-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP'de büyük kavga çıktı !
Kurultay sonrası ilk Parti Meclisi toplantısı, Gürsel Tekin'in isyanına sahne oldu.
Kılıçdaroğlu, Tekin'in yetkilerini 2'ye bölmeyi önerip, "Gürsel ile Süheyl örgütle ilgilensin" dedi. Tekin karşı çıktı. Üçlü PM'den sonra ikinci bir toplantı yaptı. MYK açıklandığında ise Tekin'in istediğini aldığı ortaya çıktı.
CHP'nin 18 Aralık'ta yapılan 15. Olağanüstü Kurultay toplantısı seçilen Parti Meclisi bugün ilk toplantısını yaptı. 5 saat süren PM toplantısında eski Genel Sekreter Süheyl Batum ile Genel Başkan YardımcısıGürsel Tekinarasında büyük kavga yaşandığı öğrenildi.
Rotahaber'in iddiasına göre, CHP'nin Parti Meclisi toplantısı, Genel BaşkanKemal Kılıçdaroğlubaşkanlığında yapıldı. Yeni Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin belirleneceği toplantı, beklenenden çok uzun sürdü. 5 saati bulan toplantıya partinin iki önemli ismi arasında yaşanan sert tartışmalar damgasını vurdu.
Kılıçdaroğlu'nun tartışmaların önünü kesmek için bu görevi bir kadına vereceğini açıkladı. Bihlun Tamaylıgil'in adının ortaya konmasından sonra Genel Sekreterlik tartışması kısa sürdü.
Süheyl Batum'un örgütten sorumlu Genel Başkanlık koltuğunda yetkinin bölünmesi talebini ortaya koydu. Öğrenildiğine göre Batum, "Örgütün batısı bana, doğusu Gürsel Tekin'e bağlansın" dedi. Batum'un bu isteğini ortaya koyması ile birlikte sert tartışmalar yaşanmaya başladı.
Gürsel Tekin'in, "Bu adam ne yapmak istiyor?" diye çıkışması üzerine Batum'un öfkelendiği ve bir süre iki isim arasındaki tartışmanın ses tonlarının iyice yükselmesi ile sürdüğü öğrenildi.
Tartışmanın sonunda Gürsel Tekin, Batum'un parti sözcülüğünden alınmasını istedi. Toplantı sonunda Tekin'in dediği oldu ve Süheyl Batum parti sözcülüğü görevinden alındı.
CHP'de Bihlun Tamaylıgil genel sekreterliğe getirildi. İkinci kez bir kadının bu koltuğa oturduğu partide, Gürsel Tekin de örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığını üstlendi.
CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçilmesinden sonra CHP'de başlayan 'değişim' operasyonunda en önemli adım genel sekreterlikte atıldı.CHPtarihinde ikinci kez bir kadın genel sekreterlik görevine getirildi. CHPİstanbulMilletvekili Bihlun Tamaylıgil (44) CHP'nin yeni genel sekreteri oldu. Gülsüm Bilgehan ve Sena Kaleli ile birlikte CHP MYK'daki kadın sayısı 3'e çıktı.
İşte 'A takımı'nda yer alan 17 isim
MYK'ya seçilen isimler şunlar:
Bihlun Tamaylıgil: Genel Sekreter
Gürsel Tekin: Örgütlenme ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Hurşit Güneş: İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Süheyl Batum:Seçimve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Erdoğan Toprak: Partinin Tanıtımı ve Basın ve Propagandadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Volkan Canalioğlu:Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
İzzet Çetin: İşçi Memur Sendikaları ve emekliler ve emek Bürolarından Sorumlu Genel Başkan yardımcısı
Umut Oran: İşveren Sendikaları Meslek Kuruluşları ve diğer sivil Toplum Kuruluşlarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Osman Korutürk: Dış İlişkiler ve Yurtdışı Örgütlenmelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Gülsüm Bilgehan: Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Engin Altay: Gençlik Örgütlenmesi ve Gençlik Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Faik Öztrak: Ekonomik ve Mali Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Alaattin Yüksel: Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Sencer Ayata: AR-GE; Bilim Yönetim ve Kültür Platformundan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Sena Kaleli: Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Emrahan Halıcı: Bilişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Sezgin Tanrıkulu: İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
http://www.aksam.com.tr/chpde-buyuk-...ti--6473h.html
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kavga çıkmasını onaylamıyorum... Hoş değil... Ama şunu da unutmayalım... CHP BİDATÇI değil... CHP'de parti içi muhalefet olabilir...Normaldir bu...AKP'de ise Padişahım çok yaşa demokrasisi vardır... Hangi AKP'li farklı bir söylemde bulunur?...Daha çok şey yazılabilir ama hukuk net sansürüne uğramıyalım:)..
CHP başta değil.... CHP muhalefette....İktidar olup başa geldiğinde beğenmediğiniz konuları yazacaksınız....Ve yazınız da... ben de yazarım, içtenlikle...
AKP iktidarda ve biz birçok işlerini beğenmiyoruz.Eleştiriyoruz..!
Gerekirse.. Tekrar ediyorum CHP'yi de CHP'li olarak eleştirebiliriz..
Peki sizde o yürek var mı???..
YOK!
Siz anca karalama kampanyaları düzenlersiniz...
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
?"İnsanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin; ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin"..... Ama siz AKP'lilerin hangisine konuşacağımız biz şaşırdık CHP'li olarak:)
Son 8 yilda enflasyon %77 olmus akaryakita %203 zam gelmis AKP’ ile nice yillara ..
Buyrun arkadaşım:)....
AYİM "Komutanlar terfi ettirilmeli"" AKParti"Bu bir anayasa ihlalidir"..yine işlerine gelmedi:))
Yani arkadaşım nereye elimizi atsak elimizde kalıyor:)
Hıııı.... CHP tu kaka.... Devam .... Padişahım çok yaşa:)
Son olarak eklemek istediği konu:
Kitle,kendine yaraşan, topluluğu geleceğe taşıyan vizyonu olan Lider / Önder seçmedikçe,sürü gibi güdülmeyi hak eder...
Eh.... Buyrun ....
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Bir zamanlar CHP'li olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel'in CHP'deki son gelişmelerle ilgili ilginç bir yazısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz;
http://www.yahyatezel.com/thoughts_2.php?no=35
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Berhan Şimşek istifa etti
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında konuşan Şimşek, "Aylar önce bir toplantıda öneride bulundum. 1978'den beri partinin üyesiyim. Birçok seçim çalışmasına katıldım. İl başkanları seçime az bir zaman varken milletvekili olmak için istifa ediyordu. Partinin başında kimse kalmıyor. '5-6 ay önce istifa etsin ve yeni heyecanlar yaratılsın' demiştim. Bu öneriyi il başkanı kimliğimle aylar önce söylemiştim. Kabul gördü. Genel başkanımız, 'Haziran ayına kadar görevinde kal' dedi. Ancak ben, milletvekili adayı olmak istediğim için istifa ediyorum. Onun izniyle 6,5 aydır üyesi olmaktan hep şeref duyduğum partideki bu görevimden istifa ediyorum" dedi.
http://haber.ekolay.net/Haber/3/7574...tifa-etti.aspx
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP'nin ikinci adamı Gürsel Tekin seçimde yüzde 37'yi hedeflediklerini söyledi.
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin genel seçim öncesi oy tahmini yaptı. Yüzde 30'un altını başarısızlık olarak gören Tekin'in çıtası yüzde 37.
MHP ile CHP koalisyonuna sıcak bakan Tekin 60 kadının milletvekili adayı gösterilebileceğini söylerken Önder Sav'ın da milletvekili olarak Meclis'e girmesi gerektiğini söylüyor.
Tekin Milliyet gazetesine verdiği demeçte CHP'nin ana seçim stratejisini şöyle anlattı:
"İktidar 6 yılını devletin kurumlarıyla kavga ederek geçirdi. Bugün; işçisi, köylüsü, işadamı, gazetecisi, öğrencisi, her kesimi ilgilendiren en temel sorun özgürlük sorunudur. CHP yeni, özgürlükçü bir anayasayla Türkiye'nin önüne çıkacak. Ana sloganımız bu olacak; 'CHP ile özgürlük gelecek.' 'CHP ile korku tünellerini tarihe gömeceğiz.' Türkiye'de korkmayan kimse var mı?."
ÇITA YÜZDE 37
Tekin'in, CHP'nin genel seçimde alabileceği oy oranına ilişkin öngörüsü ve bunun dayanağı şöyle:
"Geçmişte kamuoyu yoklaması tantanaları dinledik. Birilerini yüzde 60, yüzde 65, CHP'yi yüzde 16, yüzde 18 gösteren oldu. Dedim ki 'ben sizi tarihe gömeceğim.' Sayın Adil Gür hariç hepsini tarihe gömdüm. Buradan sesleniyorum, bu yüzde 50'ler, yüzde 55'leri tarihe gömmek de CHP'nin boynunun borcu olacaktır. Yüzde 30'un altını başarısız sayarım. Benim çıtam yüzde 36-37'dir. Ortalama ayda 10 bin kişiyle görüşen, işçisiyle, esnafıyla, sanayicisiyle, sokakta dolaşan adamım."
