EŞİTLİK BUNUN NERESİNDE:
Kadın erkek eşitliğini töre cinayetiyle dramatikleştirmenin anlamı yok.
Bu hususta olaya bir at gözlüğüyle bakmamak gerektiği kanısındayım.
Nitekim bu dar bakışlar nedeniyle olaylar bu aşamaya gelmiş bulunmaktadır.
Printable View
EŞİTLİK BUNUN NERESİNDE:
Kadın erkek eşitliğini töre cinayetiyle dramatikleştirmenin anlamı yok.
Bu hususta olaya bir at gözlüğüyle bakmamak gerektiği kanısındayım.
Nitekim bu dar bakışlar nedeniyle olaylar bu aşamaya gelmiş bulunmaktadır.
Türk toplumu anaerkil bir toplumdur. Kadınlar her zaman en üstün muameleyi görmüşlerdir. O yüzden kadın erkek eşitiliği hiçbir zaman olmamıştır. Kadınlarımız eziliyor sloganı göz boyamadan ve kölerde zilen yüzde 1 lik bir kesme dayanarak uydurulan bir laftır. Gerçekte hep erkek ezilir. Hatta erkeklerde erkekleri ezer.
Sayın Ecem IRMAK,
Güzel cevaplar vermişsiniz, ancak daha öğrenci olduğunuz ve genç olduğunuz için hayatı ve hayat şartlarını tam olarak bilmiyorsunuz, ben 37 yaşındayım.
Hımm ben biliyor muyum ? Hayır, çünkü, daha öğreneceğim çok şey var.
Öncelikle şunu söyleyeyim.Kabul ediyorum, küçük çocuğun anneye ihtiyacı var, peki ya babaya? Ya da Mahkeme kararına rağmen babaya gösterilmeyen çocuklar var.Bu sitede bundan şikayet eden çok.İyi, sen hem nafaka öde, hem de çocuğunu göreme, görmek için de git icrayla, polisle uğraş, üstelik bunun için ayrıca mahkemeye git...Bunların sonucunda, mahkeme kararına uymayan, karşı gelen kadın ne ceza alıyor: Hiç
Eğitim konusunda düşüncem şu;
Bir arkadaşım vardı, 2 yıl önce boşandı.Arkadaşım, özel bir şirkette üretim şefi olarak çalışıyor, altında -Sınırsız kullanım haklı- şirket arabası, yüklü bir maaşı, ikramiyesi var.Eşi ise, çalışmıyordu ve ortaokul terk.İşte nasıl olduysa evlenmişler.Boşanınca, kadın babasının evine gidecek, 3-4 kardeşi var, ev 2 oda 1 salon, ve gelirleri sadece, kadının babasının BAĞ-KUR emekli aylığı.
Boşandılar ve çocuk anneye verildi.Arkadaşıma da 250-TL nafaka ödemek düştü.Tabii, kadın nafakayı alıyor, güzelce parayı yiyiyorlar, çocuğun ihtiyaçları karşılanmıyor, kadın bahçe işlerine gitmek zorunda kaldı, çocuk evde rezil, hep hasta.Arkadaşım, eski eşiyle bir şekilde anlaşıp, velayeti aldı.Nasıl anlaştıklarını anlatmama gerek yok, sanırım anlamışsınızdır.
Gelir ve memleket konusundaki düşüncem şöyle;
Ben İzmir'de yaşıyorum, devlet memuruyum, maaşım 1.450,00-TL.Benimle aynı işi yapan ve Turgutlu'da çalışan-ikamet eden memurun da maaşı 1.450,00-TL.
Ama, en basitinden, temmuz ayında -tam bol olduğu zamanda- domatesi ben İzmir'de 50-Krşye bulunca seviniyorum, oradaki memur ise 20-Krşye alıyor, aynı domatesi ve domates İzmir sebze hali'nden gitme.
Oradaki memur 500-TL kiraya dublex dairede oturuyor, İzmir'de ise 500-TL'ye ancak "Normal" bir semtten (Kale, Kuruçeşme gibi semtler değil, Yeşilyurt ve Altındağ gibi semtler) "Normal" bir ev tutabilirsiniz (3+1, orta yaşlı bir ev)
Şimdi, bu aynı maaşı alan ve farklı yerlerde yaşayan (Mesafe 50 Km) bu iki insan da 250-TL nafaka verse; nasıl eşitlik olur.Ki, 250-TL'den aşağıya nafaka yok.
