İpekderya gayet haklısın milletimiz önemsiz olan konularla baya ilgileniyor fakat milli ve manevi değerlerimizle ilgilenilmiyor bilinçli olmamız lazım her zaman...
Printable View
İpekderya gayet haklısın milletimiz önemsiz olan konularla baya ilgileniyor fakat milli ve manevi değerlerimizle ilgilenilmiyor bilinçli olmamız lazım her zaman...
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...1279394381.jpg
17/07/2010 VAN’ın Gürpınar ilçesinde, PKK’lı teröristlerin araziye döşediği mayının infilak etmesi sonucu şehit olan Jandarma Komando Er Burhan Kılıç, memleketi Ardahan’da gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Babasını, dünyaya gelmeden kaybeden şehidin cenazesinde yükselen feryatlar yürekleri dağladı, yakınlarının ağıtları, törendeki subayları da ağlattı.
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=37603
Çukurca'da çatışma: 6 şehit
HAKKARİ, (DHA) 20 Temmuz 2010
Hakkari'nin Çukurca İlçesi’nin Kavşak- Uzundere arasındaki bölgede, askeri birliğe sızma hazırlığı yapan teröristlerle çatışma çıktı. Çatışmada ilk belirlemelere göre 6 asker şehit oldu, 17 asker de yaralandı.
Çukurca İlçesi'ne 30 kilometre uzaklıktaki Hantepe'de konuşlu Kayseri Komando Tugay Komutanlığı’na bağlı askeri birliğe sızmaya çalışan PKK'lı teröristler, saat 01.30 sıralarında iki ayrı noktadan uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla saldırıya geçti.
Askerlerin anında karşılık vermesi ve bölgeye sevk edilen takviye birliklerin gelmesiyle çatışma aralıklarla sabah saatlerine kadar sürdü. Teröristlerin açtığı ilk ateşle henüz kimlikleri açıklanmayan 6 asker şehit oldu, 17 asker de yaralandı. Yaralılar helikopterle Hakkari Asker Hastanesi'ne getirilerek tedaviye alındı.
2009'da 6 asker şehit olmuş, 8 asker de yaralanmıştı
Hantepe'de, 28 Mayıs 2009 tarihnede de operasyona giden askerlerin geciş güzergahına bırakılan mayının patlatılması sonucu yine 6 asker şehit olurken, 8 asker de yaralanmıştı.http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15358575.asp?gid=373
--------------------------------------------------------
Kellelerin çocukları adına soruyorum, Sn. Başbakan?
Efe daha 1.5 yaşında...Kocaman bir kalabalığın ortasında... Belli ki üşümüş, burnu kıpkırmızı, korkmuş gözlerle bakıyor... Efe daha yeni "baba" demeyi öğrendi, şimdi tüm bu kalabalık babasına ağlıyor...
Emir Efe'den bir yaş büyük...2.5 yaşında...Ağabeyi Ege de ondan iki yaş büyük... Ege sanki biraz anlar gibi olan bitenden ama, Emir'in birşeyden haberi yok..Sanki babası işe gidiyormuş gibi tabutunun arkasından el sallıyor...
Elif de küçücük daha...Babasının prensesi...Annesi bir tabuta kapanmış ağlıyor... Elif farkında değil, o tabutta kim yatıyor....
Efe...Emir... Ege... Elif...
Tüm gazetelere birinci sayfadan haber oldu dördü de... Şimdi tüm televizyonlar onları haber yapacak. Evlerine bir hafta boyunca akın akın misafir gelecek. Devlet büyükleri telefon açıp başsağlığı dileyecek. Yakında babalarının madalyaları onlara takılacak. Babalarından maaş bağlanacak. Sonra herşey bitecek, hepsi gidecek. Onlar ve 30 yaşına gelmeden dul kalmış anneleri birbaşlarına kalakalacak.
Efe... Emir... Ege... Elif...
Oysa neler yapacaklardı daha? Bisiklete binmeyi öğretecekti onlara babaları...Her yılın ilk karında kardan adam yapacaklardı.Yazları balığa çıkacaklardı. Büyüyünce kimbilir belki iki tek atacaklardı denize karşı. Elif gelin olacaktı, babası kuşağını bağlayacaktı. Ama olmadı! Baba demeyi yeni öğrenmiş dört çocuk babasız kaldı!
Efe.... Emir... Ege... Elif...
Babaları yan gelip yatarken şehit olan dört küçük çocuk... "Sayın" denilenin örgütüyle savaşırken can veren "kelle"lerin çocukları... İşsizlik nedeniyle, yokluk nedeniyle tezkere bırakıp orduda uzman çavuş olarak kalmayı tercih eden, alınteriyle gemi alamayıp, alınteriyle şehit olanların çocukları...
Efe... Emir... Ege... Elif...
Dört küçük, dört masum, dört mahzun çocuk... Dördü de yetim, babasız...
Onlar "şimdilik" soramaz. Ben onlar için soruyorum...
Sayın Başbakan, Sayın Dışişleri Bakanı,
Barzani "Türkiye Kerkük'e karışırsa biz de Diyarbakır'a karışırız" dedikten sonra 72 saat içinde 14 kişi şehit oldu. Neden Barzani'ye vaktinde cevap vermediniz? Neden cevap vermek için 14 kişinin şehit olmasını beklediniz? Yoksa o sırada köşk hesapları peşinde miydiniz?
Neden ilk hareketiniz Amerikan Dışişleri Bakanı Rice'ı aramak oldu? Neden Barzani'ye ilk yanıtı ABD üzerinden verdiniz? ABD ile köşk yolunda ne anlaşması yapmıştınız ki nota verebilmek için bile icazet beklediniz?
DTP'nin Nevruz kutlmasında Leyla Zana'nın açıkça "Üç önderimiz var, Talabani, Barzani ve Öcalan" demesine rağmen neden Talabani'yle görüştünüz? Genelkurmay'ın ve Köşk'ün vetosuna rağmen yaptığınız bu görüşmede aslında kime mesaj verdiniz?
Hani büyük tantanalar koparan Amerikan destekli planınız vardı, o ne oldu? PKK Koordinatörü Ralston ve Edip Başer şimdiye kadar neyi koordine etti? Bu planı bize sunarken yürümeyeceğini hiç mi hesap etmediniz?
Üç günlük sessizliğin ardından Irak'a verdiğiniz notada "Sorunu çözün, yoksa biz çözeriz" dediniz. Ciddi miydiniz?
Alt kimlik üst kimlik tartışmalarıyla, " Kürt sorunu vardır" açıklamasıyla PKK terörünü yeniden hortlatan siz değil miydiniz?
Siz o koltuğa gelmek için, geldikten sonra kalmak için kime, ne sözü verdiniz?
Efe...Emir... Ege... Elif....
Babaları yan gelip yatarken şehit olan dört küçük çocuk... "Sayın" denilenin örgütüyle savaşırken can veren "kelle"lerin çocukları... İşsizlik nedeniyle, yokluk nedeniyle tezkere bırakıp orduda uzman çavuş olarak kalmayı tercih eden, alınteriyle gemi alamayıp, alınteriyle şehit olanların çocukları...
Onlar "şimdilik" bu soruları soramayacak. Ama babasızlık okula ilk gittikleri gün, sünnet oldukları gün, aşık oldukları gün, askere gittikleri gün, gelin oldukları gün bir yumruk gibi boğazlarında öyle derin, öyle kanlı duracak.
