Kronik şizofreni raporu olanın hukuki işlemleri

Herkese merhabalar..

Ben 33 yaşımdayım lise mezunuyum. İki yıl önce ssk dan aldığım kronik paranoid şizofreni tanılı konsey raporuyla malulen emekli oldum. Yalnız ben biraz sıradışı bir şizofrenim. Şöyleki hezeyanlarımın alevli dönemi yenice son bulmuşken askere gittim ve askerliğimi tam olarak tim çavuşu rütbesiyle yaptım. Malulen emekli oluncaya kadarda çalıştım. Yani bu hastalık temyiz kudretimi pek etkilemiyor ve dışarıya da pek aksetmiyor. Şimdi bu durumumu göz önüne alarak bu konuda kesin bilgisi olan arkadaşların yardımlarını rica ediyorum şimdi sorularım şunlar:

1- Bu raporum artık benim temyiz kudretimin bulunmadığının dolayısıylada fiil ehliyetimi kaybettiğimin kesin delili olur mu?

2- Şimdi ben hukuk profesörlerinin sitelerinden şunu öğrendim "temyiz kudreti nisbi bir kavramdır temyiz kudreti olmayan birinin bu evre ve konuda temyiz kudretinin var olduğu şu evre ve konuda olmadığı kabul edilebilir kural olarak işlem anı esas alınır. Akıl hastası biri temyiz kudretinin olduğu bir anda işlem yaptığını idda ederse bunu ispat kendisine düşer" öyle ise ben temyiz kudretimin kesin olarak olduğu bir anda işlem yapsam bu raporuma rağmen geçerli olur mu?

İşlemle ilgili biri raporumu ileri sürerek işlemin iptalini isterse ben kesin normal anımda işlemi yaptığımı nasıl ispatlayacağım?

Diyelimki interaktif telefondan borsa oynadım ve kazandım normal bir anımda ilgili biri bunu iptal ettirmek isterse o anımda normal olduğumu nasıl kanıtlayacağım?

3- Evlenme engellerinde medeni kanunda; a-temyiz kudreti olmayanlar evlenmezb-akıl hastalığı olanlar evlenmelerinde TIBBİ BİR SAKINCA olmadığı raporla tesbit edilmedikçe evlenemez diyor. Burda tıbbi sakınca olmadığı tesbit edilirse evlenebileceğine göre aynı zamanda temyiz kudretinin olduğudamı var mı sayılacak? Yoksa temyiz kudreti olmadığı kabul edilecek evlenebilecek ama evliliği hukuki bir sonuç mu doğurmayacak?

4-vesayet nedenlerinde: akıl hastası işlerini görmekten acizse yardıma muhtaç ve toplum için tehlike oluşturuyorsa adli tıp raporuyla kısıtlanır diyor. e şimdi bunların hiçbiri bende yok öyle ise benim fiil ehliyetim varmı raporuma rağmen? B irde diyor ki: "Noterler idari makamlar vesayet altına alınmaları gerektiğine kanaat getirdikleri kişileri vesayet makamına bildirmeleri zorunludur" e beni ssk biliyor, sağlık başkanlığı biliyor ama vesayet makamına bildirmediler, bu benim vesayet altına alınmama gerek olmadığını dolayısıyla fiil ehliyetimin temyiz kudretimin bulunduğunumu teyit mi ediyor?

5- Bir hukuk profesörünün ders notlarında diyor ki "Temyiz kudreti olmayan biri piyango bileti alırsa ve başka biride bunu iptal için dava ederse bu kötü niyete girer ve bu işlem geçerli gibi hüküm görür" peki bu kişi ticaret yapınca ev satın alınca yada borsa oynayınca kazanç elde ederse ve ilgili biride bunu iptal için dava ederse gene kötü niyetten geçerli mi olacak? Geçerli olmayacaksa işlemler arasındaki fark nerden nasıl kaynaklanıyor?

Sorularım bunlar kesin bilgisi olan ve ilgilenecek arkadaşlara şimdi den teşekkür ederim.

