Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Bitkiyle ilgili dosyanın olduğu linki ( http://www.maltawildplants.com/CLUS/...etrifolium.php) vermiştim ya, bugün o dosyaya bakarken, bakın ne buldum:
Bitkideki etken maddeler yazılırken; hiperisinden sonra PSEUDOHYPERİCİN maddesi yazılmış. Karşısında da; tıbbi iki özelliği var. Birisi ne biliyor musunuz? ANTİLEUKEMİC Türkçesi:ANTİLÖSEMİK
Yani; lösemiyi tedavi etmeli.
Google Amcaya sordum, şöyle dedi:
Terimler Sözlüğü A hakkinda Antilösemik ile ilgili bilgiler
ANTİLÖSEMİK, sıf. (fr. antileucemique). Tıp. Lösemilerin tedavisinde kullanılan kimyasal ve fiziksel maddelere denir. a. Antilösemik madde. kaynak:2-cilt:1
Sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Linkini verdiğim dosyayı tekrar inceledim.
Önce etken maddelerden ikisinin tıbbi özelliklerini aktarıyorum:
Hypericin: ( AntiHIV; Antianemic - IC50=5 ug/ml; Antibacterial; Anticytomegalic; Antidepressant; Antiflu; Antiherpetic; Antileukemic; Antiproliferative - IC50=1.7 ug/ml; Antiretroviral - 50 ug; Antistomatitic; Antiviral - 5 ug/ml (with UV); Antiviral - EC50=0.8; Anxiolytic; Cytotoxic; CD50=1.2ug/ml; Herbicide; Insecticide; Larvicide; MAO-Inhibitor; Pesticide; Photodermatotic; Phototoxic - 3 g/kg; Protein-Kinase-Inhibitor - IC50=1.7 ug/ml; Tonic; Tranquilizer; Tremorigenic )
Pseudohypericin: ( Antileukemic; Antiviral )
-----
Hypericin karşısında "antiproliferative" (Tümör yok edici) yazıyor. Ayrıca, şimdilik bizi ilgilendiren; Antileukemic özelliği de var.
Pseudohypericin için ne diyor: Antileukemic
Daha sonra ne yazıyor:
If one takes the same properties from any 2 or more of the 4 constituents listed above it gives the following common properties: Antibacterial, Antiviral, Pesticide, Antileukemic, Sedative/Tranquilizer
Google Türkçesi:
Antibakteriyel, antiviral, Pesticide, antilösemik, sedatif / sakinleştirici: Yukarıda listelenen 4 bileşenlerin herhangi bir 2 veya daha fazla aynı özelliklere alırsa aşağıdaki genel özelliklerini vermektedir.
Diyor ki: etken dört maddenin biri, ikisi veya daha fazlası aynı özellikteyse; bu; bitkiye genel özellik vermektedir.
Eeeee, lâfı nereye getiriyorum:
Yukarıya aktardığım iki etken madde de "antileukemic" (Antilösemik) özellik taşıdığına göre; Lösemi kesin olarak tedavi ediliyor olmalı.
Hypericin'in antiproliferative (tümör yok edici ) özelliği; nasıl gerçek ise; antilösemik özellik de gerçek olmalı.
Yani; sakar size; bir çok tümör yok edilme hikâyesi anlatmıştı ya, asla yalan yazmamıştı. Neymiş; "Senaryo,montaj,dublaj, şantaj..." değil, gerçekleri yazmışım. Delili de yukarıda ve ilgili dosyada...
Sağlıcakla kalın...
- - - Updated - - -
Arkadaşlar,
"Kopyala -yapıştır"a izin vermeyen bu dosyayı, buna izin verecek şekilde ayarlayıp, bilgisayarıma yükleyen; kızım Gökçen'e huzurunuzda teşekkür etmeyi unutmuşum. Önceki yazı; bu sayede yazılabilmiştir.
Sağlıcakla kalın...