MHP İLE KOALİSYON OLABİLİR
"Bu oran yine bir ana muhalefeti mi işaret ediyor" sorusuna "Hayır. Göreceksiniz iktidar" yanıtını veren Tekin, MHP ile koalisyona bakışını, "Türkiye'nin geleceğiyle, yaşadığı sorunlarla ilgili olarak eğer çözüm üretecekse herkesle koalisyon yapılabilir. MHP ile de olur. MHP Türkiye'nin bir partisi, parçası. Geçmiş dönemde bir koalisyon yaptı MHP-DSP ile, çok da uyumlu bir koalisyondu bence" sözleriyle anlattı.
MİLLETVEKİLİ KRİTERLERİ
"Sayın Genel Başkanımız dahil olmak üzere hiçbirimizin aklında bir tasfiye düşüncesi yoktur" diyen Tekin milletvekili kriterlerini ise şöyle açıklıyor:
"İllerimizde iki temel kriteri öne çıkaracağız. Birincisi, toplumun, kamuoyunun talebini alacağız. Bir kamuoyu yoklaması yapılacak vatandaş arasında. İkinci kriter, bizim ön yoklama dediğimiz partililerimizin kimi görmek istediği. Bu iki şey çakıştığı zaman bizim için en kaliteli milletvekili odur. Eğer kendi milletvekilini görmek istiyorsa yapacak bir şey yok. Görmek istemiyorsa da yapacak birşey yok. Ne yazık ki biz merkezi bir sistemi getirdik. Bu AKP alışkanlığıdır."
ÖNDER SAV GEREKLİ
Tekin, "O zaman hiçbir milletvekilinin yeri garanti değil" sorusuna, "Elbette. Niye garanti olsun? Siyasette garanti diye bir şey yok" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, sadece eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın yerinin garanti olduğunu söylemişti. Tekin'e, "Peki Önder Sav" diye sorduğumda, "Sayın Baykal'ın da, Sayın Sav'ın da bu partide çok ciddi emekleri olmuştur" dedi. Tekin, "Sayın Sav'ın da yeri garanti o zaman" sorusunu, "Hayır, o anlamda söylemek istemiyorum. Eğer bugün siyasette sayın genel başkanımız, ben ya da birkaç arkadaşımız figür olur duruma gelmişsek bunun mimarı Sayın Baykal'dır" diye yanıtladı.
Tekin, Sav'ın milletvekili adayı olarak gösterilmeyeceği yolundaki iddialara, "Yani ben bugünden bir şey diyemem. Sayın Sav milletvekili olarak CHP için elbette gereklidir. Sayın Sav gereklidir, Sayın Baykal gereklidir. Ben emeğe inanan bir insanım, emekle geldim, paraşütle gelmedim" yanıtını verdi.
60 KADIN MİLLETVEKİLİ ADAYI
Tekin'e kaç kadın milletvekilinin aday gösterileceğini de sordum. Yanıtını şöyle oldu:
"Sayın Genel Başkanımızın kafasında önemli bir rakam var. 60'a yakın aday gösterilecek kadın arkadaşımız olur. Onun ne kadarı parlamentoya taşınır, şimdiden bir şey söyleyemeyiz."
SAĞDAN SÜRPRİZ İSİMLER
'Ben CHP'de siyaset yapmak istiyorum' diyen herkese kapımız açık. İlkelerimiz belli. Bu ilkeler çerçevesinde herkesin rahatlıkla siyaset yapabileceği tek parti CHP'dir. Şu anda temasta olduğumuz çok önemli isimler var merkez sağdan. Merkez soldan çok sayıda insan gelecek zaten. Merkez sağdan gelecek isimlere şaşırabilirsiniz. Temaslar sürüyor. Genel Başkanımızın görüştüğü insanlar var. Türkiye'nin çatısı olan bir parti olacağız. Türkiye partisi. Çünkü önemli bir süreçten geçiyoruz. Türkiye bu baskıdan kurtulmalı. Kurucu bir partiyiz. Herkesin bir CHP'liliği var. Yani merkez sağdakilere sor, geçmişine bak çoğu CHP'lidir. Onun için herkese 'yuvanıza dönün' diyoruz."
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
http://wowturkey.com/tr420/Erman90_v...e_kazandik.jpg
15 Ocak 2011Bu da CHP’nin ucubesi Mehveş Evin
Ucube ve Muhteşem Süleyman üzerinde dönen tartışmalar aldı başını gitti. Ne yazık ki sadece iktidar partisi değil, muhalefet de benzer despot, yasakçı tepkiler veriyor. İşte en az “ucube” kadar tartışılmayı hak eden bir haber:
CHP Manisa milletvekili Şahin Mengü, “Genç Mustafa“ adlı çizgi romanda, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret edildiği ve sövüldüğü” iddiasıyla, eseri kaleme alan Yalın Alpay ve çizimleri yapan Barış Keşoğlu hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Neden dersiniz? “Genç Mustafa”nın elleri bağlanarak bir paşa tarafından dövülmesi ve ağzından kan gelerek resmedilmesi... Dilekçede, “Ülkemizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk hiçbir resmi belgeye ve veriye dayanmayan tamamen kurgu/senaryo şeklindeki çizimlerle; Osmanlı sarayında yumrukla, sopayla dayak yiyen, işkence gören, kafası yerde tekmelenen bir aciz, zavallı konumunda resmedilerek küçük düşürülmüş ve aşağılanmıştır“ denmiş.
http://www.milliyet.com.tr/bu-da-chp...m?ref=haberici
İçindeki zehiri akıtmak için Atatürk'ke olan kinini Cumhuriyet'te olan düşmanlığını her fırsatta dile getirecek olan insanlara :
Atatürk Vatan ve Millet Sevgisi Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Atatürk vatanseverliği ve milliyetperverliği ile tüm dünyaya ve Türk Milleti'ne örnek olmuş bir insandır.
Bir heykel tırasın özel günlerin anlamına güzel birşey yartma amacıyla eserini zihninde tasarladığı bu figür üzerinden hiç bir baglantı olmamasına karşı Türk Milletine örnek olmuş bir insanın yanlış bilgilendirimeli bir çizgi filime konu olmasını göremiyecek kadar seviyesiz bir sekilde Atatürk'e saldırmasını kınıyorum...
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Atatürk de Kanuni de bizim tarihimizin önemli kişileridir. Ama her büyük insan gibi bunlar da sonuçta insandır. Her insan gibi zaafları ve kusurlarının olması da doğaldır. Ama bizim Osmanlı hayranı bir kısım islamcı/milliyteçi çevrelere göre Kanuni "kutsal"dır ve eleştirilmesi, zaaflarının dile getirilmesi hainliktir.
Bizim ulusalcılara göre de Atatürk "kutsal"dır ve eleştirilmesi hainliktir.
Bir dizi fillmdeki Kanuni meselesinin ne kadar abartıldığını ve bazı çevrelerin ne kadar tahammülsüz ve hoşgörüsüz olduğunu görüyoruz.
Aynı tepkiyi, Can Dündar'ın "Mustafa"sında da görmüştük, ulusalcılar Can Dündar'a demediklerini bırakmadılar.
Herkes kendi "kutsal"ına eleştiri yöneltilmesine tahammül edemiyor.
Her iki grubun bakış açısı aslında özünde aynıdır. Eleştiriye, özgürlüğe, düşünce özgürlüğüne karşıdırlar.
Birbirlerine bu kadar yakın, olan; bir madalyonun iki tarafını oluşturan bu bakış açısı "hastalıklı" bir bakış açısıdır.
Tarihsel şahsiyetlere saygılı olmak, onları takdir etmek elbette önemli ve gereklidir.
Ama bu şahsiyetler "kutsal" değildir.
Onlar da birer insandır.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
İŞSİZLİK MİTİNGLERİ YOLDA.....
CHP emekçilerle alana iniyor
81 ilde 100'ü aşkın ilçede kurulacak emek büroları, tüm işçi, memur ve emekliye açık olacak ve bu bürolarda toplantılar, paneller düzenlenecek.
CHP, işsizliğin en yoğun olduğu ilde ana konusu “işsizlik” olan, taşeronlaşmanın en yoğun olduğu yerde de “taşeronlaşma” olan miting yapacak. CHP MYK, mitingleri organize etmesi için Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin’e yetki verdi. Çetin, işsizlik mitingi için Adana, taşeronlaşma mitingi için de Gebze veya Tuzla’yı düşündüklerini söyledi. İşçi, emekli ve işsizden düşük oy aldığını tespit eden CHP, emekçinin de ayağına gidecek ve 81 il ve birçok ilçede “emek büroları” kurulacak. Emek büroları, işçi, memur ve çalışanlarla bire bir temas kuracak.
Kıvanç El
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP'nin Adana'da böyle bir miting düzenlemesi çok iyi olur. Adana gerçekten de gittikçe kan kaybediyor. Şu anda işsizlikte de ilk sırada görünüyor. Ama Adana'da CHP'nin içi oldukça karışık. İçlerinde yakın arkadaşlarımız var ve birbirlerini yemekle meşguller. Adana'da yapılacak böyle bir miting en azından işsizliğe ve taşeronlaşmaya dikkat çekeceği için yararlı olur.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sayın Kılıçdaroğlu sürekli bi şeyleri düzeltmek zorunda bırakılıyor, hala ergenekon sanıklarını kollama derdindeler, memleketin başka meseleleri yokmuş gibi..
