Vodafone satın aldığım hattı aktif edemiyoruz diyerek sonradan başkasına sattı

Merhabar;

Yaklaşık bundan 6 ay önce Avcılar Vodafone Ctech Merkez bayisinin önünde geçerken camekan'da Özel Numaralar Ücretsizdir şeklinde yazı gördüm ve hepsi birbirinden güzel numaralardan bir tanesini seçtim ve gerekli evrakları imzaladım..Hattın artık bana ait olduğuna dair simkart yanında da Gsm Numarasının Yazılı olduğu DİP aktivasyon kağıdını verdiler(İlk günki gibi hepsi duruyor)..

Velhasıl aradan birkaç gün geçtikten sonra bayiden beni aradılar beyefendi hattı sistemden dolayı aktive edemiyoruz sonu "00" değil de " 01" ile biten hat versek olur mu şeklinde öneride bulundular(Yalan Burada Başlıyor) Bende kabul etmedim haliyle olur mu öyle şey, kabul etmiyorum! yarın bayinize gelicem dedim..Ertesi gün vodafone bayisine uğradım orada söyledikleri şey; Bey efendi hat Gold numara bu namarayı size veremeyiz 50 TL verip parayla almanız gerekir şeklinde atıflarda bulundular..Sizi şikayet edicem bana bedava diye sattığınız hattan ücret talep ediyosunuz! dememe rağmen sanki karşılarında insan yokmuşcasına rahat tavırlar içerisinde bulundular sanki mağdur onlarmış gibi..

Vodafone müşteri hizmetlerine şikayet ettim mağduriyetimin giderilmesi adına sonra birkaç gün sonra yetkili biri beni aradı, arayan kişinin konuşmalarıda bayiidekilerden farksız bişey yapamayız diyor beni bayiye yönlendiriyor bayiye gidiyorum yalanlar yalanlar halen hattı bana vermemekte ısrar ediyolar..

Sonra aradan zaman geçti bana sattıkları numarayı aradım karşıma Arap çıktı Suudi Arabistanlı Türkçe'yi de yarım yamalak konuşuyor hattı şirket hattı olarak onlara satmışlar..

Sonuç olarak beni üçkağıtçılık yaparak beni mağdur eden bu olay vodafone için bir skandaldır.Tarafımdan yüklü tazminat davası açmak istiyorum, davayı Vodafone şirketine mi? Vodadofone bayisine mi açmalıyım?

Ya da taminat davası açarsam akibeti ne olur? Hangi yolları izlemeliyim?

Beni bu konuda aydınlatırsanız siz Türk Hukukçularına minnettar olurum..

Saygılarımla,

Maddi olarak yada manevi olarak belgeleyebileceğiniz bir zararınız oluştu ise tazminat davası açabilirsiniz.

Ama durumu btkya ve sanayi bakanlığına şikayet etmenizi tavsiye ederim, bu durumdan dolayı yüklü bir ceza öder vodafone.

Ayrıca numaranın tekrar size tahsis imkanı var mı bunu da btkya sormanızda yarar var.

Maddi olarak yada manevi olarak belgeleyebileceğiniz bir zararınız oluştu ise tazminat davası açabilirsiniz.

Ama durumu btkya ve sanayi bakanlığına şikayet etmenizi tavsiye ederim, bu durumdan dolayı yüklü bir ceza öder vodafone.

Ayrıca numaranın tekrar size tahsis imkanı var mı bunu da btkya sormanızda yarar var.

'Yüklü tazminat isteme'

Tazminat uğradığınız zarardan fazla olamaz. Tazminat bir zenginleşme aracı değildir.

Alıntı:

---

İsmail Arslan rumuzlu üyeden alıntı

'Yüklü tazminat isteme'

Tazminat uğradığınız zarardan fazla olamaz. Tazminat bir zenginleşme aracı değildir.

---

Tazminat caydırıcı olmayacak miktarda ise tazminatın mantığı olabilir mi? Bunu neden zenginleşme aracı olarak görüyosunuz adamlar dünyayı dolandırıyor kanını emiyor zengin oluyor, kusura bakmayın bunun üzerine üçkağıt yapma-yaptırma hakları yok ...Bu hayatın hep İlyas salmanı Olduk birazda Şener Şen'i oynayalım..

Alıntı:

---

dijitalx; rumuzlu üyeden alıntı

453784Bunu neden zenginleşme aracı olarak görüyosunuz

---

Bu bizim görüşümüz değil.

Bilgilendirme:

Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinin 15.12.1997 tarih ve E.1997/7385, K.1997/11975 sayılı ilamında da baskın görüş doğrultusunda şöyle denilmektedir:
“Borçlar Kanununun 41’inci maddesinde deyimini bulan zarar, mal varlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. YHGK’nin 8.12.1965 günlü ve E.4/291 ve K.448 sayılı ilamında da belirtildiği gibi meyveli ağaçların kesilmesinden veya bunların hayatiyetine son verilmesinden doğan zararın ne şekilde hesap edileceği konusunda Borçlar Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda halin mutat cereyanı içerisinde oluşan hukuk kurallarının olaya uygulanması suretiyle adalete uygun bir sonuca ulaşmak gerekir. Meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerektiği kökleşen Yargıtay içtihatlarıyla belli olmuştur. Bir ağacın kaim rayiç değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespitiyle bu farkın her ağaç bakımından göz önünde tutulup toplamının o ağaçların kaim değeri olarak kabul edilmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirtilmesi şeklidir.

Tazminatın amacı, mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski durumunun sağlanması olduğuna göre zarar verici olayın zarara uğrayana sağladığı yararların da zarar tutarından indirilmesi suretiyle zararın netleştirilmesi genel tazminat kurallarının bir gereği ve sonucudur. Zira aksi halde mağdur zenginleştirilmiş olacaktır. Bu bakımdan zarar miktarı belirlenirken mağdurun sağladığı yararlar göz önüne alınmak ve zarar miktarından indirilmek suretiyle net zarar saptanmalıdır. O halde yaşamını kaybeden ağaçların odun olarak değerinin tespitiyle zarardan indirilmesi suretiyle zararın net tutarının bulunması gerekirken bu yönün eksik bırakılmış olması da bozmayı gerektirir.”
kaynak: http://www.yayin.adalet.gov.tr/dergi...%20ALTINAY.pdf

Şahsen bu görüşe ben katılmıyorum, ama uygulama bu şekilde.