-
Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
TBMM Başkanlığına sunulan teklif: Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda değişiklik yapıyor.
Polis, kişileri ve araçları; bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş kişileri tespit etmek, kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla durdurabilecek.
Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için, polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekecek. Süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamayacak. Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirecek ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilecek; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilecek. Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu süreden fazla olamayacak. Durdurma sebebinin ortadan kalkması halinde kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilecek.
Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilecek. Ancak bu amaçla kişinin üzerindeki giysinin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemeyecek. Görevlerin yerine getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklı kalacak. Polis, görevini yerine getirirken, kimliğini belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilecek. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilecek. Polis, kimlik sorgulaması süresince kişiyi ve aracı bekletebilecek. Bu sorgulama işlemi sırasında kimlik bilgileri kayda geçirilebilecek. Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da diğer nedenlerle kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilecek. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınacak ve gerekirse tutuklanacak. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanacak. Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilecek.
Nüfusa kayıtlı olmadığı için kimliği tespit edilemeyen kişilerin nüfusa kayıtlarının temini için gerekli işlemler yapıldıktan sonra, fotoğraf ve parmak izi tespit edilerek kayda alınacak. Kimliği tespit edilemeyen kişinin yabancı olduğunun anlaşılması halinde, Pasaport Kanunu ve Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacak.
Parmak izi ve fotoğrafların kayda alınması konusunda da değişiklik yapılıyor. Buna göre, polis; gönüllü, her çeşit silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport veya pasaport yerine geçen belge almak için başvuruda bulunan, başta polis olmak üzere, genel veya özel kolluk görevlisi ya da özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilen, Türk vatandaşlığına başvuruda bulunan, sığınma talebinde bulunan veya gerekli görülmesi halinde, ülkeye giriş yapan sair yabancı, gözaltına alınan kişilerin parmak izini alacak.
Alınan parmak izleri, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir sisteme kaydedilerek saklanacak. Parmak izi, ait olduğu kişinin kimlik bilgileriyle birlikte, ne zaman ve kim tarafından alındığı belirtilmek suretiyle sisteme kaydedilecek. Ancak, parmak izinin hangi sebeple alındığı sisteme kaydedilmeyecek. Olay yerinden elde edilen ve kime ait olduğu henüz tespit edilemeyen parmak izleri, kime ait olduğu tespit edilinceye kadar ilgili soruşturma dosya numarasıyla birlikte sisteme kaydedilecek. Bu sistemde yer alan bilgiler, kimlik tespiti, suçun önlenmesi veya yürütülen soruşturma ve kovuşturma kapsamında maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla, mahkeme, hakim, Cumhuriyet savcısı ve kolluk tarafından kullanılabilecek. Kolluk birimleri, kimlik tespiti yapmak ya da olay yerinden alınan parmak izini karşılaştırmak amacıyla doğrudan bu sistemle bağlantı kurabilecek.
Sistemde kayıtlı bilgilerin hangi kamu görevlisi tarafından ve ne amaçla kullanıldığının denetlenebilmesine imkan tanıyan bir güvenlik sistemi kurulacak. Sistemde yer alan kayıtlar gizli olacak; amaçları dışında kullanılamayacak. Sisteme kayıtlı olan parmak izi ve fotoğraflar, kişinin ölümünden itibaren 10 yıl; kayıt tarihinden itibaren 80 yıl geçtikten sonra sistemden silinecek. Parmak izi ile fotoğrafların sistemde kaydedilmesi ve saklanmasıyla bu kayıtlardan yararlanmaya ilişkin diğer esas ve usuller, İçişleri Bakanlığı tarafından Adalet Bakanlığının görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.
Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş, sulh ceza hakiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kağıtlarını ve eşyasını arayacak; alınması gereken tedbirleri alacak, suç delillerini koruma altına alarak gerekli işlemleri yapacak. Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekecek.
Arama kararında veya emrinde; aramanın sebebi, konusu ve kapsamı, aramanın yapılacağı yer, zaman ve geçerli olacağı süre belirtilecek. Önleme araması; Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde, özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde, halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde, öğretim ve eğitim özgürlüğünün sağlanması için her derecede öğretim ve eğitim kurumlarının ve yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında, umumi veya umuma açık yerlerde, her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda yapılabilecek. Konutta önleme araması yapılamayacak; kamuya açık olmayan işyerleri ve diğer kapalı alanlardaki önleme araması ise ancak hakim kararıyla olabilecek. Ancak polis, kişilerin hayatı veya vücut bütünlüğüne karşı işlenmesi muhakkak olarak öngörülen ya da işlenmekte olan bir suçun önlenmesi amacıyla, ayrıca bir karar veya emre gerek olmaksızın ve yardım istenmiş olup olmamasına bakılmaksızın kişilerin konutuna ve işyerine girebilecek.
Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşü ve benzeri toplumsal etkinliklerin düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu haller, gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılacak. Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; unvan, sıfat veya görevlerine, diğer özel kanunlarla kendilerine tanınan istisnalara ve herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde elle kontrol etmeye ve aramaya yetkili olacak. Bu yerlere girmek isteyenler, kimliklerini, sorulmaksızın ibraz etmek zorunda olacak.
Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkili kılınıyor. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilecek.
Bedeni kuvvet; polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde doğrudan doğruya kullandığı bedeni gücü, maddi güç ise polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde bedeni kuvvetin dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fiziki engeller, polis köpekleri ve atları ile sair hizmet araçlarını ifade edecek.
Zor kullanmadan önce ilgililere direnmeye devam etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılacak. Ancak, direnmenin mahiyeti ve derecesi göz önünde bulundurularak, ihtar yapılmadan da zor kullanılabilecek. Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kendisi takdir ve tayin edecek. Ancak, toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler, müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilecek.
Polis, kendisine veya başkasına yönelik bir saldırı karşısında, zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın, TCK’nın meşru savunmaya ilişkin hükümleri çerçevesinde savunmada bulunacak. Polis; meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında, bedeni kuvvet ve maddi güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde, hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silah kullanmaya yetkili olacak.
Polis, silah kullanmadan önce kişiye “dur” çağrısında bulunacak. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilecek. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi dolayısıyla ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilecek. Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçü ve oranda duraksamadan silahla ateş edebilecek.
Polis, bir suça ilişkin olarak kendisine yapılan sözlü ihbar ve şikayetleri ve görevi sırasında öğrendiği suça ilişkin bilgileri yazılı hale getirecek. Bir suç işlendiği veya işlenmekte olduğu bilgisini edinen polis, bu bilginin doğruluğunun anlaşılması halinde, elkoyduğu olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhal Cumhuriyet savcısına bildirecek ve Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda gerekli soruşturmaya başlayacak.
Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan polis, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemler sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men edecek. Olay yeri dışında kalan ve o suça ilişkin delil elde edilebileceği yönünde kuvvetli şüphe sebebi bulunan konut, işyeri ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda yapılacak işlemler için Ceza Muhakemesi Kanununun arama ve elkoymaya ilişkin hükümleri uygulanacak.
Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilecek. Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamayacak. İşleme başlanmadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları tutanağa bağlanacak. Teşhis işlemine tabi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekecek. Teşhis için gerekli olması halinde, şüphelinin görünüşüyle ilgili gerekli değişiklikler yapılabilecek. Teşhis işlemine tabi tutulan kişilerin her birinde, teşhis sırasında bir numara bulundurulacak.
Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tabi tutulan kişilerin birbirini görmemesi sağlanacak. Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanacak ve teşhiste bulunması istenen kişiye, şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği hatırlatılacak. Teşhis işlemine tabi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak soruşturma dosyasına konulacak.
Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilecek. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamayacak. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekecek. Teşhis işlemi tutanağa bağlanacak.
Polis; TCK’da tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama, silah kaçakçılığı suçları, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,Terörle Mücadele Kanununda tanımlanan terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda istihbarat faaliyetinde bulurken her türlü beşeri ve teknik imkandan faydalanacak.
Elde edilen istihbarat bilgileri, soruşturma veya kovuşturmada delil olarak kullanılamayacak.
NTV (a.a) / 26-5-2007
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Polise yetki verileceğine eğitim verilmeli bence. Dört sene önce bu kanun vardı da ne oldu ? İnsanlar hem terör hemde polisin insanlık dışı davranışlarıyla uğraşıyordu. Demek ki çözüm bu değil .
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Bence verilen yetkilerde her işte olduğu gibi muğlaklıklar bırakılmış ve kullanmak isteyen de rahatca kullanacak. Durdurma nedeninin gerektirdiği zaman süresini aşmamak kaydıyla tutabilecek ifadesi nedir şimdi. Kim belirleyecek bu sürenin aşılıp aşılmadığını. Birisi belirleyecek olsa da süre aşıldıktan epey bir süre sonra belirlenmesi kimin işine yarayacak. YÖK'ün disiplin yönetmeliği gibi. Öğrencilik vasfına yakışmayan tavırlarda bulunulması durumunda kınama cezası ön görüyor. Peki öğrencilik vasfı nedir veya nasıl aşılır bunlar belirtilmemiş. İstediği gibi ceza yağdırabilir. Bu da güzel...
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Bu konuda Sayın Tangör Evren ve Sayın justsedat katılmamak elde değil, aslında uygulamada eski ile yeni arasında pek fark eden bir durum yok gibime geliyor ancak hukuki yönü ile çok şey farkeder sanırım.
Bu konu hakkındaki eleştirilere yanıt veren İçişleri Bakanı Osman Güneş'in düşünceleri şöyle:
Alıntı:
Eleştirilere yanıt veren İçişleri Bakanı Osman Güneş, konuyla ilgili 14 aydır süren çalışmaları olduğunu söyledi. Kanun teklifini gördüğünü, kendi yaptıkları çalışmayla çakıştığını anlatan Güneş, bu nedenle de desteklerini kaydetti.
