-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
abdulmecid rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Denız02:Onların yanında biraz da yakın tarih kitabı okudunuz mu, kendinizi cennette bilin oka dar kolay... İmlaya çok takılıyorsunuz, ben dilbilgisi öğretmeni değilim, imlam iyidir diye bir iddiam yok, sizde yanlışlar görmeme rağmen aldırmıyorum ne demek istediğinizi anlamam yeterli. Çevrenizde alternatif düşüncede İnsan bırakmadınız, bizde pasifize olduk, meydan sizin... Sayın deniz02
:deli: :rolleyes: :deli:
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
Siz
ve seviyeniz
ve zihninizden döktürdükleriniz
ve kendi ana dilinizi bile kullanmaktaki/imladaki yetersizliğiniz
ve insani pek çok değerden bihaber bakış açınız
VE ALLAH????
sanırım asıl itici olan bu... Tahammül edilmez olan....
Siz işte bunu anlayamıyorsunuz....
Sayın cognis;"ve"leri siz yeyin bana kuru fasülye yeter.Teşekkürederim....Sayın cognis
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. Abdulmecit,
Ee, pes vallahi... Allah dendiği vakit neredeyse herkes secdeye kapanır da, sizin ne dediğiniz belli değil.
Daha "mahzur" ile "mazur" arasındaki farkı bile bilmeyen birinden kim bilgi almaya kalkar ki?
**Allah dendiği zaman secdeye kapanmak ne demek sayın Gür, 'deve/cüce' oynamıyoruz, allah dediğimde secdeye kapan!!! şeytan dediğimde taşla!!!! genele mutaf bu tür otomat toplum davranış beklentileri afaki beklentilerdir..., nerde???? aklı, vicdani, fikri hür memleketlerde...
Herhangi bir insanın ağzından/klavyesindeki tuşlardan **allah kelimesini oluşturan harflerin sıralanması şahsen benim için hiçbir anlam ifade etmiyor... Hatta az biraz canımı sıkıyor...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
abdulmecid rumuzlu üyeden alıntı
Sayın cognis;"ve"leri siz yeyin bana kuru fasülye yeter.Teşekkürederim....Sayın cognis
eee don, iman, türban ve kadını çiğnemeden yuttunuz,,, hala açsınız.., kaç oy karşılığı kaç kilo kurufasulye alırdınız????
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
eee don, iman, türban ve kadını çiğnemeden yuttunuz,,, hala açsınız.., kaç oy karşılığı kaç kilo kurufasulye alırdınız????
Sayın cognis:)
İşte belirlediğiniz seviye budur işte
Tekrar etmemek mümkün değil
eee ...n, iman,...........ney seki
Senin yazdıkların...?
Merak ettim doğrusu ben senin "ve" lerını mı yemiştim acaba diye bir bakayım öyleyse kısmen haklılık payın olacaktır.Hayır Sayın cognis;ben sadece kuru fasulye ile yetine bileceğimi söylemiştim haksızlık etmeyin bana lütfen... orada sadece "ve"lerle kuru fasulye yenir dı ki onlarında paylaşmıştık, oy meselesine gelince benim luxum yok sade bir hayat yaşarım gider, bırakın oy satmayı doğru dürüst fasulye bile satamam. girişimci vergi mükellefi olarak bu devlete severek hizmet eden bir vatandaşım,hiç bir partili olmadım adil olana oy verdim. Hiç takım tutmadım, kimin işine yaradığını iyi bildiğim için, ama adil ve erdemli olanlara her zaman hayran olmuşumdur,hangi din’e yada dünya görüşüne sahip olursa olsun...Sayın cognis
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
**Allah dendiği zaman secdeye kapanmak ne demek sayın Gür, 'deve/cüce' oynamıyoruz, allah dediğimde secdeye kapan!!! şeytan dediğimde taşla!!!! genele mutaf bu tür otomat toplum davranış beklentileri afaki beklentilerdir..., nerde???? aklı, vicdani, fikri hür memleketlerde...
Herhangi bir insanın ağzından/klavyesindeki tuşlardan **allah kelimesini oluşturan harflerin sıralanması şahsen benim için hiçbir anlam ifade etmiyor... Hatta az biraz canımı sıkıyor...
Sayın cognis ;seni esefle karşılıyorum.............Canın çıkınca sıkılmayacak o zaman hiç bir şeyin kalmayacak.Sayın cogniş
Tabiî ki herkes düşüncesinde hürdür
Yanlız karşındakinin değerlerine saygılı olmak koşulu ile...
Eğer saygı göstermeyeceksen seninle karşılaşmam
Görüşlerinize yazmam..
Basit bir insandan bahis ederken hiç canın sıkılmıyor...
alemlerin RABBİ olan ALLAH yücedir.....
İsmindeki harflerse yığınların kalplerinde yazılıdır....
Bir kısım kimsenin okuyamaması önemli değildir…
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Ey Şiraz eşrafından Abdülmecid efendi ;
Tekkeye çevirdin buraları..Çevirdin bari adam gibi anla öyle yaz... Ne demiş sayın Cognis..
'' Allah dendiği zaman secdeye kapanmak ne demek sayın Gür, 'deve/cüce' oynamıyoruz, allah dediğimde secdeye kapan!!! şeytan dediğimde taşla!!!! genele mutaf bu tür otomat toplum davranış beklentileri afaki beklentilerdir..., nerde???? aklı, vicdani, fikri hür memleketlerde...''
Bu cümleyi anladığınızdan emin misiniz ? Esefle yeisle hak hukuk vede gugukla kınayacağına '' ula ne demek istemiş ki*'' diye düşündün mü?
Demek istiyor ki her sahtekarın her yobazın her bağnazın her din tacirinin Allah diye kendi çıkarına yontmaya çalıştığı gerzekliklere hurafelere kanmayalım... Hiç bir şey göründüğü gibi değildir... Allah derki diye cümle kuran bir çok zat günümüzde şeytanın elçisi olabilir. Bundan dolayı aklımızla fikrimizle vicdanımızla karar verelim onun bunun kuklası olmayalım....
Yani Allah yücedir de kulları biraz cücedir. Bazıları hep salak hem cücedir. Boş boş konuşurlar. Zırt pırt olur olmaz Allah ı işe karıştırırlar. Bir halt yaptıklarında da ''şeytana uydum '' Garibim şeytan sa şaşar kalır bu duruma bu kadar kötülük kahpelik onun bile aklına gelmemiştir... Kaldı ki şeytan Adem e secde etmemiş günümz sapıklarının şeyine mi secde edecek ? laf yani...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
abdulmecid rumuzlu üyeden alıntı
Sayın cognis ;seni esefle karşılıyorum.............Canın çıkınca sıkılmayacak o zaman hiç bir şeyin kalmayacak.Sayın cogniş
Tabiî ki herkes düşüncesinde hürdür.
Yanlız karşındakinin değerlerine saygılı olmak koşulu ile...
Eğer saygı göstermeyeceksen seninle karşılaşmam
Görüşlerinize yazmam..
Basit bir insandan bahis ederken hiç canın sıkılmıyor...
alemlerin RABBİ olan ALLAH yücedir.....
İsmindeki harflerse yığınların kalplerinde yazılıdır....
Bir kısım kimsenin okuyamaması önemli değildir…
Ne demek bu şimdi???
Hemen arkasından da "Tabii ki herkes düşüncesinde hürdür" diye ekleyip "sitedeki yerini korumaya çalışmak" kimin aklına gelir !!!
Böylesine şeytanca işte...
Eee
Sayın cognis , saygılı olun , saygılı... Bu ne SAYGISIZLIK böyle Allahaşkına??? Allah aşkından anlamıyorsanız, o zaman "Kurufasulyeaşkına" ha ne dersiniz?!!!
Rabbi olan bir abdulmecid'tir, geri kalanların hepsi dinsiz, imansız...
Peki dinsiz ve imansızların arasında ne işiniz var demezler mi?!
Hukuki.net aşkına, söyletmeyiniz bu kadar, terk ettirmeyiniz...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
NİÇİN KENDİMİZİ SORGULAMAYI BAŞARAMIYORUZ??
- İslam barısçı, hosgörülü ve sevgi dolu bir dindir.
Kim Allah'ı sever ve onun peygamberini izlerse, baska inançtan olanlara ve inançsızlara, bırakın öldürmeyi ve terör eylemlerine katılmayı, hiçbir zaman zarar vermez.
Ama bu doğruysa biz su gerçekleri nasıl açıklamalıyız? Bir Müslüman olarak sunları okuduğumda ne düsünmeliyim?
Müslümanlar 1983 ile 2000 yılları arasında gerçekleştirilen on altı uluslararası büyük terör eyleminin on birinden, muhtemelen de on ikisinden sorumludurlar;
neden teröristleri destekleyen yedi devletten beş tanesi Müslüman ülkelerdir. Yabancı örgütlerin çoğunluğu da Müslüman örgütlerdir;
Uluslararası Stratejik Arastırmalar Enstitüsü'ne (Londra) göre Müslümanlar, dünya nüfusunun beşte birini oluşturmalarına rağmen, 2000 yılında otuz iki silahlı çatışmaya yol açan krizin üçte ikisine karışmışlardır.
