Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Yeşil ye sağlıklı kal!
Milliyet/01.03.2009
Zaman zaman riskleri tartışılsa da vejetaryen beslenmenin çok sayıda yararı var. Vejetaryenlerde, kalp damar hastalıkları ve kansere yakalanma oranları daha düşüktür.
Vejetaryen beslenme bazen iyi tarafları bazen de riskli taraflarıyla gündeme gelir. İyi taraflarına baktığımızda dikkat çekici olarak kalp hastalığı, koroner damar hastalığı görülme oranlarının daha düşük olması ve kansere yakalan-ma sıklığında daha düşük bir oran ilk akla gelenler.
LDL (kötü) kolesterol seviyeleri vejetaryenlerde daha düşük olma eğilimindedir, bu diyetlerindeki düşük seviyedeki doymuş yağ ve yüksek seviyedeki liflerden dolayı olur. Yemeklerinin çoğu bitkilerden geldiği için vejetaryen diyetlerindeki antioksidan ve fitobesin oranları vejetaryen olmayanlarınkine göre çok daha fazladır.
Bitkisel besinlerin LDL kolesterolü düşüren anti inflamatuar (iltihap giderici) etkileri var. Vejetaryenlerdeki hipertansiyon oranı et yiyenlere göre oldukça düşük, bunu da diyetteki yüksek fitobesin seviyesi yaratıyor.
Vejetaryenler arasında kanser oranları da daha düşük. Sebze ve meyvelerin kanseri önlemeye yardımcı olduğuna dair çok fazla kanıt var ve vejetaryenler bu sağlıklı yiyeceklerden diyetlerine daha fazla dahil ediyorlar. Özellikle kolon ve prostat kanseri oranları vejetaryenler arasında daha daha düşük.
Tüm vejetaryenler aynı şekilde beslenmez. Vejetaryen beslenmenin de bazı tipleri vardır;
- Ovo vejetaryen; et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmez, sadece yumurta tüketirler.
- Lakto ovo vejetaryen; yumurta ve süt ürünleri tüketirler, ama et, balık ve kümes hayvanlarını tüketmezler.
- Lakto vejetaryen; et, balık, kümes hayvanları ve yumurtayı tüketmezler. Hayvansal kaynak olarak sadece süt, yoğurt ve peynir tüketirler.
- Vegan; sadece bitkisel kaynaklardan beslenirler. Bal dahil hayvansal hiçbir besini tüketmezler.
Fleksitaryen beslenme
Vejetaryenlikten daha esnek bir beslenme modeli olan fleksitaryenliğe geçiş daha kolay ve Akdeniz tipi beslemeyi hatırlatıyor. Bu modelde kırmızı et az veya yok, ama balık, süt, yoğurt, peynir ve yumurta, hayvansal protein olarak beslenmeye ekleniyor.
Protein kaynakları bitkisel ve hayvansal olarak dengeli. Yakın zamandaki araştırmalar Batı tarzında beslenmeden Akdeniz tarzı beslenmeye geçişin kalp krizi riskini azaltabildiğini ve metabolik sendromu tersine çevirebildiğini göstermiştir. Bunların yanı sıra kişilerin daha sağlıklı bir kiloya kavuşmalarına yardımcı olmuştur.
Bu diyet genelde sebze, fasulye, kuruyemiş, meyve, tahıl, zeytinyağı ve balık açısından zengindir. Lif ve yağı yüksek oranda, doymuş yağ ve eti az oranda, süt ürünü ve alkolü ise ılımlı şekilde içerir.
Akdeniz diyeti işlenmiş yiyecekleri, doymuş yağı, tuzu, rafine şekeri ve trans yağları kısıtlar ve kronik hastalıklarla mücadeleye yardımcı antioksidanlar ve fitobesinler açısından zengindir.
Diyetinizi gözden geçirin
Her gün en az yarım fincan fasulye veya nohut veya mercimek yemeye çalışın, ama genelde hiç yemiyorsanız bu miktara yavaş yavaş çıkın ki vücudunuz sindirmeye alışsın.
Kahvaltıda hayvansal protein yerine bazen yulaf veya mısır gevreği, inek sütü yerine de soya sütü kullanın.