Güneş, 5-6 maddelik bir kanunla terörü bitirmenin mümkün olmayacağını belirterek, şöyle konuştu: ''Tabii ki bu, kanunlaşır kanunlaşmaz, Türkiye'de her şey güllük gülistanlık olmayacaktır. Terör uluslararası bir boyut arz etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti yıllardır terör belasıyla uğraşmaktadır. Bunun çok farklı yönleri vardır. Uluslararası, ekonomik, sosyal boyutları vardır. Şüphesiz bunların yanında polisiye boyutu, güvenlik güçlerimizin de alması gereken tedbirler vardır. Teklifle dile getirilen hususlar, taşrada en çok sıkıntısı çektiğimiz hususlardır.'' Ankara'da Ulus'taki patlama olayının failinin parmak izinden çok kısa sürede tespit edilebildiğini anımsatan Güneş, şöyle devam etti:
''Ama bugün aslında bu işin, tam anlamıyla hukuki bir altyapısı, yeterli hukuki altyapısı bulunmamaktadır. Aramalarla ilgili çok ilginç olaylarla karşılaşıyoruz. Güvenlik güçlerimiz çok ilginç olaylar yaşıyor, sıkıntılar yaşıyor. Hem bölücü terör örgütüne karşı verilen mücadelede hem de genel asayişin sağlanmasıyla ilgili konularda yaşıyoruz. Bu, her şeyi çözmeyecek ama güvenlik güçlerimizin verdiği mücadelede, elini büyük ölçüde rahatlatacak bir tekliftir, değerlendirmedir.''
Mynet-Haber
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Terör saldırılarının ardından gündeme getirilen ve polisin yetki arttırma taleplerini içeren Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nda değişiklik yapan yasa teklifinin ne getirip ne götüreceği tartışılıyor.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Sözüer, mevcut yasayı ve taslağı anlatarak kıyaslama yaptı. Sözüer şunları söyledi:
“Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu, 1934 yılında yapılmış bir kunundu. Bütün yasalarımız reforma tabi tutulmasına karşın bu kanun eskimişti. 2004 yılında yapılan yeni ceza kanunları karşısında bu kanunda da değişiklik yapılması zorunluydu. Bu konuda bir yıl önce bir çalışma başlatılmış ve bu çalışma sonuçlanmıştı. Çalışmaya Türkiye’den birçok akademisyen katıldı ve yurtdışında incelemeler yapıldı. Sonunda çok kapsamlı bir taslak ortaya çıktı; takriben 50 maddelik yeni bir kanun ortaya çıktı. Dünyadaki diğer uygulamalar ve kanunlar da gözönünde tutuldu. Fakat bu bir bütün halinde Meclis’e gelmeden, siyasi gelişmeler nedeniyle seçimler öne alınınca böyle kapsamlı bir kanunun çıkması zor göründüğü için en önemli maddelerinden bazıları gündeme getirildi. Yani eski bir elbiseye modern bir yama yapılmaya çalışılıyor şu anda. Gönül isterdi ki taslağın tümü kanunlaşabilsin. Buradaki şanssızlık şu: Taslak bütün haliyle çıkmalıydı. Bundan birkaç madde eski kanuna serpiştirilmiş oluyor. Ama yine de getirilen düzenlemeler prensip itibarıyla son derece olumlu.”
YASA TASLAĞI NELER GETİRİYOR?
Sözüer’e göre yasanın getirdikleri şunlar:
Durdurup kimlik sorma yetkisi genişletiliyor
Durdurup kimlik sormada polisin gerekli kolaylığı sağlayacağı, kişiyi hemen gözaltına almayacağı, kimliğini kanıtlaması için gerekli yardımda bulunacağı, bunlar olmazsa kişi kimliğini kanıtlayamazsa veya gerçek dışı beyan verirse ondan sonra gözaltına alınacak. Bu nedenle polisin kişileri durdurup kimlik sormasının bile kanunda düzenlenmesi, kişi hak ve özgürlükleri bakımından önemli bir güvence. Bunu polis şu anda da yapıyor ama koşulları belli değil.
Parmak izi ve fotoğraf kaydı
Dünyadaki bütün polis teşkilatlarının böyle bir arşivi vardır ve olmalıdır. Türkiye’de bunun koşulları belli değildi. Şu anda getirilen sistemle güvenceli bir sistem getiriliyor. Eskiden parmak izi alınıyor, bu bilgi kişi işe girerken bile kullanılabiliyordu. Buna “fişleme” diyorduk. Ama yeni sistemde diyor ki; “Kişinin hangi nedenle parmak izi alındığı kayda geçmez.” Önemli olan bunun sadece suç soruşturmasında ve koğuşturmasında kullanılabileceği... Ayrıca polis, silah ruhsatı, sürücü belgesi, pasaport almak isteyenlerle Türkiye’ye giriş yapan yabancılardan gerekli gördüklerinin parmak izini ve fotoğraf kaydını alabilecek. Kayıtlar gizli kalacak, kişinin ölümünden 10 yıl ya da kayıt tarihinden itibaren 80 yıl sonra silinecek. Böylelikle her kolluğun kendine ait bir sistemi değil, jandarmanın ve polisin ortak bir sistemi olacak.
Teşhis (yüzleştirme)
Teşhis (yüzleştirme) maddesi çok önemli bir madde. Türkiye’de yapılan teşhislerin nasıl yapılacağı belli olmadığı için büyük sorunlar var. Bu maddeyle bunun kuralları dünya stanratlarında düzenlenmiş oluyor. Bu çok büyük bir artı.
Konuta girme hakkı
Bu konuda da belirsizlikler vardı. Örneğin bir evden ne olduğunu bilemediğiniz bağırtı çağırtılar geliyor. Bu tür olağanüstü durumlarda bir kişinin hayatına son verilebilir. İçeride başka felaketler olabilir. Bu durumda polisin hakimden izin alması gerekiyordu ve bu süreçte olay olup bitiyordu. Örneğini verdiğimiz bu gibi durumlarda kişileri korumak için çok istisnai olarak konuta girme hakkı veriliyor. Belirlilik sağlanmış oluyor.
Zor ve silah kullanma yetkisi somutlaşıyorŞimdiki kanunda polisin silah kullanma yetkisi var. Ama bunun koşulları belirsiz. Bu konuda daha somut bir ölçü getiriliyor. “Bedeni kuvvet veya maddi güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kıracak ölçüde ya da hakkında tutuklama, gözaltına alma kararı verilmiş kişilerin veya suçüstü halinde silah kullanmaya yetkilidir” deniliyor. Önce kişiye “dur” çağrısında bulunulacak. Kişi çağrıya uymayıp kaçarsa önce uyarı ateşi amacıyla ateş edilecek, buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi halinde ele geçirilmesi de mümkün değilse kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve yakalanmasını sağlayacak ölçüde silah kullanılabilecek. Polise bu aşamalardan geçtikten sonra silahla ateş vetme yetkisi veriliyor. Bunlardan sonra da yine kişinin yakalanma ihtimali varsa yine hedef gözeterek ateş edilmeyecek. Sadece yakalanmasını sağlamak amacıyla örneğin sadece ayağından ateş edilebilecek. Bunların somut olarak düzenlenmesi çok çok önemli.
Beşeri ve fiziki takip
Mevcut yasada beşeri ve fiziki takip imkanları çok belirsiz. Belli suçların önlenmesi amacıyla istihbarat faaliyetleri yapılacak. Ama “her türlü beşeri ve teknik imkanlardan yararlanılacak”. Bu imkanların neler olduğu belirsiz. Halbuki taslakta bunlar da çok somuttu. Bu Meclis’teki çalışmalarda görüşülmesi gereken bir husus.
DOÇ. DR. KOCASAKAL: EN TEHLİKELİ MADDE SİLAH KULLANMA YETKİSİ
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal sözkonusu yasa taslağını “tepki yasası” olarak tanımladı. Kocasakal, “Karşı çıktığım şey sıcak bir olay olduktan sonra bunlar gündeme geldiği zaman ‘tepki yasaları’ ortaya çıkması. Halbuki bunlar böyle bir olay olmaksızın daha serinkanlı oturulup düşünülüp benzer örnekleri ele alınıp yapılırsa daha sağlıklı olur. Bombalama oldu, altı kişi öldü, bu sıcaklıkta yapılacak değişiklik tepki değişikliği olacaktır ve özgürlükler aleyhine olacaktır. Zamanlamanın kesinkes yanlış olduğu kanaatindeyim. Bunun sıcaklığı geçtikten sonra daha serinkanlı düşünülmeli ve tartışılmalı. Toplumun adalet ve özgürlük talepleri de dikkate alınmalı, emniyet kuvvetlerinin yetki ve güvenlik talepleri de dikkate alınmalı. Dengeleyici bir vaziyette ele alınmalı. Sistemin de özü bozulmamalı. Sonuçta hakim kararına bağlı bir arama sistemi prensip itibarıyla doğru, çünkü polis her istediği zaman ‘şüphelendim’ diyerek arayamamalı. Makul şüphe olmalı” dedi. Kocasakal şöyle devam etti:
‘FIRSAT BU FIRSATTIR’ DEYİP...
“Yetkilerde polisin söylediği kadar bir yetersizlik yoktu. Ama haklı oldukları noktalar da var. Anayasa değişikliği ile beraber hakim kararı ile aramayı o kadar abarttılar ki kafalar karıştı. Polis, ‘fırsat bu fırsattır’ deyip birtakım şeyleri almaya çalışıyor. Ama Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun yenilenmesi de gerekiyor. Çünkü eski bir yasa. Mutlaka yeni bir kanun yapmakta yarar var ama korkum şu ki, yeni yapılan hiçbir yasa eskisinden daha iyi olmuyor maalesef.
1991’de Terörle Mücadele Kanunu’na ‘hedefe karşı doğrudan ve duraksamaksızın silah kullanılır’ diye bir hüküm konmuştu. Bir süre sonra Anayasa Mahkemesi ‘yaşam hakkını ihlal ediyor’ diye o maddeyi iptal etti. Birkaç sene önce yapılan değişiklikle yine benzeri bir düzenlemeyi koydular zaten. Bu durumda artık silah kullanmayla ilgili herhangi bir problem kalması mümkün değil. O da tehlikeli bir hüküm. Çünkü ‘doğrudan ve duraksamaksızın’ sözcüğü çok tehlikeli bir sözcük. Silah kullanmayla ilgili bir değişiklik neden isteniyor, anlamak mümkün değil.
Ayrıca arama, kimlik sorma, parmak izi meselesi ve genle ilgili birtakım bilgilerin alıp saklanması maddelerinin açık bir şekilde düzenlemesinde yarar var.
Türkiye gibi terörle yakın ilgisi olan bir ülkede bu konularda ‘kişi özgürlüğü herşeyin üzerindedir, bunlardan hiç taviz verilmesin’ noktasında değilim. Zedelemeyecek veya çok az zedeleyecek ölçüde bazı şeylere başvurulmasından yanayım. Korunma da bir ihtiyaçtır. AB’nin Cardiff Zirvesi’nde söylenen çok güzel bir tespit var: Güvenlik olmaksızın, özgürlük ve adalet yaşanamaz.”