- İslam'da herhangi bir sorun yoksa, o zaman niçin çok sayıda Müslüman ülkesinden kaçıyor? Hollanda'ya en fazla mültecinin geldiği ilk on ülkeden dokuz tanesini Müslümanların çok büyük çoğunlukta olduğu ülkeler olusturuyor. Biz Müslümanlar batıyı mahkûm ederken neden batıya geliyoruz? Batı bizim sahip olmadığımız neye sahip?
- Müslüman ülkelerde neden kadın kötü bir konumdadır?
- Eğer biz Müslümanlar bu derece toleranslı ve barışçıysak, neden islam ülkelerinde bu kadar çok etnik, dini, politik ve kültürel bölünmüşlük ve kriz var?
- Biz Müslümanlar niçin öfke ve memnuniyetsizlikle doluyuz, kendi içimizde ve
başkalarına karşı bu kadar çok düşmanlık ve nefret taşıyoruz? Niçin kendimizi sorgulamayı başaramıyoruz?***
Biz Müslümanlar da uzun süre, bir zamanların barışçıl, güçlü ve sağlam yapısının fanatizm ve siddet kullanmaya yönelik unsurları kendi içinde taşıdığını görmek istemedik.
Her şeyin ayrı bir Müslümanca çözümünün olmasını istedik, hâlâ da istiyoruz.
Yaşamımızın rotasını, toplumsal yaşamın inşasını, ekonomik politikalarımızı,
çocuklarımızın yetişmesini ve kadın-erkek arasındaki ilişkileri her zaman Allah'a havale ettik. "İnşallah", Müslümanlar arasındaki konuşmalarda en çok kullanılan
deyimdir.
Allah yetersiz mi kaldı?
Biz Müslümanlar dinle akılcı düşünme yeteneği arasındaki dengeyi tümüyle gözden kaybettik.
Sonuç yoksulluk, şiddet, politik dengesizlik, ekonomik durgunluk ve insani acılar oldu. Baba Atta(*)'nın oğlundan gurur duyması gibi, biz Müslümanlar da dinimizden gurur duyuyoruz; Allah'ın sorularımıza artık cevap vermediğine inanamıyoruz, inanmak ta istemiyoruz. Ve eğer Allah'ın bir
yanıtı varsa o bu yanıtını açıklamak istemiyor.
İslam'dan korkmalı mıyız, sorusunu Atta'nın babasından korkmalı mıyız, sorusuna çevirebiliriz. Kafası karmakarışık bir kesime karşı duyulan korku ne kadar haklıdır ve bu korkuya karşı ne yapılabilir? Bir dinin aşırı uç ve fanatizm gibi olumsuz yanlarından korkmak insancadır, ama Müslümanların acısını anlamak ve onlara yardım etmek istemek de insancadır.
Müslüman ailelerde doğum kontrolü, kürtaj ve cinsel şiddet konularında yoğun bir tabu vardır. Bu tabu direkt olarak bizim dinimizden ileri gelmektedir. Hamile kalan bir kız evde bu konuda hiç konusmaz. Dîninin birlestirici gücü sadece baskı uygulama olarak, negatif yönde çalısır. Sonuç destekleme, beraberlik değil, insanın içten bir seylerin kırılması hissi, korkunç bir yalnızlık duygusudur.Tek çıkıs yolu Müslüman kızların düzenli olarak yardım gördüğü kürtaj klinikleridir. Bu müdahalenin yükünü de yalnız başlarına taşırlar. Hollanda'da kürtajların yüzde altmışını, aralarında çok sayıda Müslüman
kökenlilerin bulunduğu, etnik kökeni yabancı olan kadınlar yaptırmaktadır.
- Lewis ve Pryce'in çalışmalarında, geleneksel islam'ın ruhsal dünyasının birbiriyle yakın bağlantılı üç özelliği gündeme gelir.
Müslüman'ın dini-kültürel kimliği şu özellikleriyle ayırt edilir:
Hiyerarsik-otoriter yapı (Patron herşeyi yapmaya kadirdir, diğerleri sadece ona itaat edebilir);
grup kimliği (Grup her zaman bireyin üstündedir; kim kabileye/aşirete dahil değilse güvenilmezdir, ya da en iyimser yaklaşımla, ciddiye alınmaz);
ataerkil yapı ve utanma kültürü; (kadının yeniden üretme görevi vardır ve kocasına itaat borçludur; itaat göstermediği zaman ailesini utanç verici bir duruma düşürür),
İslam'ı kimliğe biçim veren toplumsal birimler "namus" ve "ayıp"
veya "utanma"nın merkezi kavramlar olduğu birimlerdir.»Namus« doğrudan grupla iliskilidir.
Önem taşıyan gruplar sırasıyla aile, aşiret, kabile ve en büyük birlik: inananların cemaatidir (ümmet).
ALINTILAR/AYAAN HIRSI ALI nin iTHAM EDiYORUM adlı kitabından yapılmıştır....
(*)
(11 Eylül'deki dehşet verici saldırılardan sonra, bu saldırıların muhtemel bas zanlısı Mohammed Atta nın babası)
Mohammed babasının olağanüstü gurur duyduğu, parlak bir geleceği olan genç bir adamın bütün özelliklerine sahipti. Babası, hayır, hayır diye konuştu, oğlumun bu eylemlerle bir ilişkisi olamaz: Yahudiler, CIA, herşey ve herkes suçludur ama oğlum değil. Kötü niyetli insanlar oğlumun ve benim isimlerimizi kötüye çıkarmak istiyorlar ve şerefimizi lekeliyorlar. Gene 11 Eylül'den sonraki günlerde Müslüman yazarlar, Müslüman din adamları, imamlar, sıradan Müslüman erkek ve kadınlar aynı sorularla karşılaştılar: Nasıl oldu da on dokuz
inanmış Müslüman, inançları uğruna bu korkunç eylemi gerçekleştirebildi?
Bin Laden neden bütün Müslümanları inançları adına inançsızlara karsı savaşa çağırıyor? Niçin Endonezyalı, Pakistanlı ve hatta İngiliz Müslümanlar islam adına
yaşamlarım feda etmek istiyorlar ve böylece Bin Ladin'in çağrısına uyuyorlar?
*** Bu sual özellikle hukuki.nette 'inancıma saygı' derken, saygısızlığı ve hadsizliği kendine hak addeden muhtelif üyelere ithaf edilmiştir...
___________________________________
Sayfalarca ve yüzlerce ileti barındıran bu forum artık SORULARINI SORUP; CEVAPLARINI DÜRÜSTÇE vermelidir. Yukarıdaki suallere ilaveten;
- İslam Dünyası hatta özellikle islami esasları idari ilke belirlememiş ülkelerde halk neden insani değerlerden yoksun bir yaşam sürmektedir?
- İslam niçin ahlak ve namusu temin ve tedarik etmek için tek bir cinsi tahakküm altına alır?
Bu tahakkümü ihtiyaç duyar?
Allah (Yaradan) bunu temin edebilmek için niçin kendi yarattığı ve irade-i cüzziye ihsan ettiği kullarından kadın olanlarına, erkek kullarından aşağı olduklarını tebliğ eder??
İrade-i cüzziye ve akıl sahibi kullardan olan kadınların buna kayıtsız itaat etmelerinin mümkün olmayacağı daha peygamberin sağlığında aşikar iken Allah neden nesiller boyu cinayetler, sevgisiz/insan ruhunun, kalbinin tahammül gösteremeyeceği bir yaşamı ısrarla kitabında işaret eder??
İrade-i cüzziye ve akıl sahibi olan erkek kullarının ise; iradi kiyafetsizlikleri ve nefsi aciziyetleri ise yine islam tarafından neden hoşgörülür, neden bu kiyafetsizlikler ve aciziyetler kabul görürken, toplumsal zarar ve ziyanları yaratılan öbür cinsin kuşatılması ve tahakkümü ile asgariye indirilmeye çalışılır???
- Velevki müslümanlar şaşırdılar, islamı şaşırttılar ki böyle oldu,,, kesin ve katı kurallar (kadın ve erkeğin cinsel hayat usul ve esaslarından tutun da, kadınların jinekolojik hal ve durumlarının istisnai vaziyetlerine göre medeni hal ve yükümlülükleri dahi düzenleyen) dinamizmi üstüne kurulu şeriat baştan sona kan, cinayet, kırbaç, terör, tahakküm, esaret, itaat, vahşet icraatı haline nasıl geldi??? Oysa islam kendini korumayı ve sıhhati sonsuza dek sürdürmeyi vaat etmiyor muydu??? Tutarsızlık nerde?? Yahut tutarsızlık yok da..., islam bu resim mi??? Değil ise, dünyada müslüman kalmadı mı??? Hiç itiraz eden yok!!!!! Destekleyen ise çok?????
- Neden birkaç dua ezberleyen, namaza, niyaza, oruca, farza, sünnete vs. ibadetlerine hasbelkader riayet eden müslüman huzur bulmaz???
Neden saldırganlaşır???
Neden çevresinde kendine yakın bulmadığı, benzetmediği insanların inançlarını tartmaya, başlar??
Nerden? hangi yetki veya vahiyle kendini üstün, düzgün, ehli insan ilan ederken, aynı zamanda hangi otoriteyi temsil eder?? Ki islam ona böyle bir özerklik hiçbir şekilde tanımazken... Böyle bir özerkliği kuşananı sevmediğini, kendinden uzak addettiği islam defaten açıklamışken???
