8) ve sağ ingüinal alanda (SUVmax: 6.2) lenf nodularında artmış F-18 FDG tutulumu mevcuttur.
Uterus posterior kesiminde vajinaya dek uzanım gösteren kitlede artmış F-18 FDG tutulumu izlenmiştir. (SUVmax: 10.4)
Vajen inferiorunda sağda fokal F-18 FDG tutulumu dikkati çekmiştir. (SUVmax: 5.4)
İskelet sistemi:
İskelet sisteminde F-18 FDG tutulumu fizyolojik sınırlardadır.
SONUÇ:
Uterusta malign natürde kitlesel lezyon
Vajen sağ yan duvarında malign lezyon
Multiple servikal, bilateral hiler, abdominal ve pelvik metastatik lenf nodları
Her iki akciğer parankiminde ve karaciğerde metastatik lezyonlar
Batın içerisinde multiple malign implantlar
Prof. Dr. XXXX
-----
Rapor bu...
Dinlenince ikinci raporu yazacağım.
Sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
İkinci raporu yazıyorum.
------
Yapılan işlem: Onkolojik PET (F-18 FDG)
PET/BT RAPORU
Adı Soyadı: B.U. Tarih: 18.09.2014
Tanı/Öntanı: Serviks ca
ICD-10 Kodu: C-53
Radyofarmasotik Madde: F-18 FDG
Görüntüleme Protokolü: AKŞ 109 mg/dl iken 7.2 mCi F-18 İV yoldan verildikten bir saat sonra Siemens Biograph mCT ile verteks-mid uyluk vücut bölümlerinin görüntüleri alındı. Transvers, koronal ve sagital düzlemlerde oluşturulan PET kesitsel görüntüleri, aynı düzlem BT kesitleri eşliğinde değerlendirildi.
Klinik Bilgi: Serviks ca. tedavi yanıt değerlendirme
BAŞ-BOYUN
Sol servikal seviye 1b, bilateral servikal seviye 2a, 2b'de büyüklüğü 6mm lenf nodlarında hafif artmış FDG tutulumu izlenmiştir. (SUVmax: 2.9) (reaktif?)
Diğer baş boyun alanları normal görünümdedir ve fizyolojik sınırlarda metabolik aktivite izlenmektedir. BT'de beynin görüntülenen alanları normal olarak izlenmiştir.
Baş boyun bölgesinde patalojik boyutta veya aktivitede lenf nodu saptanmamıştır.
TORAKS
Anterior mediastende 1.9x1.9 cm. düzgün sınırlı yumuşak doku dansitesinde hafif artmış FDG tutulumu izlenmiştir. (SUVmax:2.6) (timus hiperplazisi?. LAM?)
Sağ akciğer üst lob posterior, orta lob medial segmentte, sol akciğer alt lob anterobazal segmentte milimetrik nodüllerde ve sol akciğer alt lobda parakardiyak kalsifiye nodüllerde FDG tutulumu izlenmemiştir.
Mediastende patalojik boyut veya metabolik aktivitede lenf nodu izlenmemiştir. Mediastinal ana vasküler yapılar normaldir.
Plevral sıvı veya kalınlaşma izlenmemiştir.
ABDOMEN ve PELVİS
Karaciğer inferiorunda barsak ansları periferinde, batın orta hatta mezenterik yağlı planlarda büyüğü 2x1.2 cm multipl yumuşak doku lezyonlarında artmış FDG tutulumu izlenmiştir. (SUVmax:3.3)
Aortokoval ve sol paraaortik milimetrik lenf nodlarında FDG tutulumu izlenmemiştir.
Bilateral internal iliak milimetrik lenf nodlarında FDG tutulumu izlenmemiştir.
Dalak hilusunda 1.3 cm nodüler lezyonda FDG tutulumu izlenmemiştir. (aksesuar dalak?)
Karaciğer, dalak, sürrenal bezler,pankreas normal boyut ve metabolik aktivite göstermektedir, yer kaplayıcı veya hipermetabolik lezyon saptanmamıştır. Bilateral böbrekler doğal görünümdedir, kalkül veya yer kaplayıcı oluşum izlenmemiştir.
Batında serbest ya da lokule sıvı saptanmamıştır.
KAS İSKELET
Kemik yapılar, yumuşak dokular ve eklemler normal sınırdadır. ve fizyolojik sınırlarda metabolik aktivite göstermektedir.