Sayın Batum temennisini dile getirmişmiş , kendi ağzından duymadık sanki..
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP’li İnce: Türkiye’de yapılmak istenen sultanlıktır
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Türkiye'de yapılmak istenen, başarılmak istenen sultanlıktır. Zaten bu büyük ölçüde gerçekleşmiştir" dedi ve yeni bir tartışma konusu başlattı..
Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile Nilüfer Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği ’Aydınlarla Yüzyüze’ programına konuşmacı olarak katılan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, etkinlik öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ’Son günlerde tartışılan Başkanlık Sistemi’ni siz nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya cevap veren İnce, "Türkiye’de bütün kurumlar fesh edildi. Kuşatıldı. Türkiye’de yargı diz çöktürüldü. Silahlı Kuvvetler’in burnu sürtüldü. Türkiye’de sivil toplum, medya, iş adamları susturuldu. Türkiye’de bugün tartışılan konu Başkanlık Sistemi değildir. Bu sultanlık sistemidir. Yapılmak istenen başarılmak istenen sultanlıktır. Zaten bu büyük ölçüde gerçekleşmiştir" diye konuştu.
DOLMABAHÇE’DE BÜRO HAZIRLAYAN BAŞBAKAN’IN SULTANLIK HAYALLERİ VARDI
Türkiye’de herkesin korku içerisinde yaşadığını belirten İnce, "Türkiye’de artık sayısal bir çoğunluğa sahip iktidar partisi, Çankaya’da noterin ötesinde bir Cumhurbaşkanı, ele geçiremedikleri kurumları bir yasal değişiklik ile ele geçirme faaliyetleri, vergi silahından korkan iş adamları, suskun, yağcı bazen de yalaka bir medya bulunuyor. Türkiye’de herkes korkuyor artık. Türkiye bir diktatörlüğe, faşizme doğru gidiyor. Türkiye’de faşizmin ayak sesleri falan değil, artık faşizmin ta kendisi bu. Dolmabahçe’de kendisine büro hazırlayan Başbakan’ın öteden beri sultanlık hayalleri vardı. Adım adım bunlara doğru yaklaşıyor. Umarım Haziran’da Türk halkı bunlara izin vermeyecektir" diye konuştu.
HİZBULLAHÇILAR’IN SERBEST KALMASININ NEDENİ YARGITAYDIR İMAJI ÇİZMEYE ÇALIŞIYORLAR
’Yüksek yargı ile hükümet arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya cevap veren İnce, Hizbullah üzerinden Yargıtay’a kuşatma tatbikatı yapıldığını öne sürdü. Yaşanan olumsuz olayların tek sorumlusunun Yargıtay gibi kamuoyuna imaj yaratılmaya çalışıldığını kaydeden İnce, "Hizbullah dosyası 5 yıl Adli Tıp’ta bekliyor. Sonra 5 ay oluyor dosya Yargıtay’a geleli. Kamuoyundaki yandaş medya, Recep Tayyip Erdoğan’ın televizyonları Yargıtay’ı suçluyor.
Ama Adli Tıp’ı kimse ağzına almıyor. Niye? Çünkü Adli Tıp kuşatılmış bir kurum. Adli Tıp, Hükümetin emrine girmiş, tamamen yandaş bir kurum. 5 yıl orda beklemiş dosyalar kimse Adli Tıp’ı tartışmıyor ama diyor ki, ’Bu Hizbullahçılar’ın serbest kalmasının nedeni Yargıtay’dır’ gibi kamuoyuna topluma böyle bir imaj çizmeye çalışıyorlar. Önce kamuoyunu hazırlıyorlar. Yani Hizbullahçılar’ı serbest bırakan Yargıtay’dır, suçlu olan Yargıtay’dır deyip, kurum üzerinden Hizbullah projelerini yürütüyorlar. Bu Türkiye’de, demokratik bir ülkede asla olmaması gereken bir durum. Yargının işi ayrıdır, Yasama’nın işi ayrıdır, Yürütme’nin işi ayrıdır. Ama ne yazık ki bugün Hükümet, Yasama’yı da, Yargı’yı da ele geçirmiş durumdadır" diye konuştu.
Muharrem İnce, önümüzdeki hafta Yargıtay’a, Anayasa Mahkemesi’ne, Danıştay’a bir operasyon hazırlandığını da ileri sürdü.İnce, açıklamaların ardından programın yapılacağı salona geçti. Mine Ergen’in moderatörlüğünde gerçekleşen programa konuşmacı olarak CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut katıldı.
http://www.haber1.com/chpli-ince-tur...tanliktir.html
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kılıçdaroğlu'ndan Arıtman'a sert tepki
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsü tartışmalarında 'Arap kadınlar gibi' örneğini veren Canan Arıtman'a tepki gösterdi...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başörtüsü tartışmalarında 'Arap kadınlar gibi' örneğini veren CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın sözleriyle ilgili, "Son derece yanlış bir söylem. Canan hanımı o bölgeye göndermemiz gerekiyor. Arap kadınları tanıması lazım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'de görev yapan Arap ve Ortadoğu ülkelerinin medya kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. CHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıda Arap gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, ilk kıvılcımı Tunus'ta yakılan ayaklanmalarla ilgili soru üzerine, "Sayın Başbakan, Tunus'a bir özel temsilci gönderip, olayları daha yakından izleyip, hükümetin mesajlarını iletebilseydi... Ama bu olmadı. Oradaki büyükelçiliğimizin olaylar konusunda Türkiye'yi sürekli bilgilendirdiği de bir gerçek" diye konuştu.
Türkiye'nin bölgede önemli bir aktör olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bunun farkında olduklarını ama aktör olmanın gereğinin tam olarak yerine getirilmediğini belirtti. Türkiye'nin bu konuda biraz ağır davrandığını ve olaylarla ilgili çok erken görüş bildirmenin belli sakıncalar doğurabileceği kaygısıyla hareket ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biz eğer yönümüzü daha fazla demokrasiye, daha fazla özgürlüğe çevirmişsek, bu konudaki düşüncelerimizi, olaylar olsa da olmasa da, dillendirmemiz gerekiyordu. İşsizliğin ve yoksulluğun yükseldiği, yolsuzlukların adeta kurumsallaştığı yapıların uzun süre ayakta kalmayacağı açıktır. Türkiye bu konudaki düşüncelerini çok daha net, olaylar olmadan önce de belli kanallardan verseydi o zaman Tunus halkı da, Mısır halkı da bu mesajları daha büyük bir sempatiyle karşılardı. Bu olmadı ama olmayacak anlamına gelmez" şeklinde konuştu.
İran-Türkiye ilişkileriyle ilgili soru üzerine İran'ın bu coğrafyada Mısır kadar etkili bir devlet olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, İran'la sağlıklı ilişkiler kurulmasından yana olduklarını söyledi. İran'ın içişlerine müdahale etmek gibi bir amaçlarının olamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, İran'ın da Türkiye'nin içişlerine karışmak gibi bir amacı ve niyetinin olmaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bölgede gerçekten demokrasiyi, özgürleşmeyi egemen kılacaksak, bölgenin önemli aktörleri bunları ortak sesle dile getirmek zorundadır. Her ülkenin kendi iç politikası, kendi dış politikası var. Dünyaya bakış açıları farklı olabilir. İran'la Türkiye arasında da dünyaya bakış açısı bakımından farklılık olabilir. Ama bu farklılıklar bizim biraraya gelmemizi engellememeli" değerlendirmesini yaptı.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sosyal Devlet için CHP diyor ki!
TÜRKİYE’Yİ SADAKA DAĞITAN BİR DEVLET OLMAKTAN ÇIKARIP, İNSAN ONURUNA SAYGILI, GÜÇLÜ BİR SOSYAL REFAH DEVLETİ HALİNE GETİRMEYİ, BÖYLECE AÇLIK, YOKSULLUK VE EŞİTSİZLİKLERLE MÜCADELE ETMEYİ VE TÜRKİYE’DE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRMEYİ VAAT EDİYORUZ.
CHP’nin işsizlik, yoksulluk ve eşitsizliklerle mücadelede, önce insan duyarlılığı içinde uygulamaya koyacağı Sosyal Refah Devleti Modeli, sağlık, eğitim ve istihdamda fırsat eşitliği, sosyal adalet, dengeli kalkınma, sıfır açlık, herkesi kapsayan sosyal güvenlik ve vatandaşlık hakkı ilkeleri üzerinde yükselecektir. CHP iktidarında, çalışan, emekli, işsiz, engelli, yaşlı, çiftçi, evde çalışan kadın, yoksul veya kimsesiz bütün vatandaşlarımızı yaşamları boyunca kucaklayacak, onlara insan onur ve saygınlığına yaraşır bir biçimde hizmet verecek, gerçek bir refah toplumu düzeni kurulacaktır.
Her bölgede, her alanda, tüm toplum katmanlarına Fırsat Eşitliği sağlanacaktır.
Devletin gelir ve harcama politikaları, gelir dağılımını bozucu değil, düzeltici olacak, sağlık ve eğitim hizmetlerinin toplumun tüm bireylerine ulaşması fırsat eşitliği ilkesi içinde sağlanacaktır.
Ülkemizde Sıfır Açlık koşulları sağlanacaktır. Yoksullukla mücadele etkin, ilkeli ve onurlu bir süreç olarak sürdürülecek, kimsenin yatağına aç girmemesi sağlanarak, Sıfır Açlık hedefine ulaşılacaktır.
