-
bora bey; lütfen imla kurallarına uyarak yazmayı tercih edin.tabi herkes dört dörtlük uymuyor ama söylediklerinizden de bişe anlaşılmıyor.
sayın bora; yaklaşık olarak bir aydır bu konu başlıbaşına ele alındı. Lütfen yazılanları okuyarak düşüncenizi şekillendirin. Bu konuyu ''kamudur, kimse takmasın kardeşim'' diyerek bir kenara atamazssın. Başörtüsü hangi kanunda veya anayasada yazmaktadır. Siyasi simgeler kullanılamaz diye bir ibare yer alıyor. Başörtüsü siyasi bir simgemi, değilmi? Bunun tartımasına girelim. Birde şu kamusal alan neyi ifade ediyor onuda belirtirmisiniz?
-
Tam metnimi okumadınız galiba tam metnim bu:Benim anlatmak istedğim ortada bir yasak var ve bu yasak Kamu ve kuruluşlarında örtünme yasağı bu yasağada herkez uymalı ve uydurulmalıdır. yani belli bir yasak var kural var bunada uyulması gerekiyor.uyulmalı ve uygulanmalı onu kast ediyorum Tuğba hanım...
-
Tam metnimi okumadınız galiba tam metnim bu:Benim anlatmak istedğim ortada bir yasak var ve bu yasak Kamu ve kuruluşlarında örtünme yasağı bu yasağada herkez uymalı ve uydurulmalıdır. yani belli bir yasak var kural var bunada uyulması gerekiyor.uyulmalı ve uygulanmalı onu kast ediyorum Tuğba hanım...
-
Uyarım teşekürler.. 1.Baş örtüsü siyasi bir simge değil dinimizde geçen bir kuraldır.
Kamusal Alanlar:Devlet darilereleri örneğin Kaymakamlık,Vergi Dairesi ve bu şekilde olan yerler bunu siz daha iyi biliyorsunuz... semyy Teşeküler ama yazdıklarımı iyi okyunuz lütfen..
-
sayın bora; eğer kanun halkın iradesini yansıtıyor ise ona uyulur, uyulmak zorunlu olunur. eğer kanun halkın iradesini, vicdanını yansıtmıyorsa buna da baskıcı rejim derler. baskıcı rejimlerden kaçı başarılı olabildi ki? çok yakın bir zaman için sovyetleri ve ırakı örnek verebilirim.
kamu alanı kişiden kişiye kurumdan kuruma değişiyor galiba. mesela üniversite mezuniyet törenlerine başı kapalıları almıyorlar. şimdilerde mahkemelere de almıyorlar. yarın elektrik faturasını ödemek isteyen kadına da yasaklayacaklar. kamu heryerdir. buna bir açıklık getirmek lazım
-
Sayın Semyy;
En özgürlükçü ÜLke (özgürlikler ülkesi) diye tanınan ve bilinen ABD'nde, son iki ay içerisinde bir yasa çıkartıldı (Vaşington'da).
Bu Yasa'ya göre; 15 yaşın altındaki gençler, yanlarında bir büyükleri (anne, baba, ağabey, abla, vs. gibi) olmadan sokağa çıkamayacaklar.
Demek ki; özgürlükleri hiçbir yerde, sınırsız değil ve kamu menfaati gözetilerek, temel haklarda dahi, en özgürlükçü yerlerde bile kısıtlama yapılabiliyor.
Şiir okumak da suç olmasa gerek; ama, bu şiiri neden, hangi amaçla, kime karşı okuduğunuza göre; bu eylem suç da olabilir (RTE meselesi).
Türkiye'de yaşayıp yaşamadığınızı bilmiyorum ama; Türkiye'deki yaşananlarla türban; sadece bir siyasi simge değildir, aynı zamanda, Ülke'nin temel değerlerine karşı bir zehirdir.
Kamu alanı ile kamusal alan, birbirinden farklıdır. Bu konuda daha önce yazdıklarıma bakarak, fikir edinebilirsiniz.