Melike İLGÜN
Şehit yüzbaşı son yolculuğuna uğurlandı
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 18 Temmuz’da meydana gelen patlamada yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Piyade Yüzbaşı Barış İbrahim Yurtseven toprağa verildi.
Cenazeye Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit katıldı.
16:06 | 24 Temmuz 2010
Şehit Yüzbaşı Yurtseven için Kocatepe Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit katıldı.
Orgeneral Başbuğ, Babacan ve diğer yetkililer, Yurtseven’in eşi Gamze Yurtseven ile anne ve babasına başsağlığı dileklerini iletti.
Orgeneral Başbuğ, bu sırada, Yurtseven’in yakınları arasında bulunan küçük bir çocuğu öptü.
Daha sonra Yurtseven için cenaze namazı kılındı. Namaz öncesinde din görevlisi yaptığı konuşmada, Yurtseven’e Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diledi. Vatanın aziz, bayrağın kutsal, ezanın mübarek olduğunu, dinin bir araya getirici manevi bir faktör olduğunu ifade eden din görevlisi, bunların kutsal değerler olduğunu söyledi.
Bu değerler için canını verenlerin şehitlik mertebesine ulaştığını vurgulayan görevli, şehitliğin peygamberlikten sonraki en yüksek mertebe olduğunu ifade etti.
Şehitlerin kul hakkı hariç bütün günahlarının affedildiğini belirten görevli, Yurtseven’in son şehit olması dileğinde bulundu.
Yurtseven’in Türk bayrağına sarılı tabutu, askerlerce alınarak top arabasına konuldu. Bu sırada cenazeye katılanlar Yurtseven’i selamladı.
Şehit Yüzbaşı Yurtseven’in 2 yaşındaki kızı Ece, cenaze boyunca elinden düşürmediği oyuncağıyla babasına el sallayarak, onu son yolculuğuna uğurladı.
Bu sırada bir kişi yüksek sesle "Mustafa Kemal’in askerleri ölmez" dedi.
Yurtseven’in cenazesi bir süre top arabasında taşındıktan sonra cenaze aracına konularak Cebeci Askeri Şehitliğine götürüldü.
Cenazeye katılmak için sağlanan araçlara binilirken cenazeye katılanlardan birisi "Bunların hesabı sorulacak" dedi.
Şehit Yüzbaşı Yurtseven, şehitlikte dualar arasında toprağa verildi.
Ne zaman bitecek bu terör denen lanet şe........
Kobralar PKK'lıları neden vurmadı?
31 Temmuz 2010 Cumartesi 10:29Gediktepe baskınından 15 gün önce savaş helikopterlerinin PKK'lıları vurmadığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Sınırdan sızan teröristlere Kobra helikopterinin ateş açmadığı iddiası Heronlar tarafından görüntülenmesinin yankıları sürüyor. Konuyla ilgili konuşan emekli askerler Genelkurmay'ın derhal soruşturma başlatmasını istedi.
Bakan Ergün: Açık bir ihanet olabilir
Taraf gazetesinin haberi gündemi sarstı. Siyasilerden çarpıcı açıklamalar geliyor. Günlük programına katılan Bakan Nihat Ergün Heron skandalını değerlendirdi. Bölgede yürütülen terörle mücadele konusunda bazen istihbarat zaafiyeti, bazen de açık bir ihanetle de karşılaşılaşılabileceğini söyleyen Bakan Ergün 'yargı bunların üzerine gitsin ve acil bir sonuca ulaşsın' dedi
İki saatlik görüntüler 3 Haziran 2010 tarihine ait. Yani Gediktepe baskınından 15 gün önce çekildi. Heronlar, 3 Haziran 2010 günü saat 03.20'de sınırdan sızan PKK'lıları görüntülemeye başlıyor. Görüntülere göre PKK'lılar üç grup halinde saat 04.06'da toplanıyor. Bu sırada yaklaşık 100 kişilik grup, katır ve silahlarıyla adım adım takibe alınıyor.
Heron'dan gönderilen görüntü üzerine, PKK'lıların sınırdan giriş yaptıkları bölgeye bir helikopter gönderiliyor. PKK'lıların toplanmaya başladığı N 3719 263, E 42 59 140 koordinatı helikoptere bildiriliyor. Bölgeye giden helikopterden PKK'lılar hiç rahatsızlık duymadan gruplar halinde yollarına devam ediyor.
Görüntü kayıt işleminin canlı olarak tüm birimlere aktarılması saat 00.30'a kadar devam ediyor. Görüntüler, Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere 30 ayrı birime aynı anda canlı olarak gönderiliyor. Ancak herhangi bir önlem alınmıyor. Canlı yayında sınırı geçen PKK'lılar, katırlara yükledikleri ağır silahlarla Gediktepe'ye baskın düzenleyerek geri dönüyor.
TSK içindeki hainlerin acilen temizlenmesi gerekiyor
Emekli Binbaşı Gürcan Onat: Yaşanan, çok vahim bir olaydır. Helikopterle uçuşu kimin yaptığı bellidir. Genelkurmay'ın çok acil bir şekilde müfettiş göndermesi, olayı tetkik etmesi ve bir soruşturma açması gerekiyor. Ardından sorumluları hemen açığa almalı. Silahlı Kuvvetler içerisinde beş on senedir ciddi bir kadrolaşma var. Silahlı Kuvvetler içerisinde hain bir yapılanma var. Genelkurmay içerisindeki hainlerin acilen temizlenmesi gerekiyor. Artık mızrak çuvala sığmıyor.
İhanet kelimesi yetersiz kalıyor
Emekli Jandarma Kurmay Binbaşı Kemal Şahin: Pes dedirten bir olay bu. Genelkurmay hep suskun kalıyor. Nedenini anlamak çok zor. Belli ki ya cevabını veremiyor ya da bu insanları koruyor. Başka bir ihtimal yok. Bu haberler çıktıkça milletin içi kan ağlıyor. O bölgede helikopter dışında, bu iş için konuşlu bir sürü uçak var. Nasıl iştir anlamak mümkün değil. Hıyanet, skandal, ihanet kelimeleri yetersiz kalıyor. Genelkurmay'ın acilen bu olayları açıklaması gerekiyor.
"Batman’da bir rafineriyi kundaklayan PKK’lı teröristler, çıkan yangını söndürmeye gidenlerin kullanacağı yola da mayın döşedi. Mayın BDP’li eski yönetici, baro eski başkanı ve İHD eski başkanını öldürdü"
İlahi adalet mi?
Asker hain saldırıyı anlattı.
Hantepe'ye düzenlene hain saldırıdan sağ kurtulan Hataylı Piyade Er Yusuf Kılıç, korkunç geceyi anlattı.
Heron skandalına suç duyurusuHakkâri’nin Çukurca İlçesi Hantepe baskınının Heronlar tarafından önceden saptandığı, saldırı anının Genelkurmay dahil olmak üzere 30 ayrı komuta merkezinde adeta canlı yayın gibi izlendiğinin ortaya çıkmasının üzerinden günler geçti. Saldırıda yaşamını yitiren veya yaralanan askerlerin aileleri adeta ikinci kez evlat acısı hissetti. Acılarının biraz olsa dinmesi için Genelkurmay’a “Açıklama yapın. Bu skandalın sorumluları hesap versin” dediler. Ama Genelkurmay, kapılarına kadar gelen asker ailelerine kulaklarını tıkadı. Ama ilk kez bu saldırıda yaralanan bir asker hem de ismini gizlemeden ortaya çıktı ve yaşananları anlattı.
