Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
AV.FERDA AYDIN rumuzlu üyeden alıntı
Sayın "dardayım"; Msn'deki yazışmanın içeriği -iki tarafa da ait- verilebiliyor mu? Veriliyorsa, kaç aylık döküm veriliyor. Teşekkürler..
Ben yaklaşık altı aydır bu msn kayıtlarını almak için üç kez dilekçe verdim ve her yolu denedim.
yargıtay kararlarını da sunmamıza rağmen bir kaç ay önce alınan bir karara göre, kamu davası dışında msn kayıtları delil olarak kabul edilmiyor.
Kesinlikle kabul edilmiyor hatta. Şu anda herhangi bir hakimin karara internetteki görüşmeleri kanıt olarak bakıldı yazması mümkün değil.
Bu ancak takdiri bir kanıt sayılıyor.
Karara yazılması söz konusu değil.
O yüzden bunlara güvenmeyin.
Bazı yeniliklerden o anda karşılaşmayan avukatların da haberi olamayabiliyor.
Benim bu yüzden altı ayım boş bir umutla geçti.
Size de tavsiye ederim.
Maddi delil bulmanız gerekmekte.
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Ben yaklaşık altı aydır bu msn kayıtlarını almak için üç kez dilekçe verdim ve her yolu denedim.
yargıtay kararlarını da sunmamıza rağmen bir kaç ay önce alınan bir karara göre, kamu davası dışında msn kayıtları delil olarak kabul edilmiyor.
Kesinlikle kabul edilmiyor hatta. Şu anda herhangi bir hakimin karara internetteki görüşmeleri kanıt olarak bakıldı yazması mümkün değil.
Bu ancak takdiri bir kanıt sayılıyor.
Karara yazılması söz konusu değil.
O yüzden bunlara güvenmeyin.
Bazı yeniliklerden o anda karşılaşmayan avukatların da haberi olamayabiliyor.
Benim bu yüzden altı ayım boş bir umutla geçti.
Size de tavsiye ederim.
Maddi delil bulmanız gerekmekte.
Teşekkürler bilgilendirmeniz için. Ancak boşanma davalarına münhasır da olmak üzere hukuka aykırı delil diye bir kavram kabul edilmediği için msn kayıtları delil olarak sunulabiliyor diye biliyorum. -Keylogger- kurmak şartıyla bildiğim kadarıyla bu yazışmalardan rapor, çıktı almak suretiyle dosyaya sunulabiliyor..
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
AV.FERDA AYDIN rumuzlu üyeden alıntı
Teşekkürler bilgilendirmeniz için. Ancak boşanma davalarına münhasır da olmak üzere hukuka aykırı delil diye bir kavram kabul edilmediği için msn kayıtları delil olarak sunulabiliyor diye biliyorum. -Keylogger- kurmak şartıyla bildiğim kadarıyla bu yazışmalardan rapor, çıktı almak suretiyle dosyaya sunulabiliyor..
Selamlar;
Ben de daha doğrusu avukatım ve bürosundaki ortağı da aynı fikirdeydi ve biz hep bunun üzerine gittik.
Buradan da aldığım bilgileri avukatıma sundum ve yapılması önerilenleri yaparak delil olarak sunulmasını, bakılmasını istedik.
Ancak; iki dilekçemiz rededildi. Üçüncü dilekçemiz ise işleme dahi konulmadı.
Niyesini nedenini araştırdık. Ancak en sonunda üniversitede medeni kanun dersi veren bir hocaya kadar ulaştı avukatım.Bir yıl öncesine kadar internet üzerinden gönderiler,iletiler delil olarak kabul edilebiliyormuş bu tarz davalarda.
Ancak; bu tür görüşmelerin gerçekliği çok tartışmalıymış ve çoğu Yargıtay'dan dönüyormuş.
Şöyle ki; siz zaten aynı evde yaşadığınız eşinizin bilgisayarından ya da ortak bilgisayarından onun adına bir profil yaratıp hesap açabilir, herhangi biriyle görüşebilir ya da karşıdakini de ayarlayıp sanki ortada bir ilişki varmış gibi gösterebiliyorsunuz.
Bunun için yapılan IP kontrolleri yetersiz kalıyor.
Ayrıca keylogger gibi bir programı kurmak nasıl gizlice ses ya da görüntü kaydı yapmak suçsa (habersiz olarak) o da kanunen suç. Ancak burdan çıkacak olan sonuçlarla da oynamak çok mümkün. HTML üzerinden değişiklik yapılabiliyor.
Bu yüzden bu tarz deliller geçersiz sayılıyor.
O yüzden siz dosyanıza bu tür yazışmaları koyarsanız hakim ya bunlara hiç bakmıyor ya da baksa bile sadece takdirini kullanabiliyor. Burada da karara bu delile dayanarak aldatma diyemediği için herhangi bir tazminat alma ya da boşanmanın nedeninin aldatma olduğu gibi bir sonuç çıkmıyor.