İslam en son ve en yüce din olduğunu ortaya koyarken, bu ve benzeri yetersiz ve yetkisiz (islam müslümanların inancını kendiliğinden ve dünya hayatında hiçbir biçimde tümden onaylamaz/onaylatmaz.., islam Allah'ın üstün bilgi ve yetkisini öncelikli korur, insanların inançları/kalpleri ancak ve ancak Allah tarafından bilinir, takdir edilir ki bu takdir ise kıyamet günü ile tüm kullarına yine Allah tarafından tebliğ edilir. Buna bir müslümanın tenezzül ve teşebbüs etmesi islami doktrinde en büyük günahlardandır) müslümanların mütecaviz kimliklerine mi güveniyordu??? Yahut bu mütecaviz müslümanlar(!) islamı bu kadar korunmaya muhtaç bir aciziyette mi tasavvur etmekteler??
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Anadolu'da, kendini sünni olarak gören bir çok köyün, önemli coğrafi yerlerinin adlarına dikkat ettiniz mi?
Şu an geldiğimiz ve hemfikir olduğumuz "şahıs adlarına duyulan sevgi ve nefretin ortak olması noktası" ile yukarıdaki tespiti bir araya getirdiğimizde korkunç bir gerçeğin bizleri beklediğine kaç kişi hazırdır acaba?
MEVCUT ANADOLU, TÜRK TARİHİNİN BU ÇELİŞKİLERİ, GERÇEĞİ ANLAMAMIZ İÇİN YETERSİZDİR VE DAHA DA KORKUNCU EKSİK VE YALANDIR...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
NİÇİN KENDİMİZİ SORGULAMAYI BAŞARAMIYORUZ??
- İslam barısçı, hosgörülü ve sevgi dolu bir dindir.
Kim Allah'ı sever ve onun peygamberini izlerse, baska inançtan olanlara ve inançsızlara, bırakın öldürmeyi ve terör eylemlerine katılmayı, hiçbir zaman zarar vermez.
Uluslararası Stratejik Arastırmalar Enstitüsü'ne (Londra) göre Müslümanlar, dünya nüfusunun beşte birini oluşturmalarına rağmen, 2000 yılında otuz iki silahlı çatışmaya yol açan krizin üçte ikisine karışmışlardır.
İslam'da herhangi bir sorun yoksa, o zaman niçin çok sayıda Müslüman ülkesinden kaçıyor? Hollanda'ya en fazla mültecinin geldiği ilk on ülkeden dokuz tanesini Müslümanların çok büyük çoğunlukta olduğu ülkeler olusturuyor. Biz Müslümanlar batıyı mahkûm ederken neden batıya geliyoruz? Batı bizim sahip
Sayın cogniş; birinci paragrafta yazdıklarınız. O kadar çok doğru ki bunu size izah etmem de o kadar çok zor, burada şunu yazayım: Âlimin biri yolculukta eşkıyanın baskınına uğrar üzerindeki paraları çıkarmalarını isterler hemen mağdur zat haramilere şöyle der
Size bir şey söyleyebilirliyim
Eşkıya tabiî ki söyleyebilirsin der
Siz Allahtan korkar mısınız yoksa korkmaz mısınız...?
Eşkıya be adam korkmaz olurumu yüz o ne biçim söz der ve adam var gücü ile kaçarken şöyle der "ben Allah'tan korkandan korkmam" diyerek kaçıp gider eşkıya Allahtan korktuğu için öldüremez.
Diyceksinizki peki...Bunlar ney....?
Katiller düşmanlarını yok etmek için düşmanlarının dostlarına ihtiyaç duyar ve yardımları gerekli. Bunun içinde Yapacağı hunharca zalimliklerini icra edebilmek için mazeret,sebep gerekli,bunu nasıl yapacak...! Mesela ikiz kuleler zaten yıkılması gerekiyordu.statik hesapları itibari ile ömürlerini tamamlamıştı her zaman söyleriz "iki kuş görmeden bir çomak atmayacağı" örneğiyle burada çok daha fazla menfaat vardı...!
1)Kurallara uygun olarak ikiz kulelerin yıkılması aynı kulelerin İki kere yapılmasından daha faza maliyet getirmesi....!
2)Yıkım esnasında çevreye verecekleri rahatsızlık sebebi ile ödemeleri gereken
tazminatlar...!
3)Yıkılmaları için kaybedilecek süre (zaman)..!
4)İşkal edecekleri topraklar ve öldürecekleri insan / onlara göre düşman / için mazeret,gerekçe...!
5)Tüm dünyaya;düşmanlarına karşı oluşturacakları önyargı, ve daha nice onlar için faydalar....!
Bileceğiniz üzere fayda; malların ihtiyaçları giderme özelliğidir.
Bunun için diyorum ki Yazınızda birinci paragraf ve aynı anlamı destekleyen diğer yazılar doğru. Diğerleri ise tamamen ön yargı dan başka değil.Sayın cognis02 abdulmecid
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
abdulmecid rumuzlu üyeden alıntı
Sayın cogniş; birinci paragrafta yazdıklarınız. O kadar çok doğru ki bunu size izah etmem de o kadar çok zor, burada şunu yazayım: Âlimin biri yolculukta eşkıyanın baskınına uğrar üzerindeki paraları çıkarmalarını isterler hemen mağdur zat haramilere şöyle der
Size bir şey söyleyebilirliyim
Eşkıya tabiî ki söyleyebilirsin der
Siz Allahtan korkar mısınız yoksa korkmaz mısınız...?
Eşkıya be adam korkmaz olurumu yüz o ne biçim söz der ve adam var gücü ile kaçarken şöyle der "ben Allah'tan korkandan korkmam" diyerek kaçıp gider eşkıya Allahtan korktuğu için öldüremez.
Diyceksinizki peki...Bunlar ney....?
Katiller düşmanlarını yok etmek için düşmanlarının dostlarına ihtiyaç duyar ve yardımları gerekli. Bunun içinde Yapacağı hunharca zalimliklerini icra edebilmek için mazeret,sebep gerekli,bunu nasıl yapacak...! Mesela ikiz kuleler zaten yıkılması gerekiyordu.statik hesapları itibari ile ömürlerini tamamlamıştı her zaman söyleriz "iki kuş görmeden bir çomak atmayacağı" örneğiyle burada çok daha fazla menfaat vardı...!
1)Kurallara uygun olarak ikiz kulelerin yıkılması aynı kulelerin İki kere yapılmasından daha faza maliyet getirmesi....!
2)Yıkım esnasında çevreye verecekleri rahatsızlık sebebi ile ödemeleri gereken
tazminatlar...!
3)Yıkılmaları için kaybedilecek süre (zaman)..!
4)İşkal edecekleri topraklar ve öldürecekleri insan / onlara göre düşman / için mazeret,gerekçe...!
5)Tüm dünyaya;düşmanlarına karşı oluşturacakları önyargı, ve daha nice onlar için faydalar....!
Bileceğiniz üzere fayda; malların ihtiyaçları giderme özelliğidir.
Bunun için diyorum ki Yazınızda birinci paragraf ve aynı anlamı destekleyen diğer yazılar doğru. Diğerleri ise tamamen ön yargı dan başka değil.Sayın cognis02 abdulmecid
Sayın Abdülmecid;Siz bunları ayık kafa ilemi yazıyorsunuz? merak ettim..Abi sen ne diyorsun?:deli: yaa :deli: artık sinirden gülüyorum.. Okuyorum anlamıyorum,kendimde bir sorun var sanıp yeniden okuyorum..
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
banu79 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Abdülmecid;Siz bunları ayık kafa ilemi yazıyorsunuz? merak ettim..Abi sen ne diyorsun?:deli: yaa :deli: artık sinirden gülüyorum.. Okuyorum anlamıyorum,kendimde bir sorun var sanıp yeniden okuyorum..
iden okuyorum..[/QUOTE]Anlayamayabilirsiniz Sayın Banu79 hanım kardeşim...Anlamadığınız ne varsa, söylersiniz anlatmaya çalışırız....
Evet, anlatım mısralarımda anlatım bozukluğu görülüyor...
Açıkça bundan bende memnun olmam...
Dahada doğrusunu söylersek, zaman zaman bu herkeste görülüyor...
Ancak, bu yazıda anlatılmak istenen, bırakın okumayı bir bakışta anlaşılmıyor mu Sayın Banu79
Ayrıca size karşı saygıda bir eksiklik ettiğim ide hatırlamıyorum, bu yazıda sizi nasıl üzmüş olabilirinki bana(.....)yaa.(... )dediniz...
Oysa bunu hakkettiğimi düşünmüyorum. Saygılar Sayın Banu79
abdulmecid
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
banu79 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Abdülmecid;Siz bunları ayık kafa ilemi yazıyorsunuz? merak ettim..Abi sen ne diyorsun?:deli: yaa :deli: artık sinirden gülüyorum.. Okuyorum anlamıyorum,kendimde bir sorun var sanıp yeniden okuyorum..