Gazi askerin ağzından Hantepe saldırısı
Hantepe’de yedi arkadaşını yitiren ve saldırıdan yaralı kurtulan er Yusuf Kılıç, şimdi Hatay’ın Belenli İlçesi’ne bağlı Kömürçukuru Köyü’nde. Saldırıda dizlerinden, bacaklarından yaralanan Kılıç’ın tedavisi sürüyor. Önce isminin yayınlanmasından, fotoğrafının çekilmesinden rahatsız olacağını söylüyor. Sonra bu endişesi geçiyor ama. “Ben yalan söylemiyorum ki. Kimseyi de kötülemeyeceğim. Neyse olanlar onu anlatacağım. Kim niye kötülük yapsın ki bana” diyor ve başlıyor anlatmaya:
“Akşamları koğuşumuza çekildiğimizde kendi aramızda bazen de komutanlarımızla konuşurduk. Karakol baskınlarını sorar ‘komutanım bizi de böyle basmasınlar’ derdik. Onlar da bizi rahatlatırdı ellerinden geldiğince. Baskından bir hafta önceydi. Bulunduğumuz, yani baskın yediğimiz mevziimizin altında ve üstünde iki mevziimiz daha vardı. İçlerinde 50 tane askerin bulunduğu bu mevzileri bir anda boşalttılar. Çok şaşırdık. Sonra nedenini sorduğumuzda bize ‘baskın falan olmaz. Gerek yok bu mevzilere’ yanıtını aldık. İşte bu ilginç olayın yaklaşık bir hafta sonrası gece 01.00 ya da 01.30 arası PKK’lılar bastı. Sabah 05.00’e kadar da sürdü.”
‘Ağır silahlarımız çalışmadı’
Baskına ilişkin uyarı yapılmadığını söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: “Baskından çok kısa süre önce görüntü aldık biz de. Şehit olan komutanıma verdik, o da üst komutanlığa iletti. O tarafa doğru birkaç atış yaptık hatta ama karşılık gelmedi. Karşılık gelmedi ama baskın geldi. Biz yine de baskına rağmen toparlandık ve direndik ama bu sırada da inanılmaz bir olay yaşadık. Mevziimizde bulunan ağır silahlarımız çalışmadı, tutukluk yaptı. Eğer onlar çalışsaydı bu kadar kayıp vermezdik inanın. Direncimiz, ateş gücümüz artardı ama olmadı, çalışmadı o silahlar. Bir de adamlar birden sızdılar. Hatta bir ara ben bir teröristle resmen burun buruna geldim. Adamı komutanım sandım birde. Kim o diye bağırdım, terörist de el bombası attı. Kendimi mevziden zor attım.”
‘Komutanımın sesi kulaklarımda’
Saldırı sırasında kendilerine hiç bir yardım gelmediğinin altını çizen Kılıç’ın unutamadığı bir anı ise yürekleri sızlatıyor: “Saldırıda şehit düşen komutanım, üsteğmenim bizden biraz üst taraftaydı. Baskının ilk anından itibaren sürekli telsiziyle komutanlığı bilgilendirip yardım istedi.’ Askerlerim ölüyor’ diye bağırması hâlâ kulaklarımda. O kadar çok bağırıyordu ki o silah seslerinin içinde bile duyuyorduk. Bizi kurtarmak için çabaladı son nefesine kadar.”
‘Kucağımda son nefesini verdi’
Yusuf Kılıç baskında ölen Hataylı Uzman Çavuş Ayhan Say’la hemşehri. “Ayhan uzmanım bizden biraz üst mevzideydi. Yanına gittiğimde daha yaralıydı. Tampon yapıp kanı durdurmaya çalıştık, suni teneffüs falan yapıldı ama kurtarılamadı. Sabah ancak geldi helikopterler ama Ayhan Uzman son nefesini vermişti” derken gözleri dolan Yusuf Kılıç’ın ailesi de çok tepkili. Yusuf Kılıç’ın ağabeyi Bilal Kılıç, Heron skandalının sonuna kadar takipçisi olacaklarını, avukatlarıyla konuştuktan sonra şikayetlerini gerekli yerlere yapacaklarını söyledi.
16.08.2010
‘Şehitler ölmez’ diyen müftüye sürgün
Tokat’ın Reşadiye ilçesinde meydana gelen saldırıda şehit düşen jandarma onbaşı Cengiz Sarıbaş’ın 7 Aralık 2009’da Ataköy 5. Kısım Camii’nde düzenlenen
Şehit cenazesinde İstiklal Marşı’ndan dizeler okuyan ve “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diyen Bakırköy Müftüsü sürgüne gönderildi
Bakanların ve milletvekillerinin de katıldığı şehit cenazesinde İstiklal Marşı’ndan dizeler okuyan ve “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diyen Bakırköy Müftüsü Uzun, Mut’a müftü yardımcısı olarak atandı. Uzun, kendisini arayan AKP’li vekilin “Keşke görevden alınsaydın” dediğini ileri sürdü.
Ne olduysa bu konuşmanın ardından olduğunu anlatan Müftü Uzun, “Ben oradaki insanları teskin etmek için İstiklal Marşımızdan bölümler okudum. Herkesin yüreğine değdi. Ama orada belli insanlar bunu hazmedemedi. AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık beni aradı ve ‘Sen ne yapmak istiyorsun’ diye çıkıştı. Ben kendisine cevap vermedim. Daha sonra beni yüz yüze görüşmek için ofisine çağırdı ama gitmedim. Gitsem daha kötü şeyler olacaktı. Bunun üzerine önce İstanbul Valisi Muhammer Güler’i arayarak beni görevden almasını istedi ama bu olmadı. Bu sefer İstanbul Müftülüğü’nden işi halletmeye çalıştılar onda da başarılı olamayınca bu kez Diyanet İşleri Başkanlığı’na baskı yaptılar ve benim tayinimi gerçekleştirdiler” diye konuştu
‘Keşke görevden alsalar’
Yaşananları ‘maalesef gerçek’ olarak nitelendiren Uzun, “Tayin işim ortaya çıktıktan sonra Feyzullah Kıyıklık beni aradı ve ben yapmadım dedi. Bunun üzerine yaptığını ben biliyorum dedim. O zaman bana, ‘gönlünden geçeni sana söyleyeyim mi keşke senin görevine son verseler’ dedi. Ben de, ‘o da olur’ dedim telefonu kapadım” diye anlattı
http://haber.gazetevatan.com/haberde...4&Categoryid=1
Dağlıca, Çukurca, Hantepe ve Gediktepe'de evlatlarını kaybeden aileler şok tehditle sarsıldılar
Heron görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından çeşitli baskınlarda hayatını kaybeden evlatlarının hesabını sormak için dava açmaya hazırlanan şehit aileleri, 'tazminatları vermemekle' tehdit edildiklerini iddia ettiler.
Aileleri gizli numaradan arayan şahısların "Şikayetçi olursanız tazminat hakkınız riske girebilir" diyerek tehdit ettikleri belirtildi.