Bazı öğünlerde bitkisel protein olan mercimek çorbasını (protein için) renkli bir karışık salata ile birleştirirseniz öğle yemeği oldukça doyurucu olabilir.
Salatanıza normalde eklediğiniz tavuk, jambon veya ton balığı yerine bazen fasulye, tofu, mercimekle hazırlayabilirsiniz.
FLEKSİTARYEN PROTEİN KAYNAKLARI
Badem
Siyah fasulye
Beyaz barbunya
Kaju
Peynir
Süzme peynir
Yumurta
Nohut
Barbunya
Mercimek
Ceviz
Yerfıstığı
Pekan cevizi
Meksika fasulyesi
Balkabağı çekirdeği
Susam
Soya peyniri
Soya sütü
Soya fıstığı
Soya yoğurdu
Soya Fasulyesi (edamame)
Kuru bezelye
Ayçekirdeği
Tahin
Tempeh (soyadan yapılan et)
Tofu
Süt
Yoğurt
Öğle zamanı spor yapanların kahvaltısı nasıl olmalı?
Kahvaltıya yağsız protein ve fındık gibi sağlıklı yağlar ilave etmek açlığı engeller.
Ayrıca spor yapmak için yeterli yakıta ihtiyacınız olması açısından kahvaltı sonrasında küçük bir ara öğün de yiyebilirsiniz.
Eğer kahvaltınızla spor arasında sadece bir - iki saat geçmiş ise sorun değil. Sadece egzersize başladığınızda aç olmadığınızdan emin olun.
Eğer mideniz gurulduyorsa ve egzersize daha iki saat varsa biraz yağsız peynirle bir dilim tam buğdaylı tost ekmeği yiyebilirsiniz. Bir muz ve 10 -15 fındık veya bir fincan yağsız yoğurtla meyve gibi 150 kalorilik az yağlı bir yiyecek tercih edebilirsiniz.
Eğer yarım saat öncesinde acıkırsanız, 15 - 20 badem veya 5 - 6 ceviz yiyebilirsiniz.
Karbonhidratlar ve protein, kasların iyileşmesine yardımcı olur. Egzersiz öncesi mutlaka her ikisini de yemeniz gerekir.
Egzersizden yarım saat sonra da mutlaka yeniden beslenin. Egzersiz süresince yudum yudum su içmeyi de unutmayın.
Aşırı protein kas değil, yağ yapar unutmayın. Hedefiniz ölçülü beslenmek olsun.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Şeker hastalığından korunmanın yolları
Sabah/02.04.2009
Hareketsiz yaşamın davet ettiği diyabeti, basit ama etkili formüllerle önleyebilirsiniz.
Prof. Dr. Temel Yılmaz'a göre her gün on bin adım atarak bir saat yürüyen, yani tam altı kilometre yapan insanlarda diyabet riski yüzde 35 oranında azalıyor
Diyabeti önlemek için hergün bir saat yürüyün
Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, diyabetten korunma yollarını anlattı...
* Diyabet son yıllarda neden bu kadar arttı?
En önemli nedeni; hızla gelişen teknolojinin yarattığı yeni yaşam modeli. TV, bilgisayar ya da internet başında geçirilen hareketsiz saatler, egzersizin azalması, fastfood'un yayılması hem obezitenin, hem de gizli şeker ve diyabetin gelişimini hızlandırdı. Dünyada 240, Türkiye'de ise altı milyonu aşkın diyabet hastası var. Diyabet giderek artıyor. Türkiye'deki hastaların üç milyonunda gizli şeker var, hastalar bunun farkında bile değil.
* Diyabet nasıl önlenir?
Riskli olan ya da tokluk kan şekeri ile gizli şekeri olduğu saptanan kişiler, ilaç kullanmadan diyabetin gelişini geciktirebilir ya da önleyebilir. Finlandiya'da yapılan bir çalışma; her gün bir saat yürüyen kişilerde diyabet oluşumunun yüzde 35 engellendiğini gösterdi. Risk taşıyan kişiler bir 'adımsayar' alıp, günde en az 10 bin adım atmaya, yani yaklaşık 6 km. yürümeye çalışabilir.