Sanırım forumun " kurufasulye" kısmına geldik Sayın banu79,
Baksanıza 02 de kuru soğan olmuş. :o sahiden de yedi bizi Sayın abdulmecid...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım forumun " kurufasulye" kısmına geldik Sayın banu79,
Baksanıza 02 de kuru soğan olmuş. :o sahiden de yedi bizi Sayın abdulmecid...
abdulmecid... Sayın cognis ve Sayın deniz02:) İsimlerin bir bölümunun karıştırılması tamamen istenmeyerek olmuştur.Yoksa bunlar zaten sizin gerçek isimleriniz değildir.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Kendilerini defaaten ikaz etmeme rağmen kişisel sataşmalarını hakaret ve sindirmeye kadar çıkaran bununlada yetinmeyip dinsel baskı uygulamaya çalışan erdem53 ve abdülmecid rumuzlu üyeler siteden uzaklaştırılmıştır.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı
Kendilerini defaaten ikaz etmeme rağmen kişisel sataşmalarını hakaret ve sindirmeye kadar çıkaran bununlada yetinmeyip dinsel baskı uygulamaya çalışan erdem53 ve abdülmecid rumuzlu üyeler siteden uzaklaştırılmıştır.
Sn Tangör Evren;
"sataşmalarını hakaret ve sindirmeye kadar çıkaran bununlada yetinmeyip dinsel baskı uygulamaya çalışan"
zihniyete zemin olmayan mahalleri, tahammul etmeyen sistemleri, taviz vermeyen elit yönetimleri icraat ile HATIRLATTINIZ... Oysa bu ideal; ütopik bir idea vasfını kazanmıştır hayli zamandır, ülkemde...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Deniz... rumuzlu üyeden alıntı
Bugün çok tuhaf bir olay yaşadım paylaşmak istiyorum. Hem insani hem hukuki açıdan yorumlayalım.
Dersanemden çıktım eve dönmek üzere minibüse bindim.En arka koltukta üç bay oturuyor.Öündeki koltukta da bir bayan.Bayanın yanına geçtim.Peşimden genç türbanlı bir bayan bindi ve yanıma gelip ablacım sen arkaya geçsen ben otursam buraya diye sordu bana.Şaşkınım öfkeliyim ama sakin verdim cevabımı.Kucağında bebeği vardı normalde sınıflandırmam insanları türbanlı anne laik anne diye.Kucakta bebek varsa yer veririm oturacak başka yer yoksa.Ona şu cevabı verdim:Eğer oturacak başka yer olmasaydı size seve seve yerimi verirdim ama oturabileceğiniz bir yer var kusura bakmayın kalkamam.Haksız olmasına rağmen bana bir gün senin de başına gelirse şaşırma dedi ve peşinden de arkadaki baylardan birine abi az şöyle kay da oturayım dedi.Adamcağız kendini cama yapıştırdı hanımefendi rahatsız olmasın diye kendi iki büklüm gitti.Şimdi ben başımda türban yok diye erkeklerin yanına oturayım;o türbanlı ya oturamaz kadınların yanına oturacak.Toplu taşıma araçlarında yer beğenmemek olur mu,hadi oldu beğenmedin oturma tamam ama başkasına kalk demek hem de böyle bir nedenle ne kadar doğru ve etik?Arkadaki erkekleri de zan altında bıraktı,onlar bir şey demedi o ayrı, onların saygısı.Ama kadının yaptığı müthiş bir terbiyesizlik.Ona göre ben türbansızım ya erkeklerle oturayım bir şey olmaz.Nasıl bir düşünce tarzıdır bu?Hangi cürretle,hangi hakkına güvenerek bana bu soruyu sorabiliyor?Bu hakkı ona ne din verir ne de hukuk.
deniz kardeşim
yaşadığınız olay gerçekten çok ama çok üzücü ve düşündürücü........
tr nin geleceğine vurulan prangaların nasıl usul usul kilitlendiğini gösteren önemli bir veri.
ve sözde din adına yapılan bu zulümü kendi adıma şiddetle kınıyorum......
yazınızı okuyan aklı başında insanların bu duruma bir protesto yazısıyla katkıda bulunmamalarınıda doğrusu şaşırtıcı ve üzücü bir olumsuzluk olarak değerlendiriyorum.
payendesiz karkas
çöker gider durmaz...
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Bu foruma devam edip düğümünü ölmeden önce atacağım kesinlikle her nekadar benden hızlı meteryal üreten bir dünyada yaşıyorsakta bunu yapacağım...
İki kısa olayı anlatıp sonra kısa bir özet yapıp özel bir bölüm açıp devam edeceğim ( İnşallah)
''Evlilik iki şeyden ibarettir: İlki aralarında kontrat olması. Bu evliliğin ilk şartıdır. İkincisi ise karınızla seks yapmanızdır. Evliliğe girmek için minimum bir yaş yoktur. Bir yaşındaki bir kızla bile evliliğe girebilirsin. 7-8-9 yaşındaki kızlardan bahsemetmeye bile gerek yok. Bu bir rıza anlaşmasıdır. Veli genelde baba olmalıdır. Çünkü baba kararı zorunludur. Böylelikle kız, kadın olmuş olur.
Ama kız seks için hazır mıdır, ilk seferinde ilişkiye girmenin doğru yaşı nedir?
Bu çevre ve geleneklere bağlı olmak üzere değişir.
Yemen'deki kızlar 9-10-11 yada 13 yaşında evlenirken diğer ülkelerde 16 olabilmektedir. Bazı ülkerde kızların 18 yaşına gelmeden ilişkiye girmeleri kanunla yasaklanmıştır."
"HZ. MUHAMMED BİZİM MODELİMİZ"
Suudi yetkili insan aklının kabul etmesi mümkün olmayan bu tezlerini sıralarken, bir de çekinmeden Hz. Muhammed'i referans gösteriyor.
"Hz. Muhammed izlediğimiz bir modeldir. Hz. Ayşe'yi 6 yaşında kadını olarak aldı. Fakat 9 yaşında iken onunla ilişkiye girdi. Hz. Muhammed'i modelimiz olarak görüyoruz."
demiş... bir aklıevvel din bilgini..
Bunu neden demiş işin ilginci o bundan biraz daha akıllı olan Suudi Arabistan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz El Şeyh bu dingabaktan kısa bir süre önce bir fetva verdi.
'' bilmemiz gereken İslam yasalarının kadınlara adaletsiz davranmadığıdır. Bu nedenle 15 yaşın altındaki kızların evlenmesine izin verilmediği yanlıştır. 10-12 yaşlarındaki bir kız evlenme çağındadır, küçük olduğunu düşünenler hatalıdır ve haksızlık yapmaktadır"
dedi. İşte buna yukardaki dingabak kızmış ve düzeltmiş... Bir yaş iyidir demiş.. Ama cinsellik için biraz beklemek gerekirmiş...
Suudi Arabistan da iran da ve bazı islam ülkelerinde doğumdan önce cinsiyetin belirlenmesi söylenmesi yasak... Doktor görse bile söylemiyor. Eğer bir gün gelip bu yasak kalkarsa emin olun şöyle bir fetva çıkabilir...
''Ana karnında kız olduğu üç doktor tarafından belirlenen kızın evlendirilmesinde dinen sakınca olmadığı gibi kızın geleceği göz önüne alındığında yarar bile vardır. Dinen caizdir...''
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Buraya kadar araya çok konu girsede asıl konumuz KADIN dı. Bu kadın ki gelenek görenekle din adı altında erkek baskısı altında kalmış aslında mal olarak görülmekten öteye gidememiş olan bir kadındı. Fransa dan başlayarak kadının ezilmişlikten kurtuluşunun hikayesini özetle ve özellikle Türkiye açısından ele almaktı.
Bundan dolayı gerçek olayları çok azda mizansen yaparak Osmanlı imparatorluğunun son zamanlarından başlayarak günümüze kadar olan belirli olayları irdelemeye çalıştık. Gerçi araya çok farklı konular girdi ilgisiz yerlere gitti geldi. Bazıları bilinçli olarak baltalamaya çalıştı forumu çünkü bu tip forumlar bir şekilde tarihe kalıcı olarak bilgi kaynağı olmaktadır. Bu forum bittiğinde vereceğim kaynakçayı görünce (gazeteler hariç) emin olunki şaşıracaksınız. Hata gönlümden geçen şudur ki tüm tartışmaları en sona toplayarak forumu biir bütün halinde editleyerek oluşturmak... Çok uzun ve belgeli bir kaynakça olacağından eminim.
Buraya kadar Kadın merkezde olmak üzere dinin kadın üzerindeki erkekten doğan baskısını açmaya Türban ın çağdışı bir örtü olduğunu ve dinde yeri olmadığını anlatmaya çalıştık ve çalışacağız daha da tabiiki bunun karşıt görüşleride olacaktır bunada saygı duymak boynumuzun borcudur. Yeterki bunu dini sömürü ve dini rant olmasın ... Don ve kuru fasülye bölümüne engellemelerden dolayı bir türlü giremedik gerçi Kurufasülye bölümünün ne olduğu hakkında benim şuanda en ufak bir fikrim bile yok amma kesinlikle olacak ... Yazdık o kadar... Don kısmı ise zihnimde çoktan hazır. Her ne kadar bazı kıymetleri kendinden menkul bir takım zat ı keram bu forum da bu don sözcüğünün saçma kaba küçümseyici olduğunu peşinen yazsalarda ben zamansızöten horozun başının kesileceğine inanırım. Konu oraya gelince konuşmaları gerekirdi o da ayrı tabiiki...
1850 lerden başlayan günümüze gelen yolculuğumuz devam edecek bir forumda ezan ın Türkçe okunması tartışması burada da olduğu için buradan devam edeceğimi söylemiştim amma vaz geçtim ondan onu o zamanında açtığım bir forum vardı onu bulup devam edeceğim...
