Re: Tehlikenin farkında mısınız?
Orası havaalanı değil .Can Ataklı 13-12-2008
Son günlerde, biraz da gerekli olduğundan toplu taşıma araçlarını çok sık kullandım. Metro, metrobüs, hafif raylı sistem en sıkışık trafikte imdadıma yetişti. Bayramdan önce Ankara’ya gittim. Uçak akşam 18.00’deydi. Yani Atatürk Havalimanı’na giden yolların en beter olduğu saatler.
Bunun üzerine Zincirlikuyu’dan metrobüse bindim. Merter’de indim. Köprüden geçip hafif raylı sisteme geçtim. Oradan bindiğim trenden Atatürk Havalimanı’nın altında indim. Doğru yukarı çıkıp uçağa gittim. Çok kolay oldu. Ama dikkatimi çeken bir şey de kafamı çok bozdu. Aksaray’dan Atatürk Havalimanı’na giden trenin üzerinde “Havaalanı” yazıyor. İlk anda “olabilir” diye geçirdim içimden. Sonuçta amaç belli. Ancak Atatürk Havalimanı’na gelince durum değişti. Çünkü burada da “Havaalanı” yazıyor. Üstelik bu sadece istasyon adı gibi peronda da yazmıyor. Yerin altındaki devasa gara giren kapının üzerinde de “Havaalanı” yazısı var.
AKP’li belediyenin Atatürk’ün adından bile rahatsızlık duyduğunu bilmeyen yok. Ama bunu yaparken dünyanın en önemli havalimanlarından biri olan Atatürk Havalimanı’nın bile adını yazamamak komik olduğu kadar çok da anlamlı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş bilmeli ki İstanbul’da “Havaalanı” diye bir yer yok. “Atatürk Havalimanı” var.
Anlamakta zorluk çekebilir diye örnek vermek istiyorum. Metro için diyelim ki Ali Sami Yen Stadı’nın hemen yanında bir istasyon açacak olsa buranın adı “Stadyum” mu olacak?
Atatürk Havalimanı’nı metro güzergâhında “Havaalanı” diye göstermek bir ihmal değil kasıttır.
Vatan G.Z.T
Re: Tehlikenin farkında mısınız?
İstiklal Marşı çıkışı
http://w9.gazetevatan.com/newpics/ne...69989167_2.jpg
Bülent Arınç özel toplantılara ve lig maçlarına İstiklal Marşı ile başlanmasını eleştirdi
DHA
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik sözleri siyaset gündemine bomba gibi düşen TBMM Eski Başkanı AKP Milletvekili Bülent Arınç bu kez özel toplantılara ve lig maçlarına İstiklal Marşı ile başlanmasını eleştirdi, bu '12 Eylül'den kalan bir alışkanlık' dedi.
Haberin Devamı:http://w9.gazetevatan.com/Istiklal_M...27904/9/Manset
M.E.Sezen: Bu güne kadar siyasi kararlılığımızı göstermememizin sonuçlarıdır bunlar. Demokrasiden sivil insiyafetden yararlananlar hep TÜRKİYE CUMHURYETİ SİSTEMİNİ BOZMAK İSTEYEN İ............olmuştur!
Cevap: Tehlikenin farkında mısınız?
Latif DEMİRCİ
http://www.hurriyet.com.tr/_np/0933/9360933.jpg
Başbakan Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında, "Bir köşe yazarının 'siyasetçiler ne kadar az konuşursa ülke o kadar huzur bulur' diye bir yazısı var. Ne kadar güzel... Ben de diyorum ki 'Siz köşe yazarları ne kadar az yazarsanız,ülke o kadar huzur bulur.' Geçmişte bir köşe yazarı haftada bir ya da iki kez yazardı. Ama şimdi her gün... Yarım saatte bir köşe yazısı yazabiliyorlar, ne kabiliyetli insanlar" demişti.
İşte Mehmet Tezkan'ın cevabı:
http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/...8.0/index.html
Cevap: Tehlikenin farkında mısınız?
