Sevdim bu projeyi, ekiplerimize şimdiden sonsuz başarılar diliyorum. Hoş geldiler Güven Timleri - Yıldırım Ekipleri :iyi:
http://www.yaprakberkkan.com/tresim/2005/papatyalar.jpg
Çiçekçi geldi abla! :p
Printable View
Sevdim bu projeyi, ekiplerimize şimdiden sonsuz başarılar diliyorum. Hoş geldiler Güven Timleri - Yıldırım Ekipleri :iyi:
http://www.yaprakberkkan.com/tresim/2005/papatyalar.jpg
Çiçekçi geldi abla! :p
'Yeni Uygulama'dan bir haber: Piyangodan 'polis' çıktı!
Kılık değiştirerek görev yapan Güven Timi elemanı bir polis, Sarıyer'de yankesicilik yapan bir kişiyi yakaladı. Milli Piyango satıcısı kılığındaki tim elemanı, Çayırbaşı otobüs durağında bir vatandaşın cebinden cep telefonunu çalmaya çalışan B.Ç.'ye müdahale etti. Polis merkezine götürüldüğünde benzer suçlardan kaydı olduğu anlaşılan 30 yaşındaki zanlı, Adliye'ye sevk edildi. İstanbul'da göreve başlayan Güven Timleri, simitçi, milli piyango satıcısı, pizza dağıtıcısı veya ayyaş kılığında sokaklarda görev yapıyor. Tim elemanları yakaladığı kapkaççı ve gaspçı başına puan alıyor, belli bir puanı tutturamayanlar timden alınıyor.
Radikal
Başarılar 'Güven Timi' ;) Puanlama durumu da süper :iyi:
neden biz sorunları hep karşı da arıyoruz nedn önce kendimizi eleştirmiyoruz...kırmızı ışıkta beklerken öndeki araş 1 saniye hatta sanise geç kaldı diye elimizi korna dan ayırmıyoruzzz..Aynısını biz yapınca da patlama bee öldün müü diye veryansın ediyoruz..UNUTMAYALIM POLİS DE İNSAN ROBOT DEĞİL....
Serbest bırakılması gerekiyorsa, bırakılır. T.C. şartları neyi gerektiriyorsa yargı tarafından o uygulanır, daha fazlası veya eksiği yapılamaz!
Kendimi o şahsı yakalayan polisin yerine koyduğumda; ( yankesici, kapkaç, hırsız her ne ise... )T,C. de polis memuru olduğum için, görevimde başarı sağladığım için kendimle gurur duydum, sonrasına karışmam/karışamam/karışmamalıyım! Evet, eğitim şart! Herkes için bir kez şartsa, memurlar için üç kez şart olmalı , hele hele devletimizin polisi memuru için! Bu konuda çok şey söylendi, yazıldı, çizildi, daha fazlasına da gerek yok, çünkü dönüp dolaşıp hep aynı şeyleri yazmak durumunda kalıyoruz!
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=23050
http://www.hurriyet.com.tr/kadin/6296895.asp?gid=160
Sayın Deniz02;
T.C.'nin hangi şartları SUÇÜSTÜ Yakalanan bir KAPKAÇÇININ serbest bırakılmasını gerektiriyor,anlayamadım doğrusu...
"Yakalayan Polisin yerinde olsam,işimi yaptığım için gurur duyarım,gerisine karışmam" ve
"Memurlar için hele hele Polis memuru için eğitim 3 kere şart" demişsiniz,
Artık Sabıkalılar arasında daha fazla Sabıkanın İTİBAR olduğu bir zamanda bu yaklaşımınız ne kadar doğru?
Ve nedense kararları savunurken zerre kadar eleştiri yapmıyorsunuz,poliste aynısını yapınca EĞİTİM ŞART oluyor
TOPYEKÜN(tüm kurumlar dahil) Eğitim şart...
Söylenecek ne varsa söylenmiş Sayın Mutgin,
Siz nasıl anlamak/görmek istiyorsanız öyle anlar öyle görürsünüz; ne söylesek yanlış algılıyorsunuz nedense! Dediklerinizin tersini demiyorum zaten, Polis normal bir vatandaş değil, Devleti temsil ediyor! O nedenle de iyi eğitim almalıdır diyorum, yanlış bunun neresinde, kötü bir söz mü bu?!
Lütfen siz de düşüncelerinizi sadece ortaya yazınız , şuna buna laf-söz yetiştirmeye çalışmayınız ve bir önceki iletimde vermiş olduğum linkleri incelerseniz eğer, ne demek istediğimi anlarsınız! Burada kimseye şahsi bir takıntımız yok, biz yeri geldi mi Polisimizin de yanında olmayı biliriz.
Eğitimi sağlamak da yine devletin işidir, polisin değil, üstünüze alınmayın lütfen! Kim ülkesinde herşeyin dört dörtlük olmasını istemez ki? El ele bunun çabasını verebiliriz/vermeliyiz de.. verebildiğimiz kadar! Ancak eğitimsizliğin de arkasına kimse sığınamaz/sığınmamalı da , önemli olan verilen yetkileri yerinde zamanında ne fazla ne eksik kullanmakla olur.
Saygılarımla.