ACIKMA KRİZİNE DİKKAT
* Gizli şeker nasıl anlaşılır?
Gizli şeker, insülinin düzensiz ve aşırı salgılanmasıyla ortaya çıkar. Şiddetli acıkma atakları, açlığa tahammülsüzlük, baş ağrısı, fenalık hissi, tatlı krizleri, hamurlu gıdalara eğilim, yemekten sonra ağırlık çökmesi ve uyku eğilimi belirtilerindendir. Tokluk kan şekeri yemekten sonraki ilk iki saat içinde 140-199 mg/dl arasında olanlar, diyabet açısından riskli olarak kabul edilir. Mutlaka A1C testi yaptırın!
* Peki gizli şeker nasıl önlenir?
Gizli şekeri önlemenin en iyi yolu; uygun bir beslenme programı ile ideal kiloya dönmektir. Gizli şeker döneminde, ara öğünlerde; insülin salgısını tetikleyecek hızlı emilen karbonhidratlı gıdalardan (şekerleme, meyve, simit, beyaz ekmek vb.) kaçınılmalıdır. Ara öğünler glisemik indeksi düşük ve emilimi yavaş gıdalardan (kepek, çavdar, yulaf, tam buğday ekmeği vb.) hazırlanmalıdır. Ana öğünlerde ise, aşırı yağlı ve kolesterolü yükselten gıdalar tüketilmemelidir.
SİNSİ BİR HASTALIK
* İnsülin tedavisi ne zaman gerekir?
A1C testi yüzde 8'in üzerinde olan hastalar, mutlaka insüline başlayarak bunu yüzde 6.5'in altına indirmelidir.
* Diyabetli bir hasta, organ hasarlarından nasıl korunur?
Diyabetin başlangıcından itibaren 10 yıl boyunca genel olarak hastayı uyaran ya da yaşam kalitesini bozan bir bulgu olmaz. Hastalık sinsice seyreder. Bu süreç, hasta açısından yanıltıcıdır. Burada en önemli tanı aracı, A1C testidir. A1C testi diyabet hastasının iki aylık kan şeker ortalamasını gösterir. Kişinin A1C testi, yüzde 6.5 değerinin altında olmalıdır. Beyaz alanda yer alan bu değerin altında, diyabete bağlı organ hasarlarının gelişmediği kabul edilmektedir. 6.6-8 değerleri arasına denk gelen sarı alanda ise; büyük damar hasarı, hipertansiyon, koroner bozukluğu, diyabetik ayak ve inme gibi problemler boy gösterebilmektedir. Eğer bu değer 8.1 ve üstünde ise; bu kez küçük damar hasarı, göz bozukluğu, böbrek bozukluğu ya da ayak sinir hasarı oluşabilir.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
En güçlü antioksidan beyaz üzüm!
Milliyet/04.04.2009
Hiçbir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan özellikli madde yoktur.
Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu
Taze beyaz üzüm (vitis vinifera), bilinen tüm meyveler içinde en geniş spektrumlu antioksidandır. Hiçbir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan özellikli madde yoktur. Kısaca, taze beyaz üzüm, bilinen tüm meyveler içindeki en güçlü antioksidandır ve en az 15 tane antioksidan özellikli etkin madde içerir.
Yoğun bir çalışma temposu içinde ve stres altındaysanız, günün getirdiği gerginliği ve de yorgunluğu üzerinizden atmak istiyorsanız, öğleden sonraları, tüketeceğiniz yarım salkım taze beyaz üzüm (yaklaşık 250 - 300 gram) imdadınıza yetişecektir. Tükettikten en geç yarım saat sonra sizi nasıl rahatlattığını, stresinizin nasıl kaybolduğunu, yorgunluğunuzun adeta buharlaşır gibi üzerinizden nasıl kalktığını ve dinlendiğinizi hayretle hissedebileceksiniz.