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Latif DEMİRCİ
http://www.hurriyet.com.tr/_np/0933/9360933.jpg
Başbakan Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında, "Bir köşe yazarının 'siyasetçiler ne kadar az konuşursa ülke o kadar huzur bulur' diye bir yazısı var. Ne kadar güzel... Ben de diyorum ki 'Siz köşe yazarları ne kadar az yazarsanız,ülke o kadar huzur bulur.' Geçmişte bir köşe yazarı haftada bir ya da iki kez yazardı. Ama şimdi her gün... Yarım saatte bir köşe yazısı yazabiliyorlar, ne kabiliyetli insanlar" demişti.
İşte Mehmet Tezkan'ın cevabı:
http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/...8.0/index.html
Ara sıra vurgularım; -alıntı üzerine- bu ülkede adliye teşkilatı ve binaları olmasaydı ben de gereği üzerine mesleğimi daha iyi yapacaktım...
Cevap: Re: Tehlikenin farkında mısınız?
Alıntı:
Av.Fırat Bayındır rumuzlu üyeden alıntı
Çok haklısınız, ancak eğer bu meclis % 3o luk bir oy ile %100'e tahakküm etmeye kalkarsa buna demokrasi veya halk iradesi denilebilir mi?
18-Temmuz-2010
Sabahattin ÖNKİBAR
Devlet silah bırakmalı diyen Valinin yaptığına bakın!
Anlattıklarım işin çok özet kısmı, eksiği var fazlası yok!
Gördüğünüz gibi Vali Hüseyin Avni Çoş o masum pankartı yere serme adına gün boyu büyük çabalar sergiliyor!
Peki bu Vali maazallah şehri PKK eşkıyası bassaydı benzer çırpınışları gösterir miydi?
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ondan emin değil.
Nasıl mı?
Ali Bey’e göre bu Vali “Devlet de Güneydoğu’da silah bırakmalı” diyenler güruhundan!
Evet sevgili okurlar bugünkü Türkiye’nin hali pür melali aynen budur!
“Sen açıldıkça Analarımız ağlıyor” pankartına bile yasakların getirildiği, Valilerin iktidara alenen militanlık yaptığı ve yüzlerce polisin yargının kararına rağmen gece yarıları bir pankartın peşine düşürüldüğü rezil ve karanlık bir süreci yaşıyoruz.
Defalarca yazdım bir kere daha yazıyorum.
Bu AKP’den kurtulmak emin olunuz Cumhuriyet’i kurmaktan daha zordur!
Valilik makamında oturan bu adama ve yaptıklarına bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız!
Böylelerinin Vali yapıldığı bir ülkede sandık ve seçim güvenliği de olmaz!
Türkiye’de ilan edilmemiş bir faşizm var da bunu dillendirebilen yok!
Yazının tamamı:http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=14122
Cevap: Re: Tehlikenin farkında mısınız?
Recep bey ne demişti:
***‘‘Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman. Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca ben Müslümanım diyenin tekrar yanına gelip bir de aynı zamanda da laikim demesi mümkün değil.
***Demokrasi araçtır, amaç değildir..
BU CÜMLELERİNDEN VE İCRAATLERİNDEN RECEP BEYİN ATATÜRKÇÜ OLDUĞUNU KİMSE İDDİA EDEMEZ!
*************
'Artistlik yapma lan'
(11 Şubat 2006) Mersin'deki bir toplantıda Erdoğan ile çiftçi Kemal Öncel arasında şu diyaloglar yaşandı:
Erdoğan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.
Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.
Erdoğan: Artistlik yapma.
Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.
'Ananı al git'
Erdoğan: Lan terbiyesizlik yapma.
Öncel: Lan mı?
Erdoğan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?
Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.
Başbakan: Hadi ananı al git buradan.
'Millet size mi çalışacak'
(28 Kasım 2004) Erzurum'da "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye bağıran bir vatandaşı, "Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak?" diyerek azarladı.
(22 Ekim 2005) Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a destek olmak için Van'a giden rektörlere şu tepkiyi gösterdi: "Ben dünyayı dolaşıyorum, onlar Van'a gidiyor yahu..."