Saygılar,
-
Syn semy siz Mehmet beyin de deği gibi ilk önce kamu ve kabusal alan ne demek onu öğrenin bence sonra konulara açıklık geitirin türkiyde artık işler galiab ile yürümüyor Amarika bile böle bir rejim getiriyorsa biz demekki Amerikadan çok çok özgürüz demektir.Siz bir tanımları öğrenin çünki tanımlardan yola çıkarak beyin fırtınası yapalım Malumunuz site ziyaretçilerimiz çok onları yanıtmayalım Teşeküler...
-
..........(Lütfen kurallara riayet ediniz.) karakum ve bora kardeşlerim; klasik konuşmalardan bir hayli zevk alıyorsunuz. amerikanın özgürlükler ülkesi olduğunu savunuyorsunuz. bakın daha bir hafta önce terörist diye tutuklanan türk vatandaşı hiçbir gerekçe olmadan 4 yıl hapiste yattı. daha bugün amerikanın sesi televizyonunda açıklama yapan bir müslüman; sırf sakallı olduğu için 12 saat havaalanında bekletildiğini söylüyor. müslüman olan bir ingiliz vatandaşı yusuf islam amerika topraklarına giremiyor. amerikanın lideri bush basın toplantısında haçlı seferinden bahsediyor. O ÜLKE SİZİN ÖRNEK ALDIĞINIZ ÜLKE.BENİM ÖRNEK ALDIĞIM ÜLKE HER MİLLETİN KOL KOLA YAŞADIĞI OSMANLI DEVLETİ.
kamusal alan ve kamu alanı diyorsunuz.ben bu kelimeler arasında bir fark gözetemiyorum.veya sizin gibiler böyle bir tanımlama ihtiyacı duymuşsunuz. verdiğim örnekteki gibi; çocuğunun mezuniyet törenine başı örtülü diye katılamayan anne, elektrik faturası da yatıramamalı. konuşmalarınızın artık ülke menfaati değil ideoloji haline geldiğini düşünüyorum.
sayın karakumun ifadesi; Demek ki; özgürlükleri hiçbir yerde, sınırsız değil ve kamu menfaati gözetilerek, temel haklarda dahi, en özgürlükçü yerlerde bile kısıtlama yapılabiliyor. MADEM KAMU MENFAATİNİ GÖZETİYORSUNUZ ETRAFINIZA İYİ BAKIN KAMU MENFAATİ NELERDEN İBARER.
yine karakumun belirttiği;Türkiye'deki yaşananlarla türban; sadece bir siyasi simge değildir, aynı zamanda, Ülke'nin temel değerlerine karşı bir zehirdir. SAYIN KARAKUM; SEN İLK ÖNCE ÜLKENİN DEĞERLERİNİ ÖĞREN ONDAN SONRA YORUMLARINI YAZ. TÜRBAN ZEHİR DEĞİLDİR. TÜRBANI ZEHİRLEYEN KİMLER? ONLAR KENDİLERİNİ İYİ BİLİYORLAR......
-
Bu konuda SON KEZ yorum yaptığımı, son mesajımda belirtmiştim. Bu mesajımda TÜRBAN konusunda yorum yapmayacağım.
Ancak tartışma düzeyi önceki mesajlarımda da ifade ettiğim gibi gittikçe düşüyor, konudan sapılıyor ve mesaj içerikleri "kahvehane" ağzına uygun olarak tanımlanacak bir düzeye düştü.
Hemen belirteyim, ne site moderatörüyüm, ne de birilerinin avukatlığına soyunuyorum.(Zaten buna ihtiyaç da yok , zira Sn. Karakum avukat...)
Ama haksızlığa müdahale etmekten de geri duramıyorum.