Tüm bunlara ilaveten kendinizi daha dinç ve daha enerjik hissetmeye başlayacaksınız. Sizi sakinleştirecek ve gevşemenize büyük oranda yardımcı olacaktır. Daha etkili olur düşüncesiyle, yukarıda belirttiğim ölçünün üzerine çıkmayınız. Şeker hastalarının bu konuda hekimlerine danışmadan bu uygulamaya geçmemeleri gerekir.
Eğer, kronik yorgunluktan şikâyet ediyorsanız, haftada birkaç defa tüketeceğiniz bir bardak taze beyaz üzüm suyu, bu yorgunluğunuzun ortadan kalkmasında büyük bir destek olacaktır.
Taze beyaz üzüm ve taze siyah üzümü tüketirken ölçülü olmaları gereken iki grup vardır.
Bunlardan birincisi ilk dört ayını tamamlamamış hamilelerdir.
İkinci grupta ise hekimleri tarafından “karaciğer yağlanması” teşhisi konulmuş kişilerdir.
Hamilelerin taze üzüm tüketimlerinde ölçülü olmalarını gerektiren neden, içerdiği ellagik asit’tir. Bu asit, abortifacient (düşük yaptırma) özelliğine sahiptir. İkinci bir nedeni de yine taze üzüm türlerinin içerdiği diethyl-amin maddesinden kaynaklanır.
Sindirim ağızda başlar
Yemeğinizi yedikten sonra üzerine taze beyaz üzüm yiyebilirsiniz. Çünkü, taze üzümün içerdiği bir asit türü, gerçek bir sialogogue’dır (salya artırıcı). Salyada bulunan pityalin enzimi (alpha-amilaz) sindirimi kolaylaştıran ve hızlandıran önemli bir enzimdir.
“Sindirim ağızda başlar” kuralını hatırlayınız. Ağızda besinin iyice çiğnenmesi çok önemlidir. Çiğneme esnasında, besin ağızda ne kadar çok parçalanırsa midedeki sindirim o kadar kolay olur. Ağızda iyice çiğnenen besin, salyada bulunan parçalayıcı enzimler ile iyice karıştığından (biyokimyasal olarak) sindirim çok daha kolaylaşır.
Bir gün tüm öğünlerinizde yemeklerinizi ve meyvelerinizi daha çok çiğneyip yutunuz. Bunu uyguladığınız gün, midenizin ne kadar rahat ettiğini ve bağırsaklarınızın ve karın bölgenizin ne kadar gevşek olduğunu hissedeceksiniz. Bu rahatlık, sizi sofrada daha uzun oturtarak doğru çiğneme alışkanlığını kazandırabilir. Bunu birkaç gün uygularsanız alışkanlık haline getirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınıza örnek olunuz. Bu, onların geleceklerindeki alışkanlıklarını oluşturacaktır.
Ritim bozukluğuna karşı
Taze beyaz üzüm kürünün kalpteki ritim bozukluğuna karşı önleyici ve yardımcı tedavi edici gücü bulunmaz bir özelliktir. Şikâyeti olanların günde 200 - 250 gram tüketecekleri taze beyaz üzüm muhteşem bir yardımcıdır.
Yeri gelmişken tekrar belirtmekte fayda görüyorum, daha çabuk etki etsin diyerek size önerilmiş olan ölçünün üzerine çıkmayın.
Reservatrol, taze beyaz üzümün kabuklarında bol miktarda bulur. Reservatrol, kötü huylu kolesterol (LDL) seviyesini düşüren, damar sertliğini önleyen ve antioksidan özellikli etkin bir maddedir. Yakın gelecekte bu etkin maddenin yepyeni yönlerinin ortaya konacağına inanıyorum.
Dikkat:
Karaciğer yağlanması teşhisi konulmuş olanların da taze üzüm türlerinin tüketiminde ölçülü olmaları gerekir. Çünkü, karaciğer yağlanmasını artırıcı özelliği vardır. Buradan, hamilelerin ve karaciğer yağlanması olanların kesinlikle taze üzüm yememeleri gerekir sonucunu çıkarmayınız. Ancak, bu gruptaki kişilerin taze üzüm tüketimlerinde, en az şeker hastaları kadar ölçülü olmaları gerekir.