Ülkemizde sosyal güvenliği olmayan vatandaş, sigortası olmayan aile bırakılmayacak, insan onuruna saygılı yeni bir sosyal güvenlik anlayışı sosyal devletin vazgeçilmez unsurunu oluşturacaktır. Ev hizmetlerinde çalışanlar dahil, kayıtdışı istihdam edilmekte olan herkes kayıt içine alınarak Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamına dahil edilecektir.
Bütün vatandaşlarımız tüm yaşamları boyunca, işsizlik, hastalık, yaşlılık, engellilik, maluliyet, ölüm, iş kazası ve meslek hastalığı, bakıma ve korunmaya muhtaçlık gibi risklere karşı sosyal güvenliğe kavuşturulacaktır. Bu amaçla çağdaş bir Ulusal Sosyal Güvenlik Sistemi oluşturulacaktır.
Her vatandaşımız, sadece nüfus cüzdanını kullanarak, sağlık sigortasından yararlanacaktır. Tüm vatandaşlarımıza koruyucu sağlık hizmetleri sağlanacaktır.
Tüm çalışanların, insan onur ve saygınlığına yaraşır bir gelir düzeyine kavuşturulması hedef alınacak, asgari ücret bu duyarlılığın etkin aracı olarak kullanılacaktır.
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanacak, hiçbir çocuğumuz eğitim sistemi dışında bırakılmayacak, bu amacın gerçekleştirilmesi için gerekli olanaklar sağlanacaktır.
Gelir dağılımı adaletsizlikleri hızla giderilecek, toplumun farklı katmanları arasında sosyal adalet sağlanacak, kalkınmada bölgeler arası dengesizlikler kapatılacaktır.
Büyük kentlerden başlayarak, 10 yılda tüm ülkeyi kapsamak üzere Aile Sigortası uygulaması başlatılacaktır, bu şekilde ihtiyaç sahibi kadın ve çocuklardan oluşan ailelere, yalnız emekli veya yaşlılara, korumasız kesimlere ve engellilere ulaşılacaktır.
Eş zamanlı olarak kırsal kesimde yoksul ailelere durumlarında iyileşme sağlanıncaya kadar her ay asgari ücret düzeyinde Vatandaşlık Hakkı Ödemesi yapılacaktır. Böylece kırsal kesimdeki gerçek yoksullar koruma altına alınarak kimsenin yatağa aç girmemesi sağlanacak, ülke genelinde Sıfır Açlık koşullarına ulaşılacaktır.
Aile Sigortası’ndan yararlanan ailelerin çocuklarının eğitim harcamalarının tümü, yurt parası dahil, bu sigorta kolundan karşılanacak, Türkiye İş Kurumu ve illerdeki Organize Sanayi Bölgeleri ile işbirliği yapılarak, özel sektörün de katkısı sağlanarak Meslek Edindirme Kurslarına öncelikle Aile Sigortası kapsamındaki ailelerin çocukları alınacaktır.
Çocuklarımız sokakların karanlığından kurtarılacaktır. Sokakta yaşayan veya kimsesiz olan çocukların devletin bakımı ve koruması altına alınması amacıyla özel hizmet birimleri oluşturulacaktır.
Emekli, dul ve yetimlere onurlu bir yaşam sağlanacaktır. Bunun için sadece parasal olanaklar yaratmakla yetinilmeyecek, sosyal yardım ve hizmetler alanındaki destekleyici, yaşamı kolaylaştırıcı düzenlemelerin de Koruyucu Sosyal Refah Devleti çatısı altında uygulamaya konulması sağlanacaktır.
İç piyasayı canlandıran, istihdam yaratan bir ekonomik büyüme modeli uygulanarak, ekonomide sağlanacak istikrarlı, bütün sektörleri geliştirici, üretime dayalı hızlı büyümeyle yeni istihdam alanları ve nitelikli işler yaratılarak işsizlik hızla ve istikrarlı şekilde azaltılacaktır.
Ülkede tam istihdamın sağlanmasına yönelik önlemler doğrudan alınacak, özel sektör bu doğrultuda kararlılıkla teşvik edecektir. Bu yönde ülke çapında bir istihdam seferberliği başlatılarak, hızla bir Ulusal İstihdam Stratejisi geliştirilecektir.
İşsiz kalanlar, işsizlik ödeneği aldıkları sürece sağlık sigorta primleri İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.
İşsizlik sigortasının tabanı genişletilecek, uygulaması etkinleştirilecektir. İşsizlik Sigortası ödemelerine hak kazanma kolaylaştırılacak, ödeme taban ve tavanı yükseltilecek, ödemelerin daha uzun süre verilmesi sağlanacaktır.
Meslek lisesinde okuyan gençlerimiz, eğitim hayatları boyunca tam zamanlı sigortalı sayılacak, sosyal güvenlik primleri devlet tarafından ödenecektir.
Halen yüzde 50 düzeyini aşmış bulunan çalışma yaşamındaki kayıtdışılık, hızla AB ülkeleri düzeyine indirilecektir.
Türkiye gerçekleriyle bağdaşmayan “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası” yeniden düzenlenerek, kurumlar arası eşitsizlikler giderilecektir. İşsizlik Sigortası ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu da, tek çatı altında yer alacak, tek çatılı Sosyal Güvenlik Kurumu, güncel politikaların dışına çıkarılacak; göstermelik değil, gerçekten idari ve mali özerkliğe kavuşturulacaktır.
CHP, ülkemizin kalkınma ve sanayileşmede geri kalmış tüm yörelerinin kaderini değiştirmeye kararlıdır. Yörenin yerel-beşeri-doğal birikim ve kaynakları Bölgesel Kalkınma Planları çerçevesinde sosyal ve ekonomik üretkenliğe dönüştürülecektir.
Çağdaşlığın ve nitelikli yaşamın en önemli unsuru olarak çevre koruma ve geliştirme öncelikli hedef olarak uygulanacaktır.
Küresel ısınmaya karşı mücadelede devlet ve yerel yönetimlerin sorumlulukları ve yükümlülükleri belirlenerek, ulusal strateji politikaları çerçevesinde yerine getirilmesi sağlanacaktır.
Eğitim, sağlık, asgari sosyal güvenlik gibi devletin temel hizmetleri çalışma hayatı üzerinden değil, vatandaşlık hakkı olarak, vatandaşın ödeme gücüne endeksli olmadan, ayrımsız olarak sağlanacaktır.
Her ihtiyaç sahibi vatandaşımıza, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşaması için sosyal yardım sağlanacaktır. Yoksullukla mücadele hak anlayışı temelinde yapılacak, bireyin ve ailenin onuru korunacak, insanın yoksulluğu teşhir edilmeyecek, yoksulluk siyasi istismara alet edilmeyecektir.
Ömer ÖZDAMAR
Yazar-İktisatçı
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
'Kadıköy 1. bölgeden milletvekili adayıyım'
İkinci ergenekon davasının tutuklu sanığı gazeteci Tuncay Özkan, ''Kadıköy 1. bölgeden milletvekili adayıyım. Ben siyaset yapmak istiyorum. Seçim bölgemde çalışmak istiyorum'' dedi.
İstanbul- İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklar eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İbrahim Özcan, Hasan Atilla Uğur, Levent Göktaş ve Oğuz Bulut ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ara kararlar üzerine dosyaya gönderilen cevap yazılarını okudu. Buna göre, mahkemenin tutuksuz sanıklardan Arif Doğan ile ilgili açılan soruşturma ve kovuşturma olup olmadığına ilişkin talebine cevap veren Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Doğan ile ilgili herhangi bir kamu davasının açılmadığını bildirdi.
Mahkemenin TSK Güçlendirme Vakfı ve Mehmetçik Vakfına yazdığı 2005 yılından bu yana sanıklar Durmuş Ali Özoğlu ve Yusuf Erikel tarafından kurumlarına bir yardım yapılıp yapılmadığı şeklindeki yazıya da cevap verildi. TSK Mehmetçik Vakfı'ndan gelen yazıda, Erikel ve Özoğlu tarafından vakfa bağış yapıldığına ilişkin bir kayıt olmadığı belirtildi.
TBMM Genel Sekreterliğinden gelen yazıda ise Erikel'e ait araç kartı konusunda gerekli bilgiler gönderildi. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca da Erikel ve Hacı Ali Hamurcu hakkındaki tahkikat bilgilerinin gönderildiği kaydedildi. Duruşmaya, sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
'Ben siyaset yapmak istiyorum'
Duruşmada söz alan tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan, Mısır ve diğer Afrika ülkelerindeki isyanları anımsatarak, ''O halkın isyanını izlerken hiç Cumhuriyet mitingleri aklınıza geldi mi? Cumhuriyet mitingleriyle Mısır'da yaşananları karşılaştırdınız mı?'' diye konuştu. Mısır'da yaşananların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından demokratik bir eylem olarak görüldüğünü ifade eden Özkan, ''Mısır'da darbe oldu. Başbakan bunu halk hareketi olarak gördü. Bir tek camın, burnun bile kırılmadığı o meydanların sesini darbeci diye yargılıyorsunuz. Libya'da, Tunus'ta, Cezayir'de, Mısır'dakilerin adı ne? Ben sesimi yükselttiğimde burada yargılanacağım. Onların asker gelir, tepesine vurur, herkesi dağıtır. Bu demokratik halk ihtilalidir. Bu çelişkinin farkında mısınız?'' dedi.