Medeni insanlar gibi, fikirlerimizi, uygun lisanla, karşıyı rencide etmeden, saygı duyarak ve mümkün olan geçerli bilimsel ve nesnel argümanlarla savunabiliyorsak savunalım, yoksa sırf iş olsun diye mesaj yazmaktan imtina edelim. Sevgili semyy görüşlerinin hiçbirine katılmasam da aynı yanlış sana yapılsaydı, yine böyle mesajı seni desteklemek için yazacağıma da emin olmanı isterim, son mesajındaki ifadelerin yine şık olmadı. Oysa forumlarda yer alan diğer konulara özellikle Sn. Karakum'un vermiş olduğu yanıtlara bir göz atsaydın, kimsenin (ben de dahil) ABD'yi örnek almadığını ve haksız her eylemini de kıyasıya eleştirdiğini görürdün. Türkiye Cumhuriyeti varken Osmanlı Devleti'ni örnek almanı anlayabilmiş değilim. Osmanlı Devleti Türk'üm diyen her vatandaşın şanlı geçmişinden gurur duyacağı, özellikle gerileme ve yıkılış döneminde devlet sistemi ve yönetiminden kaynaklanan hatalarından da utanacağı demesem de gurur duyamayacağı, tarihi köklerimizi oluşturan ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin de temeli olan (Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onu kuranlar da Osmanlı İmparatorluğu'nu yok saymamış, tüm borçlarını üstlenmiş ve vadeye yayılan bu borçları vadesinden önce 1940-1950 döneminde kapatarak, milli duruşu ile her T.C. vatandaşını onurlandırmıştır.) bir büyük imparatorluktur.
Laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile sorunu yoksa, bu ülkenin vatandaşlarının dişle, tırnakla, destanlar yazarak elde ettiği bir bağımsızlık ve özgürlük önünde örnek olarak var iken, dönüp Osmanlı Devleti'ni hangi konuda olursa olsun örnek aldığını söylemesini inan anlayamıyorum.
Sanırım sen şimdi dönüp beni de ÇOK BİLMİŞ'ler sınıfına alır ve vatandaşı olmaktan gurur duyduğum ÜLKEMİN DEĞERLERİNİ ÖĞRENMEMİ istersin ve herhalde yine çok ayıp edersin.
Selamlar,
-
Fakülte veya yüksekokullarda öğrenim görmeye hak kazanan öğrencilerin kayıt işlemleri dün başladı. Türbanını çıkarmayanlar kayıt yaptıramadan geri dönerken türbanını çıkaran ve peruk takanlar ise kayıtlarını yaptırdı. Erzurumdaki Atatürk Üniversitesine bağlı fakülte ve yüksek okullarda öğrenim görmeye hak kazanan 8 bin 423 öğrencinin kayıt işlemlerine başlandı. Türbanlarını çıkaran kayıt işlemlerini yaptıran öğrenciler, dışarı çıktıklarında türbanlarını tekrar taktı.
TÜRBANINI ÇIKARANLAR ÇUKUROVAYA KAYIT OLDU
2006-2007 akademik yılında 7 bin 53 öğrencinin alınacağı Çukurova Üniversitesinde türbanlı bazı öğrenciler, güvenlik görevlileri tarafından uyarıldıktan sonra saçlarını açarak veya peruk takarak kayıt işlemlerini gerçekleştirdi. Saçlarını açmayan türbanlı öğrenciler ise kayıtlarını yaptırmadan geri döndü.
SÜTÇÜ İMAMDA PERUK TAKANA KAYIT YOK
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İktisat Fakültesini kazanan Ankaralı Şeyma Türkan, peruklu olduğu gerekçesiyle üniversiteye kayıt yaptıramadan memleketine döndü. Baba Şemsettin Türkan, Kızım peruklu olduğu için kaydı yapılmadı. Böyle bir mantık olamaz dedi. KSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Mart ise Şeyma Türkan kayıt yaptırmak için geldiğinde peruğunu türbanın üzerine takmıştı diye konuştu.
RİZEDE ÖZEL YURTLARIN ÖĞRENCİ ÇEKME SAVAŞI!
Yüksek öğrenim kurumlarında kayıtların başlamasıyla birlikte Rizede dini eğitime ağırlık verdiği bilinen bazı özel yurtlar, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Meslek Yüksek Okulu önünde ve içinde masalar kurarak kayıt için gelen öğrencileri, yurtlarına çekmeye çalışıyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu Rize İl Müdürü Kenan Sali ise bunun yasal olmadığını belirtti.
VATAN
Not: SÜTÇÜ İMAM BUNLARI GÖRSEYDİ.....