- - - Updated - - -
Arkadaşlar,
"Kopyala-yapıştır"a izin vermeyen ilgili dosyayı, buna izin verecek şekilde ayarlayıp; bilgisayarıma yükleyen kızım Gökçen'e teşekkürü unutmuşum...Önceki yazı, bu sayede yazıldı.
Tekrar sağlıcakla kalın...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
"S.... T....
10:52 (10 saat önce)
Kime: bana
Merhabalar s.... Agbi
Bi hal ve hatırını sormak istedim umarım iyisindir
S.... Agbi ben 2haftalıgına Türkiye'ye geldim orda bi Dr la görüştüm ve pet ct çektirdim Dr bana
Elindeki filmlere bakarak sıfırlanmış görünüyor herşey dedi bunu sizinle paylaşmak istedim
Ya böyle yazmakla olmuyor nen sizi tel arıcam
Von meinem iPhone gesendet"
Arkadaşlar,
Yukarıdaki mesaj; bu konu başlığını bilen ve HTT kullanan birinden gelmiştir. Dediği gibi; mesajdan sonra yaklaşık 20-25 dk. telefonla görüştük. Bu görüşmemiz sırasında, bana; "Mesajımı siteye aktarabilirsiniz." diyerek izin verdiği için aktardım.
Bazı şeylerden emin olduktan sonra; yeni yazımı yazacağım.
Sağlıcakla kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Merhaba Sakar Bey, Öncelikle nasılsınız,umarım sıhhatiniz yerindedir. Yazılarınızı ilgiyle ve şaşırak okudum. Bu anlattıklarınız inanılmaz mucizevi bişey. TEşekkür ederim bilgileriniz için.
Babamda öğretmen ve sizinle görüşmek istiyor. iletişim bilgilerinizi perihanolca@gmail.com mail adresine gönderirseniz biz sizi arayabiliriz. Akrabalarımız arasında kanser,böbrek hastası,tansiyon,şeker rahatsızlığı olanlar var. Bunlarla ilgili detaylı görüşmek isteriz.Bizde bu otu arıyoruz bize yardımcı olursanız çok sevinirim.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Öncelikle Sakar bey'e bu vermiş olduğu bilgiler için teşekkür ediyorum. Allah hasta olanlara şifa versin. Bazen insanlar bir umut bir mucize arıyor. Belki kimilerine faydası oldu,bazılarına da fayda etmedi. Ama size buradan yardım ettiğiniz her insan için onlar adına bu mübarek aylarda Allah razı olsun diyorum. Allah daima yardımcınız olsun.
Şimdi buradan Sakar bey ile yapmış olduğum yazışmalardan alıntı aktarıyorum.
"BEN"
Merhabalar efendim. Profilinizde emekli öğretmen olduğunuz yazıyordu. Babamda Antalyada öğretmenlik yapıyor. Emekli olması yakındır. Yazılarınızı tesadüf üzerine gördüm ve ilgiyle her sayfasını okudum. Öncelikle vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim. Babamda kanser nodülleri görüldü. 6 aydan 6 aya kansere çevirmemesi için kontrole gidiyor. Birçok yakınımızı kanserden kaybettik. Bu yapmış olduğunuz ilaç yada şifa kaynağı çok ilginç bir yöntem. Başarıları ise dikkat çekici. Eğer izniniz olur ise telefon numaranızı verirseniz babam sizinle görüşmek istiyor. Allah kimseye dert üzüntü vermesin. Vermiş olduğunuz bilgiler için Allah razı olsun.
Teşekkür eder İyi akşamlar dilerim
"SAKAR"
Perihan Hanım,
Babanızla meslektaş olmaktan gurur duyuyorum. Niye mi: Bu ülkede en dürüst meslek gurubunun öğretmenler olduğunu; Aksu Köy Enstitüsü mezunu, rahmetli babamdan, kendimden, etrafımdan biliyorum.... Beni, bir çok hasta; ya; e-posta adresimle, ya da; telefonumla arıyor. Ya da; bulunduğum köye geliyor... Bulunduğum köye gelen kişiye de "HTT yok diyemiyorum" Ya da; "sizin yaptığınızı kullanmış birinden telefonunuzu aldık" diyen gibileri buluyor.