"Hukuk sistemi güçsüzü korur" demişsiniz.
Görünüşte çok güzel ve çok ulvi bir laf.Kadınlar güçsüz, kabul ediyorum, ama, mahkeme salonunda güçsüzler, evde ise güçlü oluyorlar.Şöyle ki;
Kadının ailesi bir sipariş verir, alırsınız, teşekkür ederler.Adamın ailesi bir sipariş verir, alırsınız, parasını hemen verirler.Kadın bunu normal karşılar ve olur da adamın ailesi parayı ödemezse...Allaahhh artık adamın başına kakıp durur bunu.
Adamın ailesinden birinin düğünü ya da özel gün vardır, kadın mutlaka bir bahane bulup kavga çıkartır.İşte "kardeşin evleniyor, bunlar bunlar yapıldı-alındı, bize alınmamıştı" eee o zaman adamın mali durumu müsait değildir, aradan geçen zamanda düzelmiştir, ama, bunu kadına anlatamazsınız.
Kadının ailesinden birinin düğünü vardır, kadın kendini parçalar, ne yapacağını nasıl ve ne giyeceğini şaşırır, bir laf söyleseniz sonuç kavga olur.
Kadın, kendi evinde ev işi yapmak istemez, ama, anasının evine gidince bir bakarsınız, kolları sıvamış, bulaşığa girişmiş, ya da süpürgeyi almış, başlamış temizliğe.
Kadının, makyaj malzemesi vardır, ayda en az 1-2 defa kuaförü vardır, kadınlar birbirlerinin kıyafetlerini takip ederler, altta kalmak istemezler ve etraflarındaki diğer kadınlar gibi giyinmek, eşya kullanmak isterler.Erkek bir laf söylemez, buna karşılık erkek yarım şişe rakı içti mi..Allaahhh...Tamam...ne alkolikliği kalır ne de çocuğun nafakasını tekel büfelerine vermesi kalır.Ya, senin o kadar masrafın var, adam ses çıkartmıyor.
Bunları kadınlara söylerseniz de alacağınız cevap değişmez -"Eee ne yapalım, biz kadınlar öyleyiz" cevabını alırsınız.
Şimdi, size hayatı zehir eder bu güçlü kadın, mahkemeye gidince "Güçsüz" oluyor...:)
Gelelim, Anayasal Devlete, halkın eşitliğine:
Şöyle söyleyeyim, halk eşit değildir.Zamanla, yaşayıp tecrübe kazandıkça göreceksiniz.
Örneğin, bir hastahaneye gidin, sizle bir, aynı anda bir de bir doktor veya doktorun ailesinden birisi gelmiş olsun.Sizle fazla ilgilenmezler, ilacınızı yazıp yollarlar, ama diğer kişiyle can-ı gönülden ilgilenirler, üstelik sizin sıranız olduğu halde kitabına uydurup, o kişiyi sizden önce muayeneye alırlar.
Örneğin, ben, 0,52 pm alkolle yakalandım, ehliyetime el konuldu, ama, astsubay arkadaşımla gidiyoruz, arkadaşın içkili olduğu da belli, polis baktı, arkadaşta üniforma var -"Ne o komutan, gece eğitiminden mi" dedi.Arkadaş onaylayınca "Geç komutan geç" dedi ve gönderdi.Arkadaşın ağzı içki kokuyordu.
Hani nerede eşitlik? Hani nerede Anayasa?
"Hukuk sistemi insanları memnun etmez, düzeni sağlar" demişsiniz.
İyi güzel de, düzeni sağlarken, belirli bir oranda tarafları memnun etse, mahkeme sonucu bir taraf zil takıp oynarken bir taraf cehennem azabı çekmese...
Bakamayacağınız çocuğu yapmayınız! Ve bir hukuk sitesinde vicdanınızı aklamaya çalışmayınız..Öncelikle insani ve sonrasında hukuki olarak; çocuk/çocuklarınıza bakmak zorunda olduğunuzun hala farkında değil misiniz?
Evet hemde daha beterini. Hanımlar madem çocuğa bakamıyorlar o zaman verirler bakacak olana. Hem çocuğu alıp hem üstüne para almak adil değil. Erkeklere versinler velayeti çoğu adam bırakın iştirak nafakası almayı üstüne para verir. Zaten bu da kimin çocuğu ne için istediğini göstermeye yeterde artar.