"Tayyip defol" diyen yandı!

Başbakan'ı "Tayyip Çapa'dan defol" diye protesto eden 3 öğrenciye, "Başbakan'a hakaret" suçundan 2 yıla kadar hapis ve 'yoksunluk' cezası istemiyle dava açıldı. Başbakan, 19 Mart 2006 günü, eşi Emine Hanım'la İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde Onkoloji Enstitüsü'nün açılışını yaparken, Tıp Fakültesi öğrencileri Mahir Traş, Özlem Altuntaş ve Temuçin Utku Okçu, "Tayyip Çapa'dan defol" diye bağırmıştı. Başbakanlık koruma polislerince yakalanan 3 öğrenci gözaltına alınmış, haklarında işlem yapıldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardı. Fatih Cumhuriyet Savcılığı 3 öğrenci için, şikâyete gerek kalmadan "kamu görevlisine hakaret" suçundan dava açtı, her öğrenciye 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istedi, ayrıca TCK'nın 53'üncü maddesini işleme koydu. Madde şöyle: "Kişi kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden, TBMM üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, Seçme ve seçilme ehliyetinden, Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif gibi tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır."

ÖĞRENCİLERİN SAVUNMASI

Öğrencilerden Traş, "Kütüphanede ders çalışıyordum. Bir sonraki hafta sınavım vardı. Sivil polisler geldi. Kalabalık oluştu. Konsantrasyonum bozuldu, 'Tayyip Çapa'dan git' diye bağırdım" dedi. Okçu da aynı yönde ifade verdi. Altuntaş ise hakaret etmediğini söyledi.

Sabah

********

1. "Tayyip Çapa'dan git! ya da defol!" hakaret midir?

2. Hakaret ise sadece başbakan için mi hakarettir? Daha önce birçok kamu görevlisine bu tip protestolar yapılmıştı, o zaman hakeret değil miydi? Kamu görevlilerine karşı yapıldığı için şikayete bağlı değildir peki ötekiler kamu görevlisi değil miydi?...

Bence hakaret filan değildir. Hele olay siyasi ise kesinlikle değildir. Savcı zannımca yanlış yapmıştır ve dikkatimi çekiyorki bu aralar savcılar nedense yanlış yapma konusunda yarış halimdeler...
Siyasi liderler sıfatları ne olursa olsun eleştirilmeye vede bazı durumlarda daha sert tepkiye hazırlıklı olmalı ve bunlara karşı normal vatandaştan daha sakin ve hoşgörülü olmalıdır. Yani tayibin tam tersi olmalıdır.
Bırakın yumurta atmayı defol demeyi Tv lere sıkça yansıyan görüntüler vardır Majör un yüzüne pasta yapıştırmam blair ile tekme tokat kavga etme gibi ve sonuçta başnakan veya yönetici sarmaş dolaş olur o vatandaşla..
peki lan ananıda al git ne demek ??

Hatırlıyorum da zamanında bazı siyasetçilerimiz ile ilgili ne parodiler, ne espriler yapılırdı. Plastip Show diye bir program vardı ki hemen hemen gündemdeki tüm siyasiler kara mizahla eleştirilirlerdi ama hiçbiri de çıkıp yahu siz ne yapıyorsunuz, bu şahsıma yapılmış bir hakarettir demedi. Bunun gibi gerek mizah dergilerinde gerekse günlük birçok gazetede karikatürleri çizilirdi. Show programlarında yanlarında ya da gıyaplarında taklitleri yapılırdı (Ki kimilerinin hala yapılmakta.). Hiçbiri hakaret iddiasıyla şikayette bulunmadı, hiçbiri tazminat davası açmadı. Keza ne protestolara maruz kaldılar ama çoğu kıvrak zekasıyla ortamı yumuşatmayı başardı, başaramayanlar da sessiz kalmayı yeğledi. Çünkü tepki gösteren kim olursa olsun önce vatandaş idi. Hepsi değil belki ama çoğu bulundukları yeri hazmetmişlerdi... Zaten gündemde olmak, ülkenin ileri geleni olmak bunu gerektirirdi... Fazla söze ne hacet?!!