Eğer, yazdıklarımı okumuşsanız:" Ben tedarikçi değilim, benden HTT istemeyin." dediğimi, benim; "Bilmediğim bir hastalık ise; kargo ücreti bana ait olmak üzere; hastaya; 20 km yolu teperek; HTT'yi kargoya verir, neticeyi öğrenmek isterim." dediğimi biliyor olmalısınız.Yani; şöyle hastamız, böyle hastamız var, kullanmak isteriz gibi durumlara; pek cevap vermem.Araştırmalarıma/denemelerime; cevap veren var, vermeyen de var...
Bu mesajı yazarken, saat itibariyle; bugün; Ankara'da; Şair, yazar, TV lere çıkan birinin "ankolizan spondolit" hastalığında, ki; 15 yıldır çekiyormuş, denemesi maksadıyla (Tıbben tedavisi olmayan bir hastalık) HTT göndereceğimi, yine; Didim pazarında; "akciğer kanseri ve aynı zamanda da KOAH hastası"yla buluşacağımı v.s anlatmayayım. Ben; o okuduğunuz sitede bir çok şeyi bile yazamadım.
Şimdi gelelim:"Babamda kanser nodülleri görüldü. 6 aydan 6 aya kansere çevirmemesi için kontrole gidiyor. " cümlenize...
Perihan Hanım; "nodül" nedir?... Bu konuda çok bilen biriyim, ama; dediğiniz cümleyi kuran; bir hasta, ya da; bir doktor duymadım.
"BEN"
Yok sizden tedarik etmek değil amacımız. Zaten yazılarınızda da bunu gayet iyi anladım. Yazılarınızdan sonra bu tavşan otunu araştırdık. 25 çeşidi varmış. SArı kantaron familyasından gelmekteymiş. Şimdi Haziran ve Eylül arası dönemin yetişme dönemi olduğunu öğrendim. Şuan bu otu araştırıyorum ve bulur bulmaz bizde yapıcaz. Sadece babam bu otla ilgili bilgi alıcak ve kendisi çayını ve yağını yapacak. Ve etrafımızdakilerede bizim bir faydamız olsun istiyoruz. Malum varsa bir faydası çevremizde yararlansın.Bu yazdıklarımızıda "Hukuki Net"te aynen paylaşıcam. Çok teşekkür ederim.Doktorlar küçük nodüller var ciğerde dediler. Bunlar dikkat edilmezse kansere çevirir dediler. Ve bizde kanser nodülleri dedik. Kusura bakmayın yanlış bişey dediysem. :D Neyse iyi geceler tekrar teşekkürler görüşmek üzere.
"SAKAR"
Perihan Hanım,
"Tavşan otu" diye ararsanız; yanlış yola girersiniz. Türkiye'de sadece bulunduğum köyde, bu otun adı "tavşan gölgesi" Fethiye, Muğla, Aydın taraflarında, bu otun adı:"Kızılcık otu"dur. Bu ülkenin yarısından fazla bölgesinde yetişiyor. Antalya'da var mı, bilmiyorum. Var ise; bu sıralarda çiçeklenmeye başlaması gerekir. Burada ise; Haziran 5-10 civarında çiçeklenir. Sarı kantaron denen "Hypericum Perfaratum"la akrabadır. Dünyada 400 e yakın kardeşi vardır. Türkiye'de 83 çeşit kardeşi var.Yapar ve kullanırsanız; nodül dediğiniz oluşumları yok eder.
Antalya'nın içinde iseniz; Devlet Hastahanesi yanında KATRE OPTİK var. Oradaki Dündar Bey, bulunduğum köye kadar geldi ve bitkiyi gösterdim. O da; Antalya taraflarında arıyordu. Buldu mu, bilmiyorum.