Üzüm yaraların kapanmasını geciktirir
Üzüm ve üzüm çekirdeği üzerindeki çalışmalarımda gördüğüm önemli bir sonuç da şu: Vücudunuzun herhangi bir yerinde henüz kapanmamış bir yara varsa üzüm, üzüm çekirdeği ve ceviz tüketiminden yara kapanana kadar kesinlikle uzak durun. Üzüm ve ceviz tüketimi yaraların kapanmasını geciktirir, hatta yarayı azdırabilir.
Üzüm çekirdeğini dikkatli çiğneyin
Fransızların, yüksek doymuş yağlarla beslenmelerine rağmen, kalp-damar hastalıklarına daha az yakalanmalarının sebebi son yıllarda araştırma konusu olmuştur. Birçok bilim adamı OPC’nin önemli rol oynadığı fikrinde birleşmiştir. OPC, üzüm, üzüm çekirdeği ve şarapta bulunur.
OPC nedir?
Oligomeric Proanthocyanidin üzüm çekirdeğinde bulunan çok güçlü bir antioksidan maddedir.
OPC’nin en önemli özelliği, kan yağının ve kolesterolün oksitlen-mesini önlemeye çalışmasıdır. Kısaca, OPC kan yağının ve kolesterolün serbest radikaller tarafından oksitlenmesine engel olur bu sayede kalp damarlarında yağ birikimine engel olabilir. OPC, zayıf kan damarlarının tedavisi için onaylanmış bitkisel bir ilaçtır.
OPC üzerine yazmama neden olan birinci sebep, üzüm çekirdeği ile ilgili çalışmalarımı tamamlamış olmamdır. Üzümü yerken, ara ara çekirdeklerini de çiğnemek çok faydalıdır. Üzüm çekirdeği dişlerinizin arasında ezilir-ken içerdiği OPC-kompleksi de açığa çıkacaktır. Bu, OPC-kompleksinin öylesine güçlü antioksidan özelliği vardır ki, bu güne kadar araştırılmış ve incelenmiş hiçbir meyvede ve çekirdiklerinde bu özellikte ve güçte antioksidan yoktur. Üzümün kendisinde de OPC vardır. Ancak, çekirdekleri çok daha güçlü olan OPC-kompleksi içerir. Üzümün çekirdeklerini, dişlerinize zarar vermeyecek şekilde dikkatlice çiğnemeniz gerekir.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Greyfurt az kalsın bacağının kesilmesine yol açacaktı…
GREYFURT, az kalsın bir kadının bacağının kesilmesine yol açacaktı. Dr. Lucinda Granda’nın anlattığına göre, 42 yaşındaki bir kadın, Kasım 2008’de yürüme ve solunum güçlüğü şikayetiyle hastaneye geldi.
Hastaneye gelmeden bir gün önce bu kişi uzun bir araba yolculuğu yapmış ve belinden sol bacağına kadar ağrı hissetmiş, ertesi gün ise sol bacağı morarmıştı.
Doğum kontrol hapı kullanan kadın, ayrıca 3 gün önce her sabah bir greyfurt tükettiği rejime başlamıştı.
Yapılan tahliller, kadının sol bacağında kan pıhtılaşması olduğunu ve kangren riski bulunduğunu gösterdi. Doktorlar, hemen kan pıhtısına müdahale etti ve kadının bacağı kurtarıldı.
Hastanın sol bacağının ana damarında kronik daralma olduğu görülürken, testler bu sorunun kan pıhtısı oluşumunu kolay hale getiren genetik bir anormalliği işaret etti.
Bununla beraber greyfurt tüketiminin de kan pıhtısının oluşumunda rol oynadığını belirten doktorlar, greyfurt suyunun, kolesterol ilaçlarında bulunan CYP34 enzimini ya da bu vakada olduğu gibi doğum kontrol haplarındaki östrojeni durdurduğunu, bunun da ilaçları zehirli hale getirdiğini, istenmeyen etkilerin görüldüğünü vurguladı.
Ortadoğu G.Z.T Sayfa 14 4/Nisan/2009
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
İşte zekayı geliştiren gıda...
