microcosmos rumuzlu üyeden alıntı
salt meslek sınavlarının sonuçlarına bakarsak ankara nın pek rakibi yok.yalnızca hakimlik sınavları değil,kamudaki tüm sınavlarda başarılıdır ankara hukuklular,kaymakamlık sınavı örneğin,mülkiye den sonra en fazla kaymakam mezun eden fakülte ankara hukuk,bırakın diğer hukuk fakültelerini kamu yönetimi bölümlerinden bile üstün.spk,rekabet kurumu gibi zor sınavlarda da başarılılar.dış işlerinin sınavında da ankara hukuk mülkiye den sonra gelir.
bunun nedeni ankara nın,iktisat,maliye,vergi gibi derslere de çok önem vermesi,ciddi ciddi isktisat okuturlardı bize.
ankara mezunları bilir,mualla hoca(sıfırcı mualla:-))) vardı ,türkiye de en zor maliye yi onun verdiği söylenirdi,maliye den ,vergiden okul uzatan çoktu.
fakültenin çok önemi yoktur,kişide biter anlayışına katılamıyorum,fakülte çok önemlidir.ayrıca kimse özellerin daha iyi olduğunu iddia etmesin,iktisat ya da kamu yönetini,ya da mühendislik fakültesi değil bu.iyi bir labaratuvar,bilgisayar destekli eğitim filan yetmez.hukuk ve tıp eğitimi dünyanın her yerinde diğer fakültelerden farklıdır ve gittikçe farklılaşmaktadır.kampüs olanakları,hoca kadrosundan daha önemli olan gelenektir bu ikisinde.
bir hukuk fakültesinin öyle bir kaç yılda başa oynaması türkiye ye has bir durumdur.
şimdi ankara hukuk un yüzbinlerce kitaptan oluşan bir kütüphanesi var,dergi koleksiyonu dünyanın sayılı koleksiyonlarından.kürsüler oturmuş,dersi asistan bile anlatsa çok önemli değil,kürsünün bir birikimi var çünkü.80 yıllık bir birikim ve gelenek bu.felsefe,sosyoloji kürsüsüne hoca ve asistan kadrosu veriyorlar,bu dersler de çok öenmlidir orada.
şimdi yanlış bir anlayış var,falanca üniversitede derslikler 30 kişilik,bilgisayar labaratuvarı var,eski fakülteler binlerce kişilik dersliklerde ders görüyor,dolayısıyla bu yanlış diye.
bu anlayış bilgisizlikten,cahillikten başka bir şey değil.
istanbul ve ankara hukuk alman ekolünden gelir ve bu ekole göre''öğrenci yetişkin biliçli biridir,derse girip girmemesi kendi bileceği iştir,hukuk derste öğrenilecek bir şey de değildir,hoca öğrenciye gerekli meteryali hazırlamalıdır,çok iyi ders anlatması gerekmez''.özetle alırsın kitabı,gidersin kütüphaneye,okursun,okkursun,okursun.....
bazı üniversiteler reklamlarında,mahkeme salonları oluşturmuşlar sanal duruşmalar filan yapıyorlar.bana komik geliyor bu.orada ne duruşuyorlar ki?hakim rolünü üstlenen avukat rolündekilerin sözlerini özetliyor mu?avukat bey,sizden başka 200 dosyam var,anlayış rica ediyorum diyor mu?ya da icra uygulaması yapılıyor mu,dosya götürünce kalem personeli suratını ekşitiyor mu?ben şov olarak görüyorum bunu.
en iyi hukuk fakülteleri ankara ve istanbul dur,onları dokuz eylül izler.bu daha uzun süre değişmez,biz değiştiğini sanırız belki ama 3 yıllık fakülteyi 80 yıllık fakülteyle kıyaslamak eşyanın tabiatına aykırıdır.
sabancı üniversitesi ilk kurulduğunda bazı köşe yazarları''burası mülkiyeyi bile sollar,bu ne güzel kampüs,bu ne mükemmel olanaklar'' gibi laflar etmişlerdi.onlara yanıtı okkalı bir tokat gibi mülkiyeliler birliği verdi.şöyle diyordu mülkiyeliler birliğinin yazılı açıklaması''sabancı üniversitesinin kubbelerinin yüksekliğini,havuzlarının derinliğini ölçmeye yarayan metreler,bizim azim ve kararlılığımızı ve bizdeki yurt ve insan sevgisini ölçmeye yetmez''.