Yine; Antalya'nın içinde öğretmenlik yapan İsmail Bey var. Bacanağı Söke'de olduğu için; geçen yaz buraya gelmişken, bu otu toplayıp yapmıştı. Nasıl yapıldığını biliyor.
Sağlıcakla kalın...
"BEN"
Vermiş olduğunuz bilgiler için tekrar çok teşekkür ederim. Babama bilgileri aktardım. Otu araştıracak ve yapımı için veya bulamazsak tekrar sizi rahatsız edebiliriz. :D hukuki net e girip bu yazışmalarımızı paylaşacağım. Size kolay gelsin ve Allah sizden razı olsun. Bugüne kadar insanlara yaptığınız yardımlar için.
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Verdiğim linke tıklayarak, açılan yerdeki fotoğrafları; yukarı-aşağı, sağa-sola hareket ettirerek bitkiyi tanıyabilir, alttaki haritada da bulunduğu yerleri görebilirsiniz.
Sağlıcakla kalın...
http://tubives.com/index.php?sayfa=1&tax_id=2103
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Sn. Hocamın emeklerine katkıda bulunacağını umduğum Hypericum triquetrifolium TURRA bitkisinin antikanserojen etkisi ile ilgili bilimsel bir makaleyi lin olarak ekliyorum. Sağlıkla kalınız. www.ayurprint.org/wordpress/wp-content/uploads/2012/01/Hypericum-2007.pdf
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Bu sefer kısa bilgiler veriyorum:
1-Denizli'de dört yıllık, Nevşehir'in bir ilçesinde de yeni teşhis konmuş olan, iki MS hastası kadın denemekte.
2-Sarı leke hastalığında denemek isteyen; HTT almaya gelmedi.
3-Ankara'da, tıbben tedavisi olmayan ve 15 yıldır "ankilozan spondilit" hastası olan kişi denemeye başladı.
4-Tıbben tedavisi olmayan; "Pemfigus" hastası meslektaşım denemeye cesaret edemedi.
5-İzmir'de, yine tıbben tedavisi olmayan ve 2,5 yıldır "kron/crohn" hastalığı çeken kişi, denemeye başladı.
6-Fibroz siroz hastasının kızına çektiğim mesaja verdiği cevap şöyle:"Hocam kan tahlillerinde bi farklılık olmadı ama kendini iyi hissetti çok teşekkür ederiz ilgilendiğiniz için." Fibroz siroz hastalığı; kan tahlilinde kendini nasıl belli eder, bilmiyorum.
7-Geçen yıl gönderdiğim, Bartın'daki sedef hastası kişi, hiç bir bilgi vermediği gibi; mesajıma da cevap vermedi. O çevrede tanıdıkları olan bir arkadaşıma durumu anlattım. Birilerini aradı ve ertesi gün bilgi geldi:"Hasta, uzun süre kullanılacak olması sebebiyle, hiç kullanmamış." Eeee, be adam; kullanmayacaksan niye istedin?
8-Benim ot-çöp işleriyle uğraştığımı bilen, İzmir'de bir tıp fakültesi hastahanesinde çalışan, Sağlık Meslek Lisesi ve Sağlıkla ilgili yüksek okul mezunu eski öğrencilerimden biri bana bir kitap yollamıştı:"Yüksek Okullar Tıbbî Terminoloji Ders Kitabı" Gönderdi de; iyi etti sanki... Bu kitabın verdiği destekle; HTTdeki etkili maddelerin tıbbî özelliklerinin ne demek olduğuyla ilgili olarak, iki gün uğraştım. Bakın ne buldum:
Glicoside-hyperin adlı etkili maddenin karşısında, tıbbî özellik olarak "Aldose-Reductase-İnhibitor" yazıyor." Aldoz-Reduktaz" ne demek, diye birkaç defa okudum, anlamadım. Ama, anladığım şu: Şekeri yükseklerde gezen şeker hastalarında görülen kimyasal bir işlem. Bu işlem neticesinde; şeker hastalarında; katarak, gözlerin kör olması, böbreklerin iflası gibi şeyler olmaktaymış.Kitaba göre; "İnhibitor" engelleyici/önleyici demekmiş.