Bugun/05.04.2009
Aritmetik zekanın gelişimine katkısı olduğu kanıtlanan yiyecek...
Çikolatanın, aritmetiği geliştirmeye yardımcı olduğu bildirildi. Northumbria Üniversitesi’nde beyin, performans ve besin merkezinin yöneticisi Profesör David Kennedy'nin liderliğinde yapılan araştırma, çikolatada bulunan flavanol maddesinin, çok yüksek miktarda alındığında aritmetiği geliştirdiğini gösterdi.
İngiliz Daily Telegraph Gazetesi'nde yayımlanan araştırma çerçevesinde, 30 kişiden, 800 ile 999 arasında rastgele bir sayıdan üçer üçer geriye saymaları istendi. İçinde yüksek miktarda flavanol bulunan sıcak kakao içenlerin hesaplamayı, içmeyenlerden daha hızlı ve doğru yaptığı görüldü.
Araştırmacılar, sıcak kakao içenlerin, bir saat boyunca durmadan bu işlemi yaparken yorulmadıklarını da kaydetti.
Araştırmada aynı grubun, bir sayıdan yedişer yedişer geriye sayması istendiğinde aynı başarıyı gösterememesinin nedeni, bunun, beynin biraz daha farklı bir bölümüne ihtiyaç duyulan daha zor bir işlem olması şeklinde açıklandı. David Kennedy, çikolatanın, zihinsel açıdan zorlayıcı görevlerde faydalı olduğunu belirtti. Beyne kan akışını artıran flavanol en yüksek siyah çikolatada var.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Hangi tarafa yatmalı
Hurriyet /06 Nisan 2009
Yatış şeklinizin sağlığınız üzerinde ne gibi faydalar sağlayıp, hangi riskleri oluşturabileceğinden haberdar mısınız?
*Bir tarafa yatarak uyuma durumunda, yatılan yöne bağlı olarak burun deliklerimizin birisinin tıkanırken, diğerinin açıldığı ve solunumun açık olan burun deliğinden yapıldığı araştırmalarla belirlenmiştir.
*Ayrıca nefes alınan burun deliği ile beynin yarımküreleri ve sempatik-parasempatik sinir sistemleri arasında da bir ilişki olduğu, çalışmalarla gösterilmiştir.
*Sağ tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği tıkanmakta, sol burun deliği açılmaktadır. Sol burundan yapılan nefes alma ile sağ beyin yarımküresinin aktivitesi artar.
*Sağ beyin yarımküresinin uyarılması, parasempatik sinir sistemimizin faaliyetlerini artırmasına, kalp hızımızın yavaşlamasına, tansiyonumuzun düşmesine ve mide-bağırsak faaliyetlerimizin yavaşlamasına neden olur... Dolayısıyla kalbimiz daha az yorulur, uykuya dalmamız daha kolaylaşır, bu da istirahatımızın daha iyi olmasına imkân sağlar.
Diğer yandan sol tarafa yatılırsa ne olur?
*Sol burun deliğinin tıkanması ile birlikte sağ burun deliğinden nefes alınması, sempatik sinir sisteminin faaliyetlerinde artışa yol açar; bu durumda kişi heyecanlanmış gibi olur ve kalp atışlarındaki hızlanma ile kalp daha da yorulur. Bu yüzden uykuya dalma zorlaşır.
Çünkü kalp atım hızının, tansiyonun, heyecan ve dikkatin artması uykuya engel olabilir. Sol tarafımız üzerine uyumada ise vücudumuz daha çok yıpranacaktır.
Sırtüstü veya yüzüstü yatınca durum ne olacaktır?
Yüzüstü yatmak zaten uzun süre mümkün olmadığı gibi, kalp, akciğerler ve mide bu durumda baskı altında olduğu için, ciğerlerimiz ve midemiz sıkışıp rahatsızlık verebilir. Sırtüstü yatıldığında ise bu rahatsızlıklar olmayabilir. Ancak uykuya dalmada gecikme olabilir. Bu durum da vücudun tam dinlendirici bir uykuya geçmesine ve dinlenmesine engel olabilir. Çünkü bu durumda gündüz olduğu gibi iki burun açık olacak ve parasempatik sistem uyarılamayacaktır. Ayrıca sırtüstü yatılması durumunda mide ve bağırsakların fonksiyonlarını gerçekleştirmesi biraz daha zorlaşacaktır.