SONUÇ:
Anterior mediastende hafif hipermetabolik yumuşak doku dansitesi,
Her iki akciğerde hipometabolik nodüller,
Mezenterik hipermetabolik peritoneal implantlar 27.06.2014 tarihli dış merkez (Teşhis ile tedavi ayrı ayrı hastahanelerde olduğu için öyle yazmışlar) PET/BT tetkikinin görüntüleri teknik nedenlerle elde edilemediğinden karşılaştırma yapılamamıştır.
Uzm. Dr. XXXX Yrd. Doç. Dr. XXXX
--------------
Arkadaşlar,
Bu hasta yaklaşık; 2,5 ay civarinda HTT yi doktor bilgisi dışında kullanmıştır ve hâlâ kullanmaya devam etmektedir. Bir kaç gün sonra bırakacak. Bu 2,5 aylık sürede; yukarıdaki rapordan da anlaşılacağı gibi; bir çok tümörü yok olmuş, kalanlar da küçülmüştür.
Eeeeee, sorun bakalım: "Bu raporları niye yazdınız?"
Ben sorayım:"Sizce bu başarı; kemoterapinin mi, yoksa; HTTnin mi eseridir?"
Siz düşünedurun, ben; son sözlerimi söyleyeyim:
Yaklaşık 4,5 yıl süresince; hiç işim olmadığı halde, bu konu başlığını açıp, çevreye yeterince rahatsızlık verdim. Gerçekten "inanılmaz" şeyler okudunuz. HTTnin müthiş bir bitki olduğunu anlatmaya çalıştım. İşin tuhafı, HTT bana yapıştı kaldı... Ölünce kurtulabilirim gibi. "Peki, HTT her kanserde işe yarıyor mu?" derseniz. Oooo, 4,5 yılda; küçük hücreli akciğer kanseriyle anca tanıştım. Sarkom grubundan bir kanserle de, daha dün gibi... Hiç lösemiyi denemedim. Belki; 30-35 yıl sonra(!) hangi kanserlerde işe yarıyor, hangilerinde işe yaramıyor, rapor verebilirim. Denemek için, mutlaka bir gün; bir crohn, bir sedef, bir pemfigus hastası bulacağım. Ya da; başka bir hastalık... Araştırma/denemeler devam edecek, demek istiyorum. Belki; insanlığa bir hizmetimiz olur...
Tamam, zaman doldu. Karar verdiniz mi? "HTT" diyenler bu tarafa, "kemoterapi" diyenler şu tarafa ayrılsın. Benim ne tarafta olduğum; çoktandır belli. Şimdi; "kim doğru yerde duruyor?"un cevabı için bir ipucu veriyorum:
İkinci rapor; hastanın kızına verilmiştir. Raporu verenin dediği şudur: "TEŞHİSTEKİ İLE, BU RAPORDAKİ; AYNI KİŞİ OLAMAZ!..." Düğününü ertelemiş, annesiyle ilgilenmek için işini bırakmış kız; kulaklarına inanamaz. Hastahane bahçesine çıkar ve okur, arkasından; sevinç gözyaşları... Dayısına telefon eder; onda da aynı durum...
Sağlıcakla ve hoşça kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Hocam babamin 2012 yilinda tÜmÖrden dolayi bÖbreĞİ alindi.2013 ekİmde mesaneden kan geldİ yapilan muayenede tÜmÖrÜn mesaneye attiĞi tespİt edİldİ.arkasindan 3 er ay arayla 4 defa kazima İŞlemİ yapildi.en son kazima İŞlemİ 20 gÜn Önce yapildi.patolojİ sonucunu deĞerlendİren doktorumuz mesanenİn alinmasi gerektİĞİnİ sÖyledİ .babam da aldirmam dİyor.Çaresİz kaldik.sİzİn tecrÜbelerİnİze İstİnaden bahsettİĞİnİz İlaÇ bİzİm İÇİn ÇÖzÜm olu mu denemek İstİyoruz.bİze bu konuda yardimci olurmusunz.muhakkak ayni hastaliktan sikintisi olanlar sİzİ bulmuŞtur dİye dÜŞÜnÜyorum.sİzden haber beklİyorum teŞekkur ederİm.telefonum:
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Admin Kardeş,
Yazmak zorunda kaldım, kusura bakmayın. Çünkü; bu konu başlığını okuyanlardan, benimle şahsen tanışan, e-posta adresimi, telefonumu bilenlerden arayanlar oldu: "Hocam, yazılar kesildi, sağ mısınız? Bir şey yok ya..." Bir şeyim yok, merak etmeyin.
Eeee, klavyenin başına geçince birkaç satır yazmak farz oldu.