(14 Temmuz 2005) Ankara Sanayi Odası'nda yaptığı konuşmada, o dönemde özelleştirme sürecinde olan ve dev şirketlerin satın almak istediği yarışa girmeye hazırlandığı Ereğli Demir Çelik Fabrikası ile ilgili olarak şu nitelendirmede bulundu: "Bu kurumun içini dolaştığınız zaman her yer pislik içinde.
Rezalet, değersiz. Şu anda teknolojisini yenilemekte bile zorluk çekiyor. Ne kadar siyasetçi varsa, oraya ahbabını dolduruyor..."
(10 Mart 2006) AKP'nin Kızılcahamam toplantısında konuşurken, bankacılık sektörü üzerinde kuşku uyandıracak şekilde, "Yolsuzluklar, finans sektöründe büyük ölçüde ortadan kalktı. Hâlâ yüzde 100 kalkmıştır diyemiyorum ama süreç devam ediyor" dedi.
'Hoplatacağım'
(11 Temmuz 2006) Birleşmiş Milletler'in terörü finanse edenler listesinde adı geçen Yasin El Kadı'nın Türkiye'de kollandığı konusunda yayınları eleştiren Erdoğan, "Biz bunların derdini biliyoruz. Ben sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum; vakti geldiğinde kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok daha rahatlatacak, ama onları da hoplatacaktır" sözleriyle dikkat çekti.
Büyükelçiye de sert çıkmıştı
(25 Mayıs 2006) Erdoğan, Berlin'de Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiği toplantıda, türbanlı bir kadının konsoloslukta başörtüsü sorunu yaşadıklarını dile getirmesi üzerine, Türkiye'nin Almanya Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik'e sitem etti. İrtemçelik'in, "Yazılı genelge var" sözleri üzerine Erdoğan, vatandaşların yanında büyükelçiye, "Ne talimatı bu, görmek isityorum" dedi.
KABADAYIVARİ TAVIRLARLA Halka çıkışan, bir başbakanı ben kabul etmiyorum!
Cevap: Re: Tehlikenin farkında mısınız?
Bir İnsan Hem AKP'Lİ hem ATATÜRKÇÜ olamaz
Malum... Cumhuriyet rejiminin ve Kemalist duruşun en büyük karşıtı AKP zihniyetidir. Hal böyle olunca AKP yandaşı bir vatandaştan, BÜYÜK KURTARICI ATATÜRK"E saygı ve vefa beklenemez.
Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları, bu akımın öncüleridir.
Vatan ihanetçileri ve körelmiş zihniyetlerin dayanağıdır.
Mustafa Kemal Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmak başlıca görevleri olmuş ve oldukça yandaş toplayıp laik cumhuriyetin 21.yy"daki en büyük düşman potansiyelini kurmuşlardır.
Cumhuriyet, Laiklik ve Atatürk Düşmanı bir Başbakanın Son 12 yılda söyledikleri:
İrticanın Portresi - Recep Tayyip Erdoğan (1994 – 2006)
Belediye Başkanlığı Döneminde
“Elhamdülillah şeriatçıyız” (21.11.1994 Milliyet)
“Yılbaşına karşıyım” (19.12.1994 Sabah)
“Ben tekkeye değil dergaha gittim” (22.1.1997 Gözcü)
“Ata"ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”
(12.5.1994 Hürriyet)
“Her 10 Kasım"da yaygara kopartılıyor” (14.11.1994 Hürriyet)
“İçki yasaklansın” (1.5.1996 Hürriyet)
“İstanbul"u Medine yapacağız” (Akis)
“Bütün okullar İmam Hatip yapılacak” (17.9.1994 Cumhuriyet)
“Sarık operasyonu çok komik” (15.5.1995 Sabah)
“Yeşil (kaldırım rengi) medeniyettir” (25.6.1994)
“Sadece imamlar resmi nikah kıysın” (9.5.1995 Milliyet)
“Ben Millet Meclisi’nin de dua ile açılmasından yanayım”(8.1.1996 Milliyet) (Belediye Başkanlığı döneminde Belediye meclisinin her açılışı İstiklal Marşı yerine Kuran okunarak yapılmıştır. Yine böyle bir dualı açılıştan sonra bunu söylüyor.)