İddianameyi ''politik metin'' olarak yorumlayan Özkan, mahkeme heyetine hitaben ''Sizin bildiğiniz ve bana söylemediğiniz bir şey var mı? Kendi aranızda konuşuyorsunuz'' diye sordu. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün ''Kendi aramızdaki konuşmalarınızı size söylemek zorunda değiliz'' demesi üzerine Özkan, heyetin kendisiyle ilgili peşin hükmü olup olmadığını sordu. Şengün de kendisiyle ilgili her şeyin dosyada olduğunu kaydetti.
Haziran ayında yapılması planlanan seçimlere de değinen Özkan, şöyle devam etti: ''Kadıköy 1. bölgeden milletvekili adayıyım. Fiilen bunu nasıl engellersiniz? Anayasal hakkımı kullanmak istiyorum. Siyaset yasağı uygulayamazsınız. Ben düşünce suçlusuyum. Ya bana eylemimi söyleyin, ya da prangalarımı çözün. Halkla kucaklaşarak siyaset yapacağım. Ben siyaset yapmak istiyorum. Seçim bölgemde çalışmak istiyorum. 30 aydır tutukluyum. Siyaseten benimle hesaplaşmak isteyen varsa halk orada, meydan orada.''
Duruşmaya, daha sonra öğle arası verildi.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kılıçdaroğlu ve Baykal'dan özür diledi
Odatv, Ankara muhabiri İklim Bayraktar’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın adını karıştırdığı iddialar üzerine "yarı resmi" bir açıklama yaptı. Muhabir Bayraktar’ın "anlaşılmayan psikolojisi"ne de dikkat çekilen açıklamada, Bayraktar’ın iddialarında adı geçen Kılıçdaroğlu ve Baykal’dan özür dilendi.
Odatv internet sitesinde yeralan “yarı resmi” adı verilen açıklamada, Odatv’nin Ankara Temsilcisi Mümtaz İdil’in yakın zamanda olup bitenlerle ilgili geniş bir açıklama yapacağı duyuruldu.
Bayraktar’ın açıklamalarıyla “Kamuoyunda dalga dalga yayılanların” tam anlamıyla “aptallıklar felaketi” olduğu belirtilen açıklamada, “ODATV’nin eksiği, yanlışı, günahı varsa şayet içtenlikle ifade edeceğimize emin olun. Ama şu anda kamuoyunun kafası ne kadar karışıksa inanın bizim de kafamız o denli karışık ve kimseye zarar vermeden olup biteni anlamaya çalışıyoruz” denildi.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Bayraktar'ın psikolojisi"
“Ankara ODATV’de çalışkan hevesli ve gönüllü çalışmaya başlayan İklim Bayraktar arkadaşa hiç kimse parti liderleri ve toplumun çok önündeki siyasi simalarıyla git röportaj yap gibi bir şey demedi. Aksine 'düzgün bir muhabir, bir iki yıl sakin, basit, sıradan haberler yapıp kendini geliştirmeli' tembihi yapıldı. Ayrıca ‘uçmayın, kaçmayın sakin olun, meslekte yavaş yavaş ilerleyin’ denildi.
Anladığımız kadarıyla ortada psikolojik bir hadise var, çok yoğun çalışıyor oluşumuz mazeret değil ama 'sitemizde çalışmanın getirdiği heyecanla' diyelim, arkadaşımız fazlasıyla kendine büyük roller biçmiş ve uçmuş…
Biz gazeteci ve yazarlarda bir terbiye vardır, siyasi liderlerle fazla yüz göz olunmaz, iki özel hikayelerle rahatsız edilmez.
Arkadaşımızın birkaç ay içinde bu kadar yoğun uçuşunu, 'sakın ha gizli kapalı örgütlü bir şey olduğunu asla ima etmiyoruz', saflığıyla ve şimdilik psikolojiyle açıklamaya çalışıyoruz, bu psikoloji lafını dahi bu satırlarda geçirmek inanın bizler için çok ağır bir sorumluluk. Bunu dahi bizim ifade etmemiz insani durumlardan öte inanın güzel bir söz değil.”
Kılıçdaroğlu ve Baykal'dan özür
Açıklamada, Bayraktar’ın iddialarında adı geçen CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Antalya Milletvekili Baykal’dan özür dilendi.
Açıklamada, şöyle denildi: “Saygınlığını ve insani ölçülerini yere göğe koyamadığımız sayın Kılıçdaroğlu’ndan ve yine haksız ağır komplo yaraları almış çok saygın Deniz Baykal beyden ortalığı rezil bir şekilde tozu dumana katan çalışkan hevesli ama ne yapalım anlayamadığımız bir psikoloji içinde arkadaşı çalıştırdığımız için özür dileriz. Şimdilik anlayabildiğimiz bu, henüz gözaltından yeni çıkmış Mümtaz İdil ağbimiz, şüpheniz olmasın arkadaşımızın şahsi kimliğini de itinalı cümleleriyle sakınan bir açıklamasını mutlaka yayınlayacağız.”
http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...8.0/index.html
Odatv hayranlarına saygıyla iletilir...
Yandaş Odatv nin yandaşlağı yatsıya kadar sürdü çünkü yalan ve yanlışları dört nala uçuyordu havada ki neredeyse bilgi kirliliğinden internet çökecekti.. :DD
Biraz da doğruları görmeye çalışalım artık öyle değil mi Sayın Yas2010 :ok
Saygılarımla.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven'in ardından 5 yönetim kurulu üyesi daha istifa etti.
Örgütlenmeden sorumlu CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ziya Disanlı, partinin il başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, kendisiyle birlikte İl Sekreteri Havva Aydın, mali ve idari işlerden sorumlu CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Yüksel Pektezel, il yönetim kurulu üyeleri Ahmet Arif Bağlıca ile Necla Türkoğlu'nun görevlerinden ayrıldıklarını açıkladı.
Disanlı, İl Yönetim Kurulu olarak 4 Şubat'ta göreve getirildiklerini hatırlatarak, "Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde iktidar yürüyüşümüzde tüm enerjimizi, birikimimizi bu sürece katmak üzere bu onurlu görevi üstlendik. Bizler partimizi çok seviyoruz. Ülkemizi karanlığa sürükleyen AKP iktidarına 'dur' demek için partimizdeki görevimizin sorumluluğunu çok iyi biliyoruz" dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven'in göreve gelmelerinin 32. gününde istifa ettiğini anımsatan Disanlı, "İl Başkanımız ayrılış gerekçesini partimize olan bağlılığına yakışır üslupla 'genel merkezimizle yönetim anlayışı uyuşmazlığı' şeklinde özetlemiştir. 8 ve 9 Mart tarihlerinde basın ve malum internet medyasına düşen gerçek dışı, saygısız, seviyesiz, partimize yakışmayan üslup özellikli haberler bizleri çok üzmüştür" diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in başdanışmanı olduğunu söyleyen Uğur Afacan'ın iddialarını aktaran Disanlı, "Keşke bu sorumsuz ve saygısız kişi, bu gerçek dışı, seviyesiz üslup ve davranışlarına parti büyüklerimizi karıştırmasaydı ya da parti büyüklerimiz bu kişiyi yalanlayabilselerdi" ifadesini kullandı: http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...5.0/index.html
Seç,m arafesi bu ne deprem böyle :alala
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Bedelli askerlik önerisi ile sürpriz bir çıkış yapan CHP askerliği de 9 aya indirmeyi vaat etti
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim vaadi aile sigortasına yönelik eleştirilere yanıt verirken hükümetin "kayıp yoksul sayısını bilmiyorlar" açıklamasına sert tepki göstererek Başbakan Erdoğan'a "İtirafa bak. Yoksul sayısını gizliyorsun. Bundan utanması gereken sensin" diye seslendi.
AK Parti'yi yolsuzluk ve korkunun adresi olarak gösteren Kılıçdaroğlu kadınları, "Size oy hakkını biz verdik, şimdi de ekonomik gelir vereceğiz", emeklileri ise, "Sizi en çok düşünen benim" diyerek AK Parti' ye sırtlarını dönmeye davet etti.
Geçtiğimiz hafta bedelli askerlik sürprizi yapan CHP yeni bir vaatte daha bulundu. Kılıçdaroğlu, "Askerlik süresini 9 aya, aşamalı olarak 6 aya indireceğiz" dedi.
Medyaya yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, "Yalaka medya değil, özgür medya istiyoruz" derken yüzde 58-60'la geleceğini iddia eden hükümete, "Yüzde 60'la kazanacaklarsa neden korkuyorlar. Korkuyorlar. Korksunlar geleceğiz. Maskelerini indireceğiz" sözleriyle yüklendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda düzenlenecek genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu:
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
YOLSUZLUKLARIN, KORKUNUN ADRESİ AKP: Seçimlere az kaldı. En hazırlıklı parti biziz. "Türkiye çok iyi yönetiliyor" diye bağırıyorlar inanmayın. Sizin inanacağınız dışarıdaki esnaf, yanınızdaki komşu. Hayatınızdan memnun musunuz? Herkes bir arayış içerisinde, kimse hayatından memnun değil. Üç Y ile iktidara geldiler. Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar bitecekti. Bitti mi? Yolsuzlukların adresi neresi AKP. Yurttaş telefonla bile konuşamıyor. Korkunun adresi neresi AKP. Unutmayın korkunun ecele faydası yok. O güneşi bir gün doğuracağız biz.