NTV/Yasemin Arpa
-
Yeni Polis Hakları
Evet konudan da anlaşılacağı üzere bize ne getirecek ne götürecek.
Biraz ayrıntılı yazarsanız sevinirim.
Daha önce böyle bir konu vardı ancak yasa değiştiği için böyle bir başlık açma ihtiyacı duydum.
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın tttttttt,
Madem konuyu açtınız, siz neden bir giriş yapıp kendi düşüncelerinizi ayrıntılı olarak yazmadınız önce?! Yazabilsem yazacağım ama malesef...
Ancak şu linki verebilirim:
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=23050
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
-
Re: Yeni Polis Hakları
Bilgim olsa yazardım , soruyorum
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
POLİSİN YETKİLERİ KALDIRILSIN!!!!!!!!!!!
“Fethullahçılar İstanbul Emniyeti’ni de ele geçirdi” ... Emniyet’teki Fetullah örgütünce, sivil imamların belirlediği hedefler, yasadışı dinlenmekte, ...
http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay...ay&idhaber=179 - 22k -
Konuşmasında Polis Akademisi'ne atıfta bulunan Büyükanıt, emniyet ... ve duyarlı kurumlarını ele geçiren Fethullah Gülen ve müritlerinden söz ediyordu. ...
www.kuvvaimilliye.net/news_detail.php?id=7140 - 51k
KENDİ PARTİSİNİ KURARAK VEYA ELE GEÇİRDİĞİ BİR SİYASİ PARTİYİ DESTEKLEYEREK,SİYASİ ... 28.05.2007 19:57:49- FETULLAH AJANLARI DİĞER PARTİLERE SIZMAKTALAR! ...
www.trakyanethaber.com/yeni/haber.asp?id=2755 - 70k
Hatta son Hrant Dink olayında görüldüğü gibi Fethullahçı Emniyet Müdürü doğrudan ... Adalet Bakanlığı ve diğer tüm kritik devlet bürokrasisini ele geçirdi. ...
www.turksolu.org/134/ozsoy134.htm - 52k -
İstanbul İl Jandarma istihbarat birimlerinin ele geçirdiği belgelerde İstanbul .... Perşembe, Nisan 19th, 2007. Fethullah Gülen ve Papa-Merhamet Bakışları ...
diyalogcu.wordpress.com/2007/04/ - 85k -
Her taşın altından Fethullah Gülen tarikatı çıkıyor. Aklın yolu birdir. Saygılar .... bilgisayarlarını da "hack"leyerek bazı gizli dosyaları ele geçirdi. ...
www.kemalistler.net/viewtopic.php?p=78112 - 165k - Önbellek -
Ramazan Akyürek’in Fethullahçı sicili: Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı .... ÖSS var öğrenci yok · Mars'ta su izleri · Biri ölü iki PKK'lı ele geçirildi ! ...
www.haber3.com/haber.php?haber_id=202517 - 68k -
Amerika’da yaşayan ve Türkiye’ye dönmek istemediği anlaşılan Fethullah Hoca, ... EN CİDDİ KADROLAŞMA: Emniyet Örgütü’nün politikacıların oyuncağı haline ...
http://www.objektifhaber.com/yeni/ya...ikID=68O65O67O - 57k -
Emniyet’te 1991 yılından bu yana “Fethullahçı kadrolaşma” ve bu kapsamda “Fethullahçı” olarak ... Şeytanları istemiyoruz, 04 Mayıs 2007, 17:44 ...
http://www.objektifhaber.com/yeni/ya...D=64O66O68O72O - 54k -
-
Re: Yeni Polis Hakları
Yeni polis Haklari;
Polis devleti olmak bir yana bugünkü emniyet teşkilatının kimlerin elinde olduğu, tarikatlarin kaleleri, polis kolejinin durumu incelendiğinde tüm yetkisinin, TC. nin demokratik hukuk devleti olarak sürdürülebilmesi için bu haklarin, bu yapıda külliyen kaldırılmasını gerektirmektedir.
Duyurulur!
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
T.D.B // "Fethullah Gülen'le Yollarımızı Ayırdığım İçin Beni Öldürtmek İstiyor" ... eski İçişleri Bakanı Şehabettin Harput ile yüzlerce kez görüştüğünü, ...
www.turkdirilisi.org/haber_detay.asp?id=318 - 59k -
Nurettin Veren, lise öğrenciliğinden bu yana 35 yıl boyunca Fethullah Gülen ve ... eski İçişleri Bakanı Şehabettin Harput ile yüzlerce kez görüştüğünü, ...
http://www.selendi.com/forum/fethull...ml?action=home - 84k -
İstanbul bağımsız Milletvekili Emin Şirin, Fethullah Gülen hakkında iddialarda ... eski İçişleri Bakanı Şehabettin Harput ile yüzlerce kez görüştüğünü, ...
www.abchukuk.com/haber/haber4966.html - 6k -
ABDULKADIR AKSU; FETHULLAH GÜLEN EMRINDEKI BAKANLARDAN BIRIFethullah Gülen’in dini idare ve siyasete alet etmemesi lazımdır. Milli Eğitim’den, İçişleri Bakanlığı’ndan, Adalet Bakanlığı’ndan elini ayağını mut-la-ka ...
hanifislam.com/VatanHainleri/abdulkadir_aksu.htm - 188k -
FETHULLAH GÜLEN'İN İSTİHBARATÇILARA ÖZEL İLGİSİBu raporun, hiyerarşiye uygun bir biçimde makamlara sunulmasından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, oradan İçişleri Bakanlığı'na ve konunun aciliyeti ve ...
www.dogrugenclik.org/hablemitoglu/kostebek/3.htm - 10k -
Hürriyet - -Emniyet'in Fethullah Gülen açıklaması Meclis gündemindeCHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Fethullah Gülen hakkındaki açıklamalarını Meclis gündemine getirdi. Gazalcı, İçişleri ...
hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4231429&tarih=2006-04-10 - 26k -
İstanbul Emniyeti’ndeki atama restleşmesinin İçişleri Bakanı Tantan’ın istifasını gündeme getirecek kadar büyümesi üzerine, Fethullah Gülen’e yakınlığıyla ...
www.evrensel.net/01/04/22/politika.html - 21k - Önbellek - Benzer sayfalar
BASBAKAN ERDOGAN HABLEMITOGLU CINAYETIYLE ILGILI BIRILERINE ...Emniyet teskilati icinde kadrolasan Fethullahcilardan tutunda, Fethullah Gulen'in .... Hablemitoğlu Ailesi'nin, İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat ...
hanifislam.com/hablemitoglu/cinayette_santaj.htm - 35k -
MİLLİYET İNTERNET - YAZARLARİstanbul Emniyeti ve İçişleri, hazırladıkları tayin listesini onaylamayan Vali ... Emniyet içinde Fethullah Gülen'in kadro harekatını bilmeyen kaldı mı? ...
www.milliyet.com.tr/2001/04/20/yazar/ozkan.html - 26k -
Forumlar > DANIŞTAY SALDIRISININ ARKASINDAKİ GERÇEKLERBu isimlerin ardından Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu geliyor. Tuzcu, 1987 yılında Eğitim Daire Başkanıyken Fethullahçı örgütlenmenin temelini atan kişi ...
http://www.turkish-media.com/forum/l...hp/t29402.html - 101k - Ek
FETULLAH GÜLENİN GERÇEK YÜZÜ - Mustafa Kemal - BlogcuGeriye, yasaları uygulama gibi asli görevi olan sadece İçişleri Bakanı ...... Bir donem Amerikan Adalet Bakanligi'nda calisti. Fethullah Gulen'in CIA ve ...
maresalgazi.blogcu.com/2203567/ - 289k -
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Hukuk ve adalet ;
Alıntı yapmaktan lütfen vaz geçin. Yada çok az yapın. Kontrol için ne olursa olsun bakmak zorundayız unutmayın , Lütfen bizleri zorlamayın vede bu sitenin hukuki.net olduğunu unutmayın. Bu iletilerinizi Laiklik ve demokrasi adına onayladığımı bilmenizi isterim. Ama benim her siteyle bir saat vakit kaybetme şansım yok.
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın Hukuk ve ADALET,Yorumunuz maalesef çok yuvarlama olmuş.Hatta Çamur At İzi kalsın mantığıyla bir nevi kin kusmuşsunuz,Yazık!
Emniyet,Tarikatların elinde buyurmuşsunuz,ben de buna istinaden size iki konu belirtmek isterim.Ve bunları Hukuk adamı olduğunuzu varsayarak yazıyorum;
1-)Madem Emniyet Tarikatlerin Elinde,bir Hukuk Adamı olarak gereğini yapmak size düşer,
2-)Danıştay'ı TÜRBAN meselesinden dolayı basan POLİS DEĞİL AVUKATTI!Hani şu üstü aranamayan AVUKAT...
Sizden ricam şahsi görüşlerinizi belirtirken KURUMLARA olan kininizi kusmayın.Şunu unutmayın ki herkesin birilerine kusacak KİNİ mutlaka vardır.Önemli olan ortak noktalarda buluşabilmek.
YENİ YASA sadece Gözboyama!Öyle abartıldığı gibi Olağanüstü Yetkiler vermiyor.Eskisine biraz makyaj yapmışlar o kadar...
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın Mutgin;
1. Danıştay'ı basan avukat, o silahı, acaba nereden ve nasıl elde etti? Yoksa, köşedeki süpermarketten mi aldı?
2. Avukatların üstlerinin aranamadığı bilgisini, nereden elde ettiğinizi bilmiyorum. Ama; bir avukatla birlikte, örneğin TBMM'ne veya Adalet Bakanlığı'na gidin, bakalım, kimlerin üstü aranmıyor? (Avukatlarınki üstü aranıyor).
3. Avukatlar; hangi yetkilerini kullanarak, bir Devlet Kurumu'nun tarikatların (veya başka bir sınıfın) eline geçmesini engelleyecek veya varsa bu oluşumları ortadan kaldıracaklardır?