Özetin özeti din iman forumu devam ediyor... Allah sabır versin...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Yeni bölüme girmeden önce din imanla ilgili kısa bir anı anlatmak istiyorum . Çünkü bu bizim ''din öğretimizin'' günümüzde ki yanlışlarının tipik bir örneksemesidir.
12 Eylül 80 nin hemen ertesi günler. Askeri yönetim silindir gibi ezip geçmektedir özellikle belirli kesimleri. Daha idamlar tartışmalı şüpheli ölümler kaybolmalar yoktur. Kargaşa vardır aslında ama hırala gürele gütmektedir günler aylar. Komik hiyerarşik yapılarda oluşmuştur ama kimse farkında değildir. Kenan Evren Hem Devlet Başkanıdır hem Genel Kurmay başkanı, Devlet başkanı olarak başbakan ın üstü Genel Kurmay Başkanı olarakta başbakana idari yönden bağlıdır. Ülke yönetimine el koymasına koymuşlardır amma nasıl yöneteceklerini bilmemektedirler aslında. İronik bir durum vardır aslında
1960 ihtilali Atatürk devrimlerini korumak ve kollamak adına ve kişi özgürlüklerini ''devletin'' kısıtladığı gerekçesiyle yapılmış buna neden olan ANAYASA kaldırılarak '' en geniş bireysel özgürlükler'' anayasası ATATÜRK adına getirilmiştir. Tam 20 sene 3 ay 16 gün sonra bu sefer gene ATATÜRK devrimlerini korumak ve kollamak amacıyla ve bu kez ''60 anayasasının'' topluma bol geldiği gerekçesi ile yeni Anayasa ATATÜRK adına yapılmıştır.
Bu kargaşa arasında nereden çıktıysa bir anda üst komuta kademesi ''kimsenin dinini bilmediği'' görüşüne hasıl olmuş ve birden bire tüm liselere ''din ve ahlak dersi'' zorunlu olarak gelmiştir. Bununla birlikte ciddi bir sorunda gelmiştir. Çünkü Liselerin müfredatında böyle bir ders bulunmaması öğretmenini olmaması ve programının olmaması sorun çıkarsa de emir demiri kesmiştir. Bundan askeri liselerde nasibini almış durduk yere herkes din ve ahlak dersi paldır küldür yaşamımıza girmiştir.
Ben o aralar özellikli bir lisede okuyordum. Okulun bir özelliği gereğide göksel cisimlerin hareketleri ve buna bağlı gelişmelerdi kısacası ciddi bir astronomi eğitimi alıyordum.
O gün bugün bir çok din adına konuşan kişinin ve hatta daha sonra incelemelerimle keşfettiğim şekilde 1 milyar nüfuslu islam aleminin bir çok kişisinin Tanrı nın varlığı ve büyüklüğünü ispat için din dışı olarak bilimsellikten uzak söylemlerde olduğunu gördüm. Çok üzüldüm halada bu üzüntüm maalesef artarak devam etmektedir
İslam peygamberinin malum hayatının dini anlatımı değildir garip olan bu çokta önemli değildir aslında ama üzerinde tartışılması gereken bir sorundur. Önce bu konuda ufak bir anektot anlatayım....
Bizim din ve Ahlak dersine giren öğretmenimiz hiç Ahlak anlatmaz nedense ha bire din anlatırdı. Peygamberin hayatı mucizeleri islamın yayılması halifelik Kutsal emanetler hırka i şerif v.s v.s ...Ve bana da müthiş kıldı çünkü ben hep abuk bir soru sorardım ve her seferinde kendisinin '' din bilgisi öğretmeni'' denmesini istemesine karşın '' din ve ahlak bilgisi öğretmenim bir soru sorabilir miyim ?'' diye başlardım... Aslında bakışı ve ''sor bakalım'' demesi '' Hay sana da soruna da...'' tonlamasında olurdu amma hiç aldırmazdım. Bir gün sorduğum sorunun yanıtını '' büyüyünce anlarsın..'' diye geçiştirmişti hala büyüyemediğinden anlayamadım gitti..... Sorum şöyle bir şeydi...
'' Din ve Ahlak bilgisi Öğretmenim. Peygamber Mekke ve Medine de yaşamıştır yani Suudi Arabistan da ve hristiyan peygamberinin aksine tapınma olabilir diye resmini yaptırmamış hiç bir emare bırakmamaya çalışmıştır. Bundan dolayı kendisinden 650 sene önce yaşamış Hz. isa ve çok daha önce yaşamış Hz. Musa nın tasvirleri resmedilmeleri varken bizim peygamberin yoktur. Buna karşılık bütün ömrünü geçirdiği Mekke ve Medine de bir tane bile sakal teli yokken yaşamı boyunca sınırına bile gelmediği Türkiye de bin e yakın sakal ı şerif vardır . Bunlar nereden çıkmıştır ? Peygamberin olduğunu nereden biliyoruz ? Niçin hayatını geçirdiği ülkede bir tane bile yok ? Hadi diyelim ki bu peygamberin sakalı bunu son derece sağlıksız bir şekilde yüzlerce kişinin peşpeşe bir büyüteçli fanustan öpmesi sağlıklı mı ? Dine uygun mu? Neden öpülür bir kıl? '''
Yanıtını bu güne kadar alamadım.... Yaşıyorsa Allah selamet versin....
Birde bu iletinin konusu anektoda geleyim yani bilimsellikten uzak iddialara... Bunlar geçen gün birisi konuşurken aynen öğretmenim gibi bu iddiayla ortaya çıktığında canlandı anılarımda aynı zamanda ebediyete akıp giden zaman da ilerleyeceğimize gerilediğimizide üzülerek gene gördüm...
Şimdi okulda üç tip öğrenci vardır. Bir inek tabir edilen çalışkanlardır ki bunlar doğru yanlış ezberlerler, iki öylesine dinliyor ayaklarına yatan ve geçer notu ilke edinenler vardır bir de ne diyor ki bu diye dinleyenler vardır. Ben son gruptan idim. Ne diyor ki bu diye dinler gerekirse soru sorar ve sınavlara aklımda kalanla girerdim.
Öğretmenimiz anlatıyor...
'' Allah Ol emriyle birlikte dünya oluşmaya başladı... İlk gün şu ikinci gün bu... Güneşle Dünya yı öyle bir ayarladı ki en büyük mucize budur. Düşünün güneşe bir cm yakın olsak kavruluruz bir cm uzak olsak donarız. İşte Allah'ın kudreti ve mucizesi budur İnsanlar için yaratmıştır dünya yı ve güneşi.... ''
Bende saftirik saftirik dinliyorum. İşin ilginci bir çok kişi not alıyor ya da kitaptan işaretliyor hani anlatıyor ya sınavda çıkabilir gibisinden... Benim elimde de sadece bir kalem var !!! Ama önümde ne defter ne kitap... O zamanı anımsayanlar bilir başparmak işaret parmağı ve orta parmak arasında tutarak işaret parmağını üsten kaleme vurdurarak çevirirdik kalemi... Kalemde elimde ondan var yoksa gerçek işlevi olan yazmak için değil... Öğretmenin anlattıkları kafama takıldı ... Kilitlendim... Canım hocamda uyandı !! Ne zaman aklıma yatmayan bir şey olsa şöyle bir dikilir sözünün bitmesini beklerim... Uyandı ya susmuyor... Bende de inat parmak kaldırdım... Parmak kaldırınca sınıfta bir gülme krizi başladı ders kesildi... Muhtemelen hoca yandık dedi içinden... Ben sözü alınca direkt soru sordum ...
'' Din ve Ahlak Bilgisi Öğretmenim... Siz Dünya'nın Güneş etrafında dönüşünü biliyor musunuz??''
'' Sabit olarak dönüyor işte....''
'' Hem sabit olup hem dönmesi mantıken olasılık dışı öğretmedim de sanırım standart dönüyor demek istediniz... Bilirmisiniz nasıl döner?''
''Ukalalık yapma dersimiz din bilgisi...''
'' Öğretmenim ukalalık değilde cümlenize aklım takıldı . Dediniz ki eğer bir santim yakın olsak yanarız bir santim uzak olsak donarız....''
'' Orası kesinlikle doğrudur. Yaklaşsa bir santim dünya güneşe ne olur biliyor musun ?
'' Öğretmenim biz çok ciddi astronomi okuyoruz. O derse göre yapılan rasatlar ve ölçümler neticesinde bir takım sonuçlar vardır. Örneğin Dünyanın çevresi 40 bin km dir ve bu paralele ekvator denir... ''
'' Konumuzla ilgisi ne....''
'' Şudur ki 40 bin km nin anlamını idrak için söyledim. Dünya Güneşe 3 Ocak günü Perihel noktasında bulunur yani güneşe en yakın noktada ( Günberi) bu zaman Güneşe mesafemiz 146 milyon 547 bin km dir. 4 Temmuz da ise Dünya Güneşe afel noktasındadır. Yani en uzak olduğu noktadır (en öte )Bu zamanda Güneşe mesafemiz 152 milyon 743 bin km dir. Yani başka bir deyişle dünya bir yılda tamamladığı turu boyunca Güneşe yaklaşık 6 milyon 200 bin km yaklaşır uzaklaşır... Tekrar hatırlatırım dünyanın çevresi sadece 40 bin km dir Yani dünya çevresinin 154 katı bir mesafe yaklaşır uzaklaşır yörüngesinde... Taktir edersiniz ki 6 milyon 200 bin km 1 cm den çok ama çok büyüktür... İhmal edilir . İşte sorum burada hangi bir cm den bahsediyoruz ? ''
Sınıftan atıldım.....