Bu durumda; HTT kullanan bir şeker hastası kişi; Aldoz-Reduktaz işleminin olmasını engellemiş olur. Yani; şeker hastalığı sebebiyle; gözü kör olmaz, böbrekleri iflas etmez v.s.
Aklınıza şöyle bir soru getirmeyin:"Madem ki öyle, tıp; ne diye; içinde Glicoside-hyperin maddesi olan ilaç sunmaz da; sadece bu ülkede; onbinlerce kişinin böbreklerinin iflasını, gözlerini kaybetmesini seyreder?"
Esas yazacağım bu değil...
Sağlıcakla kalın....
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
"Akıllı insan; başkalarının yaşadıklarından ders alandır." diye bir söz vardır. Şimdi sizlere kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi ve kemoterapi sonucu, hastalarda olanlarla ilgili öğrendiklerimi aktaracağım. Sıcak ve soğuk terapi tedavisi olanla karşılaşmadığımdan; onlardan söz etmeyeceğim. Aşağıdaki listede; hastada olan, hastanın bulunduğu yer ve bunu kimden öğrendiğim yazılmıştır.
1-Belden aşağısı felç olan: Bingöl'de, ağabeyi dedi.
2-Akciğerinde ödem oluşan: Söke'de, kendisi söyledi.
3-Kan değerleri sıfırlanan: Eskişehir'de, oğlu söyledi.
4-Yatalak olan :İstanbul'da, kızı dedi.
5-Kalp zarında ödem oluşan: İzmir'de, oğlu dedi.
6-Böbrekleri iflas eden: Söke'de, arkadaşı söyledi.
7-El ve ayak tırnakları moraran, ayak tabanları soyulan: İzmir Çeşmealtı'nda, kendisi söyledi.
8-Sırt ve göğsünde yaralar oluşan, el ve ayak tırnakları yüzey olarak iki kat büyümüş olan: bulunduğum köyde, gördüm.
Demek istediğim; böyle şeyler oluyor, haberiniz olsun...
Bulunduğum köydeki hastadan daha önce söz etmiştim. Kasaplık yapan öğrencimin ricası üzerine, kendisini ziyarete gittiğimizi, durumunu gördüğümü, HTTyi anlattığımı, eşinin; "hastanın kortizon tedavisi gördüğünü, tedaviden sonra deneyebileceklerini" söylediğini yazmıştım. Bu hasta; 30 Mart seçimlerinden 2-3 hafta önce öldü. Kullanmayacaklarını sonradan öğrenmiştik. Nasıl mı? Nihat; sağlık teşkilatından emekli biridir ve iğne yapmakta, serum takabilmektedir. Bizden sonra; o eve uğradığında; bizim ziyaretimiz konuşulur ve hastanın eşi "asla kullandırtmam." demiştir. Bu haber bana gelmişti. Hastanın eşi; "ot-çöp düşmanı" değildir, zira; İzmir'deki bir aktardan "kanser hastalarının ömrünü uzattığı" iddia edilen bitki karışımları satın almaktadır. Hasta; sigara içmiyordu ve görüştüğümüzde de tümörü; sadece akciğerinde idi. Bu durumda; HTT ne yapabilirdi ki?...
Esas konuya az kaldı, sabredin.
Sağlıcakla kalınız...
Cevap: Hukuki Net üye ve misafirleri, bu yaz ilaç yapacağız
Arkadaşlar,
Çobanoğlu'nun verdiği linki tıkladım, açılmadı. Daha sonra kopyala-yapıştırla Google amcaya sordum. Açılan sayfanın ikinci sırasında, sözü edilen dosyayı buldum. Aaa, tanıdık bir isim :MENİCHİNİ F.