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın Av.Mehmet Taylan KARAKUM;
1-)Danıştay'ı basan avukat, o silahı, acaba nereden ve nasıl elde etti? Yoksa, köşedeki süpermarketten mi aldı? demişsiniz,henüz süpermarketlere sıra gelmedi!Benim burada demek istediğimi anlayacak kadar tahsiliniz olduğunu düşünüyorum,yine de Herkese Açık bir forum olduğu için daha anlaşılır yazayım;
Bugün her meslekte iyi-kötü vardır.100 polis ibadetini yerine getirirken bunlardan 10'u tarikate takılıyorsa,bunu Emniyet Tarikatların elinde diye lanse etmek insafsızliktır!Neden mi?100 polis ibadetini ifa ediyorsa 200 polis İçki içiyor,aleme(gazino,pavyon vs.) gidiyor!Nerede kaldı Tarikatçılığımız?
2-)İstisnalar kaideyi bozmaz.Misal Uçağa binerken herkes Silahını görevliye vermek zorunda
3-)Hangi Yetki diyorsunuz?Suçu ihbar etmek için yetki gerekmez,bilakis her vatandaşın görevidir.Suçu bildiği/gördüğü halde ihbar etmiyorsa,Suça Göz Yumuyor demektir ki bu fiil başlı başına suç teşkil eder!
Ve son olarak;Daha iyi bir Hukuk sistemi olan bir Ülkede yaşasaydık,Hukuk ve Adalet'in bu savını ispatlaması,ispatlayamadığı takdirde Maddi ya da Manevi ceza alması gerekirdi.Çünkü 200 bin kadrosu olan bir teşkilatı töhmet altında bırakmak konumu/ünvanı ne olursa olsun kimsenin haddi olmasa gerek.
İlginize teşekkür ederim
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
herkese selamlar,
büyük ve köklü bir teşkilatı top yekün eğitimsizlik ile suçlayamayız, unutmayın ki yoldan geçen herkesi değil T.C. Devletinin belirlediği kriterleri taşıyan ve yine T.C. Devletinin vermiş olduğu eğitim ve öğretim programını başarı ile tamamlayanlar polis oluyorlar. son iki yıl ülkemiz asayişi açısından sıkıntılı geçtiğine inanıyorum ve bir olay ile ilgili sizlere örnek vermek istiyorum:
gece saat:03.30 ve yolda yürümekte olan X şahsının üzerinde 5 adet uyuşturucu hap olduğu yönünde ihbar alınır. yapılan çalışmada şahıs yol üzerinde görülür ve durdurulur. usule uygun şekilde kimlik tespiti yapılır, ihbar konusu X şahsına açıklanır. X şahsı ihbarın asılsız olduğunu, üstünün aranmasının istemediğini ve üst araması için gerekli izin alınıncaya kadar da emniyete gelmek istemediğini beyan eder. siz de bir polis olduğunuzu düşünün. NE YAPARDINIZ? (Not: ihbara konu suç unsurlarının kabaca yapılan üst aramasında bulunması imkansızdır.)
TEŞEKKÜR EDERİM.
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın Mutgin,
Ben hukukçu değilim. Şayet hukukçu kimliğim olsa bu forumlarda da dile getirilen, varolan, sorun olan bir çok konuda TBB ni de harekete geçirerek müdahil olunmasına çalışırdım.
Ben bir olayla ilişkilendirerek bu yorumu yapmadım, diğer topicte de, savcılık ve kamu kaynaklarından bu kurum ve kuruluşlar hk. belge ve bilgileri gönderdim.
Objektif olmak zorundayız. Herhangi bir kişiyi hedef almış da değilim. Belki polis olabilirsiniz. Şayet öyleyse mevcut durumdan siz daha çok rahatsız olmalısınız.
Hukuki net'i demokrasiye inanmış, demokratik kurum ve kuruluşları olan devlet yapılanmasını savunan bir site olarak görüyorum.
Somut durumu yok varsayarak düzeltilmesi adına toplumsal baskı unsuru olunmadıkça, kuruluşların gittikçe işlevlerini getiremez hale geldiği, hatta sen yapamıyorsun ben diye yeni yapılandırma adıyla ortadan kaldırıldığı örneklerini asayiş adına da görmesek derim.
Bilmemiz gereken, Emniyet teşkilatı, TC.nin, Demokratik hukuk düzenininin bir parçası, önemli bir kuruluşudur.
Bu kuruluşun adı tarikatlarla anılıyor, ülkede gelişen istenmeyen olaylarda yetkililerin adı geçiyor, kuruluşun tarikat bağlantıları basın, medya ve internette sayfalarca yer alıyor ise, ve siz hayır diyorsanız, o sizin yorumunuz.
Ben sadece kamuoyuna sunulan bilgi ve belgelere dayanarak bu tabloda, polisin yetkilerinin artırılmasının doğru bir yaklaşım olmadığını savunuyorum.
saygılar,
-
Re: Yeni Polis Hakları
Sayın Hukuk ve Adalet;
Takdir edersiniz ki bugün Medya işine geleni yazmakta,çıkarları neyi gerektiriyorsa onları dile getirmekte ve çıkarları ile ters düşen konu/kişi ve kurumları elindeki araçlarla adeta LİNÇ etmekte herhangi bir sakınca görmemektedir.Dolayısıyla bugün TÜRK MEDYASI güvenilirliğini yitirmiştir!Evet
ben Emniyet mensubuyum.Ve teşkilat içerisinden biri olarak iddia mı tekrarlıyorum;100 polis İbadet ediyorsa ve bunların 10 u Tarikatlara gidiyorsa bu TEŞKİLATIN Tarikatların eline düştüğünü göstermez.Ve bu Teşkilatta 100 polis ibadet ediyorsa 200 polis İçki içiyor!Bunu çok rahat söylüyorum,çünkü ben bu insanlarla hergün 12 saatten fazla görev yapıyorum ve Lojmanda oturduğum için görev haricindede ne olup bittiğini iyi kötü gözlemleyebiliyorum.
Size tavsiyem,MEDYA'nın taraflı yayınlarına değil,kendi gözlemlerinize değer verin...
-
Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Alıntı:
Tangör Evren rumuzlu üyeden alıntı
Polise yetki verileceğine eğitim verilmeli bence. Dört sene önce bu kanun vardı da ne oldu ? İnsanlar hem terör hemde polisin insanlık dışı davranışlarıyla uğraşıyordu. Demek ki çözüm bu değil .
Sayın Tangör Evren;
Bu yazdığınız Yorum mu?Devletin Polisi ile Vatan Haini Teröristleri aynı kefeye koymak,yorum mu oluyor?Öncelikle yaptığınız bu benzetmeyi size aynen iade ettiğimi belirtmek isterim.
Bakın ben de Yorum yapayım...
1-)Danıştay'ı basarak Hakim katleden kim?Avukat(Hem de -güya-Türban için)
2-)Terörist başının buyruklarını İmralı'dan alıp güya Kamuoyuna(aslında Terör Örgütüne)iletenler kim?Avukatları...
Cezaevine Uyuşturucu,Cep Telefonu sokmaya çalışırkenyakalanan Avukatları zaten duyuyor ya da okuyorsunuz.
Görüşlerine yer verilen Hukuk Doç.Dr.,Yasanın tek eksiğinin (Seçim Dolayısı ile)bütünüyle değil bir bölümünün çıkmış olduğunu ama çıkan bölümünde olumlu olduğunu belirtirken sizin bu benzetmeniz bana İĞRENÇ,yaklaşımınız SİYASİ gelmiştir.
Bundan dolayı sizi Kınıyor ve Kurumlar hakkında yorum yaparken ŞAHSİ HIRSLARINIZI değil,Kanuni Yorumlarınızı bekliyorum.Bir Hukukçu olarak size yakışan budur düşüncesindeyim.Teşekkürler
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Mutgin ;
Okuduğunu doğru okuyabilmek ve anlayabilmek çok önemlidir. Ancak sizin bunu yapamadığınızı görüyorum. Ne ilgisi var teröristle polisin ? Oradan o yorumu nasıl çıkardınız ?
Danıştayı basan kişinin Avukat olması bırakın avukatları tüm hukuk camiası için bir yüzkarası olmuştur. Hiç bir avukat veya hukukçu bunu savunamaz. Çarpık ideolojilein ve hukukdışı söylemlerin sonucudur o olay. O avukatın sıfatını bırakın insanlığı çok rahat sorgulanabilir. Kötü örnek örnek teşkil etmez unutmayın.
Türkiyede en sevilmeyen kurum polis teşkilatıdır. Bunun nedenide eğitimsiz oluşudur. Uyduruk sınavlarla polis yapılan bir sürü genç hazmedemeyeceği kadar yetkiyle donatılınca ortaya bu sonuç çıkmaktadır. Yazımda belirttiğim husus işte bu eğitimdir. Eğitimsiz polis halk içine salınmış bir bombadır. 1 Mayıs olaylarında en çok konuşulan polisi rezil eden ancak nulunamayan kişi maalesef gene polistir. Yemek yiyen babası yaşındaki adama psikopatça gidip vuran kişiyi mi savunuyorsunuz bana ? Yoksa sivil polissen kimlik göster dedi diye ayağı kırılan vatandaşa karşı mı haklı polis...
Yetki hazmedene verilir. Eğitimliye verilir düşünmeyi analitik çözüm üretene verilir. Ciddi eğitim almış polislerimizde bu saçmalık yüzünden rezil olmaktadır. Polis eğitimsizliğin kalesi gibi durmaktadır toplum önünde. İtten kopuktan oluşan hıncını eğitimsizliği ile birleştirince uysal sakin halka kan kusturmaktadır polis...
Avukatın eylemi gerçekleştirdiği silaha bakarsak aslında ne demek istediğimi çok net anlayacağınızı umuyorum. Bu bir kuruma saldırma siyasi değil polisi koruma yazısıdır .Okumayı anlamayı bilene.
Orada bahsedilen teröristten kaçan vatandaşa polisin bu eğitimsizliği yüzünden kan kusturmasıdır. AİHM si polise karşı açılan 879 dosyanın tamamında polisin insanlık dışı davranışlarda bulunduğunu kabul etmiştir. Ne demk hayvan pisliği yedirmek ? Ne demek silah namlusunu birisinin ağzına sokmak Ne demek çırılçıplak soyup bir insanı .. Neyse siz anladınız...
Eğer anlama zorluğunuz devam ederse birilerine daha yorumlatıp yazınız. Eskiden polis eğildi adı Cumhuriyet savcısı gibi Cumhuriyet polisiydi. Bemin özlemim işte budur. Kaldıki polis ile ilgili yazı siyasi de değildir.