Karışık anlatmamışımdır umarım.
Ayrıca bu sonuca ulaşmamızda yardımcı olan hocamız da ; dünyanın bir çok yerinde bu tür delillerin boşanma davasında delil kabul edilmediğini güvenilirliğinin tartışmalı olduğunu söyledi.
Siz bir hukukçu olarak durumu elbette bilirsiniz. Ancak benim için ya da durumu bana benzeyenler için sonuç bu.
Hatta şöyle de başka bir durum var.
GSM şirketinden telefon görüşmelerinin kaydının ( içeriğinin değil saat kiminle görüşüldüğü vs) ve smsleri istedik.
Bunlar iki kere red edildi. Üçüncü kez kabul edildi ancak biz şu kişiyle ilişkisi var dediğimiz halde, çağırılan kişi hayır sadece arkadaşım hatta hastasıyım dedi (eşim hekim) ve olay bitti. Hakim bununla herhangi bir şey kanıtlanmaz diyerek durumu kapattı.
Bu yüzden tekrar ediyorum maddi delil olmadan ya da karşı tarafın beraber olduğu kişinin kabulu olmadan aldatma kanıtılanması çok zor.
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Ben yaklaşık altı aydır bu msn kayıtlarını almak için üç kez dilekçe verdim ve her yolu denedim.
yargıtay kararlarını da sunmamıza rağmen bir kaç ay önce alınan bir karara göre, kamu davası dışında msn kayıtları delil olarak kabul edilmiyor.
Kesinlikle kabul edilmiyor hatta. Şu anda herhangi bir hakimin karara internetteki görüşmeleri kanıt olarak bakıldı yazması mümkün değil.
Bu ancak takdiri bir kanıt sayılıyor.
Karara yazılması söz konusu değil.
O yüzden bunlara güvenmeyin.
Bazı yeniliklerden o anda karşılaşmayan avukatların da haberi olamayabiliyor.
Benim bu yüzden altı ayım boş bir umutla geçti.
Size de tavsiye ederim.
Maddi delil bulmanız gerekmekte.
Sadece maddi delil de yeterli değil, hakim maddi delilleri bile görmezden geliyor.
Tecrübelerime göre aldatmaya nedeniyle açılan davalarda en güzeli ve en geçerlisi ağzı iyi laf yapan yalancı tanık bulmak bence. Yalan yere tanıklığın cezasıda yok nede olsa, atış serbest.
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Sadece maddi delil de yeterli değil, hakim maddi delilleri bile görmezden geliyor.
Tecrübelerime göre aldatmaya nedeniyle açılan davalarda en güzeli ve en geçerlisi ağzı iyi laf yapan yalancı tanık bulmak bence. Yalan yere tanıklığın cezasıda yok nede olsa, atış serbest.
Yalan yere tanıklığı onaylamadığınızı, ironi olarak yazdığınızı zannediyorum..:)
Boşanma davalarında; telefon kayıtları, tanık ifadeleri, varsa mektuplar davayı ispat bakımından hakimin takdirini kullanırken dayandığı önemli deliller..
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
AV.FERDA AYDIN rumuzlu üyeden alıntı
Yalan yere tanıklığı onaylamadığınızı, ironi olarak yazdığınızı zannediyorum..:)
Boşanma davalarında; telefon kayıtları, tanık ifadeleri, varsa mektuplar davayı ispat bakımından hakimin takdirini kullanırken dayandığı önemli deliller..
Hayır ironi değil tamamen tecrübe edilmiş çok taze bir düşünce.
Öyle bir karar var ki elimde hukuka, adalete, hakimlere, yargıya olan bütün inancım sarsılmış durumda. Yazılı resmi belegeler ve deliller yerine yalancı tanık kullanmadığım, doğruluktan şaşmadığım için çok ama çok pişmanım. Bizzat başıma gelmese kimseye tavsiye etmezdim inanın.
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
AV.FERDA AYDIN rumuzlu üyeden alıntı
Yalan yere tanıklığı onaylamadığınızı, ironi olarak yazdığınızı zannediyorum..:)
Boşanma davalarında; telefon kayıtları, tanık ifadeleri, varsa mektuplar davayı ispat bakımından hakimin takdirini kullanırken dayandığı önemli deliller..
Hanımefendi,
Samimi fikriniz olduğunu sanıyorum ama siz ne diyorsunuz?
:) telefon kayıtlarını istetmeniz bile mesele.
Ben zor bir hakime mi düştük acaba derken, avukatımın ortağının baktığı
dört ayrı davada da aynı kararla karşılaştık.
Telefon kaydının içeriğini alamıyorsunuz ki zaten neyi delil olarak sunuyorsunuz.
Smslerin içeriğine bakılamıyor.
Ne kalıyor geriye ancak karşı tarafın kabulu.