KADINLARIN EVİ CHP'DİR: Bütün kadın kardeşlerimiz şunu unutmasınlar. Onlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk parti CHP'dir. Kadın kardeşlerimiz oy kullanıyorsa seçime katılıyorlarsa bu olanağı onlara CHP sağlamıştır. Onların evi CHP'dir. CHP şimdi onlara ekonomik gelir de verecek. Her ailenin geliri en az 600 lira olacak. Kadında memur gibi çalışan gibi her ay gidip maaşını alacak.
UTANMASI GEREKEN SENSİN: Parayı nereden bulacaksın diyor. Kayıp yoksul var onun hesabını da bilmiyorsunuz diyor. İtirafa bak. Yoksul sayısını gizliyorsun. Biz çözüm üretiyoruz. Bundan utanması gereken sensin. İşsizliği de yoksulluğu da yeneceğiz. Biz çözüm üreteceğiz. Aile sigortasını uzun süredir çalışıyoruz. 14 kuruluş yardım yapıyor. Senin yaptığın yardım insanlıkla bağdaşmıyor. Sağ elin verdiği sol el görmez, bizim kitabımızda bu yazmaz. Kadınlar o kadar güçlü olacak ki. Erkek sabah kalktığında "hanım bana para verir misin kahvede çay içeceğim" diyecek.
EMEKLİLERİ EN ÇOK BEN DÜŞÜNÜYORUM: Emeklilerden en çok bahseden genel başkan benim. Onları en çok düşünen benim. Emekli milli gelir artışından pay alacak ve birinci sınıf vatandaş olacak. Biz bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıyız diyorsanız sırtınızı AKP' ye dönün. Sosyal sigortalar destek primini kaldıracağız.
YALAKA SENDİKACILAR: Mardin'e gittiğimiz gün bir sendika kadınları çağırmış, Başbakan'ı da çağırmış. Ben o sendikacıyı çok merak ediyorum. Kadın erkek eşit değildir diyen birini oraya çağırıp ne anlattırdı acaba orada. O sendikacıya sormak isterim kaç işçinin emeği sömürülüyor haberin var mı? Başbakan'ı çağırıyorlar, bir de kağıt dağıtıyorlar şurada şu sloganı atın diye. Sendikacı yalaka olmaz, sendikacı dediğin yürekli olur. Başbakan'ı çağır yalakalık yap. Onun adı belli liteatürde belli "Sarı sendikacı".
ÜLKEYİ HAPİSHANEYE ÇEVİRDİ: Bir Başbakan özgürlük varken neden hapishane vaat eder. Çünkü kafasında herkesi hapishaneye tıkmak niyeti var. Zaten sayende ülke hapishaneye döndü. Kimseyi kandırmıyoruz. İşsizliği çözeceğiz. Hesaplarla, zamanla. Tutarlı projelerle...
ASKERLİĞİ 9 AYA İNDİRECEĞİZ: 1 defaya mahsus olarak bedelli askeri kanun tasarısını vereceğiz. Askerlik süresini 9 aya indireceğiz, aşamalı olarak 6 aya indireceğiz. Daha profesyonel ordu olacak. Çocuklarımız okurken askerlik yapabilecek. Arzu edenlere 18 yaşında askerliğini yaptıracağız.
YALAKA MEDYA DEĞİL ÖZGÜR MEDYA İSTİYORUZ: Libya'dan vatandaşlarımız getirilmiş, Marmaris'te otellere yerleştirilmiş. Bir gazete manşetinde, "AKP gelenleri otele yerleştiriyor, CHP çıkartıyor" deniliyor. Açtım başkana sordum. "Yurtdışındayım" dedi. O gazeteye soruyorum siz de hiç utanma yok mu? Elbette bizi eleştirecekler özgür medya diyoruz. Ama medyanın yalakalığına tahammül edemiyoruz. Yalaka medya değil, özgür medya istiyoruz.
KORKUYORLAR: Diyorlar ki yüzde 58-60'la alacağız. Yüzde 60'la kazanacaklarsa neden korkuyorlar. Korkuyorlar. Korksunlar geleceğiz. Maskelerini indireceğiz. Yalaka medyanın haberlerinden etkilenmeyin.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Dünyanın siyasi ve ekonomik gündeminde, Kuzey Afrika ülkelerinde başlayan demokrasi kalkışmasının diğer benzer durumdaki ülkelere yansıyıp yansımayacağı, çok uluslu güçlerin uzun yıllar boyu "idare ettikleri" dikta rejimlerinden, refahın dolayısıyla alım gücünün tabana yansıtılması ve pazar miktarının genişletilmesi için vazgeçmelerinin Afrika ve Asya pazarlarına etkileri, Çin ve Hindistan'ın büyüme trendlerinin dünya ekonomisine olduğu kadar global siyasete gelecekteki etkisi, enerji kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, iklim değişikliği ve doğal afetlerin gelecekteki üretim stratejilerine insani ilişkilere etkisi, iletişimin sınır tanımaması ile oluşan yeni iktisadi hukuk düzenlemeleri ve ahlak anlayışları, vs. gibi konular yanında, dünyada mevcut gelir dağılımı dengesizlikleri, insan onuruna layık yaşam için atılan yetersiz ama cesaret verici adımlar, kitle psikolojileri gibi konular revaçtayken, Türkiye gibi dünya siyaset ve ekonomi arenasında neredeyse 200 yıldır uykuda bırakılmış köklü bir toplum, genç müteşebbis ve çalışkan kadrolarla üstündeki ölü toprağını atmak için uğraşırken, bu kritik zaman diliminde Türkiye'yi yönetmeye talip CHP ne ile uğraşıyor? Komplo iddiaları, çorap örmeler, kaset çekimleri, balık tutmalar, vs... Haberlere göz ucuyla bakan bile hayretler içerisinde kalır.
Muhabbetin gözü kördür derler; insan sevdiğinin kusurlarını görmez veya görmek istemezmiş. Ayrıca taraftarlık (tarafgirlik), adalete engel olabilecek bir husus olarak bilinir. Onun için, bir şeyi (parti, kişi, oluşum) gözü kapalı olarak seven bir taraftara "Mantıklı ol kardeşim" demek abesle iştigaldir. Yukarıdaki ifadeler tarafgirlik illetine tutulmamış olanlar için yazılmıştır. Ancak bu konuyu takip eden herkes için şu soru sorulmalıdır: "ÖNÜMÜZDEKİ GENEL SEÇİMİN ERTESİ GÜNÜ DESTEKLEDİĞİNİZ SİYASİ PARTİNİN ve YÖNETİCİ KADROSUNUN HANGİ KONUMDA OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?" Saygılar...
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kayınpederini toprağa verdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tunceli'de kalp krizi geçirerek bulunduğu binanın beşinci katından düşüp ölen kayınpederi Ali Hıdır Özdağ (82) toprağa verildi.
Elazığ- Tunceli Hacı Bektaş Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi'nde düzenlenen cenaze törenine, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Belediye Başkanı Edibe Şahin, Emniyet Müdürü Ertan Yavaş, diğer yetkililer ve partililer katıldı.
•KILIÇDAROĞLU'NDAN SON GÖREV Cemevi bahçesinde kılınan cenaze namazının ardından taziyeleri kabul eden Kılıçdaroğlu, geleneğe göre, cenaze evine destek olma amacıyla Özdağ'ın tabutuna bir miktar para bıraktı.
Özdağ'ın cenazesinin defnedileceği Nazimiye ilçesinde, Cumhuriyet Meydanı'nda ikinci tören düzenlendi. Özdağ'ın cenazesi, daha sonra tören alanından alınarak jandarma ekiplerinin geniş güvenlik önlemleri altında Ayranlı köyünde toprağa verildi.
Kılıçdaroğlu, Ayranlı köyündeki cenaze merasiminin ardından karayoluyla Elazığ'a hareket etti.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Tüzmen, Kılıçdaroğlu'nu açık oturuma davet etti!
Eski Devlet Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu milletin
huzurunda açık oturuma, tartışmaya davet ediyorum" dedi.
Tüzmen, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’na katılmak üzere geldiği Mersin’de gazetecilere yaptığı açıklamada, TOBB Genel Kurulunda
Kılıçdaroğlu ile konuşmalarının herkesin gözü önünde cereyan ettiğini, tüm Türkiye’nin şahit olduğunu, ancak Ordu ve Giresun mitinglerinin ardından, bazı
televizyonlarda aynı iddiasını sürdürmesine üzüldüğünü söyledi.