Örümcek ağlarını temizleyerek gerçekçi okumalar dileğiyle...
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Mutgin,
"İnsanlık dışı derken" sözünü kastediyorsunuz sanırım. Ben, işkenceden söz ediyor anladım-ki bence de öyle... Kaçıncı yüzyıldayız? Hatta geçtiğimiz yıl, işkence konusu hep gündemde idi zaten , bildiğiniz üzere...
Söylenenleri, anlatılmak istenildiği gibi anlamak insanı yanıltmaktan kurtarır! Yaklaşımınızı tartışma olarak değerlendirmiyorum ben!
Saygılarımla..
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Polisler, bizler polisin gözüken yönünü görüyoruz. Lütfen kim olursa olsun, Bir hukukçu iyi bilir polisin ne zor kişilerle uğraştığını, Türk milleti olarak polisin artık eğitimli olduğuna inanmalıyız. bundan sonra Vatantaşlarımızın eğitilmesi gerekmektedir. ben bir öğretmen olarak Lütfen Polise Yardımcı olalım. polisin basit suçlarla yaptığı mücadeleyi ele alıp değerlendirmeyin. bir cinayet, bir Uyuşturucu tacirleri, bir organize işler, bir terör inanın çok zor. lütfen polise yardımcı olun.
-
Re: kuşkular yersizdir
Berhaba arkadaşlar polise verilen yeni yasadaki bazı yetkilerden kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini düşünüyorum. aşırı ön yargı ve kalıp yargılarla özellikle hukukçular tarafından bu yetkilere muhalif olmak doğrusu hukuk devleti ilkesini yaşatmaya yönelik söylemler olduğu kanaatini uyandırmıyor . bu bu yeni yetkiler gerçeyi tam bulamasakta en azından doğruya veya ona yakınına ulaşmak içindir.unutulmamalıdırki kanunlar hepimiz içindir. (en iyi eğitim okuyarak değil yaşayarak ve toplumu gözlemleyerek alınan eğitimdir.sokaktaki poliste yeterince var ) olmayanlara selam olsun
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Tangör Evren;
Maalesef ÖNYARGILARINIZIN ESİRİ OLMUŞSUNUZ...
1-)O anlamı nasıl çıkardığımı sormanıza şaşırdım.Avukat olmak için okuduğunuz bölümde İletişim dersi olduğunu sanıyordum.Eğer yoksa şunu belirteyim.
Çağımız İletişim Çağı.Ve İletişimin binlerce yolu,yöntemi var.
''İnsanlar hem terör hem de polisin insanlık dışı davranışlarıyla uğraşıyordu.'' cümlesi,tekrar ediyorum polisle TERÖRİSTİ aynı kefeye koymaktır.İsterseniz bu cümlenizi bir DİLBİLİMCU,EDEBİYATÇI ya da İLETİŞİM UZMANINA sorun.Aynı yanıtı vereceğinden eminim...
2-)''Kötü örnek,örnek teşkil etmez unutmayın'' demişsiniz ama tavsiyenizle TEZAT oluşturacak şekilde hemen Polisle ilgili kötü örnekleri sıralamışsınız.Anlayamadım doğrusu?
3-)''Türkiyede en sevilmeyen kurum polis teşkilatıdır'' demişsiniz ama herhangi bir kaynak göstermemişsiniz?Böyle bir kaynak gösterebileceğinizi de açıkcası sanmıyorum.''Türkiyede sevilmeyen kurumlardan bir tanesi de polis teşkilatıdır'' deseydiniz,tarafsızlığınıza inanabilirdim ancak inanmıyorum.Çünkü SAVınızın zerre kada Bilimselliği yok,Bu da ŞAHSİ GÖRÜŞÜNÜZ!
4-)1 Mayıs olaylarında Tokat atan Polis bulunamadı.Peki Tokat atılan kimdi?
Masis KÜRKÇÜGİL.Kimdir bu?Yazar,ÖDP Yöneticilerinden.Olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığına ve hem de 1 Mayıs'ta,Gösteriye izin verilmeyeceği aylar öncesinden VALİ tarafından açıklanmasına rağmen DİSK'in inatla gösteri yapacağını söylediği Taksim Meydanının hemen yanıbaşında(Beyoğlu'nda),TESADÜF o saatte sadece yemek yediğine İNANIYOR MUSUNUZ?
Maksadım burada TOKATI haklı çıkarmak değil!Ama insanları KERİZ yerine koymaya da kimsenin hakkı yok!!!
Mesleğiniz gereği bilirsiniz ki Hukuk Sistemimizde AĞIR TAHRİK diye bir tabir var!
Sen saatlerdir görev başında olan HER TÜRLÜ Hakareti,taşı,molotofu,sopayı yemişsin üstüne bir de kalkıp sana işini öğretecekler!Biraz EMPATİ kurun lütfen... Bu yazıyı okumanızı da ayrıca rica ediyorum(http://www.polis-haber.com/article_view.php?aid=9382)...
5-)Evet Doğu ve G.Doğu Anadolu Bölgesinde bazı olaylar olmakta.Mesela bugün Tunceli/Pülümür İlçesinde yaşanan KARAKOL BASKININI okudunuz mu?AİHM dediğiniz yer,hepimizin malumu söz konusu TÜRKİYE oldu mu VİCDANİ değil SİYASİ kararların verildiği bir mahkemedir!Aksini iddia edebilir misiniz?
6-)Haklısınız,Polisin eğitimi YETERSİZ,Türkiye'de verilen hemen hemen tüm EĞİTİMLERİN yetersiz olduğu gibi!!!Ama bunun yanında Polisin MAAŞI,HAKLARI da yetersiz!Biz buna rağmen elimizden geldiğince aldığımız parayı haketmeye çalışıyoruz!Eğitimimizin yetersiz olması bizim suçumuz olmasa gerek...
Kendi adıma mesleğimi elimden geldiği kadar iyi yapmaya çalışıyorum.ULU ÖNDER ATATÜRK'ün dediği gibi ''Herkesin Polisi Kendi Vicdanıdır'',ben yaptığım görevde elimden geldiğince VİCDANIMI dinliyor,yaşarken Türk Adaletine,öldüğümde Allah(C.C.)'a vereceğim hesabın bilincini taşıyorum.
Saygılarımla...
-
Re: kuşkular yersizdir
Alıntı:
tolgaatak rumuzlu üyeden alıntı
Berhaba arkadaşlar polise verilen yeni yasadaki bazı yetkilerden kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini düşünüyorum. aşırı ön yargı ve kalıp yargılarla özellikle hukukçular tarafından bu yetkilere muhalif olmak doğrusu hukuk devleti ilkesini yaşatmaya yönelik söylemler olduğu kanaatini uyandırmıyor . bu bu yeni yetkiler gerçeyi tam bulamasakta en azından doğruya veya ona yakınına ulaşmak içindir.unutulmamalıdırki kanunlar hepimiz içindir. (en iyi eğitim okuyarak değil yaşayarak ve toplumu gözlemleyerek alınan eğitimdir.sokaktaki poliste yeterince var ) olmayanlara selam olsun
Polisin eline bu yetkileri vermek acaba hangi hukuk devleti ilkesi ile anlatılabilir. Polisin yaptıklarını örneklendirecek değilim, ki gerekirse hangi teşkiltlar olduğunu da söyleyerek örneklendiririm. Ancak bu yetkilere karşıyım. Ve bu yetkiler de emin olun polisin aşırı gç kullnmsı veya artan şikayetler sonucu tekrar kısıtlanacaktır ama bu hatanın faturası yine vatandaşa çıkacaktır.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
adı hukuk ve adalet olan şu oturumcuya bakıyorumda acıyorum doğrusu kadrolaşmanın kimlerin tekelinde olduğunu bu millet çok iyi bilmektedir.hangi kurumlarımız siyasallaşmış,hangi organlar adalet duygusuyla değilde ideolojik hesaplaşmalarla kararların altına imza atmaktadır..kimler kimlerin emir eri olmuş,kimler cemaatlerden medet ummaktadır bunlara iyi bakmak lazım . amaç bellidir, emniyet teşkilatı üzerinde baskı kurup kendi pisliklerinin görülmemesini ,devlet üzerindeki kişisel çıkarların en üst düzeyde tutulmasını teröre giden yolların bir an önce açılmasını istemeleridir.meselenin özü budur
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Alıntı:
Mutgin rumuzlu üyeden alıntı
4-)1 Mayıs olaylarında Tokat atan Polis bulunamadı.Peki Tokat atılan kimdi?
Masis KÜRKÇÜGİL.Kimdir bu?Yazar,ÖDP Yöneticilerinden.Olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığına ve hem de 1 Mayıs'ta,Gösteriye izin verilmeyeceği aylar öncesinden VALİ tarafından açıklanmasına rağmen DİSK'in inatla gösteri yapacağını söylediği Taksim Meydanının hemen yanıbaşında(Beyoğlu'nda),TESADÜF o saatte sadece yemek yediğine İNANIYOR MUSUNUZ?
Herşeyden önce insanlar nerde ne zaman yemek yiyeceğini polislere sormak zorunda değildir.
Alıntı:
Mutgin rumuzlu üyeden alıntı
Mesleğiniz gereği bilirsiniz ki Hukuk Sistemimizde AĞIR TAHRİK diye bir tabir var!
Olabilir...Ne olursa olsun, siz sadece görevinizi yapmak zorundasınız...
Kimseyi yargılıyamazsınız.
Kimsenin kimseye tokat atma hakkı yoktur.
Sizin hukuk sisteminiz, "sizi tahrik ederlerse, dövün" mü diyor !
Alıntı:
Mutgin rumuzlu üyeden alıntı
Sen saatlerdir görev başında olan HER TÜRLÜ Hakareti,taşı,molotofu,sopayı yemişsin üstüne bir de kalkıp sana işini öğretecekler!Biraz EMPATİ kurun lütfen...
Senin işin adam dövmek mi ?
Bu ülkede herkes para kazanmak, ailesi geçindirmek için birşeyler yapıyor. Sizin işinizde bu...siz bunu, serbest iradenizle meslek olarak seçmişsiniz ve görevinizi yapmak için maaş alıyorsunuz.
400 milyon maaşla çalışıp, akşama kadar lağım temizliyen, ailesine bakan insanlar var. Bu insanlardamı gidip birilerini tokatlasın ?