Sevgi ve saygılarımla..

ben erol

arkadaşlar, özellikle avukat arkadaşlar; şu soruyla allah rızası için bir ilgilenin ya! ben buna göre hayatıma yön vereceğim.. yokmu hiç buna emsal bildiğiniz içtihat? biliyorum biraz spesifik bir konu ama daha önce vuku bulan bir içtihat vardır mutlaka.. bir kere ben bir işlem yaptığımda söz konusu raporuma bakılarak hakim hemen baştan hükümsüz kararı verirmi? yoksa işlem anını araştırma yönündemi hareket eder, öyle ise, işlem anında, raporuma rağmen temyiz kudretine sahip olduğum nasıl kanıtlanır, benim yada bilirkişi tarafından? sonuç olarak bu durumda hakim ne karar verir?lütfen bir yardımcı olun..

ben erol

avukat veya hukuk bilgini değil fakat bir hukuk fakültesi öğrencisi ve bu konuyu iyi irdelemiş biri olarak sorunuzu cevaplıyorum.Bilginlerin dediği gibi o anki duruma bakılır.bu ndurumda ayrıca bir şahit gerekir.doktor raporunda bu durumun geçiçi olduğu belirtilmişse zaten sorun yok ama blirtilmemişse bunu ayrıca belgeletmen de yarar var.yaşadığım bir olayla kıyasladığımda hastalık durumunuza görevli(devlet dairesi ise)soru-cevap yöntemiyle bir kanaat getiriyor...

İyi günler ; 33yaşınızda olduğunuzu ssk konsey kronik paranoid şizofren tanısıyla rapor alıp emekli olduğunuzu belirtiyorsunuz. Yazınızın ierleyen bölümlerinde bu tanının kronik ve sürekli olagelen bir durum olmadığı tedaviye cevap verdiği ve bu sebeple askerliğinizi de tim çavuşu olarak yaptığınız anlaşılıyor..
1) Sizin raporunuzla çelşen askerliğinize angel teşkil etmediğine göre bu konsey raporu fiil ehliyetinizin kaybedildiğinin kesin delili değildir .
2) Hal böyle iken evlenmenizde sakınca olacağını sanmıyorum. Fakat evlilik esnasında eşinizden bu raporu saklayarak evlilik aktinizi gerçekleştirmişseniz Evlenmeden önce bu durumu sakladığınız için karşı tarf için sırf bu yüzden hile nedeniyle evliliğin iptali dava edilebilir .bu benim hukukcu şahsi görüşümdür
3)Temyiz kudreti nisbi bir kavramdır işlem anında temyiz kudretinin olup olmadığı KURAL OLARAK İŞLEM ANI ESAS ALINIR.Siz kendinize kazandırıcı bir eylemle piyango spor loto oynadınız.Başka kişi bu işlemi iptal ettirmek istese ne yapabilirim sorusunu yazınızdan anlıyorum.
Sizin doktor raporunuz yine soru ve cevap paragrafı bir bütün olarak incelendiğinde kronik paranaid şizofreni heyet raporunuzun kesin kati ve sürekli bu hal devam eder şeklinde olmadığı anlaşılmaktadır.
o sebeple kendinize para kazandırıcı olan işlemlerde piyango borsa vs işlemin iptalini isteyen kişinin bu işlemin iptalinde kötüniyetli olduğunu ispatlarsanız zaten o kişi sonuç elde edemiyecektir.Umarım yardımcı olabildim Saygılar

carmen rumuzlu avukat kardeşim; öncelikle sorumla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.. şimdi ben askerliği yaptığım zaman, akut dönemin (yani hezeyanların birebir yaşandığı tam bir psikoz, delilik hali) bir kaç ay sonrasıydı. ama o sırada ne benim ne çevremin nede herhangi bir sağlık mercisinin bundan haberi yoktu. dolayısıyla bunun resmi bir belgeside yoktu. yani diyeceğim bu şizofreni denen şey biraz göreceli bir şey.. şimdi sorun şu: kronik şizofreni raporu=temyiz kudreti yoktur=fiil ehliyeti yoktur mudur? yoksa ; kronik şizofreni raporu var=hukuken temyiz kudreti ve fiil ehliyeti OLABİLİR çünkü bunun kanıtı olacak bir resmi belge olmasada EYLEMLER VAR mıdır? yani kronik şizofreni raporumun olmasına rağmen ben gerçekte akılcı işler yapabiliyorsam ve bu işlemler/işler bir gün geçersiz olması gerekir diye dava edilirse hakim "bu kişi nin kronik şizofreni raporu olmasına rağmen akıllı işlemleri vardır bu yüzden işlem geçerlidir" dermi? yoksa işlem anında temyiz kudretine haiz olduğumu ispat edecek kesin delilmi ister? böyle bir delil nasıl olacak peki eğer delil isterse?evlenme konusunda benim kafama takılan konu; ben bu durumda evlenirim o sorun değil. yalnız evlenme engellerinde diyorki;1-temyiz kudreti olmayan evlenemez2-akıl hastalığı olan evlenmesinde TIBBI SAKINCA olmadığı adli tıp raporuyla tesbit edilmedikçe evlenemez. şimdi bu maddelere göre öyle anlaşılıyorki, kişi akıl hastasıda olsa eğer söz konusu "evlenmesinde tıbbi bir sakınca yoktur" teyitli raporu alınca evlenebiliyorsa otomatik olarak bu rapor onun için"temyiz kudreti olmayan evlenemez" engelinide ortadan kaldırıyor demektir. yoksa "temyiz kudreti olmayan evlenemez" maddesine göre evlenememesi gerekirdi. dolayısıyla evliliğe ehil olmak için alınan rapor temyiz kudretinin olduğunuda teyit eder. yanılıyormuyum? yoksa bu evliliğe ehil olmak için alınan rapor sadece tıbbı açıdan önemlide hukuki olarak hasta kişi açısından evlilik geçersizmi? böylemi yani..? ve eğer bu evliliğe ehil olmak için kişi raporu alabiliyorsa ve ehil olabiliyorsa bu onun artık diğer işlemler içinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belgesi ve kesin delili olurmu? yoksa diğer işlemler somut olaya göre ayrıca mı mahkeme edilir? saygılarımla..