"Demek ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış" diyen Tüzmen, şöyle konuştu:
"TOBB Genel Kurulunda Kılıçdaroğlu ile yüz yüze yaptığım konuşmanın ardından, olaya kapanmış gözüyle baktım. İki medeni insan gibi herkesin gözü
önünde bu tartışmayı yaptık. Daha sonra kendisi ’siz dürüst birisiniz’ dedi. Benim dürüstlüğümü kendisi söyledikten sonra, ertesi gün Ordu ve Giresun
mitinglerinde daha sonra da bazı televizyonlarda benzeri ifadeler kullanmış. İşte, ’Kürşad Tüzmen ve bazı bakanlar bana geldi, benden kendi dürüstlüğünü kanıtlamamı istedi; bazı partililer, bakanlar bana yalvarıyorlar, dürüst
olduklarını söylemem için’ diye buna benzer muğlak, ne olduğu belli olmayan cümleler kullanıyor. Bu olay bir muhalefet liderinin çaresizliğini gösteriyor.
Böylesine büyük bir partinin, böylesine büyük bir camianın, bu kadar çaresiz bir lideri olmasından da büyük üzüntü duyuyorum.
Ancak ben söylemiştim yenilen pehlivan güreşe doymazmış, şimdi bu pehlivan yalancı pehlivan. Yani yalan söylüyor. Şimdi ben şunu söylüyorum;
kendisi daha önce herkesi davet ediyordu, ’sizde biraz izan varsa, biraz delikanlılık varsa, biraz erkeklik varsa çıkın karşıma hangi televizyon kanalı
istiyorsan orada açık oturum yapalım, tartışalım’ diyordu. Ben de şimdi kendisine diyorum ki: Erkeksen, delikanlıysan, varsa biraz delikanlılığın, hangi televizyon
kanalını istiyorsan birebir tartışmaya hazırım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, milletin huzurunda açık oturuma, tartışmaya davet ediyorum. Bir
şey varsa bana söyle. Ben her zaman söylüyorum, bir şey varsa yüzüme söyle, yüzüme ’iyisin’ deyip sonra da arkamda meydanlara inip dedikoducu adam durumuna düşme."
Tüzmen, 9 yıllık siyaset hayatında kimseyle bu tür bir tartışmanın içine girmediğini, ancak "Kılıçdaroğlu’nun siyasete yeni başladığını ve yanlış başladığını" söyledi.
Siyasette özellikle liderlik pozisyonuna soyunanların veya "paraşüt liderlerin" çok dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Tüzmen, "Bunlar siyasette
uzun ömürlü olamaz, kalıcı değillerdir. Bu şekilde yalanlara iftiralara devam ederse halkımız bunu bir yerde tartar sonra hak ettiği cezayı verir" dedi.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
İŞTE SÖZCÜ GAZETESİNİN O SÜRMANŞETİ
Tayyip'in 'Kılıçdaroğlu batırdı' dediği SSK'nın içler acısı hali
Başbakan Erdoğan'ın, Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki SSK açıklanyla ilgili iddiaları fos çıktı.
Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdürlük yaptığı dönemde 19 milyon TL olan SSK açığı 2010 yılında 25 milyar 600 milyon liraya ulaştı.
İNANILMAZ ARTIŞ
Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlük dönemi ile ilgili olarak "bozuk plak gibi" ikide bir tekrarlanan SSK açığı, AKP döneminde inanılmaz bir tırmanışa geçti.
Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu 1992 yılında 2 milyon 600 bin TL olan SSK açığı, 2010 yılında 25 milyar 600 milyon TL'ye fırladı. Başka bir anlamla yüzde 1 milyon oranında arttı.
BÜTÇE TRANSFERİ DE YÜZDE 291 BİN ARTTI
Kılıçdaroğlu'nun görev vaptığı 1992 ve 1993 yıllarında SSK'ya, bütçeden para desteği yapılmadı. 1994'te ise bütçeden 14 milyon lira para aktarması yapıldı.
2010 yılında bütçeden yapılan para transferleri 1994 yılına göre yüzde 39.774 oranında artü.
REEL OLARAK DA ARTTI
Bazıları, 1992 rakamları ile 2010 rakamlarının enflasyon olgusu göz önüne alınmadan kıyaslanmasında; "Reel artış nedir? Yani reel olarak arttı mı artmadı mı?" diye sorgulayabilirler.
Onun da yanıtını verelim. Kılıçdaroğlu dönemindeki "sembolik" diyebileceğimiz SSK açığı, o günden bu yana özellikle AKP döneminde;
- Milli gelire oranı bakımından
- Enflasyondan arındırılmış rakamlar bakımından reel olarak, çok ciddi oranlarda arttı.
SSK açığı ve bir örnek
• 1992 yılında 2.6 milyon TL olan SSK açığı vardı.
• 2010 yılında 25 milyar 593 milyon TL SSK açığı var. Asıl açık yani açığın babası bu..
• 25.6 milyar TLyi, geriye dönük olarak 1992 rakamlarına göre güncellediğimizde 58.5 milyon TL oluyor.
Başka bir anlatımla SSK açığı reel olarak yaklaşık 23 kat artmış oluyor.
Lütfen linki açınız!....
http://muhalifgazete.com/12130-Sozcu...-yalanladi.htm
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Alıntı:
baymartı rumuzlu üyeden alıntı
Tüzmen, Kılıçdaroğlu'nu açık oturuma davet etti!
Eski Devlet Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu milletin
huzurunda açık oturuma, tartışmaya davet ediyorum" dedi.
Tüzmen, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’na katılmak üzere geldiği Mersin’de gazetecilere yaptığı açıklamada, TOBB Genel Kurulunda
Kılıçdaroğlu ile konuşmalarının herkesin gözü önünde cereyan ettiğini, tüm Türkiye’nin şahit olduğunu, ancak Ordu ve Giresun mitinglerinin ardından, bazı
televizyonlarda aynı iddiasını sürdürmesine üzüldüğünü söyledi.
"Demek ki yenilen pehlivan güreşe doymazmış" diyen Tüzmen, şöyle konuştu:
"TOBB Genel Kurulunda Kılıçdaroğlu ile yüz yüze yaptığım konuşmanın ardından, olaya kapanmış gözüyle baktım. İki medeni insan gibi herkesin gözü
önünde bu tartışmayı yaptık. Daha sonra kendisi ’siz dürüst birisiniz’ dedi. Benim dürüstlüğümü kendisi söyledikten sonra, ertesi gün Ordu ve Giresun
mitinglerinde daha sonra da bazı televizyonlarda benzeri ifadeler kullanmış. İşte, ’Kürşad Tüzmen ve bazı bakanlar bana geldi, benden kendi dürüstlüğünü kanıtlamamı istedi; bazı partililer, bakanlar bana yalvarıyorlar, dürüst
olduklarını söylemem için’ diye buna benzer muğlak, ne olduğu belli olmayan cümleler kullanıyor. Bu olay bir muhalefet liderinin çaresizliğini gösteriyor.
Böylesine büyük bir partinin, böylesine büyük bir camianın, bu kadar çaresiz bir lideri olmasından da büyük üzüntü duyuyorum.
Ancak ben söylemiştim yenilen pehlivan güreşe doymazmış, şimdi bu pehlivan yalancı pehlivan. Yani yalan söylüyor. Şimdi ben şunu söylüyorum;
kendisi daha önce herkesi davet ediyordu, ’sizde biraz izan varsa, biraz delikanlılık varsa, biraz erkeklik varsa çıkın karşıma hangi televizyon kanalı
istiyorsan orada açık oturum yapalım, tartışalım’ diyordu. Ben de şimdi kendisine diyorum ki: Erkeksen, delikanlıysan, varsa biraz delikanlılığın, hangi televizyon
kanalını istiyorsan birebir tartışmaya hazırım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, milletin huzurunda açık oturuma, tartışmaya davet ediyorum. Bir
şey varsa bana söyle. Ben her zaman söylüyorum, bir şey varsa yüzüme söyle, yüzüme ’iyisin’ deyip sonra da arkamda meydanlara inip dedikoducu adam durumuna düşme."
Tüzmen, 9 yıllık siyaset hayatında kimseyle bu tür bir tartışmanın içine girmediğini, ancak "Kılıçdaroğlu’nun siyasete yeni başladığını ve yanlış başladığını" söyledi.
Siyasette özellikle liderlik pozisyonuna soyunanların veya "paraşüt liderlerin" çok dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Tüzmen, "Bunlar siyasette
uzun ömürlü olamaz, kalıcı değillerdir. Bu şekilde yalanlara iftiralara devam ederse halkımız bunu bir yerde tartar sonra hak ettiği cezayı verir" dedi.
Böyle siyasi seviyesi düşük bir adam ile neyi tartışacaksın?
Eski bakan, AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, bir süredir polemik yaşadığı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ağır ifadeler kullandı. Kılıçdaroğlu’nu televizyonda tartışmaya çağıran Tüzmen, "Biz adamı ana rahmine kadar kovalarız sırasında tamam mı?" dedi.
http://www.cnnturk.com/2011/yazarlar...8.0/index.html
Daha sonra gelen ağır eleştiriler yüzünden özür diledi....
Sorun "gençlik kırıntısı" İMİŞ!
http://www.habervitrini.com/kursat_t...di-534349.html
Siz onu bunu bırakında sayın Baymartı
Recep bey ne zaman Kılıçdaroğlunun ekranda buluşma teklifine EVET diyebilecek?....Çıraklık'tan bahsetmiş:)....eeeee.....Kanıtlasın o zaman:)....Usta ise KABUL ETSİN TEKLİFİNİ!...
Ama nerdeee onda o yürek?
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
"PKK sempatizanları CHP mitinginde" diye yaygara yapanlara : dağda olsalardı daha mı iyiydi ? Bu hale hep bu düşünceleriniz getirdi bizi.!