Saygılar. (nokta)
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Mutgin ;
Bir polis olduğunuza göre herşeyden önce sizin kurallara uymanız gerekir. Bu siteye kayıt olurken işte yukarda yazan site hukuki.net e kurallar çıkıyor karşınıza okudunuz mu ? Hayır. Peki Bu genel forumların Güncel- Siyaset- Tartışma- Tarih bölümünün onaya tabi olduğu açık ve net yazıyor ve uyarısıda var '' Okumasan yazmayınız'' diye. Orada denilmişki ''üst üste aynı iletiyi göndermenizin site kuralı ihlali sayılacağını bundan dolayı üyeliğinizin askıya alınabileceği gibi iletinizde onaylanmayacaktır. Kim demiş bunu site yönetimi adına Tangör Evren denen ÖNYARGILARININ ESİRİ OLMUŞ KİŞİ. Ve bir değerli polis üyemiz uyması gereken bu kuralların hiç birine uymayarak vede Tangör Evren i açıkça eleştirdiği iletisini tam 6 kere üst üste göndermiş. Tarihin garip cilvesine bakınız ki bu iletilere bakmak onaylamak veya silerek işlem yapmak Bu önyargı esiri Tangör Evren e denk gelmiş. Tamamen aleyhinde olan ve çok yanlış olduğuna inandığı yazıyı onaylayıp fazla iletilerini silmiş ve demokrasi ve özgürlükler uğruna sizin heyecandan bu hatayı yaptığınızı ve asla kötü niyetli olduğunuzu düşünmediği için okumaya sunmuş... Ne ilginç değil mi ?
Neyse biz konumuza dönelim. Atatürk ile ilgili bir yazı yazdığınızda yada onun bir deyişini yazdığınızda durup bir daha düşüneceksiniz. Unutmayın ki Ulu önder ATATÜRK ü sizin kadar iyi tanıyan belikde biraz daha iyi tanıyan birileriyle yazışıyorsunuzdur. O satırları okuyunca aklıma şu fıkra geldi :
Adam Bektaşiye yaklaşır '' Baba Erenler sen neden hiç camiye gelmezsin namaz kılmazsın ? '' Bektaşi bir kaşını kaldırıp gence bakar '' Kitaplarda hadislerde namaz kılmayın yazıyor da ondan ''der . Genç şaşırır. Olmaması gereken bir olaydır bu. Bektaşiye rica eder bektaşi ilgili hadisi bulur '' İşte burada bak '' Genç bakar cidden '' Namaz kılmayın '' yazmaktadır. Şaşkınlığı geçen genç nasıl olur ki diye bir daha okur ama bu sefer tamamını.'' Alkollüyseniz veya kendinizde değilseniz namaz kılmayınız. '' yazmaktadır. '' Baba Erenler burada namaz kılmayın demiyor ki şarhooşsan kendinde değilsen yapma diyor.'' Bektaşi bakar gence '' Ben orasını beğendim ona uyuyorum .'''. Bu Fıkra bakış açısını neyin nasıl algılandığını göstermek için anlatılır. Bir cümleyi cümle yapan içindeki sözcüklerin kurgusu ve tamamının anlamıdır. Yoksa beğendiğimiz yeri almakla o iş olmaz.
Ulu Önder Atatürk '' herkesin polisi kendi vicdanıdır.'' sözünü 1929 yılında söylemiştir. Ama sözcük bu kadar değildir. İşin ilginci aldığınız bölüm polis olarak sizi değil polis olmayanlara yönelik olan bölümüdür. Siz polis olduğunuza göre asıl ikinci bölüm sizi ilgilendirmektedir. yani cümleyi tam alırsak ''Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır''.
Kaldı ki Atatürk ün Alınması gereken asıl sözü 1934 yılında söylediği ''Polis, asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır'' sözüdür. ( Konumuzla ilgili olarak .) Yani polis vicdanı olmayanlara karşı vicdanlı olanları koruyacak ama bunu yaparken disiplin içerisinde kanunlara saygılı anlayışlı ve şefkatli olmak zorundadır. Sizin yazınızdaki polis pek bu tarife uymamaktadır.
Yazınızla ilgili eleştirimde bir sonraki iletide olacaktır.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Alıntı:
slymnkrty rumuzlu üyeden alıntı
Polisler, bizler polisin gözüken yönünü görüyoruz. Lütfen kim olursa olsun, Bir hukukçu iyi bilir polisin ne zor kişilerle uğraştığını, Türk milleti olarak polisin artık eğitimli olduğuna inanmalıyız. bundan sonra Vatantaşlarımızın eğitilmesi gerekmektedir. ben bir öğretmen olarak Lütfen Polise Yardımcı olalım. polisin basit suçlarla yaptığı mücadeleyi ele alıp değerlendirmeyin. bir cinayet, bir Uyuşturucu tacirleri, bir organize işler, bir terör inanın çok zor. lütfen polise yardımcı olun.
Sayın slmnkrty,
Öğretmen olduğunuzu söylüyorsunuz. Yazıklar olsun. Bir öğretmen olarak ana dilinizi böyle yazıp konuşuyorsanız, bu ülke batmış demektir.
Şu cümlelerinize bir bakarmısınız. İlkokul çocukları bile böyle bozuk bir Türkçe'ye sahip değildir. Bu ülkenin çocuklarını, gençlerini sizin gibiler yetiştirecekse, bence durum vahim....
Saygılar
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
'' 1-)O anlamı nasıl çıkardığımı sormanıza şaşırdım.Avukat olmak için okuduğunuz bölümde İletişim dersi olduğunu sanıyordum.Eğer yoksa şunu belirteyim.Çağımız İletişim Çağı.Ve İletişimin binlerce yolu,yöntemi var.
''İnsanlar hem terör hem de polisin insanlık dışı davranışlarıyla uğraşıyordu.'' cümlesi,tekrar ediyorum polisle TERÖRİSTİ aynı kefeye koymaktır.İsterseniz bu cümlenizi bir DİLBİLİMCU,EDEBİYATÇI ya da İLETİŞİM UZMANINA sorun.Aynı yanıtı vereceğinden eminim...'' demişsiniz. Bu gün bu isteğinizi yerinize getirdim. Bir kişiyededeğil dil uzmanı eğitim bilimci 20-25 kişiye okuttum sordum üstünede Hakkı Devrim e sordum. İlgimçtir teki bile sizin anladığınız anlamı çıkarmadı. Polis bizim polisimiz atamayız satamayız. Ama eğitimli olmalarını istemek ve yukarıda belirttiğim gibi Ulu Önder Atatürk direktiflerine azıcık uymasını beklemek en doğal hakkımız. Cahil polisin eline gereğinden fazla yetki verdiğiniz an olanlar ortada Sayın Av. Tayfun Eyilik in karikatürü tamamen olayı anlatmış aslında Dikkat edin Karikatür Türkiyenin en çok satan mizah dergilerinden birisine ait. Nasıl bir garabet bekleniyor resmetmiş. Benim dediğimi karikatürize etmiş. Polisin insanlık dışı davranışlardan vaz geçmesinin yolu çok siddi eğitimden psikolojik destekten ve aşırı yetkili olmaması ile sağlanır. Teröristin gözümde değeri yoktur ve hep lanetlenirken polisin kişileri dövmesi işkence yapması kötü muamelede bulunması benim utancım olur Ben utanmamak için eğitimli polis istiyorum. Hele doğuda polisin herkese potansiyel terörist gibi davranması fırsat buldumu kötü muamele yapması insanları demorilize etmekte işte yukarıdaki cümle ortaya çıkmaktadır. O cümleden anlaşılması gereken polisle teröristin aynı kefeye konduğu değil Türk polisinin insanların yanında olması gerektiğinin insanları kendisinden kaçırmaması gerektiğinin anlaşılmasıdır. Çukurca köyündeki yaşlı adamın dediklerini unutmayın. '' Dağdan terörist gelir döver koyunumu alır yardım ettin bize diye , polis gelir döver dışkı yedirir teröriste yardım ettin diye yahu beni kim koruyacak ?'' Evet kim koruyacak ?
'' 2-)''Kötü örnek,örnek teşkil etmez unutmayın'' demişsiniz ama tavsiyenizle TEZAT oluşturacak şekilde hemen Polisle ilgili kötü örnekleri sıralamışsınız. Anlayamadım doğrusu?'' demişsiniz. Bir avukatın asla yapmaması gerek bir davranış bireyseldir örnek teşkil etmez. Bir polisin yapmaması gerek davranışları yapması gereksiz yere birisine vurması öldürmesi biraysel olaydır örnek teşkil etmez. AİHM in 879 polis hakkında ki dosyayı aleyhimize vermesi , polisin kimlik sorulduğunda sen kimsin dendiğinde kötü muamelede bulunması münferit olay olarak adlandırılamaz artık. Çok sık olarak bu haberler gündeme geliyor ve darp dozajı habire artıyorsa artık o örneklenebilir. Bir polis bir kişiye vurduysa örneklenmez ama polis içerisinde bu alışkanlık haline geldiyse çok kolay örneklenebilir. Orada ben örneklerden birer seçmece verdim. Milyonlarca var. Siteye bile bakarsanız polisin kötü muamelesinden şikayet sayısını görürsünüz...
'' 3-)''Türkiyede en sevilmeyen kurum polis teşkilatıdır'' demişsiniz ama herhangi bir kaynak göstermemişsiniz?Böyle bir kaynak gösterebileceğinizi de açıkcası sanmıyorum.''Türkiyede sevilmeyen kurumlardan bir tanesi de polis teşkilatıdır'' deseydiniz,tarafsızlığınıza inanabilirdim ancak inanmıyorum.Çünkü SAVınızın zerre kada Bilimselliği yok,Bu da ŞAHSİ GÖRÜŞÜNÜZ!'' demişsiniz. Fazla sert olmasın diye sevilmeyen demiştim. En güvenilmeyen kurumudur aslında. 2004 te izmirde yapılan bir ankette halkın %47 si polise karşı oldukça olumsuz ; %22 side çok olumsuz oy vermiştir.İşin daha ilginci polis sitesinde '' POLİS Akademisi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Önder Aytaç tarafından 300 akademi öğrencisinden istenen toplam 1200 röportaj ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre vatandaş, polisi öncelikle ‘emniyet’ ve güvenlik’ sağlayıcı olarak tarif ediyor, ama ardından polis hakkında ‘rüşvet, sertlik, kabalık, devletin copu, korku, ürperti, silah, kelepçe, beleş yaşam’ gibi olumsuz ifadeler kullanıyor.'' diyerek bu somutlaştırılmış ve çözümünü aramaya başlamışlardır. Yine aynı incelemede ''Röportaj yapılanların büyük çoğunluğu günlük hayatta sadece trafik polisi ile karşı karşıya geldiğini belirtirken, neredeyse tamamı trafik polisini ‘rüşvetçi’ olarak ifade ediyor. Taksi, minibüs ve kamyon şoförleri ise tarafik polisleriyle ilişkilerini, ‘Sen onları YTL olarak görürsen onlar da senin evrakındaki eksikleri görmezler’ diye özetliyor.'' ibareleri çok çarpıcıdır. En güvenilir kurumlar anketinde yüzde dörtle neredeyse sona çakılmıştır. Yani en rüşvetçi en kaba en güvenilmeyen bir kurum olarak maalesef polis teşkilatı çıkmaktadır. Bu sitenin amacı veya benim amacım polisleri yerden yere vurmak değildir. Ama doğru tespitleri yapıp bir an önce doğru çözümlere gitmek gerekmektedir. Bu polis hepimizin polisidir asla unutulmaması gereken budur.