Şehit aileleri ve Hukukçular Derneği, istihbarat raporlarına ve Heron görüntülerine rağmen Dağlıca, Çukurca, Hantepe ve Gediktepe'de terörle mücadelede verilen şehitlerin hesabını yargıya taşımak için bir araya geldi. Legacy Ottoman Hotel'de bir basın açıklaması yapan aileler, haklarını sonuna kadar arayacaklarını aktardı.
"TEHDİT EDENLER AİLELERİN MADDİ ZORLUĞUNU BİLİYOR"
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, ailelerin davacı olmalarını engellemek için tehdit edildiğini söyledi. Tüm bu baskılara rağmen 4 ailenin şahsen, 1 ailenin ise vekaleten şikayetçi olduğunu belirten Özkan, tehdit edenlerin şehitlerin ailesinin maddi zorlukta olduklarını bildikleri için bu alandan saldırdıklarına işaret etti.
"TAZMİNAT VE MAAŞ RİSKE GİRER" TEHDİDİ
Hantepe'de şehit olan Uzman Çavuş Ayhan Say'ın babası Hasan Say, dava açacağını açıklamasının ardından tehdit telefonu aldığını anlattı.
Bir gün telefonun çaldığını aktaran şehit babası Hasan Say, görüşmeyi şöyle anlattı: "Telefondaki ses 'siz şikayetçi olacak ailelerden misiniz?' diye sordu. Ben de heronlarla ilgili tatmin edici bir açıklama yapılmadığı taktirde şikayetçi olacağımı söyledim. Telefondaki kişi buna karşılık, 'şikayetten dolayı tazminat ve maaş hakkınız riske girmesinden çekinmiyor musunuz?' dedikten sonra telefonu kapattı."
BEDEL AVCISI DEĞİLİZ
Şehit babası olarak tazminat talebi olmadığını söyleyen Hasan Say, Türkiye tapusunu üzerlerine çıkarsalar şehitlik onurunun yerine geçemeyeceğini aktardı. Hiçbir şehit ailesinin de bunu kabul etmeyeceğini vurgulayan Say, "Maddi bedel avcısı değiliz. Biz rızk konusunda belli bir kurumu, kuruluşu, devleti değil Allah'a inanır ve ondan bekleriz." ifadesini kullandı.
KOLLAR KESİLSE BİLE
Hasan Say, ellerini, dilini kollarını kesseler de bu karardan vazgeçmeyeceklerini belirterek, gerekirse gözleriyle suç duyurusunda bulunacağının altını çizdi. Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratmak gibi bir niyetleri olmadığına değinen Say, kasa içerisindeki bir çürük elmanın atılmadığı durumda tüm elmaların çürüyeceğini ve TSK'ya güven kalmayacağını vurguladı.
8 ASKER ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DIŞARIDA GEZİYOR
Terör örgütü tarafından kaçırılan 8 askerin dışarıda elini kolunu sallayarak gezdiğini belirten Dağlıca şehidi Selçuk Gürdal'ın babası Mehmet Gürdal, "Dağlıca'daki saldırıda şehit düşen 13 askerimiz de alınlarından vuruldu. Hiçbiri başka bir yerinden vurulmadı. O 8 askerse mücadele etmeden onlara teslim oldu. Bunun araştırılmasını ve ihmalkarlara cezalarının verilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.
ORDUNUN İÇİNDE HAİNLER VAR
Dağlıca şehitlerinden Gaziantepli Mehmet Cücük'ün babası Cebbar Cücük de, "Orduya güveniyoruz ama ordunun içinde hainler var. Biz o hainlerin cezalarını çekmesini istiyoruz. Onlar yüzünden ordumuz yıpranmasın." dedi. Baba Cücük, evlatlarının vatan için, bayrak için, şehit olduğunu yetkililerin hainleri ortaya çıkarması için elinden geleni yapmasını istedi.
Toplantının ardından şehit aileleri suç duyurusunda bulunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na gitti.
İnternethaber
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar gezisine giderken parti otobüsünde beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı, “AK Parti'nin, Heronlarla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklama yapması yönünde bir talebi olduğu” ifade edilerek bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
“Bu çağrıyı anlamakta zorlanıyorum. İktidar kendisini muhalefette mi zannediyor? Eğer Heronlarla ilgili bir sorun, yanıtlanması istenen bir soru varsa bunun muhatabı hükümettir. Genelkurmay Başkanı hükümete bağlıdır. Bu konuda eğer 'Genelkurmay'dan bilgi alamıyoruz' diye bir düşünceleri varsa onu da açıklasınlar. Hangi Genelkurmay Başkanı hükümete niçin bilgi vermiyor?
Sayın Genelkurmay Başkanı hükümete karşı sorumludur. Yanıt vermesi gerekiyorsa hükümete yanıt vermelidir. Özellikle hükümetin bu konuda kamuoyunu süratle aydınlatması gerekir. Aydınlatmadığı takdirde gereğini yapamıyor demektir. Sayın Başbakan bu konuda daha kararlı ve daha tutarlı tavır sergilemeli. Varsa bir olumsuzluk onun sorumlularını bulup yargının önüne çıkarmalıdır.”
Kaynak:http://www.besthaber.com.tr/haber_de...p?haberID=9479
M.E.Sezen: AKP Hükümeti deyilmi Asker'in dokunulmazlığını geceyarısı kaldıran (kozmik odalara giren) ne duruyor Cumhuriyet Başsavcılarına suç duyrusunda bulunsa ya!
Tunceli'de teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada bir uzman çavuş şehit düştü.
Tunceli'de Maoist Komünist Parti(MKP) terör örgütü ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu.
Tunceli merkeze 10 kilometre mesafedeki Dinar HES Barajı'na bağlı bir trafo, dün akşam saatlerinde MKP terör örgütü mensuplarınca yakıldı. Bunun üzerine bölgede 4. Komando Tugay Komutanlığı ve Tunceli Alay Komutanlığı tarafından operasyon başlatıldı. Saat 22.00 sularında teröristlerle girilen sıcak çatışmada bir uzman çavuş şehit düştü.
Bölgede operasyonlar devam ediyor.
Bölgede barajlara karşı çıkan MKP terör örgütü, geçen yıl da baraj çalışmalarında kullanılan iki aracı yakmıştı.
http://www.hurriyet.com.tr/_np/8185/11478185.jpg
Tunceli'de çatışma: 1 uzman çavuş şehit
Ferit DEMİR/TUNCELİ, (DHA) 7 Eylül 2010
Tunceli'de terör örgütü mensuplarının bir hidroelektrik santraline düzenlediği saldırıda çıkan çatışmada 1 uzman çavuş şehit oldu. Uzman çavuş Bilal Gülcan'ın baba ocağına ateş düştü, anne-babası yıkıldı. Şehit Gülcan 9 ay önce evlenmişti. Üstelik de eşi 1,5 aylık hamile...
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15725804.asp?gid=373
Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Çırpılı köyü kırsal kesiminde terör örgütü PKK üyelerince döşenen mayının patlaması sonucu 1 er şehit oldu.
Siirt- Eruh Çırpılı köyü kırsal kesiminde terör örgütü PKK üyelerince döşenen mayın patladı.