HTTyi kolon kanserinde kullanmış, dört santim tümörü olan kişinin ölmesi üzerinden dört yıl geçmiş olmasına rağmen, kendisinin 7 cm.lik tümörü varken, hâlâ yaşadığını, 31.08.2009 tarihinde komşu ilçe sanayi çarşısında bana anlatan ve beni bu işe bulaştıran kişi var ya, İsmail... "Yahu, bu otu Hocaya ben öğrettim, adam; benden çok fazla biliyor, araştırıyor v.s." diyen İsmail... Geçenlerde telefon etti:" Hocam, bir deneme de ben yaptım. Bilgin olsun diye arıyorum. Kulağım çınlayıp duruyordu (Tinnitus) Çınlayan kulağıma, sabah akşam ikişer damla, ucu lastikli bir boruyla (Damlalık demek istiyor.) damlattım. Birkaç gün sonra çınlama bitti. Unutmayasın."
Bilgi için teşekkürden sonra; "İsmail Usta, araştırıcı olmuşsun bravo." dedim gari...
5-6 hafta önce biri beni aradı:"Hocam, telefonunuzu filan hastahaneden aldım. Babam..." Dediği hastahanede HTT kullanan iki kişi vardı. Birisi telefonumu biliyor, akrabası bildiği için; öteki bilmiyor. Hatun bu konuşmayı duydu ve dedi ki:"Telefonunu G. Hanım (MM/Multipl Miyeloma/ilik kanseri olan emekli meslektaşımız) vermiş olmasın? Sorayım bari..." Telefon eder. Bana anlatır: "Telefonunu veren o değilmiş. Hekimin; %95 oranında sağlığına kavuştuğunu, bir işlem daha yapılacağını, daha sonra belli aralıklarla kontrole geleceğini ve NE YİYİP İÇMEYE BAŞLADIYSANIZ; DEVAM EDİN, dediğini... Yakında kutlama yapılacağını, davet edileceğimizi..."
Yedi ay önce, sırt ağrısı şikayetiyle hekime giden; iki omuru çatlak, böbrekleri berbat ve MM teşhisi konulan, benim ise; başlangıçta lösemi olduğunu sandığım meslektaşım. Sözünü etmiştim ya... Bir ayda pırıl pırıl böbrek sahibi olan, beş kürde (Otolog nakil) 40.000 hedef iken; üç kürde 86.000 toplanan kişi... Hekim, tıbbın dışında bir şeylerin olduğunun farkında ki; o cümleyi kuruyor.
Size daha önce MAO inhibitörü ne demek diye sormuştum. İlgilenmediniz, ama; İzmir'den biri sırf çene çalmak için köye geldi. Çene çalarken, bir hastalığın başlangıcında olduğunu söyledi. "Dopamin" dedim. MAO inhibitörü muhabbeti yaptım. Kartında, ünlü bir markanın "Satış Operasyon Müdürü/Sales Manager" yazan kişi şaştı kaldı. Yani; deneme başladı... Gökte ararken; yerde bulmak gibi...
Hekimlere göre; ankilozan spondolit, kendisine göre; hastalığının bu olmadığını, yanlış teşhis olduğunu iddia eden bir hastadan söz etmiştim. Kesin netice geldi: "Tedavi edemedi".
Arkadaşlar, HTTnin "...İT"li hastalıkları tedavi ettiğini, hepsinde denememiş olsak da, biliyoruz. Meselâ; hiç denemediğim halde Menenjiti tedavi edeceğine o kadar inanıyorum ki... Bu durumda, bence; hasta haklı. Hastalığı (...İT")li bir hastalık değil.
Sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sakar hocam saygılar,
herşey için binlerce kez teşekkürlerimi sunuyorum. Allah, ne dileğiniz varsa yerine getirir inşallah
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Bu yazıyı bütün site okuyucuları ve özellikle de kanser hastası yakınlarının bilgilenmesi için yazıyorum. Çünkü ben de kanserli bir hastanın yakınıyım.
Babam gibi sevdiğim 60 yaşındaki ağbime 2014 Mayıs ayında ''Akciğer Kanseri'' teşhisi konmuş ve üçüncü derecede olduğu hasta yakınları olan bizlere Tıp Fakültesi tarafından bildirilmişti. Tabii bunu duyunca, her hasta yakını gibi bizler de yıkıldık. Çünkü yaygın olarak bilinen, kanserin ölümcül bir hastalık olması herkes gibi bizi de büyük bir üzüntüye sevk etmişti.
Raporun bulgular kısmında ‘’Kranium, serebral ve serebellar hemisferlerde PET lezonüsyon limitleri içerisinde beklenen düzey ve simetride FDG dağılımı izlenmiştir. Boyun yapılarında ve servikal lenfatik zincirlerde fizyolojik sınırlarda FDG dağılımı izlenmektedir.