''4-)1 Mayıs olaylarında Tokat atan Polis bulunamadı.Peki Tokat atılan kimdi? Masis KÜRKÇÜGİL.Kimdir bu?Yazar,ÖDP Yöneticilerinden.Olaylarla hiçbir ilgisinin olmadığına ve hem de 1 Mayıs'ta,Gösteriye izin verilmeyeceği aylar öncesinden VALİ tarafından açıklanmasına rağmen DİSK'in inatla gösteri yapacağını söylediği Taksim Meydanının hemen yanıbaşında(Beyoğlu'nda),TESADÜF o saatte sadece yemek yediğine İNANIYOR MUSUNUZ? Maksadım burada TOKATI haklı çıkarmak değil!Ama insanları KERİZ yerine koymaya da kimsenin hakkı yok!!!
Mesleğiniz gereği bilirsiniz ki Hukuk Sistemimizde AĞIR TAHRİK diye bir tabir var!Sen saatlerdir görev başında olan HER TÜRLÜ Hakareti, taşı, molotofu, sopayı yemişsin üstüne bir de kalkıp sana işini öğretecekler!Biraz EMPATİ kurun lütfen...'' demişsiniz. ATATÜRK ün yazısını bir kez daha okuyunuz. ''''Polis, asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır'' ne kadar uyuyor değil mi sizin tarifinize...
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Uzan oldu diye okunbilsin diye ikiye böldüm.
Masis Kürkçügil Taksimin iç taraflarında Mis Sokak’la Süslü Saksı sokağın kesiştiği bir lokantada eşiyle yemek yerken oradan geçen polislerin birisinin saldırısına uğrar ve tokat yer. 1947 doğumlu olna bu kişinin 13 kitabı bir o kadar denemeleri olan ve dediğiniz gibi ÖDP yöneticilerinden birisidir. Türkiye’nin siyasi ve entelektüel hayatına katkıları olan bir sanatçı Masis Kürkçügil. Bu ülkenin değerlerinden, renklerinden biri kısaca. Polislere, "Gösterici değiliz. Burada yemek yiyoruz beyefendi" dedi. Polis "Sus" diye bağırınca Masis Kürkçügil de ayağa kalktı. Bunun üzerine gaz maskeli polis Kürkçügil’e tokat atıp yoluna devam etti. Bu yaşananlar saniye saniye kameralar tarafından kayıt edildi. Şimdi siz ne demek istiyorsunuz ?
ÖDP li olmak suç mu? Suçsa neden tokat atıp defolup gittide o kişiyi almadılar ?
Aranan birisi midir ? Terörist midir ? Kaçak mıdır ? Nedir ? Bir suç işledi ise neden alınmıyor ? Polisin bir tokat atarak cezalandırma hakkı mı var ?
Kaldı ki oradaki ciddi ciddi aranan birisi olsa bile polisin tokat atmaya hakkı yok. Hele bir polis olarak bunu içinize sindirin.
Kişilerin ne zaman nerede yemek yiyeceğine polis mi karar veriyor ? Sizene ister orada yemek yer isterbaşka yerde. Kaldıki adamın sanat evide üç dükkan yanı belki bu ona azıcık hak verir !!!! Bir dahaki sefere Mersin e gider yemek yemeye döner sizin için. Bu yaptığınız suç isnadıır ve ispat edemezseniz suç işlemiş olursunuz sevgili polisim. İnsanlara çamur atmayın. Adam orayı karıştırmaya mı geldi ? Bomba mı atacak tı ne ? Valinin saçma sapan kaprisi yüzünden insanlar rezil rüsva oldular zaten o gün bir de bu olay... Sanıyorum ki siz böyle diyerek bizleri KERİZ YERİNE KOYUYORSUNUZ sanki o tokatı atan terbiyesiz polis o kişinin Masif Kürkçügil olduğunu biliyordu . Sadece kıskançlığından terbiyesizliğinden ''ben böyle dolaşıyorum şunlara bak yemek yiyorlar rahat rahat '' diye psikoloji içinde attı o tokatı. Bizde keriz değiliz sayın polis. Muhtemelen sizde ben gibi ertesi gün onun kim olduğunu öğrendiniz. İşte tam bu noktada polis çuvallamaya başlıyor. Bulunamıyor başka olaylar karıştırılıyor haklı çıkarılmaya uğraşılıyor şuydu buydu derken halkın inanç ve güveni sarsılıyor.
Ağır Tahrik bölümü ise tam bir komedi. Ben yemek yiyemiyorum rahat rahat oturamıyorum diye kızdm babam yaşındaki adama tokadı çaktım. Bumudur ağır tahrik ? Burada bir ağır var ama tahrik değil cezada ağırlaştırıcı nedenler var. Memuriyet görevini kötüye kullanmaktan tutun da nereye kadar giderse.. Bir doktor da hergün ameliyatlara giriyor çıkıyor koşturuyor masada hasta kaybediyor ama çıkıp oda gitti buda gitsin diye kimseyi vurmuyor. Sapla samanı karıştırmayın.
5 ve 6. maddelerinize yanıt vermeye gerek yok hem konuyla ilgisiz hemde oldukça doğru. Ancak şu belirtilmelidir ki ben burada polise sen neden eğitimsizsin diye sormuyorum. Polisimizin eğitimsiz olduğunu tespit edilmesini vee bunun bir ana önce çözüme kavuşturulmasını istiyorum. Kaldıki polisimiz her konuda eğitimsiz. Gencecik çakı gibi komiser bunun kurbanı oldu bir katile nasıl yaklaşacağını bilmediği için öldü gitti. Yazık değil mi günah değil mi? O polis kolaymı yetişiyor o polis bu toplumun bir parçası değil mi o polis bir can taşımıyor mu o polisin bir sevdiği polisi sevenleri yok mu ?
İşte tüm bunların çözümü için eğitim şart. Polis hak ettiği değeri almalı bulmalı halk polisini sevmeli polisine güvenmeli polis halkına yardımcı olmalı. Halkın devletle karşılaştığı en somut kişi polisin ta kendisidir. Polis bir yerde devlet olduğunu unutmamalı. Ama polis yaptığı yanlışları doğru kılıfına sokmaya çalışmamalı bir yerden bu kangren olmuş olaylar kesilip atılmalı. Halk polisine polis halkına sahip çıkmalı
Sizde şunu asla unutmamalısınız ki ben polis düşmanı değilim. İçlerinde pırıl pırıl namuslı dürüst gençler olduğunuda bilirim. Bir göreviminde bunların sayısının artmasını sağlamak polisin gerçekten Türk POlisi olmasını temin etmek için katkıda bulunmaktır... Yoksa herşeye bahane bulmak kolay...
Saugı ve sevgilerimle.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
GÖREV BAŞINDAYIZ
SEVGİNİZLE BÜYÜYOR BİZİM CESARETİMİZ
CANIMIZ PAHASINA ADALET PEŞİNDEYİZ
ÇOCUKLARIMIZ GÜLSÜN
HUZURLU GÜNLER GÖRSÜN
VATANA FEDA OLSUN KORKUSUZ YÜREĞİMİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
HALKIMIZLA BERABER GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
İNANCINIZ GÜÇ VERİR BİZE KARANLIKLARDA
HER ACIYI YENERİZ ÖLÜMSÜZ BİR GURURLA
İNSANLAR AĞLAMASIN HAYATLAR KARARMASIN
GELECEĞİMİZ İÇİN YÜRÜYORUZ YANYANA
BARIŞ İÇİN SAVAŞAN TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
SEVGİNİZLE BÜYÜYOR BİZİM CESARETİMİZ
CANIMIZ PAHASINA ADALET PEŞİNDEYİZ
ÇOCUKLARIMIZ GÜLSÜN
HUZURLU GÜNLER GÖRSÜN
VATANA FEDA OLSUN KORKUSUZ YÜREĞİMİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
HALKIMIZLA BERABER GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
İNANCINIZ GÜÇ VERİR BİZE KARANLIKLARDA
HER ACIYI YENERİZ ÖLÜMSÜZ BİR GURURLA
İNSANLAR AĞLAMASIN HAYATLAR KARARMASIN
GELECEĞİMİZ İÇİN YÜRÜYORUZ YANYANA
BARIŞ İÇİN SAVAŞAN TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
HALKIMIZLA BERABER GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
HALKIMIZLA BERABER GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
ATATÜRK'ÜN İZİNDE TÜRK POLİSLERİYİZ BİZ
GECE GÜNDÜZ YILMADAN GÖREV BAŞINDAYIZ BİZ
SÖZ: Zeynep TALU
BESTE: Feyyaz KURUŞ
Bu çok güzel bir marştır. İşte benim görmek istediğim Türk polisi bu marştaki polistir.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Tangör Evren Ne ABD ne AB tam bağımsız TÜRKİYE VATAN SAĞOLSUN ve diyer tüm iletilerini okudum.
Diyorsunki Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder ama seni uzaktan çok seviyorum rüzgarın ve insan olman bizleri mutlu ediyor.
esen kal.
Polis,asker kadar disiplinli,hukukcu kadar hukuk adamı bir anne kadar şevkatli olmalıdır. ATATÜRK.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
öncelikle şu zihniyetimizi değiştirmemiz lazım...bence en iyisini yapıyorlar...