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Dua edenin ömrü uzuyor
Time Dergisi, 6 bin araştırmaya dayanarak dua ve ibadetin ömrü uzattığı sonucuna vardı.
http://www.ekolay.net/haber/haber.as...haberid=594928
////
Sevgili commodore1tr,
Bu haber, bir internet sitesinin 'Bilim ve Teknoloji' bölümünde yer aldıysa artık bizlerin dua edecek bir ŞEY bulmamız gerekiyor...
Aksi taktirde bu konu başlığının ömrü de bizim ömrümüzle doğru orantılı olarak kısalacak...
Ne dersin?
:)
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Erdoğan'ın sözleri okul binasına yazıldı
Hayati YALÇIN/GÜMÜŞHANE, (DHA) 20-02-2009
GÜMÜŞHANE'de yapımı 2006'da tamamlanan Gazipaşa İlköğretim Okulu’nda alışılageldiği gibi Atatürk’ün veciz sözlerinin değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kenti ziyareti sırasında söylediği iki cümlenin yer alması, tepkilere neden oluyor.
http://foto.gazetevatan.com/newpics/...88462302_3.jpg
http://haber.gazetevatan.com/Erdogan...a_yazildi/2243
Sana hasret sana vurgun gönlüm
Bir daha gel Samsun'dan
Sarı saçlı mavi gözlüm
Sarı saçlı mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin doşt
Bir daha gel Samsun'dan
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Yalakanın dilbilgisi kurallarından bihaber olduğu da anlaşılıyor...
Bu forumlarda hızlı yazmaktan, zaman zaman klavyenin boşluk çubuğunun işlevsizleşmesinden olabilir ama bir ilköğretim okuluna yalakalık olsun diye bir yazı yazdıracaksan " Bundan dolayıda diyorum ki, " yazılmaz, " bundan dolayı da diyorum ki; " yazılır.:)
"Vatan, millet, bayrak konusunda hassasiyet" Türk diline de azami hassasiyet gerektirir.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Yeni bölüme girmeden önce din imanla bin km dir ve bu paralele ekvator denir... ''
'' Konumuzla ilgisi ne....''
'' Şudur ki 40 bin km nin anlamını idrak için söyledim. Dünya Güneşe 3 Ocak günü Perihel noktasında bulunur yani güneşe en yakın noktada ( Günberi) bu zaman Güneşe mesafemiz 146 milyon 547 bin km dir. 4 Temmuz da ise Dünya Güneşe afel noktasındadır. Yani en uzak olduğu noktadır (en öte )Bu zamanda Güneşe mesafemiz 152 milyon 743 bin km dir. Yani başka bir deyişle dünya bir yılda tamamladığı turu boyunca Güneşe yaklaşık 6 milyon 200 bin km yaklaşır uzaklaşır... Tekrar hatırlatırım dünyanın çevresi sadece 40 bin km dir Yani dünya çevresinin 154 katı bir mesafe yaklaşır uzaklaşır yörüngesinde... Taktir edersiniz ki 6 milyon 200 bin km 1 cm den çok ama çok büyüktür... İhmal edilir . İşte sorum burada hangi bir cm den bahsediyoruz ? ''
Sınıftan atıldım.....
yapmayın yaw..
imanımızı zayıflatmayın böyle.
ne güzel sen ben bizim oğlan idare edip gidiyoruz.
bu kadar gaddarca ''hiçlik'' kapılarını zorlamayın........!
güneşe bir santim yaklaşınca kavrulmamızın bi zararı mı var?
yani
para verip enim konum piyango bileti almışım;
daha çekiliş olmamış......
sen ikramiyenin benim biletimin numarasına çıkmayacağını isbata çalışıyorsun.
ya çıkarsa?
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
horasan rumuzlu üyeden alıntı
Dua edenin ömrü uzuyor
Time Dergisi, 6 bin araştırmaya dayanarak dua ve ibadetin ömrü uzattığı sonucuna vardı.
http://www.ekolay.net/haber/haber.as...haberid=594928
////
Sevgili commodore1tr,
Bu haber, bir internet sitesinin 'Bilim ve Teknoloji' bölümünde yer aldıysa artık bizlerin dua edecek bir ŞEY bulmamız gerekiyor...
Aksi taktirde bu konu başlığının ömrü de bizim ömrümüzle doğru orantılı olarak kısalacak...
Ne dersin?
:)
Sayın Horasan ;
Malumun ilanı olmaz ama bilindiği üzere ''dua'' içsel bir yakarıdır. Yani insan ''dua eder'' rahatlar. Başka bir deyişle ''dertlerini havale'' etmiştir. Tabiiki her duanın ömür uzattığıda doğru değildir. Bazıları öldürür Buyur...
Ölmek üzere olan oksijen tüpüne bağlı hastaya hoca çağrılır. Hoca gelir dua ya başlar. Adam can havliyle Hocayı iteklemeye çalışır ama başaramaz. Son bir gayret bir kağıt kalem alır cümlesini bitirirken ölür. Hoca kağıdı alır cebine koyar.
Cenaze töreni yapılırken hoca konuşma yapar ve konuşmasını şöyle bitirir.
'' Şimdi kendisi biz cennetten seyrediyor. Bu iyi insan tam dua edilirken öldü ve tam ölüm anında bana bir not yazdı. Bende hiç okumadım şimdi huzurunuzda bu aziz insanın son sözlerini okuyorum....
'' Ulan Hoca bırak duayı filan şimdi de ayağını oksijen tüpümden çek....''''
Bazı dualarda kimin ne istediği değil kimde ne olmadığı konusunda kafa karıştırır. Buyur..
Bektaşi'nin birisi bir gün namaza gider. Namazını bitirince duaya başlar. Dua da duadır ha.. Sesli sesli söylenmektedir.
'' Allahım rakım bitti şarabım bitti beş kuruşumda yok. Bana bir işki parası ihsan eyle... Amin... Tez zamanda yolla amin...''
Bektaşi'nin yanında dua eden bir de sofu vardır oda kendi kendine söylenir dsayanamaz döner bektaşiye...
''Bre zındık bre kafir utanmazmısın Allah tan rakı parası istemeye hemde camiide ? İnsan Allahtan din ister iman ister... ''
Bektaşi bakar bakar hiç istifini bozmaz...
'' Bre hoca herkes Allahtan kendisinde ne yoksa onu ister... Bende din iman var rakı parası yok ondan isterim... Sende din iman yok ondan onu istersin... '''
Bazı dualarında kabul olmayacağı baştan belli gibidir edenden dolayı ...
Dilencinin birisi el açmış hem dileniyor hem dua ediyor... Adam para verir
''aman dua etme istemem '' der...
Dilenci ''Neden '' diye sorunca...
'' Senin duan kabul edilse sun bu halde olur muydun ?''
Bazı dualarda nedense ters teper insanı ettiğine edeceğine pişman eder...
Kurak giden bir yaz mevsiminde ekinlerin kurumasından korkan köy halkı Babaeren'den yağmur duasına çıkılmasını isterler. Durumun hassasiyetini kavrayan Babaeren kabul eder.Topluluk duanın yapılacağı tepeye doğru yola koyulur. Yol üzerindeki kendi tarlasının kuraklıktan sarardığını gören Babaeren içinden:
-Alllahım burası benim
Demekten kendini alamaz. Duanın ardından başlayan yağmur sele dönüşür. Dönüşte tarlasının büyük kısmının erozyona uğradığını gören Babaeren hiddetle:
-Sana tarlayı gösteren dürzüde kabahat
Demekten kendini alamaz
yada
Birgün köylüler yağmur duasına çıkmak için toplanıp yola koyulmuşlar.yolda bir ağacın dibinde uyuklayan bektaşiyi görmüşler. bektaşiyi uyandırıp "bektaşi hadi
bizimle sen de gel de bir yağmur duası edlim demişler"
bektaşi "istediğiniz yağmur olsun" deyip gömleğini çıkarıp dere kenarında
ıslatmış..sonra gömleğini uyukladığı ağaca asmış.
Birden gök gürlemiş ve kovadan boşalırcasına yağmur yağmaya başlamış.. köylüler
bektaşi nasıl yaptın nasıl ettin bu işi demişler
BektaşiYukarıdaki ile aram kötü sırf gömleğim kurumasın diye yağmur yağdırdı
demiş...
Bazı dualarda vardık ki kabul olunur amma bazı gizli gerçekler ortaya çıkar...
Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allah'ım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allah'ım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye.
Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Allahım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Akşam eve gelince karısına sorar "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye. Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!"
Onun için sayın Horasan duaların ömrü uzattığı doğrudur. Hele hele garip dualarınız varsa...
Brandi adında sarışın bir iş kadınının işleri çok kötü gidiyormuş.