Sağ akciğer intermedler bronş çıkışında, orta lob bronşunu tıkayan, subkarinal alana uzanım gösteren, orta lobda atelektaziye neden olan, atelektazik alan içinde kitle imajı net seçilemeyen, metabolik boyutu ˜39X69 mm yoğun artmış FDG tutulumu gösteren sentral kitle (SUV max:18,3) izlendi.
Mediastende; sağ alt paratrakeal lenfatik lojda 2 cm çapında yoğun artmış FDG tutulumu gösteren (SUV max:18,3) lenfadenopati izlendi.
Sol surrenal bezde 2 cm çapında FDG tutulumu göstermeyen nodüler alan izlendi. Prostat orta kesimde ve sağ lateral kesimde artmış FDG tutulum alanları (SUV max:5,1) izlendi. Geri kalan abdominopelvik organ yapılarında ve lenfatik zincirlerde peritoneal ve serozal yüzeylerde patolojik FDG tutulumu gösteren herhangi bir odak saptanmamıştır. İskelet sisteminin inceleme alanına giren kesimlerde FDG dağılımı fizyolojik görünümündedir.
Sonuç ve yorum kısmında ise; sağ akciğer intermedler bronş çıkışında orta lob bronşunu tıkayan, subkarinal alana uzanım gösteren, orta lobda atelektaziye neden olan, atelektazik alan içinde kitle imajı net seçilemeyen olan malign karakterde yoğun artmış metabolizma gösteren santral kitle izlendi.
Sağ alt paratrakeal lenfatik lojda yoğun artmış lenfadenopati, metastaz ile uyumlu değerlendirildi.
Prostat orta kesimde ve sağ lateral kesimde artmış metabolizma alanları izlendi. Olası prostat maligniteleri açısından klinik/histopatolojik kolerasyonu önerilir.
Sol surrenal bezde metabolizma göstermeyen nodüler alan, ön planda adenom ile uyumlu değerlendirildi. Yazıyordu. Doğal olarak tıbbi açıdan ne demek istendiğini anlamamıştık. Raporu, derhal Ankara'daki bir doktor arkadaşıma gönderdim ve ne olduğunu sordum. Akciğer kanseri olduğunu doğruladı ve aklımda kaldığı kadarıyla ''vakit geçirmeden medikal bir onkologla irtibata geçip tedaviye başlamamızı'' önermişti. Yeğenim de İzmir'de başka bir profösöre göstermiş aynı raporu ve aldığı cevap ''evet akciğer kanseri. Çok iyi bakarsanız 2 yıl, normal şartlarda hastanızın 1 yıl ömrü var'' olunca yeğenimin dünyası başına yıkılmış. Onlar da tabi ki tıbbi açıdan değerlendirmelerini söylüyorlardı. Ama Allah'tan ümit kesilmez. Mutlaka bunun bir çaresi olmalı diye çok yönlü araştırmalara başladım. Allah razı olsun yardımsever, halden anlayan Savcılardan izin alarak, kanserden kurtulduğu söylenen hiç tanımadığım cezaevindeki şahıslara varana kadar birçok kişiyle görüştüm. Bu süreçte dolandırıcılarla, saadet zinciri gibi kurulan şirketlerde para kazanan umut taciri şahıslarla da karşılaştım. Ama bir umut diye ben de yeğenim de araştırmalarımızı ara vermeden sürdürüyorduk. Çünkü bu hastalığa yakalanıp da kurtulan kişileri basından duyuyorduk, peki onlar nasıl kurtulmuştu? Sadece kemoterapi ile kurtulunabilseydi kanserle mücadele sonlandırılmış olurdu diye düşünüyordum. Derken internette tesadüfen bu sitedeki sakar hocanın yazılarını okudum. Telefonunu buldum ve aradım. Hocam bana önce bu sitedeki bütün yazıları oku ondan sonra görüşelim dedi. Önce yadırgadım ama okuyunca haklı olduğunu anladım. Tekrar aradım bana Aydın'da ikamet ettiğini söyleyince ben de Aydın'dayım görüşebilir miyiz diye randevu aldım ve yeğenim Ömer ile birlikte yanına gittik. Hocam herşeyi açık açık gizlemeden anlatıyor bizi bilgilendiriyordu. Biz de ''Hocam haklı olabilirsiniz ama bu kantaron yağını kullanıp da iyileşen kişilerle görüşebileceğimiz birileri var mı onlarla görüşmek, ayrıca raporlarını da görmek istiyoruz'' dedik. Çünkü aklımızda hala bir sürü soru