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Tangör Evren;
İlk olarak,Hukuki.net'te henüz yeniyim ve burada olmaktan memnunum,Sebebi;Görüşler birbirine ne kadar zıt olursa olsun kimse saygısızlık etmeden yorumlarını yazıyor.Bunu belirtme sebebim,dün gece yazdığım yorumu altı kere gönderecek kadar CAHİL,GÖRGÜSÜZ ya da TERBİYESİZ değilim.Yorumumu gönderdikten sonra açılan pencerede (İngilizce 24 hours vs. yazan) bir metin çıktı.Ben de hata oluştuğunu düşünerek ve forumdaki ilgili sayfayıda kontrol ettikten sonra(son yorum SLYMNKRTY'nin yorumuydu) birkaç sefer aynı işlemi tekrarladım.Art Niyetim yok,ancak hatadan dolayı özür dilerim.
Asıl konumuzda;1 Mayıs olayında,TOKATI Savunmadığımı zaten belirtmiştim.
Ancak bu konudaki yorumumu cümle cümle parçalayıp yorumlarsanız tabii ki anlamı değişecektir!
Herkes istediği yerde istediği saatte elbette yemek yer.ÖDP'li olmak suç değil.Kimseyede suç isnad etmiyorum.ÖDP yöneticisi diye belirtmemin sebebini aslında çok iyi biliyorsunuz!1 Mayıs İşçi Bayramını her sene kutlayan Siyasi partilerden birisi de ÖDP değil mi?Ben 1 Mayıs niye kutlanıyor ya da ÖDP bunu niye kutluyor vs. demiyorum,haddimde değil zaten.
Benim sorum,"1 Mayıs günü orada o insanın gerçekten yemek yediğine inanıyor musunuz?" şeklindeydi.Sorum gayet açık ve net.Cevaplayıp cevaplamamak sizin tasarrufunuzda.Tek ricam bu basit soruyu eğip,bükmeyin...
"Ağır Tahrik bölümü ise tam bir komedi. Ben yemek yiyemiyorum rahat rahat oturamıyorum diye kızdm babam yaşındaki adama tokadı çaktım,Bumudur ağır tahrik ?" yok,bu sizin olayı basite indirgemeniz.
Son olarak bu olayda Kameralara yaklaşık 30 kadar polis yansımış ancak içlerinden bir tanesi haddini aşmıştır.Ama ne hikmetse bir sorumsuzun yüzünden Tüm Polis Teşkilatı karalanmıştır.
Saygılar...
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Tangör Evren,
"hukuki.net olduğunu unutmayın. Bu iletilerinizi Laiklik ve demokrasi adına onayladığımı bilmenizi isterim." cümlenizden;
"Adalet devletin temelidir" anlayışıyla, laiklik ve demokrasiyi hukuk devleti temelinde yaşatacak olan, yasal hakların verilmesinde, mevcut durumu asayişle ilgili ciddi bir kuruluş içeriğinde, gelişen süreçle bütünleştirip, hukuk platformu dışında nerede tartışmak daha uygundur?
belirtmeniz dileğiyle,
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Tolga Atak isimli oturumcu;
Siz bana acımayı bırakın, vaktinizi boşa harcamayın, bana acımanız sorunu çözmez, gerçekleri görmeye bakın, bu konuda sizlere birçok siteden örnek verdim, açın okuyun, benim yorumlarım değil. Yazılanların, savcılık ve sümenaltı edilmiş emniyet raporlarının gerçek dışı olduğunu ispatlayın.
Neden daha fazla yetki? ondan sonra oturup, oturumcu olarak düşünün.
"kadrolaşmanın kimlerin tekelinde olduğunu bu millet çok iyi bilmektedir.hangi kurumlarımız siyasallaşmış,hangi organlar adalet duygusuyla değilde ideolojik hesaplaşmalarla kararların altına imza atmaktadır..kimler kimlerin emir eri olmuş,kimler cemaatlerden medet ummaktadır bunlara iyi bakmak lazım . amaç bellidir, emniyet teşkilatı üzerinde baskı kurup kendi pisliklerinin görülmemesini ,devlet üzerindeki kişisel çıkarların en üst düzeyde tutulmasını teröre giden yolların bir an önce açılmasını istemeleridir.meselenin özü budur" düşüncenizde;
Burada benim yorum dışı belgelerimi çürüten emniyet teşkilatı üzerinde kimin baskısı var yazmanız gerekiyor.
Ben diğer yazdıklarınıza iyi bakıp görenlerdenim. Siz bana niye daha fazla yetki istiyorsunuz yazsanıza. Polis devleti olmanın demokrasiye yararı konusunda ikna etsenize.
Benim anlayışımda bırakın gelişen olaylarda polisin mevcut durumdaki yapı ve fonksiyonunu tartışmayı, böyle bir yetki istemek, böyle bir yasa çıkarmak bile
demokrasi adına zuldür.
saygılarımla,
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın hukuk ve adalet;
Elbetteki kişisel saldırı yapmamak, olayları kişiselleştirmemek , kuralları ihlal etmemek şartıyla burada yapılacak ve ben tartışmadan memnunum.
Sanıyorum siz oradaki espriyi kaçırdığınız için o cümle sizi rahatsız etti. İzninizle biraz daha açık yazayım.
Sayın Mutgin bazı konularda anlaşamadığımız için bana ÖNYARGILARININ ESİRİ OLMUŞSUNUZ. dedi. O aynıt buna ironidir. Demek istiyorum ki ''Ön yargılarımın esiri olsam sizin iyi niyetli olarak anlamadan da olsa yapmış olduğunuz site kuralları ihlalini tamamen bu ön yargıyla değerlendirir hemde benim alethime yazdığınız yazıları dahi onaylamadan üyeliğinizi askıya alıp iletilerinizi silerdim. Ama ÖN YARGISIZ olduğumuz için sizin bu ihlali bilerek yapmadığınızı biliyor ve anlıyorum. Laiklik ve demeokrasi ilkelerine bağlı olduğumuzu hukuk sitesinde olduğumuzu hukukun üstünlüğünü kabul etmemiz gerektiği ve eleştirileri kabul edebildiğimizi anlayabilmenizi umuyorum...'' Zaten sayın Mutgin de bunu anlamış ve olayı aydınlatmıştır. Yoksa o iletiden bu iletileri burada yazamazsın gibi bir anlam çıkartılmamalıdır.
İlk baştada dediğim gibi kişisel saldırı, olayları kişiselleştirmek, hakaret , Atatürk ilke ve inkilaplarına karşı yazılar terörü öğen yazılar hariç mantıklı olan her eleştiri ve yazıya kapımız sonuna kadar açıktır.
Saygılarımla.
-
Re: Polis İstediği Yetkiye Sonunda Kavuşuyor
Sayın Mutgin ;
Bu sorunuzu yanıtlamıştım ama bir kez daha yanıtlayayım sonra bu konuyu kapayalım nedenini aşağıda açıkça yazacağım.
Kişinin içsel düşüncelerini bilebilmemiz mümkün değildir. Ancak bildiğim bahse konu kişinin sanat çalışmalarıda aynı sokakta. Evide aynı yere çok yakın.
Ne amaçla gelmiş olursa olsun bir kişiye polisin o davranışı hoş görülemez onaylanamaz. Eğer varsa bir suçu veya aranan birisiyse polis o kişiyi yakalar alır götürür. Tokat atıp gidemez. Kişinin niyetinin ne olduğunu tahmin etmeninde konuya bir yararı yoktur. Art niyetli bakarsak bir amaç olduğunu öne sürebiliriz ama bu amacıda açıklamamız lazım gelirki sanırım elimizde böyle bir karinede yok. Meraktan da gelmiş olabilir lişi oraya, iş yeri yakın diye olağan olarakta. Bakış açısı bunu içsel olarak yorum yaptırır ama hukuk açısından düşünce değil somut olay önemlidir. Somut olayda adam eşiyle birlikte efendi uslu yemek yerken üzerine gelen polisle son derece kibar konuşmasına rağmen bir tokat yemesi diğer polis arkadaşlarının apar topar onu alması ve hatta tekinin özür dilercesine elini kaldırmasıdır. Bu kadar basit. Bunu yorumlarla karmaşık hale getirmenin bir anlamı olmadığı gibi gereksizdirde.
BU GARİP TARTIŞMA BİTSİN
Neden bitsin ? Şundan bitsin. Siz bir takım olayları zorladıkça ilgisiz bir şekilde sanki polise karşıymışız gibi yazı yazmak durumunda kalıyorum. Kendimi polis düşmanı gibi hissedeceğim. Yok öyle birşey bu polis hepimizin polisi atamayız satamayız. Ancak en üst düzeyde eğitip psikolojisini düzeltip daha aktif hale getirmek için çalışmalıyız o kadar.
Şunu asla unutmayın HATANIN YANLIŞLIKLARIN OLUŞMASINA NEDEN OLMUŞ BİR DÜŞÜNCE TARZI DEĞİŞTİRİLMEDEN O HATA VE YANLIŞLIKLAR GİDERİLEMEZ. Zaten o hatalı düşünceden bu kötü tablo ortaya çıkmadı mı? O halde aynı hatalı düşünce ve fikirleri kullanarak bunun içinden çıkamayız. Bir şeyi değiştirmemiz lazım o da eğitimle olur. Eskilerinde dediği gibi HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜN BAŞI EĞİTİMSİZLİKTEN OLUR yada dikkat edin CAHİL CESARETİ derler, yani eğitim çok önemlidir.
Dikkat buyurursanız sizden yana bir kişi yazı yazmış oda ne ilgimçtir '' gerçek eğitim sokaktan alınır o da polisimizde var.'' gibi anlamsız bir cümle kurmuş. Ne yani polis eğitimini tinerciden yan kesiciden gapçıdan katilden mi alacak ? Dediğiniz an o kişiye gene gereksiz tartışma çıkacağından gördüğünüz gibi görmemezliğe geldim. Çünkü tartışmanın ne olduğunu bile anlamadan ilginç bir sokak attı ortaya... Şimdi durduk yere derki sokakta normal esnaf halk yok mu ? Neden onlara bakmıyorsun.. hoppala gereksiz bir konu olur.
Polisin başarısı bizi sevindirir, kaybı üzer , ayıbı yüzümüzü kızartır. Bu böyle bir gerçektir. Hep birlikte bu gerçeğin bilinciyle hareket ederek polisin başarısını sağlama yollarını bulmalıyız. Gerisi kör kuyuda tartışmaya benzer.