İflas edince yardım için Tanrıya başvurmaya karar vermiş. Gece yatmadan başlamış duaya; "Tanrım, iflas ettim ve işyerimi kaybettim. Eğer yakın zamanda elime para geçmezse evimi de kaybedeceğim. Lütfen Lotoyu kazanmamı sağla." Ertesi gün o haftanın loto çekilişi yapılmış ve başka biri kazanmış. Yine bir loto çekilişi öncesinde kadın yine dua etmiş;"Tanrım, işyerimi kaybettim, evim, kaybettim, eğer yakın zamanda elime para geçmezse arabamı da kaybedeceğim. Lüften yarınki lotoyu kazanmamı sağla." Ertesi gün lotoyu yine bir başkası kazanmış. Sonraki loto arifesinde kadın yine dua etmeye başlamış;"Tanrım, beni neden unuttun? İşyerimi, evimi, arabamı kaybettim, çok zor durumdayım, lütfen, lütfen bu seferki lotoyu kazanmamı sağla da işlerimi yoluna koyayım." Birdenbire ortalık ilahi bir beyaz ışıkla aydınlanırken gök aralanmış ve Tanrı seslenmiş:
- Brandi kızım, Lotoyu kazanmak için önce Loto bileti alman lazım...
Bazılarıda yarım yamalak dua eder amma çok dua biliyorum diye satar en uzun ömür ise onlarındır...
Günün birin de imamın biri temel'e kaç dua biliyorsun? diye sormuş:
temelde
-Dört tane hocam demiş
sonra hoca
hangileri diye sormuş
temelde
-Üç kulhuvallah bi Elham
Amma genede duanın güzeli sayın Horasan aslında şudur...
Hasret gidermek dosta yapılan en güzel duadır.
Yağmur toprağın, güneş gecenin duasıdır.
Bizim duamız sevdiğimiz dostlarımızın her daim mutlu olmasıdır.
Saygıyla...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
ayazoglum rumuzlu üyeden alıntı
yapmayın yaw..
imanımızı zayıflatmayın böyle.
ne güzel sen ben bizim oğlan idare edip gidiyoruz.
bu kadar gaddarca ''hiçlik'' kapılarını zorlamayın........!
güneşe bir santim yaklaşınca kavrulmamızın bi zararı mı var?
yani
para verip enim konum piyango bileti almışım;
daha çekiliş olmamış......
sen ikramiyenin benim biletimin numarasına çıkmayacağını isbata çalışıyorsun.
ya çıkarsa?
ayazoglum
Kesinbildiğim şudur ki. Eğer gerçekten milli piyango bileti aldıysanız çıkma olasılığı Dünyanın kavrulma olasılığından çok daha yüksek.
Bir kesinlik daha var ki o da milli piyango bileti almak günahtır. Dolayısı ile para çıkarsa haram olur ! Siz eğer kazanırsanız bana yollayın..
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sayın commodore1tr,
Bir fıkra lezzetinde olan "dualarınız" harikaydı doğrusu ama aşağıdaki haber o fıkraların tahtını yerle bir etti...
"Hanım kardeşle diyaloğa girdik
İstanbul Güngören'de dilden dile dolaşan; AKP'li Belediye Başkan Yardımcısı Rahmi Berber'in makam odasında bir kadınla ilişkisini gösteren güvenlik kamerası kayıtları ortaya çıktı
..."
http://w9.gazetevatan.com/Hanim_kard...25026/1/Manset
/////
Konu başlığınızın "Türban" ve "don" bölümlerine aday olan bu haberin "DİYALOG" kısmı beni öldürdü vallaa...
Malum bir "DİYALOG PROJESİ"dir gider ve bu projenin eş başkanı olan bir lider yaptıkları işlerden sık sık gururla bahseder durur da müridler boş durur mu?
Başlamışlar anladıkları kadar "dayıalog"a...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Kesinbildiğim şudur ki. Eğer gerçekten milli piyango bileti aldıysanız çıkma olasılığı Dünyanın kavrulma olasılığından çok daha yüksek.
Bir kesinlik daha var ki o da milli piyango bileti almak günahtır. Dolayısı ile para çıkarsa haram olur ! Siz eğer kazanırsanız bana yollayın..
sakın heveslenme sevgili commodore.
heç öyle bi niyetim yok.
o kadar zeki olsaydım piyango biletini almadan öncede günah olduğunu bilmem gerekirdi.
demekki bu ağaç meyvesiz
boşuna silkeleme
ama güzel ve yaz kış sararmayan yapraklarım var.
ama sen dur şimdi.
cernde topu döndürdük nasılsa
hugss boznunu izleyip tanrının elini görmeye az bişey kaldı.......
sonrasını sen düşün .
ben nasılsa cennete olacağım ;)
saygılarımla
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
ah şu fıkralar................
Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş..
İsviçrelilere ;
Düzenlilik ve Yasalara saygı ...
İngilizlere ;
Soğukkanlılık ve asalet ...
Japonlara ;
Çalışkanlık ve Sabır ...
İtalyanlara ;
Neşe ve Romantizm ....
Fransızlara ;
Şarap ve güzel yemekler
Türklere ;
Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ....
Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı'ya sormuş ?
'Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane'.
'Evet ama' demiş Tanrı 'sadece ikisini kullanabilecekler'
- Böylece;
* Bir Türk zeki ve Tayyip ci olduğu zaman dürüst olmayacaktır.
..
* Bir Türk dürüst ve Tayyip ci olduğu zaman zeki olmayacaktır.
..
* Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman Tayyip'ci olmayacaktır.
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Şu meşhur sloganınız....Sizin kaç tane Tanrınız var ? Çok komiksiniz.Allah birdir.Valla dünyanın % 95 i tek Tanrı olduğuna ve O ' nun da Allah olduğuna inanıyor , ama sanırım siz o % 5 lik kısımdansınız.Neyse konuya dönelim ; Peki halkın iradesi ne olacak.Köfteden gelmedi herhalde hükümet ? Halk oyuyla geldi.Ayrıca eğer birey olarak Sayın Erdoğan dinine düşkün ise bu kimi bağlar ?Seni de beni de bağlamaz , hükümetin diğer çalışanları dini istismar ediyorsa bunun bileti Başbakana mı çıkar acaba ? Ha denetim diyorsanız eğer o başka , ama buna da bi sorum var o zaman , diğer partili belediye başkanları 4x4 mü.Yahu şunu anlayın artık , her birey kendisinden sorumludur , hükümetin görevi dini sağlamak değil ki , hükümetin görevi ülkeyi yönetmek , eeee bunu da çok iyi yapıyor ki şu anda hükümet sıfatı ile anılıyor.Ama nedense çekemeyenler var , yaşlanmış parti başkanları acaba ve acaba neden hükümet koltuğuna oturmak istiyorlar , bu hırsın sebebi sizce dürüst olarak millete hizmet mi,Yapmayın lütfen , kimse ama kimse millete hizmet için , hükümet olucam diye kendisini bu kadar harap etmez.Bu nedir peki ? Aslında bunu sizin yanıtlamanızı isterdim , ama ben görüşümü söyleyeyim ; hırs , para , mevki , ego.Yenilen pehlivan misali bunu devam ettirdikçe komikleşiyor.Benim olduğu kadar ülke vatandaşlarını çoğunluğunun kararlarına saygıyı göstermek zorunda ve mecburiyetindesiniz.Bunu sizden rica etmiyorum , hakkımı istiyorum , madem demokratik bir ülkedeyiz , demokrasiye saygı duymak zorondasınız.Elde kırmızı dosya dolaştırmakla olmaz bu işler.Çevremdeki bir çok insanın ve benim istediğim Başbakan ve parti lideri kimdir biliyor musunuz ? Bilmiyorsanız öğrenin o zaman.
Bi kere yaşlı ve bunamış olmayacak , Türkçeyi doğru kullanacak , hırs yapmayacak , kimseye çarşaf giydirip rozet takmayacak , sonra planı bozulunca rozet yemeyecek kafasına , vatan haini olmayacak , belediye başkanlarının çalıp çırpmasına göz yummayacak ...
Ya Vallahi sıkıldım artık , bu kadar mı anlamıyorsunuz bu işleri , ben milletim , millet benim kardeşim , benim kararlarım bu yönde olduğu için hükümet bu. Buna saygı gösterin ve beyninizin yıkanmasına izin vermeyin. Sayın Başbakan kim e çıkıp ta; camiye gidin demiş, kime vaaz vermiş , kime müslümanlığı şart koşmuş , kardeşim adamın dini kendine , bu kadar basit. Ha eğer kıskanan da varsa. Çatlasın çok ta umurumuzdaydı. Halkın iradesi ne kadar güçlü biliyor musunuz? Bilmiyorsanız sandıkta öğrenirsiniz. Tarih nedir onu biliyor musunuz? Onu da bilmiyorsanız söyleyeyim , tekerrürlerden ibarettir. Size iyi günler :-)))
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
sevgili bromixx
bu sallamanın misinası uzun olmuş. biraz yukarı çek.
bu kadar derinde balık olmaz!
milletin iradesi dediğin 16 milyon oy
48 milyon oyun ancak üçte biridir.........
dahası millet sandıklara iradesini atmıyor efendi.
millet sandıklardan kendine hizmet edecek yöneticiler seçiyor...........
sandığa gitmeyenlerin oylarını yok saymak demokrasilerde sadece seçim sistemi içinde işe yarar
gargaraya getirip kendinizi olduğunuzdan fazla göstermeyin.
kimsenin demokratik bir iktidara itirazı olamaz. öyle varsayıp kendinize bahaneler uydurmayın.
bizim itirazımız seçimle gelip seçimle gitmemek için
yapılan bizans oyunlarınadır........