Patlamada jandarma er Fevzi Tekir şehit oldu. Şehit Tekir'in cenazesinin Manisa'ya gönderileceği bildirildi. Bölgede operasyonların sürdürüldüğü belirtildi.
Siirt Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Eruh'un Çırpılı köyü Jandarma Karakol Komutanlığı'nca bugün saat 08.05 sularında yol güvenliğinin sağlanması için yapılan çalışmalar sırasında terör örgütü PKK tarafından daha önceden tuzaklanmış patlayıcı maddenin infilak ettiği belirtildi. Patlamada jandarma komando er Feyzi Tekeş'in şehit olduğu kaydedildi.
Beytüşşebap'ta mayın patlaması
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde mayın patlaması sonucu 2 köy korucusu yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Beytüşşebap-Şırnak karayolunun İkinci Köprü mevkisinde yaya olarak yol kontrolü yapan bir grup köy korucusunun geçişi sırasında, daha önce terör örgütü PKK mensuplarınca yola döşenen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı.
Köy korucuları Nazım Akdağ ve Cemal Aydemir yaralandı. Yaralılar, Beytüşşebap ve Şırnak devlet hastanelerinde tedavi alındı. Güvenlik güçlerince bölgede operasyon başlatıldı.
Babasından helallik istedi
Siirt'in Eruh ilçesinde mayın patlaması sonucu şehit olan er Feyzi Tekeş'in dün babasını arayarak operasyona gittiğini söylediği ve helallik istediği öğrenildi.
Şehit er Feyzi Tekeş'in babası Fevzi, annesi Rukiye, ağabeyi Ali ve ikiz kız kardeşi Zeynep, Manisa'nın Sarıgöl ilçesine bağlı Ahmetağa köyündeki evlerinde taziyeleri kabul ediyor.
Sarıgöl Kaymakamı Adem Uslu, İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Gençay Taşdemir ve köy sakinleri aileyi yalnız bırakmıyor.
Baba Tekeş, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun dün kendisini arayarak operasyona gittiklerini söylediğini ve kendisinden helallik istediğini belirtti.
Şehit erin ikiz kardeşi Zeynep de kardeşiyle yaptığı son telefon görüşmesinde, Kurban Bayramı'nda izne gelmek ve bayramı ailesiyle geçirmek istediğini söylediğini ifade etti.
7 aylık asker olan 20 yaşındaki Feyzi Tekeş, sabah saatlerinde Eruh'un Çırpılı köyü yakınlarında, yol güvenliği çalışmaları sırasında önceden tuzaklanmış mayının infilak etmesi sonucu şehit olmuştu.
PKK'nın eylemsizlik kararı delindi...Tunceli'de çatışma... İki şehit var...
13 Ekim 2010
TUNCELİ’nin Ovacık İlçesi’nin kırsal kesiminde güvenlik güçleriyle PKK’le teröristler arasında çıkan çatışmada 1 uzman çavuş ile 1 er şehit olurken, 1 er de yaralandı. Çatışmada 1 terörist de öldürüldü.
Ovacık’ın Garipuşağı Köyü kırsal kesiminde arama tarama faaliyetlerini sürdüren güvenlik güçlerine, bir grup PKK’lı terörist pusu kurdu. Pusu kuran teröristlerin bugün saat 15.00 sıralarında ateş açması sonucu, kimlikleri açıklanmayan 1 uzman çavuş ile 1 er şehit olurken, 1 er de yaralandı.
http://www.milliyet.com.tr/pkk-nin-e...02/default.htm
http://t2.gstatic.com/images?q=tbn:A...fECIkZrptcS0gg
Aziz Şehit’lerimizin Ailelerinin ve yakınlarının Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
Gazilerimizin de Kurban bayramını kutlar sevdikleriyle birlikte nice bayramlar dilerim. M.E.Sezen
TSK'dan yeni uygulama
Genelkurmay Başkanı Koşıaner'in emriyle bundan böyle şehit ailesine ölüm gerekçeli anlatılacak.
Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner’in emriyle bundan böyle şehit düşen her asker için aileleri ölüm hakkında bilgilendirilecek
Genelkurmay Başkanlığı, bir ilke imza atarak şehit olan askerlerle ilgili ailelerin soru işaretlerini ortadan kaldırmak ve yapılan yanlış değerlendirmelerin önüne geçmek için şehit ailelerini bilgilendirme uygulaması başlattı. VATAN’a konuşan Genelkurmay kaynakları, olayın bütün Silahlı Kuvvetler sathında devam edeceğini ifade ederek, “Bu uygulamayla öncelikle ailelerin kafasındaki soru işaretleri giderilecek ve bu konuda yapılan yanlış yorumların da önüne geçilmiş olacak” dedi. Uygulamayla, öncelikle kaza ve olayın meydana geldiği kuruma ailelerinin davet edileceğini belirten yetkililer, şu bilgileri verdi,“Ailenin daveti kabul etmesi durumunda, aile o birlikte misafir edilecek. Aileyi konaklama, iaşe konusunda mihmandar heyet karşılayacak. Ayrıntılı olarak aileye bilgilendirme yapılacak. Emniyetle ve kaza önlemeye yönelik alınan tedbirlerin neler olduğu aileye ifade edilecek. Aile süreç ile ilgili olarak yasal ve idare konularda tam ve eksiksiz bilgilendirilecek. Bilgilendirme adli soruşturmayı etkilemeyecek düzeyde yapılacak. Aile, olayı birlik komutanının kendisinden de dinlemiş olacak.”
Org. Koşaner emir verdi
Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner’in emri üzerine başlatılan uygulama ilk olarak Şemdinli’de hayata geçirildi. Jandarma’nın bu olayla ilgili yayımladığı bilgi notunda şu ifadelere yer verildi: “Şehit olan Jandarma Er Murat Kaya’nın aile mensupları (annesi, amcası ve dayısı), 20-21 Aralık 2010 tarihlerinde Hakkari’ye götürülmüşler ve Şemdinli-Güzelkonak Jandarma Karakol Komutanlığı’nda olayın oluş şekli hakkında bilgilendirilmişlerdir. Ayrıca, ailenin, karakolda görevli diğer erbaş-erler, görgü tanıkları ve soruşturmayı yürüten askeri savcı ile de görüşmesi sağlanmıştır.”
Ankara'da şehit olan pilotların isimleri belli oldu
Ankara'da gece eğitimi uçuşu yapan bir helikopter düştü. Kazada 5 pilot şehit oldu. Helikopter kazasında şehit olan kara pilot subaylardan birinin üsteğmen, dördünün teğmen olduğu öğrenildi.
!
Kazada hayatını kaybeden kara pilot üsteğmenlerin Şükrü Pürlü, Taner Erdoğan, Fikri Dilsiz, Erhan Gül ve Kemal Taşçı olduğu bildirildi.
Üsteğmen Gül'ün cenazesinin bugün Kocatepe Camisi'nde kılınacak ikindi namazının ardından Cebeci Şehitliği'nde toprağa verileceği belirtildi.
Üsteğmen Taşçı'nın cenazesi yarın Ataköy 5. Kısım Camisi'nde kılınacak öğle namazının ardından Edirnekapı Şehitliği'nde, Üsteğmen Pürlü'nün cenazesi öğle namazını müteakip Sivas'ta, Üsteğmen Erdoğan'ın cenazesinin öğle namazını ardından Tokat Erbaa'da ve Üsteğmen Dilsiz'in cenazesi ise Muğdat Camisi'nde kılınacak öğle namazına müteakip Mersin Şehitliği'nde toprağa verilecek.