Yanlış hatırlamıyorsam, bu ismi; HTTnin antiproliferatif özelliğini bulan ekip içinde olduğunu,Cenova'daki bir üniversitenin mensubu olduğunu hatırladım. (O araştırmayı bir daha bulamadım) Başka bir bitkinin tıbbi özelliklerini araştırırken; yine; başka isimlerle birlikte aynı kişiyle karşılaştım. Bu sefer adını yazarak aradığımda, aynı kişinin, farklı kişilerden oluşmuş ekiplerle bir çok bitki hakkında araştırmalar yaptığını da... Yani; adamın işi gücü otlar...
Yanlış hatırlamıyorsam, "kanser" sözünü, 40-41 yıl kadar önce Love Story filminde duymuştum. Daha sonraları, yüzlerce defa "kanser hastalarına müjde" başlıklı haberleri okudum/dinledim.
Daha önce bir TVde, içinde onkolog Yavuz Dizdar'ın da bulunduğu üç onkolog ve bir fitoterapistin (Bitkiyle tedavi uzmanı) bulunduğu programdan söz etmiş ve fitoterapistin: "Kanser tedavisinde tıp; 1950 lerdeki seviyesinde" dediğini yazmıştım.
Geçenlerde Sağlık Bakanı 2012 kanser raporunu açıkladı. Verdiği rakamı önce 365e, sonra da 24e böldüm. Sonuç: yaklaşık 8 Bu, şu demek:"Türkiye'de bir saat içinde ortalama 8 kişi kanserden ölmekte." Eeeeee, hani; yüzlerce "kanserli hastalara müjde" haberi verilmişti? Bu rakam; 2013te daha büyük, 2014te de; daha da büyük olacak. Niye, çünkü hastalık giderek yaygınlaşmakta.
Sizlere, daha önceleri "hiçbir tıbbi tedavi görmeden HTT kullanarak kanserden kurtulan" kişilerden söz etmiştim. Bu kişiler HTTye güvenen, onu tanıyan insanlar değillerdi. Kimisi; tıbbın müdahale edemeyiz dediği, kimisi; SGKsı olmayan, kimisi de; lise çağındayken; tıbbın yapacaklarını duyunca panikleyen, panik sebebiyle tıbbı reddeden kişilerdi.
Tıbbı reddetmiş yeni bir örnek daha vereyim:
Kişi 80 yaşındadır ve tıp:"Prostat büyümesi ve testis kanseri, her ikisinden de derhal ameliyat, sonra da; kemoterapi" der. Kişi; "Bu yaştan sonra, bu kadar işkenceye dayanamam" diye düşünüp; ameliyatları reddeder. Prostat için bir hap verilir, ayrıca; idrar kanalına da; prostatın sıkıştırmasını engellemek için sonda takılır. Bu kişi, benim birkaç yılda bir gördüğüm biridir. Bir gün Nihat ile birlikte karşıma geçerler. Hasta derdini anlatır. HTT kullanacaktır. Durumuna göre dozu ve prostat hapını bırakmasını söyler ve HTT veririm.Prostat büyümesinde netice alacaksanız; prostat hapı bırakılacak, daha önce yazmıştım. Verdiğim 50 günlüktür. Aaaa, adam; 30-35 gün sonra yine karşımda, HTT istiyor. Yahu, bu nasıl iş, bitmemesi gerekiyor, döküldü mü, derim. Adam :"Hanımla birlikte kullanıyoruz." Üçüncü defa geldiğinde; yüzünün rengi düzelmiştir, çiş konusunda epey rahatlamıştır, PSAsı 37 den 5 e düşmüştür ve HTTye inancı iyice artmıştır. Geçenlerde; İlçe Tarıma bağlı çalışan ziraat mühendisi kişi, kahvede bana: "Hocam, gözün aydın. Senin hastayla görüştüm. Anlata anlata bitiremiyor. Sonda çıkarılmış, kontrollerde çok iyisin v.s. denmiş, devam edeceğim diyor" der. Devam etmesi gerekiyor, çünkü; süreyi daha tamamlamadı. Şüphesiz; tamamen kurtulacak. Eeee, kardeşimin can ciğer arkadaşı Cengiz'in, ne diye; "testis kanseri"yle başlayan hastalığı kötü olarak sonuçlandı?...