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP Mitinginden bir pankart; Ekrandan korkuyorsan camını da al gel :)
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Kılıçdaroğlu: Parti başkanlığından istifa ederim
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Partim birinci olmazsa istifa ederim" deyip diğer parti liderlerine de aynı yönde açıklama yapma çağrısına muhalefetten ilk cevap geldi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Birinci olmazsam ben giderim de" çağrısına yanıt verirken "Kimin oyu düşerse o genel başkanlıktan istifa etsin. Yüreği varsa çıksın söylesin meydanlarda, 'AKP'nin oyu düşerse ben genel başkanlığı bırakacağım' desin. Ben de buradan söylüyorum, CHP'nin oyu düşerse ben Genel Başkanlıktan ayrılacağım, bu kadar basit" dedi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul Etiler'de patlayan bomba sonucu yaralananları hastanede ziyaret etti. Ziyaretinin ardından bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, terörün hiç kimseye fayda getirmediğini vurgulayarak "Bu acılar sona ermeli. Yüreğinde insan sevgisi olan insanlar artık teröre karşı ortak bir payda oluşturmalı ve hepimiz nereden gelirse gelsin terörü lanetlemeliyiz" dedi.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
"Tayyip Erdoğan hiçbir belediyeye adaletsizlik yapmamıştır. İspat etsinler, ben bu görevi bırakırım"
eee..........İspatladık:).....İstifanızı bekliyoruz:).....Ama nerdeee:)
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitinginde söylediği "Tayyip Erdoğan hiçbir belediyeye adaletsizlik yapmamıştır. İspat etsinler, ben bu görevi bırakırım" sözlerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun belgeli yanıt geldi.
Başbakan'ın miting konuşmasında söylediği, "Tayyip Erdoğan hiçbir belediyeye adaletsizlik yapmamıştır. İspat etsinler, ben bu görevi bırakırım" sözlerini hatırlatan Kocaoğlu, şunları söyledi:
"Öyleyse ben de söylüyorum: 2009 yılında Bakanlar Kurulu Kararı, sadece İzmir için farklı yorumlanarak bizden Hazine borçlarımıza karşılık 63 milyon lira fazla para kesildi. Konuyu Maliye Bakanlığı bünyesinde düzeltmek için çok uğraştık. 5.5 milyon liralık bölümüne dava açıp kazandık. Emsal karar oluştu. Ancak geriye kalan 56.5 milyon liramızı zaman aşımından dolayı ödemediler. Hazine'nin mahalli idarelerden alacağı paranın sadece yüzde 2'si İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne aitken, tahsilatın yüzde 56'sı İzmir'den yapıldı. Nisan 2011 sonu itibariyle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin toplam 2 milyar 541 milyon TL borcuna karşılık sadece 23 milyon TL kesilirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 312 milyon TL borcuna karşılık ise tam 86.6 milyon TL tahsilat yapıldı. Hazine'nin kesinti oranlarıyla ilgili örneklerimizi çoğaltabiliriz."
http://www.muhalifgazete.com/12759-K...belgeli-yanit-
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
TRT1 de....Seçim özel programında....Kılıçdaroğluna sorulan:)
Ekrem Dumanlı: Sizce ergenekon var mı?
Kemal KILIÇDAROĞLU: Bunu daha mahkeme bilmiyor ben nerden bileyim.
Ekrem Dumanlının yüzü: Sıçtın sarısı:)
***
Seçim Özel programına çıkan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken'in sorduğu soru şaşkınlık yarattı.
Mavi Marmara'da yaşanan olaylarla ilgili sorular sırasında "Orada 9 vatandaşımız öldüğünde ne hissettiniz" sorusu karşısında "Acı" diye yanıt veren Kılıçdaroğlu, "İnsanları bile bile ölüme gönderemezsiniz. AKP'li vekiller de binecekti o gemiye ancak son anda vazgeçtiler. Bunun nedeni açıklanmadı" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu "İsrail ile ilişkilerinizi iyi tutmaya çalışıyor musunuz?" sorusuna ise "Yahudi Cesaret Ödülünü alan ben değilim, onu Recep Bey'e sorun" şeklinde yanıt verdi.
http://haber.gazetevatan.com/trtde-k...81699/1/Manset
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Chp genel başkanı sayın Kılıçdaroğlu'nu bir çok miting konuşmalarından ve tv programlarından dinliyorum.Çok bilgili çok sakin ve çok inandırıcı geliyor bana.Bu adam bu ülkeyi yönetir hissi uyandırıyor insanda.Doğruya doğru.Ana muhalefet liğderinin bu durumu ülke için bir şanstır.Özellikle Trt deki programdaki tavrı,konuşması,çözüm önerileri,bilgili olması ve tabiki sabrına hayran kaldım.Bşarılar diliyorum..
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP, oy karşılığı aile sigortasına kayıt yapıyor
CHP'nin, oy karşılığında aile sigortasına kayıt yaptığı ortaya çıktı. İhtiyaç sahiplerinin kapısını çalan CHP'li yetkililer, "Oyunuzu bize verin. Seçildiğimizde aile sigortasından hemen yararlanın." diyerek, yazılı belge imzalatıyor.Bu uygulamalardan biri Eskişehir'de yaşandı. Bir vatandaşa, 102 bin sıra numarası ile başlayan "Aile sigorta kütüğüne kayıt edildiniz." yazılı belge verildi. CHP'nin aile sigortası makbuzu dağıtmasına Başbakan Erdoğan tepki gösterdi. Erdoğan "Böyle cambazlık olur mu, böyle yalan olur mu?" dedi.
CHP'nin, seçimlere bir gün kala köylüleri oy karşılığında aile sigortasına kayıt ettirdiği ortaya çıktı. CHP'li yetkililer, özellikle dul, yetim ve ihtiyaç sahibi köylülerin kapısını çalarak, "Sizi aile sigortasına kaydettik. Oyunuzu bize verin. Seçildiğimizde aile sigortasından hemen yararlanın." şeklinde yazılı belge imzalatıyor. Bu uygulamalardan biri Eskişehir'de yaşandı. Vatandaşa verilen 'aile sigortası kayıt belgesi', yine vatandaşın kendi el yazısıyla doldurtuluyor. Üzerinde "Herkes için CHP" yazısının bulunduğu belgenin sonunda "Aile sigorta kütüğüne kayıt edildiniz. CHP iktidarında bu kütüğe kayıtlı ve durumları beyana uygun olanlar âile sigortası'ndan hemen faydalanmaya başlayacaklar." ifadeleri yer alıyor. Söz konusu belgede sıra numarası da yer alıyor. Bir belgedeki sıra numarasının 102 bin ile başlaması, CHP'nin bu yolla 100 bini aşkın kişiye belgeyi doldurtturduğu tahmin ediliyor. Hukukçular, CHP'nin bu davranışın seçim yasaklarına aykırı olduğunu ve suç işlendiğini belirtiyor.
(DEREYİ GÖRMEDEN PAÇAYI SIVAMAYIN.)
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP'nin ne olacağı belli:)...
CHP Meclisteki milletvekili sayısını 112 den 135 'e çıkardı.Ve AKP'nin ensesinde onun KORKUSU olmaya devam edecektir.
Ve son seçimler göstermiştir ki: Demokrasi %49'un ....%51'i YÖNETMESİYMİŞ!
Ve %51'in beklentilerine ....AKP cevap vermezse...Görünen ve inancım bu beklentilerine cevap vermiyecektir...İşte o %51 AKP'yi DEVİRECEKTİR!
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
CHP varsa muhalefet için var :)
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sayın Kılıçdaroğlu seçim sonrası açıklamasında, dört yıl sonra Bİ DAHA Bİ DAHA muhalefet kalmanın başararılarını dile getirdi.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Ya o 1 de olmasaydı :)
CHP nasıl 1 ileri 1 geri gidecekti Sayın yas 2010?
Oysaki şimdi 2011 yaşıyoruz, değil mi?
Bence CHP çok iyi bir atak yaptı ve hatta AKP ile birlikte çok daha iyi şeylere imza atma yolunda hızla ilerleyecek gibi - ki bir dahaki sefere en azından var olan vekil sayısını koruyabilsin.
Tahminlerimde yanılmamışım bu arada, çok iyi bir sonuç çıkardı bizim çobanlar , süper hemde..
Demek ki neymiş?
" Eğemenlik kayıtsız şartsız milletindir" miş. :ok
Selam olsun içi dolu bidonlara... ;)
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Sayın çoban kardeş iyiki hatırlattın. O muhteşem AT gözlüklerini çıkarsınlarda %50 görsünler. Tabii şimdi ağma olmuşlardır, görmezler.
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Bu seçim sonrası ülkeyi "gittigidiyor.com'dan" takip edebilirsiniz..!
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Bi dahaki seçimde bazı partileri sahibinden.com dan takip edeceğiz :)
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Engin Bey,oldukça sorgulayıcı ve konjonktürü özetleyen bir espri olmuş.Tebrik ederim...
-
Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Bi dahaki seçimde bazı partileri sahibinden.com dan takip edeceğiz :)
Engin bey tebrik ederim... Harika bir espri.
Bu espri bazılarına sinir bozucu gelebilir. Sonuçta ayet değil. Sorun yok yani.
Ama ben çok sevdim.