işareti vardı. Daha önce karşılaştıklarımızdan dolayı şüpheci yaklaşıyor ve herşeyi sorguluyorduk. Hocamın ikamet ettiği yerde 60-70 yaşında bir amcanın bu sarı kantaron yağını kullanarak prostat kanserinden kurtulduğunu öğrendik. Hemen o amcayı bulup görüştük, anlattıklarına inanamadık. Daha sonra Söke'de biri mide kanserinden, diğeri mesane kanserinden kurtulduğunu söyleyen iki ayrı kişi ile daha görüştük. Ayrıca Aydın’da rektum kanseri bir hastanın yakını ve Marmaristen akciğer kanseri olan ve kantaron yağını kullandığını durumunun iyi olduğunu söyleyen başka bririyle daha görüştüm. Müthiş şeyler söylüyorlardı. İyice umutlanmıştık. Hocamdan 3 Litre yağ aldık ağbime de kullandıracaktık. Yağı aldık almasına da şimdi de ağbimin yağı kullanması konusunda aile fertlerini ikna etme gibi sorunla karşılaşmıştık. Çünkü kemoterapi tedavisini uygulayan doktor ‘’benim verdiğim ilaçlardan başka hiçbirşey kullanmayacaksınız’’ demişti bir kere. Tamam bilimsel tedaviye kesinlikle itirazımız yoktu ancak ilgili doktorla yaptığım görüşmede; ‘’Kemoterapinin sonucunda ne olacak’’ diye sordum. ‘’Yaklaşık 4X7 cm olan yaranın küçültülebildiği kadar küçültüleceğini, cerrahi müdahaleye imkan bulunduğu zaman da ameliyatla alınacağını’’ söyledi. ‘’Peki 2 cm lik diğer yara nedir’’ dediğimde ise ‘’bizi asıl korkutan orası çünkü hem kılcal bronşlarda hem de kalbe çok yakın bir bölgede’’ dedi. Ailece kantoron yağını kullanması yönünde karar aldık ve teşhisten yaklaşık 50 gün sonra (Temmuz ayında) ikinci pet raporunu almadan 10-15 gün kadar önce sakar hoca’dan aldığımız kantaron yağını kullanmaya başlayan ağbimin ikinci pet raporunda yaraların küçülme eğilimi gösterdiğini öğrendik. Kemoterapi tedavisine devam edilen ağbim aynı zamanda sarı kantaron yağını da içmeye devam etti ve Ekim ayında alınan üçüncü PET raporunda; 4x7 cm ve 2 cm boyutunda olan yaraların tamamen iyileştiğini (yaraların nokta kadar küçüldüğünü) orta lobu söndü denen sağ akciğerin tekrar eski işlevine kavuştuğunu öğrendik. Her üç rapor da elimizde mevcut. Allah’a binlerce şükür, Sakar hocaya da binlerce teşekkürler olsun. Sakar hocanın dediği gibi derdi veren Allah elbet dermanını da vermişti ve biz bu dermanı Sakar Hocanın sayesinde bulduk. Bu bilgiyi de umut tacirliği yapmak için değil, kanserle gerçekten savaşmak gerektiğine inandığım için, bütün hasta ve hasta hasta yakınlarıyla paylaşmak istediğim için mümkün olabildiğince kısaltarak yazıyorum. Hiçbir zaman umudunuzu yitirmeyin ve savaşın. Önemli olan ‘’Okyanusun dibinde de olsa, Everest’in tepesinde de olsa, Asyanın çölünde de olsa Allah2ın verdiği dermanı arayıp bulmak.’’ Savaş, savaş, savaş. Bu arada; 4 günlük orucuma da mal olsa sakar hocamdan sarı kantaron yağını yapmayı bizzat yerinde uygulamalı olarak öğrendim. Binlerce kez teşekkürler hocam. Biliniz ki sizin için dua eden çok insan var.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Ortalıkta, her şeyi bilen olarak tanınmış; "fuatavni" diye bir twitter efsanesi var. Bu adla yazdıkları yasaklandığı için; "fuatavni_f" olarak yazmaya devam etmekte. Google amcaya, bu şekilde sorarsanız; yasaklı olduktan sonraki yazdıklarını okuyabilirsiniz. 22 Ocak tarihli yazdıklarını okuyun...
Diyeceksiniz ki:"Bunun; bu konu başlığıyla ilgisi ne?" Okuyunca anlarsınız... Okuduktan sonra, Odatv'ye girip; orada adı geçen kişiyle ilgili haberi de okuyun. Bunları yaptınız mı,yaptınız... Bu konu başlığını okuduysanız; cevabı da biliyorsunuz demektir.
Sağlıcakla kalınız...