En faydalı ve belki de en az zarar görebileceğimiz yatış pozisyonun:
"Sağ yana yatarak ve ayakları vücuda doğru çekerek uyuma" şeklinde olduğu, yapılan araştırmalarla ancak bugün doğrulanabilmektedir.
Bu yatış seklinde hem mide ve bağırsaklar korunmakta, hem de sindirimin daha kolayca tamamlanması mümkün olmaktadır.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Sudan gelen hastalıklar...
Bugun/07.04.2009
Kanserden alerjiye pek çok hastalıkta suyun eksikliği ve kalitesizliği yatıyor.Doç. Dr. Nuri Haksever, "Vücudumuzun yüzde 75'i sudan oluştuğuna göre hastalıkların nedeninde suyun eksikliğini ve kalitesizliğini görebiliriz" dedi...
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nuri Haksever, "Kanserden başlayarak, alerjilere, sindirim ve organ bozukluklarına kadar pek çok hastalığın oluşumunda suyun da rolü var" dedi.
SUYUN RENGİNİN ÖNEMİ
Suyun renginin her zaman berrak olmasının arzulandığını ifade eden Haksever, " Suyun renkli olması bozuk olduğu anlamına gelmez. Suda çözünmüş halde bulunan demir, mangan, krom, nikel gibi metal iyonları ile organik bileşiklerin varlığını gösterir. Bitkilerin bozuşması, toprak yapısı, evsel ve endüstriyel kirlenme sonucu da olabilir" dedi.
Ancak bulanık suyun istenmeyen maddelerin varlığına işaret olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Haksever, " Bulanıklığı yüksek sular klorlandığında, çok zararlı ürünler ortaya çıkabilir. İyi klorlama için bulanıklık 1 değerinden düşük olmalıdır. Bulanıklığın kaynağı, endüstriyel, evsel kirlenme olabilr" diye konuştu.
YUMUŞAK SUYA DiKKAT
Sadece ağız tadı düşünülerek içilen yumuşak suların vücutta iletkenliği azalttığına dikkat çeken Haksever, "Bu da hücrelerarası iletişimi bozmaktadır. Sonuçta kalp hastalıkları, kanser, unutkanlık gibi pek çok durum karşımıza çıkmaktadır" ifadesini kullandı.
OKSiJEN MiKTARI
Suda arzu edilen oksijen miktarının eksik veya arzu edilen limitlerde olmamasının içilen suyun kalitesizliğini gösterdiğini aktaran Haksever, "Bu sudan ne miktarda içilirse içilsin hücreye yeteri kadar oksijen ulaşamaz. Beyin ve sinir hastalıkları, Alzheimer, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve benzeri onlarca hastalığa zemin oluşturur" dedi.
SUYUN FAYDALARINI ARTIRMAK İÇİN...
Sağlıklı suyun doğal antioksidan, dezenfektan ve antiseptik özelliklere sahip olması gerektiğini vurgulayan Haksever, özellikle güvenilir markaların ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini kaydetti. Haksever, "Suda oksijen oranı artırıldığı zaman felç dahil pek çok hastalığın tedavisinde fayda sağlanabiliyor. O nedenle problem odaklı değil çözüm odaklı düşünce sistemine uygun olarak oksijeni ve hücreye girişi artırılan suyu kullanarak tedavide yeni bir başlangıç oluşturmaktayız" şeklinde konuştu.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Sağlıklı yaşam için spor yapın...
Bugun/07.04.2009
Hangi spor kaç kalori yakar?
Zinde bir hayat yaşamanın ve form korumanın altın anahtarı spordur.Spor türlerinde kullanılan enerjiye bağlı olarak farklı değerde kalori harcanır.
İşte 1 dakikada harcanan kalori miktarı tablosu.