ben erol

İyi günler ;
Sizin sorularınızı birici ,ikinci ve ve üçüncü paragraflarda ayrıntılı olarak yanıtlamıştım . KURAL İŞLEM ANINDA KAZANDIRICI İŞLEMLER( BORSA ,TOTO LOTO VE EVLİLİK DAHİL) TEMYİZ KUDRETİNE HAİZ İSENİZ GEÇERLİDİR.
Evlilik konusunda eğer ileride olacak eşiniz bu raporu saklayarak evlilik aktini gerçekleştirdiğinizi bu raporu bilseydi sizinle evlenmeyeceğini ispatlar ise iptalini dava edebilir.Çünkü evlilik şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır işlem anında temyiz kudretine haiz olmuş olmanız evliliğinizi geçersiz kılmaz.Fakat eşinizin yukarıda saydığımız yada raporunuz olması veya şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmasını engelleyemezsiniz .bol sanslar diliyorum Saygılarımla

değerli carmen, şimdi hakim bazı konularda bilirkişiye başvurmak "zorunda" değilmi? özellikle benim durumumdaki gibi konularda ve hakimin karar vermesinde bu bilirkişi raporu diğer faktörlerden daha ağırlıklı.. yoksa hakim böyle bilirkişi raporu olmadan akıl hastalığına istinaden kendi ağırlığını kullanarak karar veremez değilmi? çünkü bu manatıksız ve doktirine aykırı olacağı kesin yani bunu her aklı başında sağduyulu kişi anlayabilir.. (bunlardan bir şizofren bahsediyor ha:) neyse bu işin esprisi)

öyle ise, benim bu raporum adli tıp raporu olmasada bilirkişi niteliğini az çok taşıyor.. ve ben bu raporla psikiyatrik yönden iş gücünün2/3 sini kaybetmiştir diye malulen emekli edildim. şimdi ben diyelimki bir ev satın aldım "normal anımda" ama kronik şizofreni raporumda var ve evi satın aldığım kişi, bu adamın temyiz kudreti yok, çünkü" kronik şizofreni " raporu var diye işlemin geçersiz olması gerektiği gerekçesi ile işlemi iptal için dava etse, hakim bu ssk nın bana verdiği rapora bakarak "işlem anında şizofren olduğunu belgeleyen rapor vardır onun için işlem geçersizdir" mi der? yoksa "raporunun olması beni benim kararımı etkilemez bence bu adam normal anında yapmıştır bu ev satın alma işlemini onun için geçerldir" mi der? yani hakimin kararında BELGEMİ ÖNEMLİDİR YOKSA EYLEMLERMİ? (çünkü raporda bir sürü hezeyan çeşidinin süreğen olarak bende var olduğu belirtilmiş ve benim söylemediğim şeyler bile yazılarak abartılmış raporda ama ben bu hezeyanların bende bulunduğunu kesin olarak kanıtlayan hiç bir edimde bulunmadım buda kesin bir gerçek. kimse kanıtlayamazki benim için bu kişi şurda şu psikotik (akla aykırı, delice) davranışta bulunmuştur diye.. ama raporda var.. yani bu durumda hakim bu ssk nın verdiği BELGEYE GÖREMİ YOKSA EDİMLERİME GÖREMİ KARAR VERİR? İŞTE OLAY BURDA ÇÖZÜLÜYOR LÜTFEN BUNU DİKKATE ALARAK YANIT VERİNİZ... saygılarımla...

