-
Bir general, Komşu ülkeden gelen konuk Generale, hem hava atmak hem de erlerinin kendisine ve vatanına bağlarını göstermek için, üç
erini ve karılarını yanına çağırır.Erlere birer kurusıkı tabanca verir.Onları yan odaya alır,erlerden karılarını öldürmelerini ister
Konuk generale " simdi bakiniz nasıl itaatli vatansever erlerimiz var"
der. Erler teker teker içeri girerler.Birinci er karısından özür dileyip
tüm şarjörü boşaltır.Tabii karisi ölmez Kursunlar kurusıkıdır .ikinci, üçüncü, dördüncü hep Böyle gitmektedir.Generalin gözleri yaşarmıştır En son Giren erin ardından iki general kursun seslerini dinlerken.
Dan dan dan dan dan dan Şangırrrr.diye bir ses duyarlar.İşini bitirip çıkan ere merakla sormuşlar neydi o şangırrr sesi ? er yanıtlamış
Komutanım bana kurusıkı kursun vermişsiniz , Kari ölmeyince bende tuttum kariyi camdan attım.
-
Beş avcı ava çıkmış. Önlerine küçük bir delik çıkmış. İçlerinden en deneyimli olanı yatın yere buradan tavşan çıkacak demiş. Herkes yatmış yere az sonra gerçekten tavşan çıkmış ve vurmuşlar torbaya koymuşlar. Ava devam ederlerken biraz daha büyükçe bir delik görmüşler, yine tecrübeli avcı yatın yere buradan tilki çıkacak demiş ve herkes yatmış tilki çıkmış ve vurmuşlar. Ava devam ediyorlar yine karşılarına daha büyükçe bir delik çıkmış karşılarına yine tecrübeli olan yatın yere buradan ayı çıkacak demiş ve yatmışlar, ayı çıkmış ve vurmuşlar. herkes tecrübelinin herşeyi bildiğine karar vermişler ne derse yapıyorlarmış. devam ederlerken karşılarına oldukça büyük bir delik çıkmış ve Tecrübeli avcı yatın yere demiş herkes yatmış içlerinden biri buradan ne çıkacak usta demiş.
Tecrübeli düşünmüş valla çocuklar buradan ne çıkacağını bende bilmiyorum demiş. Eretesi sabah bütün gazeteler tünel çıkışında 5 avcı tren altında kalarak can verdi diye yazıyormuş.
-
Beş avcı ava çıkmış. Önlerine küçük bir delik çıkmış. İçlerinden en deneyimli olanı yatın yere buradan tavşan çıkacak demiş. Herkes yatmış yere az sonra gerçekten tavşan çıkmış ve vurmuşlar torbaya koymuşlar. Ava devam ederlerken biraz daha büyükçe bir delik görmüşler, yine tecrübeli avcı yatın yere buradan tilki çıkacak demiş ve herkes yatmış tilki çıkmış ve vurmuşlar. Ava devam ediyorlar yine karşılarına daha büyükçe bir delik çıkmış karşılarına yine tecrübeli olan yatın yere buradan ayı çıkacak demiş ve yatmışlar, ayı çıkmış ve vurmuşlar. herkes tecrübelinin herşeyi bildiğine karar vermişler ne derse yapıyorlarmış. devam ederlerken karşılarına oldukça büyük bir delik çıkmış ve Tecrübeli avcı yatın yere demiş herkes yatmış içlerinden biri buradan ne çıkacak usta demiş.
Tecrübeli düşünmüş valla çocuklar buradan ne çıkacağını bende bilmiyorum demiş. Eretesi sabah bütün gazeteler tünel çıkışında 5 avcı tren altında kalarak can verdi diye yazıyormuş.
-
Bir araştırma grubu eşine ender rastlanan maymun türlerini araştırmak için bir köye giderler. Bu köyde bu maymunları yakalayabilecek bir adam bulurlar, fakat adam maymun başına 100 dolar ister ve anlaşırlar. Ormanda yürürken adam ağaçta bir maymun görür. Ağaca bir omuz atar maymun düşer ve köpeği maymunu becerir, maymun sersemler ve maymunu yakalarlar. Devam ederler ve bir başka ağaçta bir maymun daha, aynı şekilde maymunu yakalarlar. Yine yola koyulurlar ağacın birinde bir maymun daha, adam ağaca omuz atar fakat maymun düşmez, tekme atar yine düşmez, son çare adam ağaca çıkıp maymunu aşağıya atacaktır. Tüfeğini yanındakine verir ve derki
: Şayet ağaçtan ilk önce ben düşersem köpeği hemen vurun..
-
Bir araştırma grubu eşine ender rastlanan maymun türlerini araştırmak için bir köye giderler. Bu köyde bu maymunları yakalayabilecek bir adam bulurlar, fakat adam maymun başına 100 dolar ister ve anlaşırlar. Ormanda yürürken adam ağaçta bir maymun görür. Ağaca bir omuz atar maymun düşer ve köpeği maymunu becerir, maymun sersemler ve maymunu yakalarlar. Devam ederler ve bir başka ağaçta bir maymun daha, aynı şekilde maymunu yakalarlar. Yine yola koyulurlar ağacın birinde bir maymun daha, adam ağaca omuz atar fakat maymun düşmez, tekme atar yine düşmez, son çare adam ağaca çıkıp maymunu aşağıya atacaktır. Tüfeğini yanındakine verir ve derki
: Şayet ağaçtan ilk önce ben düşersem köpeği hemen vurun..