Sn Mutkin bencede deniz bey doğru söylüyor. Buna kraldan fazla kralcı olmak denir. Polisin işi yakalamak. Gerisine karışmamalı, mahkeme niye bıraktı diyede üzülmemeli. Hatta suçlu olduğuna dair kesin bir şüphesi olsa bile, Yine sizin bir örneğinizdi sanırım yanılıyorda olabilirim,başka bir tartışmada idi konu şöyle, üzerinde uyuşturucu olduğundan kesinlikle emin olunan ancak, üzerini aratmayan ve saat 3.00 de karşılaşılan bir kişinin durumu örnek verilmişti. Bu durumda siz polis olsanız ne yaparsınız, göz göre göre bırakırmısınız diye sorulmuştu) işte böyle bile olsa, kanun ne derse, onu yapmak lazım. Cansiperane yapılan görevde, toplumun yararına olsa bile, kanun kadar kanuncu olunmalı. Bence, vatanın,toplumun iyiliği ve menfaati için, kendini (yetkini aştığın için hapse girerek), eşini ve çocuklarını (hapiste olduğun için, ortada ve kimsesiz) bırakmaktansa kanunun verdiği yetki kadar görev yapılmalı ki; bundan bir hafta önce olduğu gibi, sizin elinizi kolunuzu bağlayanlar,tekrar apar topar çözsünler. Yani nekadar ekmek, o kadar köfte olursa, ekmeği arttırırlar. Herşey şeffaf olmalı.Kendinizi ve ailenizi riske atmayınız, derim ben... Bu vatan size ne kadar lazımsa, bize ve kanun koyuculara ve hainler hariç herkese o kadar lazım.
Ağzınıza sağlık...
Başka bir forumda da yazdım, Meclis Kanun çıkarıyor. Bunu hakimi de, savcısı da, polisi de uygulamak zorunda, vatandaş da buna uygun davranmak zorunda... 250 sabıkası olup suç işleyeni Kanun bırak diyorsa hukukçular bırakacak ama polis suç işlendiği zaman yakalamakla mükellef... Doğrusu bu, eğrisini o Kanun'u çıkaran siyasetçi düşünsün. Düşünüyor mu peki, düşünmüyor. Neden? Nasıl böyle bir Kanun'u Meclisten geçirdin diyen halk yok... Sonra o halka Cumhurbaşkanı seçtirilmeye kalkılır.
Şu eğitim meselesi de çok uzamış... Vatan millet için işkence ve kötü muamele yapmanın matah birşey olduğu hissi aşılanmasın yeter, polisimiz eğitimsiz olsa da olur. Çünkü polisimiz içimizden çıkmaktadır. Sizsiniz, benim o polis... Devlet onu maşa değil insan yerine koyar, maddi durumunu iyileştirir, hakettiği mesaisini verir, amir tahakkümünden kurtarır, ona önce insan olarak saygı duyarsa, o polis de gördüğü neyse aynısını yapar, vatandaşa saygı duyar. Yoksa gerisi fasa fiso, külahıma anlatın...
Selamlar,
Halkalı’da, hızlı araç kullandıkları için tartıştığı iki kişiden dayak yiyen Alkan Akgül, kırık burunla girdiği ÖSS’yi tansiyonu düşünce yarıda bırakıp terk etmek zorunda kaldı.
http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/3572739.jpg
Oğlunu dövenlerden birinin çevik kuvvet polisi olduğunu öğrenen Alkan Akgül’ün babası emekli Başkomiser Mehmet Akgül "Biz de polislik yaptık. Ama polis olmamız bize kimseye vurma hakkını doğurmaz" dedi.
ALKAN Akgül (21), geçen cuma günü, Halkalı Aysan Sitesi’ndeki evlerine misafirliğe gelen ağabeyi Volkan ve yengesi Fatma Akgül’ü yolcu etmek için dışarı çıktı. O sırada caddeden geçen O.K. otomobiliyle ani fren yapınca, kucağında 8 aylık bebeği bulunan Fatma Akgül korktu. Volkan ve Alkan Akgül, O.K’yı daha sakin kullanması konusunda uyardı. Çıkan tartışmaya O.K’nın babası H.K’dan dayak yiyen ve burnu kırılan Alkan Akgül, dün sabah, ağabeyinin yardımıyla geldiği Siyavuşpaşa İlköğretim Okulu’nda ÖSS’ye girdi. Ancak tansiyonu düşen Akgül, sınavı yarım bıraktı.
Alkan Akgül’ün ağabeyi Gürkan Akgül, kardeşini dövenlerin peşini bırakmayacağını belirterek "Sınava iki gün kala kardeşimi hastanelik ettiler. Polis olduklarını söylemişler. Araştırdım O.K. çevik kuvvet polisiymiş. Babası H.K’nın ise polislikle hiçbir alakası yok. Adli makamlara gereken başvuruyu yaparak hesap soracağız" dedi. Alkan Akgül’ün babası emekli Başkomiser Mehmet Akgül ise, "Biz de polislik yaptık. Ama polis olmamız bize kimseye vurma hakkımızı doğurmaz" dedi.
Hürriyet
Sanırım bu haberle ne demek istediğimiz anlaşılmıştır!!! Polisimiz böyle mi davranmalıydı, savunun hadi ne duruyorsunuz?!