explorer06 rumuzlu üyeden alıntı
Siteden bir yanıt alamamam üzerine konu ile ilgili devam ettiğim araştırma neticesinde danıştay'ın verdiği bir kararı sizlerle paylaşmak istiyorum.
657 SAYILI YASANIN 48.MADDESİNDE BELİRTİLEN KOŞULLARI TAŞIYAN DAVACI-
NIN, AFFA UĞRAMIŞ VE BÜTÜN HUKUKİ SONUÇLARIYLA BİRLİKTE ORTADAN KALK-
MIŞ BULUNAN 23.11.1972 TARİHLİ MAHKUMİYETİ NEDENİYLE, SONRADAN YÜRÜR-
LÜĞE GİREN 2670 SAYILI YASANIN HAKKINDA UYGULANMASININ VE BÖYLECE ME-
MUR OLMA KOŞULLARINI KAYBETTİĞİ SONUCUNA ULAŞILMASININ HUKUKEN MÜMKÜN
OLMADIĞI HK.
Dava, ... Müdürü iken 1402 sayılı yasa uyarınca görevine son verilen
davacının, hakkındaki sakıncalılık kararının Sıkıyönetim Komutanınca
kaldırılması üzerine göreve iadesi için yaptığı başvurunun reddine i-
lişkin işlemin iptali ile açıkta kaldığı süreye ait özlük haklarının
verilmesi isteğiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi kararıyla, 657 sayılı
Yasanın 2670 sayılı yasayla değişik 48.maddesinin A/5.fıkrasında, Dev-
let Memurluğuna alınma koşulları arasında, "Affa uğramış olsalar bile
Devletin şahsiyetine karşı işlenmiş suçlardan dolayı hürriyeti bağla-
yıcı ceza ile hükümlü bulunmamak" kuralının yer aldığı, davacının Sı-
kıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla T.C.K.
nun 141.maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay süreyle hapse mahkum olduğunun
dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, herne kadar 1402 sayılı yasa uyarın
ca davacının görevine son verilmesi yolunda tesis edilen işlemin, Sıkı
yönetim Komutanınca hakkındaki sakıncalılık kararının kaldırılması su-
retiyle geri alındığının kabulü gerekmekteyse de, 2670 sayılı yasanın
yürürlüğe girişi ile önceki hükümlülüğünden dolayı Devlet Memurluğuna
alınma koşullarından birini kaybeden davacının göreve iade edilmesine
ve açıkta kaldığı süreye ilişkin özlük haklarının ödenmesine olanak
bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, 23.11.1972 tarihli mahkumiyet kararının bu dava ile bir ilgisi
nin bulunmadığını, nitekim Af Kanunundan yararlanarak salıverilmesini
izleyen dönemde kamu hizmetinde memur olarak görev aldığını, 1402 sayı
lı yasa uyarınca görevine son verilmesi yolundaki işlemin, Sıkıyönetim
Komutanlığınca sakıncalılık halinin kaldırılması suretiyle geri alın-
ması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi ve böylece
mevcut haksızlığın giderilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve kararın
temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Olayda, 1402 sayılı yasa uyarınca, Sıkıyönetim Komutanının istemiyle
5.11.1982 günlü olurla görevine son verilen davacı hakkındaki sakınca-
lılık kararının daha sonra aynı Sıkıyönetim Komutanlığınca kaldırıldı-
ğı, davacının bu nedenle göreve iade edilmesini istediği, bu isteğin
reddedildiği dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
30.12.1982 gününde yürürlüğe giren 2766 sayılı yasanın geçici maddesin
de, bu tarihten önce Sıkıyönetim Komutanlarının istemleri üzerine gö-
revlerine son verilenlerin durumlarının aynı Komutanlıklarca yeniden
incelenerek, kamu hizmetlerinde görevlendirilemeyecekleri saptananla-
rın bir daha kamu hizmetlerinde çalıştırılmayacakları hükme bağlanmış
olup, bu inceleme sonucunda sakıncalılık hali kaldırılarak hakkındaki
göreve son verme işlemi geri alınmış olanların eski görevlerine iade
edilmeleri gerektiği açıktır.
Diğer yandan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun davacının ilk kez
memurluğa girdiği tarihte yürürlükte olan 48.maddesinin A/5 fıkrasın-
da, ağır hapis veya altı aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsa
bile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sah-
tecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı bir
fiilden dolayı hapis cezasından hükümlü olmamak Devlet Memurluğuna alı
nacaklarda aranacak koşullar arasında sayılmış, bu fıkraya "Devletin
şahsiyetine karşı işlenen suçlardan dolayı hükümlü olmamak koşulu"
16.5.1987 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2670 sa-
yılı Yasayla eklenmiştir. 2670 sayılı Yasayla eklenen sözkonusu hükmün
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren memurluğa gireceklere veya memuri-
yette bulunup da bu tarihten itibaren Devletin şahsiyetine karşı işle-
nen bir suçtan dolayı mahkum olacaklara uygulanacağı hususu kuşkusuz-
dur.
Buna göre, memurluğa girmeden önce ve memur olduktan sonra 657 sayılı
Yasanın 48.maddesinde belirtilen memurluğa alınma koşullarını taşıyan
davacının, affa uğramış ve bütün hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan
kalkmış bulunan 23.11.1972 tarihli mahkumiyeti nedeniyle, sonradan yü-
rürlüğe giren 2670 sayılı yasanın hakkında uygulanması ve böylece me-
mur olma koşullarını kaybettiği sonucuna ulaşılması hukuken mümkün de-
ğildir. Davacının, hakkındaki sakıncalılık kararı Sıkıyönetim Komutan-
lığınca kaldırılarak görevine son verilmesine dair işlem geri alındı-
ğından, geri almanın hukuki niteliği nedeniyle adı geçenin görevine
iadesi ve işlem nedeniyle uğradığı zararların tazmini gerekirken aksi-
ne tesis edilen işlemde ve bu işlemin iptali ile açıkta kaldığı süreye
ait özlük haklarının verilmesi talebiyle açılan davanın, memurluğa
alınma koşullarını kaybettiği gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin ka-
rarda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteğinin kabulüyle İdare Mahke-
mesi kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.madde-
sinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasına, uyuşmazlık sadece
hukuki noktalara ilişkin bulunduğundan aynı maddenin 2.fıkrası uyarın-
ca dava konusu işlemin iptali ile davacının açıkta kaldığı süreye ait
özlük haklarının idarece hesaplanarak kendisine ödenmesine karar
verildi.
(DAN-DER; SAYI:72-73)
Bu kararın 2008 yılından önce alınan ertelenmiş cezaların 2008 yılında yapılan değişiklik sonrasında memuriyete atanmaya olumsuz etki etmemesi gerektiği konusunda bir emsal teşkil edip edemeyeceğini siz değerli hukukçulara sormak istiyorum.