Cevap: Yılmaz Özdil Sayfası
Her şey vatan için! 24-Şubat-2010
Ayaklarına giderler...
- Kimsiniz?
- PKK’lıyım.
- Örgütten ayrılıp geldiniz demek ki...
- Hayır, ayrılmadım.
- Pişmansınız yani...
- Yo-oo, değilim.
- Yaz kızım, tahliyesine...
*
Ayaklarına getirirler...
- Kimsiniz?
- Kuvvet komutanıyım.
- Örgüt kurmuşsunuz...
- Saçmalamayın.
- Yaz kızım, tutuklanmasına...
*
Ya da şöyle anlatalım.
*
İbrahim Fırtına, pilot, orgeneral, Harp Akademileri Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, üstün hizmet madalyası, şeref madalyası sahibi, millete 45 sene hizmet etti, evi basıldı.
*
Özden Örnek, kaptan, oramiral, Donanma Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, üstün hizmet madalyası, şeref madalyası sahibi, devlete 45 sene hizmet etti, evi basıldı.
*
Çetin Doğan, topçu, orgeneral, Jandarma Asayiş, Ege Ordu, 1’inci Ordu Komutanı, üstün hizmet madalyası, üstün cesaret madalyası sahibi, ömrünün 43 senesini verdi, evi basıldı.
*
Ergin Saygun, topçu, orgeneral, Genelkurmay 2’nci Başkanı, 1’inci Ordu Komutanı, üstün hizmet madalyası, Kıbrıs liyakat madalyası sahibi, 42 senelik onurlu hizmet geçmişi var, evi basıldı.
*
Engin Alan, komando, korgeneral, Öcalan’ın Şemdin Sakık’ın yakalanması sırasında Özel Kuvvetler Komutanı, madalya koleksiyonu var, efsane, hayatını ortaya koydu, evi basıldı.
*
PKK’lılar serbest...
Öbürleri nerede?
Emniyet Müdürlüğü’nde.
Peki, Emniyet Müdürlüğü nerede?
Vatan Caddesi’nde.
*
E boşuna demiyorlar...
Her şey vatan için!
Cevap: Yılmaz Özdil Sayfası
Yılmaz Özdil:
Perşembe, 18 Mart 2010 15:18
"Nazi Almanyası'na döneriz!.."
Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Başbakan'ın tartışma yaratan "100 bin kaçak Ermeni'yi sınırdışı ederiz" açıklamasını yorumladı; "Bu çağdaş tehcir olur" dedi.
CNN TÜRK'te yayınlanan Medya Mahallesi programında Ayşenur Aslan'ın sorularını yanıtlayan Özdil'in açıklamalarından çarpıcı bölümler şöyle:
- Konu 'Bizim insanımız işsizken elaleme niye iş veriyoruz?' noktasına gitmemeli. En tehlikeli boyut bu. 'Ermeniler gelmiş, işimizi alıyorlar'a girersek, Nazi Almanyası'na döneriz.
- Kaçak Ermenilerle konuştuğumuzda yüreğimiz parçalanıyor. Pırıl pırıl insanlar. Burayı vatan bellemiş çalışıyorlar. 'Türklerden iyilikten başka bir şey görmedik' diyen insanlar.
"Başbakan kendini ihbar ediyor"
- Ermenileri kovmadığımızı kanıtlamak için Ermenileri kovuyoruz. Tehcir yapmadığımızı kanıtlamak için çağdaş tehcir yapıyoruz. Komedi. Kaçak çalışandan çok çalıştıran suçlu. Bunların burada olduğunu biliyoruz. Kendini ihbar eden bir başbakan var.
"İşportacı gibiyiz"
- Ermeni politikamız yok. İşportacı gibi davranıyoruz. Ahali unutunca elçiyi geri gönderiyoruz.
- 'Kaçak Ermenileri kovarız' diyerek, kendi vatandaşımız olan Ermeni kökenlileri rencide ediyoruz.
- 'Konuyu tarihçilere bırakalım' demek palavra. Bunu tarihçiler çözemez. Türk tarihçi başka, Ermeni tarihçi başka söyler. Bu tarihi değil, siyasi değil, hukuki bir mesele.
"Benim çözüm önerilerim..."
1. Hükümet, Dışişleri Bakanlığı'na dışarıdan atama yapabildiğine göre, CHP veya MHP'den dışişleri bakanı lazım. Hükümet yine sürsün. Çünkü gördüğüm kadarıyla bu partilerde daha yetkin diplomat kökenli siyasetçiler var.
2. Rahmetli MHP milletvekili, eski diplomat Gündüz Aktan, konunun hukuki olduğunu ve Lahey Adalet Divanı'nda halledilmesi gerektiğini söylerdi. Bence de böyle çözülmeli. (cnnturk.com)
http://www.haberiniz.com/index.php?o...por&Itemid=172
Cevap: Yılmaz Özdil Sayfası
12 Mart 2010
Rampaların ustasıyım kozmiklerin hastasıyım
Ankara'da yol kestiler, Türk “Silahlı” Kuvvetleri'ne ait “silah” yakaladılar iyi mi... Manşetlerinden soruyorlar, bu “silah”ların Türk “Silahlı” Kuvvetleri'nde ne işi var!*
155'e esrarengiz telefon geliyor mesela...
- Etimesgut tank dolu.
- Kimsiniz?
- Bir dost.
*
Ve, diyorlar ki:
“Kamyonla bomba mı taşınır?” *
Ya neyle taşınır?
*
Bu sefer diyorlar ki:
“Sivil kamyonla mı taşınır?”*
Birincisi, yeni değil, teee 1990'dan beri, yani 20 senedir sivil kamyonla taşınıyor. (Genelkurmay'ın bu konuda sana bilgi vermemesi ayıp gerçekten...) İkincisi, sivil kamyon kullanmasınlar ama, Erzincan'da askeri kamyonları test etmek için şurdan şuraya götürdüler diye, kamyonların komutanını “darbecilik”ten ifadeye çağırmadılar mı?
