Okuduklarını anlamakta zorlananlar için: "Bu anketin başlığı, avukatınız ile nasıl tanıştınız" olup, konu; Avukatlar hakkındaki şikayet veya serzeniş alanı değildir!
Printable View
Okuduklarını anlamakta zorlananlar için: "Bu anketin başlığı, avukatınız ile nasıl tanıştınız" olup, konu; Avukatlar hakkındaki şikayet veya serzeniş alanı değildir!
Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala sarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
-demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim"
Nazım Hikmet
Sanırım yanlış konu başlığı altına alıntı yapılarak yazılmış bir şiir. Keşke bu şiiri buraya yazmadan önce admin arkadaşımızın (sanırım beni baz alarak yapmış olduğu) uyarısını okusaydınız. Okumadıysanız ben sizin için buraya alıntı yapayım:
14-06-2008 14:09:31
admin Okuduklarını anlamakta zorlananlar için: "Bu anketin başlığı, avukatınız ile nasıl tanıştınız" olup, konu; Avukatlar hakkındaki şikayet veya serzeniş alanı değildir!
Ama yine de ben şiiri beğendim. Teşekkürler c_selin hanım.
Bu vasıta ile bir sözümde Sayın admin arkadaşıma: -admin arkadaşım, konunun istemedende olsa dışına taştığım için kusura bakmamanı diler her avukatın başarılı bir iş yaşamının olmasını can-ı gönülden dilerim.
Oldukça doğru yere eklendi,endişelenmeyin.
avukat denemezde yanı şahsı babamın arkadası bır mehmet amcam var saolsun o ılgılenırrr
İnternette dava konusu ile ilgili arama yaptım. Uzmanlık alanını araştırdım. Kendisine telefon edip öncelikle fikri destek istedim. Kendisi yoğunluğundan ve davanın başka bir ilde olması, dava konusunun davalı açısından basit ve çabuk kazanılınır olması, kendi yerine başka bir avukat tutulsa daha teknik destek verebileceğini ifade etmesi, hatta bu konuda iki kişilik bir uzmanca hukuki mütaalaa verebileceklerini bunun da yeterli gelbileceğini söylemesine rağmen ben avukat olarak girmesini istedim.
Zira %001 ihtimal dahi olsa ceza almayı istemediğim, mahkemeye hayatımda bir kez hırsızlık suçundan yakaldığım kişelere tuttuğum olay yeri zaptından dolayı tanık olarak gitmiş olmam. nedeniyle konuyu uzman bir avukatın savunmasının yerinde olcağını düşündüm.
Bundan 25-26 yıl önce, daha orta okul sıralarındayken pazardan plastik kapta bir paket çilek almıştım. Eve gidip baktığımda çileklerin sadece üstündekiler sağlamdı . Alttakilerin hepsi külliyen çürük ve küflüydü.
Paketi aldığım gibi yeniden pazara daldım. O zamanlar bakkallar vardı. Bakkalın önüne taburelerini atmış zabıta amcalar oturuyordu. Karşılarına dikildim ve "siz ne iş yaparsınız?" diye sordum. :) "söyle evladım, şikayetin mi var" dediler.
Ben de onlara durumu anlattım.
Beraberce çileği aldığım tezgaha gittik. Amaaa, satıcı bana çileği satan adam değildi. Asıl çilekçi tezgahı yanındaki pazarcıya emanet etmiş. Dedim "al çileğini bana 1.5 liramı geri ver. (1.5 lira faraza bir rakamdır, şu anda hatırlamıyorum rakamı) Çilekçi "iyi de bu çilekler 1.5 lira değil, 1 lira" dedi ve tezgahını emanet ettiği yandakine döndü. "vay sen çilekleri 1.5'tan mı sattın, ver paralarımı" :))
velhasıl paramı da çileğimi de aldım. Hatta tanıklığım zabıtlara da geçti.
Büyüyüp avukat oluncaya kadar epeyce karakol gördüğümü, epeyce ifade verdiğimi, mahkemelerde tanıklık yaptığımı, hatta Ankara'da kalacak yer bulamayınca karakola sığındığımı bilirim.
Avukat olduğum, yeminimi yaptığım gün aynaya baktım. Avukatım oradaydı ve ben onu zaten çocukluğundan beri tanıyordum. :))
büro büro gezerek