“Ben İstanbul"un imamıyım” (8.1.1995 Hürriyet)
“Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür” (6.3.1996 Hürriyet)
“Milli Piyango zulümdür” (29.9.1994 Hürriyet)
“Taksim"deki caminin temelini inşallah atacağız” (1.7.1994)
“Cumhurbaşkanı"nın imam hatipli olacağı günler yakındır” (5.2.1996 Akit)
“Türkiye kendine din olarak Kemalizmi almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir...”
“Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın etkileridir. Her şey ona göre belirlenir.”
“Camiler kışla, minareler süngü, kubbeler miğfer, müminler askerimizdir.”
“Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız.”
“Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz.”
Cevap: Tehlikenin farkında mısınız?
AKP ve PKK görüşmüşler... İşte o belge...
PKK ile AKP arasında görüşmeler olduğu iddiasına yönelik tartışma devam ediyor. Başbakan iddiaları dile getirenleri "şerefsiz" suçlamasıyla yanıtlarken görüşmelere ilişkin ilginç bir belge ortaya çıktı.
Avukat Vural Ergül´ün ortaya çıkardığı belge, KCK iddianamesinin 768-771 bulunuyor. Bu sayfalarda KCK ile Adalet Bakanlığı arasında Abdullah Öcalan´ın tutukluluk koşulları üzerine görüşmeler yapıldığı iddia ediliyor.
Savcılık iddianamenin 771 sayfasında "Bu görüşmeden KCK/TM sorumluları ile cezaevine giden avukatları arasında, PKK terör örgütü elebaşının saçının kesilmesi, verilen hücre cezaları ve örgüt ile ilgili olarak Adalet Bakanı ile toplantı yapılması konusunda grup kararı aldıkları, yapılan toplantıda Bakanın örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN´ın saçının kesilmesinden haberi olmadığı, okuduğu görüşme notlarında bunun bir keyfi uygulama olduğu sonucuna vardığını, sorumluları hakkında gereğini yapacağını söylediğini, cezaevinde örgüt elebaşası Abdullah ÖCALAN´ın kaldığı odaya bir tane televizyon istediklerini, ayrıca örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN´a verilen hücre cezalarının gereksiz olduğu yönünde Bakana baskı yaptıklarını, bu konuların KCK/TM yapılanmasınca örgütsel propaganda çerçevesinde değerlendirmek için neler yapacaklarını, PKK-HPG ve PJAK´ın sözde tecrit koşulları ve sağlık durumu hakkında ayrıntılı ve tehditkar bir açıklama yapılması gerektiğini ve KCK/TM mensuplarının vereceği kararların örgüt elebaşısı Abdullah ÖCALAN´a iletileceği anlaşılmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy tarafından iddianamede yer verilen tespite göre KCK ile Adalet Bakanı arasında görüşmeler olduğu iddia ediliyor.
İŞTE O BELGE:
http://www.belturk.be/go.php?go=3042...last_news&pg=1
Cevap: Tehlikenin farkında mısınız?
Bir zamanlar "Genç Subaylar Rahatsız" diye aslı astarı olmayan gazete başlıkları günümüzde de "Tehlike nin Farkında Mısınız"a dönüşmüş.Evet tehlikenin son derece farkındayım.Tehlike 1980 de olduğu gibi tekrar Yargı-Asker-Üniversite ittifakıdır.
Cevap: Tehlikenin farkında mısınız?
AİHM yolunun kapanması, yargının siyasetin kontrolüne girmesi, kuvvetler ayrılığının en temel prensibinin (yargı siyaset ayrımı) çiğnenmesi de seni rahatsız etmiyorsa o zaman konuşacak bir şey kalmamış demektir seninle. Hep beraber bu ülkenin çöküşünü izleriz, sen de bu manzaraya "Evet" demiş biri olarak eserinle gurur duyarsın.”!!!!!!!!