-
Köylerin birinde bir imam ölen insanları tek başına ücretsiz yıkarmış ve de yanına hiç bir kimseyi almazmıs
yıllardan beri alışkanlık olmus artık yanında birisi varken asla yıkayamazmıs
Bir gün köy halkı şüphelenmişler acaba bizmin imam yıkıyomu yıkamıyomu diye günaha giriyoz diye korkmaya başlamışlar ve kendi aralarında bir çare bulmaya çalışmışlar ve bulmuşlar
hasan demişlerki sen git ölü numarası yap bakalım imam yıkıyomu diye memoya da demişlerki send egit imamı çağır ölümüz var yıkarmısınız diye
memo imam git imam efendi demiş bizim köyden ölen var yıkarmısın demiş bızım imam da ne demek yıkarım tabi demiş
ve imam ölüyü guzelce yıkıyomus hasan da demıs ıcınden bu ımam efendı ısını iyi yapıyo ben artık kalkayımderken tama kalkcağı sırada imam şok olmuş ulan demıs ıcınden ölü dirildi
imam hemen hasanın boğazına yapışmış hasan onun boğazına yapışmış dısarda bekleyen köylulerde ulan bızım ımam normalde 15 dk da yıkar sımdı 45dk oldu dıye konusuyolarmıs ve sonra imam her tarafı kan içinde çıkmış ve köylülere şöyle bakmış sizin ölünüzüde ,dirinizide ... bir daha bana öldürmeden getirmeyin öldüresiye kadar canım çıktı
-
Adamın biri dere kenarında oltasını sallamış balık tutuyormuş. Ancak diğer elinde bir şapka varmış ve şapkayı dikkatle havada tutmaktaymış. Yoldan arabası ile geçmekte olan bir kadın merakla şapkayı niye tuttuğunu sormuş. Adam cevap vermek için kadının onunla bir kez yatması gerektiğini söylemiş. Kadın:
- Terbiyesiz deyip yoluna devam etmiş.
Ancak meraktan içi içini yiyormuş. Dayanamayıp geri dönmüş ve adamla yatmayı kabul etmiş. Tam işi bitirmişler, kadın tekrar sormuş şapkanın sırrını. Adam sırıtarak cevap vermiş:
- Sabahtan beri buradayım. Hiç balık yakalayamadım, ama şapkaya takılan siz 5. kadınsınız...
-
On yıldır evlilermiş.. Ama gerdek gecelerinden başlayarak, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıklari yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz.." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın bas ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de ne görsün.. Kocasının belinde, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
- Bunu bana nasıl yaparsın_! Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi..Hemen...
Adam soğukkanlılıkla yanıt vermiş..
- Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu nasıl yaptın izah et, bakalım!...
-
Bıçkın ve aynı zamanda hovarda bir adam ölür ve cehenneme gider. Cehennemde bir kaç gün kaldiktan sonra cennet görevlisi melek gelir ve:
- Seni cennete götüreceğim.
Bizim bıçkın halinden memnun görevli melekle cennetin yoluna koyulurlar. Cennetin kapısına yaklaştıklarında içeriden feryat figan sesler duyar ve meleğe döner;
- Sen beni cennete götürecektin
der. Melek burası da cennet deyince;
- İçerideki sesler nedir¿
Melek:
- Haaa o sesler içeride ki iyi insanlara kanat takılacak onun için sırtlarına delik açılıyor demiş.
Bizim ki ürkmüş cennetin yolunda biraz daha ilerlemişler bu sefer geçen ki seslerden daha acı ve yoğun sesler gelmeye başlamış. Bıçkın yine sormuş;
- Şimdi neler oluyor, neden sesler daha acı?
Melek:
- İyi insanların başlarına halka takılacak onun için başlarını deliyorlar. Bizimki iyice korkmuş ve ben cehenneme gitmek istiyorum deyince melek:
-iyi ama orada da sana kuyruk takacaklar demis.
Bıçkın:
- Olsun olsun nasıl olsa onun deliği hazır.
-
Kizilderinin teki bizonlarini otlatiyormus.Derken bir cow-boy gelmis sormus:
- Köpek senin kopegin mi?
- O kopek benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- Kopek konusamamak!
Cow-boy kopege yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana iyi davraniyor mu?
- Evet,cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor.(Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)
Cow-Boy kizilderiliye sorar.
- Bu at senin atin mi?
- O at benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- At konusamamak!
Cow-boy ata yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana nasil davraniyor?
- Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla yuk bindirmiyor,gunde 2kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve icinde yiyecek ve yataklik
olan ufak bir ahir insa ediyor.(Kizilderili ne gozlerine ne de kulaklarina inanmaktadir)
Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
- Bu Disi Essek senin mi?
- Essek benim olmak,konusmak ama çok yalan soylemek