Şimdi gelelim esas konuya:
Yaklaşık üç yıl kadar önce, kendisine şeker hastalığı sebebiyle HTT gönderdiğim İstanbul'da oturan kişi ile bizim ilçede buluşmuş ve tanışmıştık. Adam telefonumu silmemiş ve birkaç hafta önce beni arayıp: "Hocam, bizim adamlardan birinin karısında 'Bağırsak çatlağı' var. (Makat/anüs çatlağı değil) Çatlak olan bölümü kesip alacağız, diyorlarmış. Senin ilaç ne yapar?" Remzi Ağabey, adres verin göndereyim. Pt. alırsınız, şöyle şöyle kullanılsın, derim. Adres gelir ve külüstüre atlayıp, HTT yi kargoya vermek için kasabaya giderken... zırrr telefon. Sağa yanaş, dur ve dinle. Arayan meme kanseri biri. Diyor ki:"Sakar Abi, kontrole gittim. Tümör küçülmüş, ama; senin dediğin oranda değil. İyileşme daha düşük olmuş. Acaba niye?"
Ben ona: "Hem tıbbi müdahale görmüş, hem de hiç tıbbi müdahale görmemiş meme kanserinde kullanıldığını, kuralların geçerli olduğunu, ikisinin de kurtulduğunu, sizdeki bu geriliğin sebebini anlayamadığımı." söylerim. Kafamdan da bir hesap yaparım: İyileşme oranı %35 geri kalmış. "Abi, bu; sigaradan olmasın!.." demez mi? Ben de, kendime şaştım kaldım; anında jeton düştü. Aklıma hemen; Eskişehir'deki, karısının ikide bir telefon edip; "Abi kocama söyle, sigarayı bıraksın, gizli gizli sigara içiyor" dediği hasta ile; günde 2,5 paket sigara içmeye devam eden ve tümöründeki iyileşme %60 ta kalan, Muğla'daki hasta geldi. Bu iki örneği anlatıp; doğru söylediğini, sebebin sigara olduğunu belirttim. "Abi, o zaman sigarayı bırakayım." dedi. Tecrübe dediğin, böyle böyle ediniliyor.
Neymiş efendim: HTT ile kanserden kurtulacağım diyorsanız; hemen sigarayı bırakacaksınız.
Daha usta oldum ya; dün bir akciğer kanseri hastası geldi. Konuştuk. Kemoterapi alıyor musun, metastaz var mı? Cevapları aldım ve dedim ki: "Sigara?" İçtiğini söyledi. O zaman; diş çektirmekten kolay olan bu hastalıktan kurtulamazsın. Sigarayı bırakmazsan; iyileşmeyi unut, derim. Bırakacağını söyledi ve gitti.
Şimdi böyle şeylerle karşılaşınca; "Aman, HTT kullanırken tedavi maksatlı başka bir bitki kullanma"nın yanında; "sigara içiyorsan, iyileşmeyi unut!" diyorum.
HTTnin kanser konusundaki gücünü dosyasında buldunuz, ama; HHT-KANSER-SİGARA ilişkisini ilk defa benden duymuş oldunuz. Benim de; insanlığa katkım oldu...
Haaaa, bağırsak çatlağı mı: dokuz gün sonra İstanbul'dan telefon: "Hocam, nasıl bir şey bu böyle? Müthiş..." Gönderdiğimi kullanmaya devam edin, zararı yok, bari; çöpe gitmesin, derim.
Farkındaysanız; SOFRAYI KALDIRIYORUM.
Bundan sonra; kanser konusunda tek satır yazmam. Lösemi bilgisi gelirse, o hariç. Yine; tıbbın tedavi edemediğini HTT ederse; yazarım.
Sağlıcakla kalın... Hoşça kalın...
HTTsiz kalmayın.