ben erol

----- Yanıtlanan Mesaj -----
İYİGÜNLER ;mesajınız yeni ulaştı Detaylarda çok takılıyorsunuz karşı taraf temyiz kudretinizin olmadığını iddia ediyorsa bu durumu ispatlamak durumundadır.Siz 40 milyar veya 25 milyar ev alabilme kudretine sahip ve bu evi alabiliyor kendinize kazandırıcı işlemler yapabiliyorsanız karşı taraf parayı aldıktan tapuyu üzerinize geçirdikten sonra eee ben öğrendimki bu kişide paranaid şizofren raporu varmış sattığım yeri geri almak istiyorum bu geçersiz şeklinde dava açarsa o kişi kötüniyetlidir.İŞLEM ANINDA SİZİN EHLİYETSİZLİĞİNİZ İSPATLANMALI .Hiçbir hakiminin de böyle mantık dışı davada sizin aleyhinize karar vereceğini sanmıyorum.KÖTÜNİYETLİ KİŞİ ALEYHİNE KARAR VERECEKTİR .saygılarımla

-----------------------------

değerli carmen, öncelikle sevgi ve saygılarımı sunarım ve bunlar formaliteden söylenmiş sözler değil kalbimin derinliklerinden gelen samimi saygı ve sevgiler..benim sorunumla ilgileniyorsunuz hiç bir mecburiyetiniz olmadığı halde, çok teşekkür ederim.. şimdi şizofreninin nedenini incelersek en son modern araştırmalar; "aile" tezlerini önde gösterir nedir bu aile tezi, şudur: baba genelde bir çeşit psikopattır, annede onun baskısını kabul etmiş edilgen bir nevrotiktir. çocuk annesinden edilgenliği çaresizliği sinirliliği, babasındanda şiddeti düşmanlığı sevgisizliği aşağılanmayı öğrenir. normal şeylerse hasbelkader tesadüfen yaşanılır ki, bu çocuğun şizofrenlikten kurtulmasına yetmez.. çocuğun ruhu sadistçe, ilkelce istismar edilmiştir. çocuk en sonunda bu büyük şaşırma, ikilemde kalmadan dolayı şizofrenik olarak yarılmıştır, artık bir şizofrendir. sonra bu çocuk toplumdan da dışarı itilir, bir şizofrenle uğraşmanın ne getirisi olabilirki!? işte bu benim ve ben bunu aşmaya and içmiş biriyim.. işte detaylarda takılmamın nedeni de bu, sanırım anlamışsınızdır.. siz diyorsunuzki İŞLEM ANINDAKİ EHLİYETSİZLİĞİNİZ "DAVACI" TARAFINDAN İSPATLANMALI İSPAT YÜKÜ ONA DÜŞER. peki bende diyorumki, HER NE KADAR AKILCI EYLEMLERLE İŞLEMLERİ YAPMIŞ OLSAMDA İSPAT YÜKÜ DAVACIYA DÜŞSEDE DAVACI, İŞLEMİN BUTLANLA SAKATLIĞINI BENİM "KRONİK" ŞİZOFRENİ RAPORUMLA İSPATLAYAMAZMI? ÇÜNKÜ EĞER BÖYLE İSPATLAYABİLİRSE İŞLEM BAŞTAN YOK HÜKMÜNDE OLACAKTIR TAKDİR EDERSİNİZKİ.. VE BAŞTAN YOK HÜKMÜNDE OLAN MUTLAK BUTLANLA SAKAT BİR İŞLEM KARŞI TARAF "İYİ NİYETLİ" BİLE OLSA GEÇERSİZDİR HİÇ BİR ŞEKİLDE GEÇERLİ HALE GETİRİLEMEZ. DEĞİLMİ? YANİ SON SORU ŞU: HER NE KADAR BEN İŞLEMLERİMİ AKILILIKLA YAPSAMDA BENİM BU "KRONİK" ŞİZOFRENİ RAPORUM KARŞI TARAFIN İŞLEMİMİ İPTAL ETTİRMESİ İÇİN KESİN İSPAT TEŞKİL EDERMİ, ETMEZMİ? saygılarımla..

ben erol

Size verilen raporu ekleyebilirseniz daha yardımcı olurum ama şunu söleyebilirim bu hastalıkta ilaçları düzenli olarak alıyorsanız ve tedaviye yanıt alıyorsanız sorun yok.Ceza-i ehliyetiniz vardır.Normal bir vatandaş gibi yaşamınızı idame ettirebilirsiniz.
İki yol var bence ya şizofren olarak yaşamak yada tedavi görerek adam gibi yaşamak.
Şizofreni tedavisi mümkün bir hastalıktır.Ama malesef toplumda olumsuz bir tavır var.Hastalığınızı saklayın ilaçları düzenli alın.

Size verilen raporun bir süresi var mı? Periyodik takip gerektiriyor mu? Yoksa kronik ve ömürboyu süren türden mi?