Şehit subayların cenazeleri, ambulanslarla Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesine (GATA) kaldırıldı. Cenazelerin ambulanslara konuluşu sırasında, basın mensuplarının görüntü almaması için etrafa çok sayıda asker yerleştirildi. Ambulansların çevresine projektörler konuldu ve bu projektörler basın mensuplarına doğru yakıldı.
Genelkurmay Başkanlığı açıkladı
"Kara Havacılık Okul Komutanlığına ait, gece eğitimi için uçuşa çıkan UH-1 tipi bir helikopterin henüz bilinmeyen bir nedenle Ankara'nın Tuluntaş Köyü civarına düşmesi sonucu beş kara pilot subayımız şehit olmuştur.
Kaza ile ilgili inceleme ve araştırma faaliyetleri devam etmektedir."
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ceylanoğlu kaza yerine geldi
Ankara'da 5 pilotun şehit olduğu helikopter kazasının ardından, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ile Kara Kuvvetleri Eğitimi ve Doktrin (EDOK) Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.
Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait UH-1 tipi askeri helikopterin eğitim uçuşu sırasında Ankara'nın Tuluntaş köyü yakınlarında henüz belirlenemeyen bir nedenle düşmesi sonucu, 5 pilot şehit olmuştu.
Kazanın ardından Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ceylanoğlu makam aracı ile Kara Kuvvetleri Eğitimi ve Doktrin Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ise sivil plakalı bir araçla olay yerine gelerek incelemelerde bulundu.
Komutanlar, yetkililerden, kazayla ilgili bilgi aldı.
Enkazın bulunduğu bölgede, jandarma ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı.
Bu arada, arama çalışmalarına şehit pilotların silah arkadaşları da katıldı. Şehitlerin silah arkadaşlarının, gözyaşlarına engel olamadıkları gözlendi.
Arama çalışmalarına askeri helikopterler, Jandarma Genel Komutanlığı Arama Kurtarma ekipleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Özel Kuvvetler Arama Kurtarma ekipleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri ile köylüler de traktörleriyle katıldı.
Arama kurtarma çalışmalarına katılan köylülerden Sadık Ergin, AA muhabirine, kendisinin Tuluntaş köyünde yaşadığını, akşam saatlerinde köyün hoparlörlerinden askeri bir helikopterin düştüğüne yönelik anons yapıldığını söyledi. Arama çalışmalarına köylülerin de katıldığını belirten Ergin, enkaza ilk olarak askerlerin ulaştığını bildirdi. Ergin, düşen helikopterin enkazının bir taş ocağının yakınlarında bulunduğunu ifade etti.
Şehitlerden biri BASK Genel Başkanı Akay'ın yeğeni
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, eğitim uçuşu sırasında Ankara'nın Tuluntaş köyü civarına düşen askeri helikopterde şehit olan subaylardan birinin, yeğeni Fikri Dilsiz olduğunu bildirdi.
Resul Akay, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait UH-1 tipi askeri helikopterin enkazına ulaşılmasının ardından kaza yerine gelerek yetkililerden bilgi almaya çalıştı.
Gazetecilere helikopter kazasını televizyondan öğrendiğini söyleyen Akay,yeğeni Fikri Dilsiz'in geçici görevle Ankara'ya geldiğini belirtti. Resul Akay, ''Kazanın ardından kendisini aradım, ancak telefonu cevap vermedi. Daha sonra ailesini aradım, onlar da bilgi sahibi değildi. Kara Havacılık Okul Komutanlığını aradım, oradan bana 'Başınız sağolsun' denildi'' diye konuştu. Akay, konuyla ilgili detaylı bilgi alamadığını ifade etti.
Bu arada, enkaza ilk ulaşanların arasında yer aldığını bildiren İbrahim Özkan ise Tuluntaş köyünde yaşadığını ve kazanın duyulmasının ardından askerlerle arama çalışmasına katıldığını söyledi. Bölgedeki yoğun sisin enkazın bulunması konusunda sıkıntıya neden olduğunu belirten Özkan, helikopterin düştüğü yerin bir tepenin sırtı olduğunu kaydetti. Özkan, çarpma sonucu helikopterin parçalara ayrıldığını, köylülerin traktörleriyle arama çalışmasına katıldığını bildirdi.
02 Nisan 2011
http://www.gazete5.com/images/news/31331.jpg
Osmaniye'nin Hasanbeyli ilçesinde teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada yaralanan Jandarma Er Zeynel Kapucu (21) şehit oldu.
Şehit er Kapucu'nun cenazesinin, Osmaniye İl Jandarma Komutanlığında düzenlenecek törenin ardından ambulansla Adana'ya, oradan da uçakla Muğla'ya gönderileceği bildirildi.
Şehit uzman çavuş Çapar toprağa verildi
http://cdn1.cnnturk.com/handlers/fil...ackWhite=False
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde düzenlenen silahlı saldırı sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Durdu Çapar, memleketi Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi.
Şehit Çapar'ın cenazesi dün akşam havayolu ile Kahramanmaraş'a ve oradan memleketi Göksun'a getirildi.
Şehidin 11 yaşındaki kardeşi Mikail Çapar ise ağabeyini asker elbisesi ile uğurladı.
Mikail Çapar'ın, "Kimsiniz gelin ben buradayım, maskesiz gelin ben buradayım, abim öcünü almak için yaşayacağım" sözleri, törene katılanları duygulandırdı.
Törende Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma yapan Yüzbaşı Mustafa Menteş, sonsuza kadar Türk kalacak bu toprakların yılmaz bekçileri olduklarını belirterek, şöyle dedi:
"Vazife uğruna gerektiğinde canımızı feda etmekten çekinmeyeceğiz. Ey şehit anası, ey şehit babası, ağlama şehidin için kendini vatan topraklarına adamışlığıyla öğün, çünkü ne kadar öğünsen azdır. Adı taş üzerinde naaşı toprak üzerinde kaldı zannetme. Şehidin kutsal ismi arşta naaşı cennet bahçesindedir. Ne mutlu vatan için can verip şehit olana. Ne mutlu vatan için gazi kalana, ne mutlu Türküm diyene."
http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...3.0/index.html
Van'ın Saray İlçesi'nde pusu kuran pkk'lı teröristlerin açtığı yaylım ateşi sonucu şehit düşen Kıdemli Başçavuş Erkan Durukan
Nasıl aynaya bakıyorsunuz efendiler? Hanımlar?
Geçin ayna karşısına. Gözlerinizin içine bir bakın! Ta içine! Utanç var mı bir parçacık? Yanaklarınızda kızarma? Kalbinizde sıkışma?