Spor Türü Dakikada harcanan kalori
Tenis 6 8 kalori
Bisiklet 5 11 kalori
Kayak 11 19 kalori
Futbol 8 9 kalori
Koşu 9 11 kalori
Yüzme 10 12 kalori
Basketbol 6 10 kalori
Buz pateni 5 7 kalori
Jimnastik 5 10 kalori
Masa tenisi 3 5 kalori
Dağcılık 11 13 kalori
Yelken 3 6 kalori
Aletli jimnastik 6 12 kalori
Tabloda belirtilen rakamlar, dakikada harcanan kalori miktarıdır. Spor yaptığınız süre arttığında, kalori harcama katsayısı da yükselir. Sevdiğiniz bir spor türünü seçin, hem sağlıklı yaşamanın hem de kilonuzu korumanın keyfini sürün!
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Yemekle meyve yemeyin
Bugun/10.04.2009
Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyvelerin zararı...Yemekte ve yemekten sonraki 2 saat içinde yenilen meyvelerin, midede mayalanmaya yol açarak, gıdaları vücuda yük haline getiren asit ve gaz üretimine neden olduğu belirtildi.
Meyve tüketiminin de bir doğru zamanlaması olduğunu dile getiren Dr. Murat Akbaş, şunları kaydetti: “Yemekte tüketilen meyve, fermante oluyor, midede şişkinliğe neden oluyor, yiyen kişiye rahatsızlık veriyor. Bir nevi midede alkol oluşuyor. Ancak bu dışardan alınan alkolle aynı değil.
Bu yenen gıdaları besin olmaktan çıkarıp, vücuda yük haline getiriyor. Besinler gıda maddesi özelliğini kaybediyor. Yararlı olabilmesinin en garanti yolu, açken tüketmektir. Karaciğer başta olmak üzere tüm organlara, bu asit ve gazı yok edebilmek için normalden daha fazla yük biniyor.”
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Sizi zayıflatacak yağlar balığın içinde duruyor!
Sabah/11.04.2009
Hiç yağ yemeden kilo vereceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunz! Balıkların yağı, vücuda verdiği sayısız faydanın yanı sıra kilo verilmesini de sağlıyor..
Diyabet, kalp hastalıkları, felç ve kansere bile yol açabilen obezite riskinden kurtulmak için hiç yağsız beslenmeniz gerekmez. Aksine bazen yağlı gıdaları tüketmek kendinizi ince hissetmenize bile neden olabilir... Evet doğru okudunuz! Ama bunu okudunuz diye hemen kendinize cheeseburger ve çikolatalı milk-shake sipariş etmeyin! Biz burada doğru yağlardan bahsediyoruz...
KALBİ KORUR
Yani omega 3 asitlerinin esas formunu içeren tek asit olan DHA asitlerini içeren yağlardan... DHA; balık yağı kapsüllerinde, somon balığında, alabalıkta, Ringa balığında ve Uskumru'da bol miktarda bulunur. Balıklar bu yağ asidi üretmek, bu asidi yedikleri yosundan elde ederler.
* DHA; kalbi koruması, depresyon riskini azaltması ve bebeklerin beyin oluşumunu ve gelişimini olumlu etkilemesinin yanı sıra kilo vermeyi de kolaylaştırır.
* Her gün balık yağı kapsülü içen veya haftada üç kez balık yiyen aşırı kilolu insanlar üzerinde yapılan bir araştırma; onların kilolu kişilere oranla dört haftada bir buçuk kilo daha fazla verdikleri saptadı...
* Balık yağı ayrıca sadece kilo vermeyi sağlamaz! Avustralyalılar üzerinde yapılan bir araştırmada, 12 hafta boyunca beslenme diyetlerine balık yağı veya ayçiçek yağı ekleyenlerin trigliseritleri yüzde 14 oranında düşmüş ve kalbi koruyan HDL kolesterollerinin yüzde 10 oranında arttığı görülmüştür.
HAPI DA VAR
* Balık yağı ve DHA; iç organların etrafını saran ve hastalıklara zemn yaratan zararlı yağların oluşumu engeller. DHA'yı elde etmek masraflı da değildir. Balıktan elde etmek yerine uygun fiyatlı DHA kapsüllerinden de içebilirsiniz.