YSK dan tutunda ABD ve AB nin bütün gayretlerine rağmen vardığınız son nokta burasıdır .
bu kadar topluca bir destekle hala yüzde kırklar seviyesini aşamamış olmanız
sizin ayıbınızdır.
eyer bu sizin ayıbınız değilse dahada iyi ya!
demekkii cumhuriyetin çocukları artık emeklemeyi bırakıp yürümeye başlamıştır.
bişey daha!
demokrasiler tren değil istasyondur.
bu istasyondan ne iktidarlar gelir ne ikdidarlar geçer........
bunu içine sindirdiğin gün bende seni içime sindirir görüşüne katılmasamda saygı duyarım...
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
dünyanın yüzde kaçı müslüman. Bu yüzdekaçın ne kadarı sünni.
Had bakalım çoğunluğa uyun sayın bromixx
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Seçim yaklaştıkça partiler imana geliyor !
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=824341
Kadınlar öyle çok düşünülür oldu ki hiç sormayın! sığınma evleri diye diye neredeyse tüm kadınları sığınma evine sürgün edecekler!
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Başbakan’a ‘kasten yaralama’ suçlaması
11 Mart 2009Arzu ÇETİK/AYDIN, (DHA)
http://www.hurriyet.com.tr/_np/9878/7529878.jpg
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Aydın’da AKP mitingi sonrası konvoyu geçerken ‘Allah cezanızı seçimde verecek’ diye seslendiği gerekçesiyle gözaltına alınıp 3.5 saat sonra ailesine teslim edilen 13 yaşındaki M.S.Ö.’nün “Başbakan ensemi” sıktı diyerek Erdoğan'a yönelik şok suçlaması, yargıya taşındı.
ÖĞRENCİDEN ERDOĞAN'A SUÇ DUYURUSU
SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ
Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunulan Avukat Barkan Kalınomuz'un hazırladığı şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“...9 Mart 2009 tarihinde AKP’nin Aydın’daki mitinginden sonra halkı selamlamak için AKP seçim aracına binen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 17.30- 18.00 civarında Kapalı Spor Salonu önünde arkadaşları ile buluşmak üzere gelen müvekkilim M.S.Ö.’nün önünden geçerken babasının iflas etmesinden dolayı suçladığı AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben ‘Allah cezanızı seçimde verecek’ diyerek tepkisini ortaya koymuştur.
Müvekkilimin asıl amacı AKP’nin yerel seçimleri kaybederek cezalandırılmalarını kastetmiştir.
Ancak; şüpheli bu sözü kendisine hakaret olarak algılamış, korumalarına talimat vererek, ‘Alın şunu otobüse getirin’ demiştir. Korumalar yaka paça müvekkilimi otobüse getirmiş, bu sözü neden söylediğini sormuş, müvekkilim de kendisini sevmediğini söylemiştir. Bu esnada şüphelinin sol eli müvekkilimin boynundadır. Bu sözü hazmedemeyen şüpheli daha 13 yaşındaki müvekkilimin yumuşak doku bölgesindeki ensesini tırnakları ile sıkarak itelemiş, ‘alın şunu’ diyerek otobüsten dışarı fırlattırmıştır.
Yaralanan müvekkilim; bir de bu yetmezmiş gibi mağdur iken Başbakan’a hakaretten 2009/3221 soruşturma nolu evrak ile şüpheli pozizyonuna düşmüştür. Müvekkilimin, hakaret kastı olmamasına rağmen şüpheli tarafından darp edilmiş, böylece TCK’nın 86. maddesindeki ‘kasten yaralama’ suçu oluşmuştur.
İşte bu nedenlerden dolayı İşbu şikayeti yapma gereği doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER: 5237 S.K. m. 86 ve ilgili mevzuat
KANITLAR: Doktor raporu, çekilmiş fotoğraflar, tanık beyanı, gazete haberleri, internet haberleri
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; kasten darp suçunu işlemiş AKP Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cezalandırılmasını saygıyla talep ederiz.”
TCK 86'ncı madde
TÜRK Ceza Kanunu'nda ‘Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar' bölümünde yer alan ‘Kasten yaralama' suçunu düzenleyen 86'ncı maddesi şöyle:
Madde 86. - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
İşlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Haberin tamamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11188335.asp?gid=229
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
EKONOMİK KRİZ NEDEN ÇIKTI...........
abd nin savaş giderlerini dünyaya ödetme projesi......
diyorlar....
keşke o kadarla kalsa
B.O.P un gerçekleşmesi için ırak ve afganistan işgalleri sadece birer araç.
asıl likidite bolluğu küreselleşme için yaratılmıştır.
bana kalırsa bu finans krizini ekonomik kriz tetiklemiştir. zira hiç hesapta olmayan ÇİN önemli ölçüde piyasaya ucuz mal sürmüştür..
batının üretim rekolteleri önemli ölçüde düşmüştür.
önceleri batı kalite bazında ÇİN'in bu üretim atağını karşıladı ancak giderek
kalitede bir ivme yakalayan ÇİN rekabette bir adım öne çıkmaya başlamış:
kartellerin şaşkın bakışları arasında dünya piyasalarını sallamıştır.
kapitalizmde bu revizyon yapılmasa idi
köhnemiş batı uygarlığı
asyanın derinliklerine gömülüp gidecekti .............
şimdi dünya ya yeni bir yüz yapılmakta.
kapitalizm itirazlara rağmen eskisi kadar ''devletten uzak'' duramayacak artık.
batıda usul usul gelişen bu ekonomik kriz giderek finans sektörü üzerinde baskı oluşturmuştur.
yatırımlar için alınan kredilerin geri dönüşün de sıkıntılar oluşmaya başlayınca
doların sirükilasyonu ister istemez kesintiye uğramıştır.
bu durum küresel sermayenin daha fazla dolar rezervine ihtiyaç duymasına neden olmuştur.
buna afganistan ve ırak işgallerindeki maliyette neden olmuş olabilir.....
işte karşılıksız para bu esnada ortaya çıkmış on dolarlık maliyete yüz dolarlık bankonotlar basılmıştır.
uzun süredir dünya bu saadet zincirinde ÇİN'in çökmesini beklemiş ancak beklenen olmamıştır .
zira ÇİN kapitalizmini sosyalizmin içine inşaa etmiştir.
dünyanın en tuhaf kapitalizmi ordadır.. (tabi ne kadar kapitalizm denirse)
batıda güçlü töres'lerin ''bol param var senin malın bana sökmez'' havasında geçen bir on yıl bu süreç..
işte oksijeni tükenen odada güçlüymüş gibi görünmeye çalışmanın son kertesinde;
hiç hesapta olmayan morguç kredilerindeki geri dönüş aksamaları....
oksjenin bittiğinin göstergesi olmuştur.
küresel sermayenin haddinden fazla şişkin olduğu ortaya çıkmış;
içininde bir hayli boş olduğu anlaşılmıştır.
temiz paralar sisteme girip yalancı paraları kovmadan bu durum düzelmeyecek.
bunun için küçüleceğiz.....
bu arada birileri çıkıp ÇİN'in yaptığı ''çorum'luluğada dur demesi gerekecektir.
gerçi şimdilerde ÇİN'e höt! demekde çok kolay değildir.....ayı ya kışt demeye benzer........
yani kısaca çaresiz büzüleceğiz......
bu büzülme krizin süresiyle ve derinliğiyle doğru orantılı olacak.
çünki kimse bu saadet zincirindeki halkaların hangi derinlikten geldiğini henüz bilmiyor.
bunu zamanla yaşayarak öğreneceğiz.
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
ŞU İŞE BAK!
part-time sosyalizm !............
kapitalizmin ilacı oldu.........
duyun devletleştirme kapitalistlerin gündemine girdi ...
aman allahım.
bu ne terbiyesizlik ....
kar ederken özeleştirme naraları.
kaybederken
herkese ortaparmak.....
yuh!
en küçük hakkım varsa haram olsun!
ayazoglum
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
bromixx rumuzlu üyeden alıntı
Ya Vallahi sıkıldım artık , bu kadar mı anlamıyorsunuz bu işleri , ben milletim , millet benim kardeşim , benim kararlarım bu yönde olduğu için hükümet bu. Buna saygı gösterin ve beyninizin yıkanmasına izin vermeyin. Sayın Başbakan kim e çıkıp ta; camiye gidin demiş , kime vaaz vermiş , kime müslümanlığı şart koşmuş , kardeşim adamın dini kendine , bu kadar basit. Ha eğer kıskanan da varsa. Çatlasın çok ta umurumuzdaydı. Halkın iradesi ne kadar güçlü biliyor musunuz ? Bilmiyorsanız sandıkta öğrenirsiniz. Tarih nedir onu biliyor musunuz ? Onu da bilmiyorsanız söyleyeyim , tekerrürlerden ibarettir. Size iyi günler :-)))
EMİNİM Kİ; TANRI DA BU CEHALETTEN SIKILMIŞTIR....
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
OFSAYT GOLLERE SON VERELİM.
seçimlerde hile yapılmaması için bi teklifim var
bilgisayara bağlı bir parmak izi belirleyen cihaz ve bu cihaz üstünden bir yazılım.
parmağını cihaza gösteriyorsun.
önceden tesbit edilmiş parmak izi kimliğinizi bilgisayara veriyor.
okadar basit ve ucuzki.
tek eksik kamuoyu oluşturup YSK ya baskı yapmak.........
bu seçimler için değil tabi ama gelecek genel seçimler de olmalı .
ve bu kargaşa bitmeli.
ayazoglum