Siz hiç kendinizi, sizin için görev yapan birinin yerine koydunuz mu? Bir an deyin ki orada şehit olan, al kanları toprağa karışan, bedenleri parçalanan gençler sizin yavrunuz. Sizin oğlunuz. Sizin ciğerpareniz…
Askere gitmiş. Kendi yurdunun bir şehrinde, bir köyünde. Köy yolunda askerî araçla göreve gidiyor. Bir hainin eli tetiğe dokunuyor o an, yolun berisine saklanmış, pusu kurmuş, kendi milletinin, kendi devletinin askerine ölüm kusmuş… Hiç acımadan, çekinmeden, bir an tereddüt etmeden, ne olduğunu bile anlayamayan, silahına bile davranmaya vakti olmayan oğlunuzu vuruyor. Yanındaki askerlere de ateş ediyor aynı uğursuz eller. Satılmış vicdanlar, gözü kararmış caniler…Hayvan denemeyecek adi, pis yaratıklar…
Bu olay haber olmuyor gazetelerimizde , haber değeri bile olmuyor, işin en acı tarafı bu! Öleni bir daha öldüren bu!
İyice şımarıp arsızlaşan , devletine korkmadan, çekinmeden baş kaldıran, ben bölünme istiyorum, ben senden değilim, ben ayrılmak isteyen bir bölücüyüm, sizi öldüre öldüre korkutan, yıldıran, dize getiren örgüt benim örgütüm, lideri doğal liderimiz, ben sömürgecilerin maşasıyım, onların emellerinin aletiyim diyen düzenbazların fotoğrafları baş köşelerde. Şişli’de yürüyüş yapmışlar, bu askerimize silah çeken, kan döken çeteye sevgi duyan, onları koruyan, bu, örgüt övgüsü yapma suçu yargının hükmüyle kesinleşmiş bir bölücü kişi, hapisten çıksın diye.
Aynı günün gecesi bir askerimiz öldürülüyor, üçü ağır yaralanıyor…Ortalık kan gölü…
Beri yanda bunları yapana, eli kanlı caniye övgüler düzülen, sözde özgürlük yürüyüşü…
Sözde milletvekilleri Şişli’de yürümüşler…En baş haber buydu dün. Birinin gözü incinmişmiş de, kızmışmış da, polisler için şunları demişler…Ballandıra ballandıra ayrıntılar veriliyor. Çığlık çığlığa muhabirler. Sevinçliler…Heyacan dorukta!
Öte yanda şehit haberinin verilişi bu kadar:
“Van’ın Saray İlçesi’ne bağlı Örenburç Köyü’nde askeri aracın geçişi sırasında uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Olayda 1 asker şehit oldu, 3 asker de yaralandı.”
Askerimiz de! Askerim de! Gâvur askeri mi bu çocuklar?
Başka bir vatanın var da oranın askerleri mi? Bir adam öldü, üç kadın yaralı der gibi, bir trafik kazası haberi verir gibi verme bari! Böyle verme ki bu haberi, aynaya bakmaya yüzün olsun!
Neymiş neymiş? Bir söz var burada satır arasında:
Askerler de anında karşılık verdi.
Bekleselerdi canım. İzin alsalardı…Kaçsalardı…Bu mu demek isteniyor? Bu söz neyin nesidir? Ne anlama geliyor? Neden böyle bir cümle yazılıyor her PKK terörünün ardından:
Yazının Tamamı:http://www.ilk-kursun.com/2011/06/ay...-yuzune-tukur/
http://www.dha.com.tr/fotogaleri/act...28062011_3.jpg
http://www.dha.com.tr/dhaalbumdetay....page_number=25
http://skyturkvngenc.files.wordpress...pg?w=626&h=546
HRANT DİNK 'TE SOKAK ORTASINDA VURULMUŞTU .. TÜRKİYE AYAĞA KALKMIŞTI ..
2 ASKERİMİZ SOKAK ORTASINA KAFASINDAN VURULARAK ŞEHİT EDİLDİ KİMİN UMRUNDA ?
07 Temmuz 2011 Perşembe
Yüksekova'da 2 şehit, Ankara'da askeri araçta patlama
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde evlerinden çıkarken saldırıya uğrayan 2 uzman çavuş şehit oldu.
İLÇE MERKEZİNDE ŞEHİT EDİLEN UZMAN ÇAVUŞ SAYISI 5 OLDU
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde geçen yıldan beri şehit edilen uzman çavuş sayısı yaşanan bu acı olayla birlikte 5 oldu.
SOKAKTA İKİ ŞEHİT (Şehidimin Destanı)
Sizler gibiydik biz de memleketimin genç insanları, sizler gibiydik!..
Hayalleri olan, sevinçleri, dertleri olan…
Geçim sıkıntısı çeken, gelecek hesapları yapan, memleketin bu haline üzülen…
***
Yaşamak bizim de hakkımızdı herkes gibi…
Birden al kanlar içinde yere yığıldık, sırtımda bir acı, kanımız boyadı taşları…
Ben bir yana, Yahya bir yana savrulduk…
Kahpe kurşunlar yağdı arkamızdan, hainler vurdu bizi.
Kahpece vurulduk ey halkım, kahpece kurşunladılar bizi.
Taşların üstüne düştük, kıvrıldık, can verdik…
***
İyi bakın bizi arkadan vuranlara, bunların kanlı ellerine,
Kan bürümüş gözlerine, insanlıktan çıkmış suratlarına iyi bakın!
Tamamı:http://www.ilk-kursun.com/2011/07/so...dimin-destani/
14 Temmuz 2011
Diyarbakır'da çatışma: 13 şehit
Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde çıkan çatışmada 13 asker şehit oldu, 2'si ağır 7 asker yaralı.
PKK İLK KEZ GÜNDÜZ SALDIRDI
PKK'nın saldırısı bir ilk olma özelliğini taşıyor. Genelde bu tarz saldırıları gece yarısı yapan PKK, ilk kez gündüz pusu kurmuş oldu.
Lanet gelsin gecelerine de gündüzlerine de...
Genel kurmay askerlerin yanarak öldüğünü açıkladı, görgü tanıkları yangını helikopterlerin çıkarttığını söylüyor.
http://www.youtube.com/watch?v=PRYJ7hQ7Oks
DHA / 24 Temmuz 2011Mardin'deki hain pusuda şehit olan 2 astsubay ve 1 uzman çavuşun evlerine ateş düştü.
***
Uyuşturucu operasyonundan dönen askere pusu: 4 asker yaralı
(DHA)25 Temmuz 2011Diyarbakır Silvan'da 13 asker yemek molası verdikleri sırada pusuya düşürülerek şehit edildi. Türkiye bu acı haberin ardından Mardin'den gelen şehit haberiyle bir kez daha sarsıldı. Mardin'de görev süresi dolmak üzere olan 3 asker davet edildikleri yemekten karakola dönerken pusuya düşürülerek şehit edildi.
Son olarak Diyarbakır'da uyuşturucu operasyonundan dönen jandarma otosuna ateş açıldı. Yöntem yine pusuydu: 2 astsubay ve 2 er yaralandı.
***
HAKKARİ'nin Şemdinli İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle girilen çatışmada yaralandıktan sonra kaldırıldığı, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Hastanesi'nde müdahalelere rağmen şehit olan Jandarma Komando Teğmen 25 yaşındaki Süleyman Özoğlu, Balıkesir'de son yolculuğuna uğurlandı.
***
K.Maraş'ta mayın tuzağı: 1 şehit, 4 yaralı 28 Temmuz 2011
Kahramanmaraş'ın Nurhak İlçesi'nde askeri aracın geçişi sırasında PKK'lı teröristlerin daha önceden yola döşedikleri mayının patlaması sonucu, 1 uzman çavuş şehit oldu, 4 er yaralandı.