O da çok çok zor.
Bir de tabi fotoğraf.
O da ayrıca şöyle de gelişiyor. Siz gidiyorsunuz; eşinizin facebook sayfasından bir kızla öpüşürken çekilmiş fotoğrafı kanıt olarak sunuyorsunuz.
Fotoğrafın yüklenme tarihi dava açıldıktan sonra olduğu için kanıt olarak değerlendirilemez dendi.
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
swan rumuzlu üyeden alıntı
Hayır ironi değil tamamen tecrübe edilmiş çok taze bir düşünce.
Öyle bir karar var ki elimde hukuka, adalete, hakimlere, yargıya olan bütün inancım sarsılmış durumda. Yazılı resmi belegeler ve deliller yerine yalancı tanık kullanmadığım, doğruluktan şaşmadığım için çok ama çok pişmanım. Bizzat başıma gelmese kimseye tavsiye etmezdim inanın.
Bırakın yalancı şahitliği durumu abartmak bile istemedim ben. Hemen herşey ortaya konsun bitsin istedim. Ancak önce eşimin şahitleri dinlendi ve benim iffetsizliğimden, içkili eve gelmemden ( bunun iddia edildiği zaman 8 aylık kızım vardı ) sabaha karşı erkeklerle gezmemden bahsedildi.Kim?
Eşimin arkadaşları, eşimin annesi, eşimin yanında çalışan hemşire hanım.
Onların söylediklerini nasıl yalanlayabilirim?
Hayır öyle birşey olmadı diyerek sadece.
Ancak eşimin uyuşturucu kullandığını ve alkol alıp araba kullandığı için (sık sık) ehliyetinin elinden alındığını kızım için tehlike oluşturduğunu belirttiğim zaman,
bu göz önüne bile alınmadı.
Bu durumda neye güvenmek gerekiyor acaba?
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Hanımefendi,
Samimi fikriniz olduğunu sanıyorum ama siz ne diyorsunuz?
:) telefon kayıtlarını istetmeniz bile mesele.
Ben zor bir hakime mi düştük acaba derken, avukatımın ortağının baktığı
dört ayrı davada da aynı kararla karşılaştık.
Telefon kaydının içeriğini alamıyorsunuz ki zaten neyi delil olarak sunuyorsunuz.
Smslerin içeriğine bakılamıyor.
Ne kalıyor geriye ancak karşı tarafın kabulu.
O da çok çok zor.
Bir de tabi fotoğraf.
O da ayrıca şöyle de gelişiyor. Siz gidiyorsunuz; eşinizin facebook sayfasından bir kızla öpüşürken çekilmiş fotoğrafı kanıt olarak sunuyorsunuz.
Fotoğrafın yüklenme tarihi dava açıldıktan sonra olduğu için kanıt olarak değerlendirilemez dendi.
Evet telefon kaydının içeriğini alamıyorsunuz ama çok önemli bir delil olabiliyor bu veriler bile. Özellikle, uzun ve sık yapılan görüşmeler, gece geç saatte yapılan görüşmeler hakimin takdirini etkiliyor. Gece yarısı yabancı bir erkekle yapılan uzun görüşmeler hayatın olağan akışına uygun mu? Alınan döküm üzerinde iki taraf arasındaki tüm görüşmelerin altını çizerek dosyaya sunarsanız davanızı kazanmak bakımından oldukça faydasını göreceksiniz. Bir de her iki tarafın da telefon dökümlerini istetmek gerekli..
Cevap: aldatıldığımı eşimin bilgisayarına keylogger kurarak öğrendim...
Alıntı:
AV.FERDA AYDIN rumuzlu üyeden alıntı
Evet telefon kaydının içeriğini alamıyorsunuz ama çok önemli bir delil olabiliyor bu veriler bile. Özellikle, uzun ve sık yapılan görüşmeler, gece geç saatte yapılan görüşmeler hakimin takdirini etkiliyor. Gece yarısı yabancı bir erkekle yapılan uzun görüşmeler hayatın olağan akışına uygun mu? Alınan döküm üzerinde iki taraf arasındaki tüm görüşmelerin altını çizerek dosyaya sunarsanız davanızı kazanmak bakımından oldukça faydasını göreceksiniz. Bir de her iki tarafın da telefon dökümlerini istetmek gerekli..
Evet haklısınız, biz de öyle yaptık. Şimdi durum şöyle gelişti kısaca.
Biz eşimin telefonun numarasını sunarak aldatıldığımı öne sürdük.
İlk iki seferde kabul edilmedi. Uğraştık.
Telefon dökümleri geldi uzun ve sık görüşmeleri tespit ettik.
Kime ait olduğunu söyledik ve ifade vermesini istedik.
Hanım kişi geldi ve kendisi benim doktorumdur kendisine danıştım dedi.
Çekip gitti.
Bu kadar.