*
Bu sefer de diyorlar ki:
“Peki, niye trenle taşınmadı?”
*
Kardeşim, burası Almanya değil ki, her tarafın demiryolu olsun... İlla trenle getireceksen, mecburen Aydın'a kadar gene kamyonla taşımak zorundasın... Çünkü, Muğla'dan Ankara'ya tren yok. Aslına bakarsan, Muğla'da tren yok... Seni üzmek istemem ama, ray bile yok!
*
(Muğla'da hakikaten tren garı yok mu, dersen... Var. Dalaman Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün bahçesinde var! Çünkü, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa ava çok meraklıymış... Dalaman o zamanlar ideal av yeri... Tapusu da Mısır Hidivi'nin... 1903 senesinde, iki tane bina ısmarlamış, “Dalaman'a av köşkü yapın, İskenderiye'ye de gar binası yapın” demiş. Yapmışlar... Ama küçük bi hatayla... Planları karıştırıp, garı Dalaman'a, av köşkünü İskenderiye'ye dikmişler... Şimdi gidin bakın İskenderiye'ye, tren yolunda av köşkü duruyor, Dalaman'da ineklerin arasında tren garı!)
*
Gülüyorsunuz ama, Türk “Silahlı” Kuvvetleri'nde “silah”ın ne işi var diye soran arkadaşlar, işte bunların torunları.
*
Ya da ne bileyim...
Patlatın bi ihbar mektubu:
“Mürted'e dikkat...
Uçakları da var bunların.”
Cevap: Yılmaz Özdil Sayfası
Hukuku niye sevmiyorlar
? 26.Mart.2010, Cuma
“Mayınlı araziyi el âleme verelim” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “YÖK kadrolarına kimi istersek, onu alırız” yönetmeliği çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti.
“Maaşlı çalışanlar kümesteki yolunacak kazdır, bunların gelir vergisini artıralım” dediler, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Orman arazileri boş boş duruyor, oralara otel kurulsun” kararı aldılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Türkler kerizdir, tahvil gelirlerine yüzde 10 stopaj ödesin, yabancılar canımız ciğerimizdir, hiç ödemesin” uygulaması başlattılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Askeri yargıyı boşver, tanımayız” düzenlemesi yaptılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Memur ölene kadar çalışsın, çok istiyorsa, öldükten sonra emekli olsun” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Yabancı gelsin, canı ne kadar çekiyorsa o kadar toprak alsın” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Herkesin telefonu dinlensin, bu işin denetlemesini, Başbakan kimi görevlendirirse o yapsın” hükmüne vardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Memur kessin sesini, topluca şikâyet başvurusu yapmaya kalkarlarsa maaşları kesilsin” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Milli park hikâyedir, çevre raporuna filan gerek yok, nerede altın varsa, orayı siyanürlesinler” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Çiftçilik belgesi olmuş olmamış hiç önemli değil, ben kafama göre, kime istiyorsam ona tarımsal destek vereyim” dediler, Anayasa Mahkemesi iptal etti. “Erkek yapıyorsa çapkınlıktır, kadın yapıyorsa
zinadır” yasası çıkardılar, Anayasa Mahkemesi iptal etti.
*
“Ahali uyanmadan GDO sokuşturalım” yönetmeliği çıkardılar, Danıştay durdurdu. “Kanun benim... İstediğim hâkimin, savcının telefonunu dinlerim” yönetmeliği çıkardılar, Danıştay durdurdu. “Devlete ait arazileri canım kime istiyorsa ona tahsis ederim” dediler, Danıştay durdurdu. “Enflasyon oranı filan beni ırgalamaz, belediye otobüsüne yüzde 30, yüzde 50, istediğim kadar zam yaparım” kararı aldılar, Danıştay durdurdu. “Sınava gerek yoktur, liyakate ben karar veririm, kimi istiyorsam onu milli eğitim müdürü yaparım” dediler, Danıştay durdurdu. “İşime gelmeyen, biat etmeyen eczacının sözleşmesini feshederim” hükmüne vardılar, Danıştay durdurdu. “Elde avuçta ne varsa sattık zaten, Seydişehir Alüminyum'u da satalım” kararı aldılar, Danıştay durdurdu. “Doktorlar ukalalık yapmasın, alayını taşeron yapalım, mal gibi kiralayalım” dediler, Danıştay durdurdu. “Maç başladıktan sonra kuralı değiştirelim, imam hatipler bu seneki sınava farklı katsayıyla girsin” kararı aldılar, Danıştay durdurdu. “Tekel'i şakır şakır yabancıya sattık, bu işçileri ya kapının önüne koyalım ya da köle gibi çalışsınlar” hükmüne vardılar, Danıştay durdurdu. “Şeker fabrikalarını da Tekel gibi yabancıya satalım, nasıl olsa işçilerini 4C yaparız” dediler, Danıştay durdurdu. “Öyle her yerde içki içilmesin, sarhoş bunlar, karantina bölgeleri yapalım, vebalı gibi orada içsinler” kararı aldılar, Danıştay durdurdu. “Özürlülerin ne kadar özürlü olduklarını nüfus cüzdanlarına yazalım, kimliğini gösterdiğinde bilelim ne kadar özürlü olduğunu” yönetmeliği çıkardılar, Danıştay durdurdu. “İlköğretim çocuklarına okutmak için, içinde Atatürk'ün olmadığı Türkçe kitabı” yaptılar, Danıştay durdurdu.
*Örnek çok.
*
E niye sevsinler ki hukuku?