İSYANINI DİZELERE DÖKTÜ
Selma Yurdakul'un kardeşi Tuncay Yurdakul 1997'de pkk'lılar tarafından Şehit edildi.
Gecenin karanlığında Azrail oldular.
Şehrer indiler bey oldular.
Davul zurnayla karşılanır oldular.
Siz sağolun Sayın Başbakanım
***
Yıkılan yuvalar düzelir mi?
Dağdan inenler dost edinilir mi?
Eşkiyaya söz verilir mi?
Siz sağolun Sayın Başbakanım.
***
İçten içe yıktılar nice ocakları yaktılar
Sevgi bağına bomba attılar.
Tüysüz yetimleri yaktılar.
Adeletiniz buysa siz sağolun
Sayın Başbakanım.
***
Hem yaktılar hem yıktılar.
Kader ocağımıza baykuş bırktılar.
32 bin insanın canını aldılar.
Bunları tebrik etmek sizlere düşer
Sayın Başbakanım.
27/10/2009 Sözcü g.z.t'si
Acılı şehit ailesine yapmış olduğu taziye ziyaretinde "Aksilik ya öbürü de ölebilirdi."...Dedi ...İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin..
PES!
http://www.habervitrini.com/bakan_sa...i_-547035.html
1997 yilinda kuzey irakta TSK tampon bölge kurdu
1998 yilinda öcalanin imrali hapis cezasi basladi
1999 yilinda pkk kendini fes etme karari aldi
2000 yilinda 0 sehit
2001 yilinda 0 şehit
***
AK PARTİ HÜKÜMETİ BAŞLIYOR
2002 de 13 şehit
2003 de 21 şehit
2004 de 73 şehit
AK PARTİNİN KALFALIK DÖNEMİ
2005 de 92 şehit
2006 de 121 şehit
2007 de 118 şehit
2008 de 150 şehit
2009 da 135 şehit
2010 da 141 şehit
TAYYİP BEYİN USTALIK DÖNEMİ
son bir haftada 25 şehit ....
....
Bugün yine 3 askerimiz şehit oldu!..Şehitlerimize allahtan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum...
Terörist ne zamandan beri "kardeş" oldu, olduysa , işte sonucu budur: Hergün şehit, yaralı,terör eylemleri, kindar vekilleri....
Gerçekleri gormeye mecburuz: TSK bu kadar hırpalanırken, teröre dur deme gücü ne kadar azaliyor, bunu farkedemeyen kaldi mi?
ŞEHiT OLMUSUN KALLEŞCE VURULMUSUN Kimin umrunda ?? ŞUAN İÇİN SADECE HELAL LOKMA iLE BiRiKTiRDiGiM GÖZ YAŞLARIMI AKITIYORUM SEN RAHAT UYU ŞEHiDiM ??
TERÖRÜST guruplara acınmaz.Artık ŞEHİT haberi deyil Leş haberi duymak istiyoruz
ALLAHIN GAZABI BU pkk'lı seytanın askerlerinin uzerine ve bunlara kol kanat geren göz yumanların uzerine olsun ALLAH BELANIZI VERSiN.
Allah belalarını versin, vermiş de ola ola terörist katil cani olmuşlar yarını yok istikbali yok hiç olmuşlar.
Komutanlar PKK’ya mühimmat verdi.
İnternet andıcı davasında korucu olarak dinlenen gizli tanık, Erzincan’da bazı komutanların PKK’ya yardım ettiği bilinen çobanlara silah ve mühimmat verdiğini öne sürerek, “Silahlı Kuvvetler mensubunun örgüt mensuplarına yardımcı olduğunu biliyorum” dedi.
Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın da aralarında bulunduğu 22 sanıklı ‘İnternet Andıcı’ davasının, emekli Albay Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu yedi sanıklı ‘Islak imzalı belge’ davasıyla birleştirilmesinin ardından ilk duruşma, dün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
(Lanet olsun, şanlı ordumuza böyle şerfsiz komutanları alanlara.)
Anne oğlunun Tabutuna Sarılıp ,
'' Kusura Bakma Oğlum 30 Bin Liramız Yoktu '' Derse o Vatan Sağolmaz
BİZLERİN RAHAT BİR GECE GEÇİRMEMİZ İÇİN NÖBET BAŞINDAKİ TÜM GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ŞEHİT VE GAZİ YAKINLARININ, YENİ YILI KUTLU OLSUN.
http://haber.mynet.com/aci-haber-gel...1-foto-analiz/
Dosya 1225Dosya 1225o asker, artık aramızda değil.
11 Aralık 2011'de operasyon sonrası sağ ele geçirilen 15 yaşındaki teröriste "üşümesin" diye parkasını vererek günlerce konuşulan o asker, artık aramızda değil.
Bingöl'ün Genç ilçesinde çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Kemal Özdoğan'ın (28) cenazesi, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde toprağa verildi. Şehit Jandarma Uzman Çavuş Kemal Özdoğan'ın cenazesi öğle saatlerinde yakınları tarafından Elbistan Devlet Hastanesi morgundan ambulansla baba evine getirildi.
http://haber.gazetevatan.com/bingold...46418/1/Gundem
DURMADAN SURİYE'YE EFELENİYOR ............. Halkımızda hala uyuyoor.....Kuzey IRAK taki PKK Kamplarına saldıramayan şehitlerimizin katilerinin orada yaşamalarını seyreden hükümet Suriye'ye aslan kesildi yetmez ama evetcilerin vardır bildiği!!!
Allah belanızı versin... "Şehitler de ölüyor, vatan da bölünüyor. Terörist başına ev hapsi konuşulurken, diğer tarafta fidanlarımız bir bir şehit ediliyor. Uyan Türkiye demiyeceğim, çünkü herşey gözler önünde oluyor.. YAZIK.."
BÜTÜN ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM
"Şehit haberi almak kadar hatta daha acı olanı, Şehit haberlerine alışmak, alıştırılmak" ...
Açılım zırvasıyla Habur dediler, İngiliz dayatmasıyla Oslo’da buluştular, Kandil’i vurmak yerine ABD’nin aklına uyup “Kak Mesud”, “Mam Celal”, “Leyla Zana”dan medet umdular
8 YİĞİDİMİZİN'DE DAHA BAŞINI YEDİLER...
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=69113
Morg kapısı değil, Başbakan "CENNET KAPISI"
İzleğin:http://www.benguturk.com/videogaleri.php?HID=1831
ŞEHİT CENAZELERİNE SANSÜR
Terör saldırılarından sonra şehit haberlerinin veriliş şeklini eleştiren Erdoğan, "Bunlar görmezden gelinecek" dedi ve şunları söyledi..
"Görmezden geleceksiniz"
- Şehit haberlerini ufak görmeyi bile kaldırmak lazım, hiç görmemek lazım
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=362708&say=36&ilk=10
OKUYUCU YORUMU:
başka bir emriniz var mı sultanım, şehit haberlerini görmeyeceğiz, anmayacağız, bayramlarımızı kutlamayacağız, yorum yapmayacağız, gösteri yapmayacağız, susacağız,konuşmayacağız,hiç bir fikrimiz olmayacak, susan, sorgulamayan koyunlar olacağız, senin işine gelen haberleri okuyacağız , daha başka..