Eşim evi terketti. Hukuki olarak terk sürecini nasıl başlatabilirim?

Karım , ayrı bir ev kiralayıp iki çocuğumu da alarak evi terketti. Evi terketmesine neden olacak hiçbir baskı ve zorlama yapmadım. Boşanmak istiyorum. Evi terk ile ilgili olarak nasıl bir adım atmalıyım ? Mahkemeye mi ,savcılığa mı ya da polise mi müracaat etmem gerekiyor terk sürecini başlatmak için ? İlgili konu başlıklarını okudum fakat soruma cevap bulamadım. Yardımlarınızı rica ediyorum teşekkür ediyorum...

IV. Terk
MADDE 164.

- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

-Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için oluşması gereken şartlar

1.Şart ve açıklama: Eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi

*Eşiniz ortak konutu terk ettiğinden ilk şart gerçekleşmiştir.

2.Şart ve açıklama: Terkin en az 6 ay sürmüş olması

*Terk sebebiyle boşanma davası açabilmek için toplamda beklemeniz gereken süre 6 ay(4 ay ihtar çekmek için kanunun belirlemiş olduğu süreyi bekleme + ihtar sonrası 2 ay eve dönüşü bekleme) dır.

3.Şart ve açıklama: Terk eden eşe hakim tarafından ihtarda bulunulması ve eşin buna rağmen ortak konuta dönmemesi

*Eşinizin terki gerçekleştirdiği ilk günden itibaren -en az- "4 ay" geçtikten sonra hakim aracılığıyla; eşinizin "2 ay" içerisinde ortak konuta dönmesi gerektiğini belirten ve dönmemesi halinde meydana gelecek sonuçları içeren bir ihtar çekmeniz gerekmektedir.

-->Boşanma davasının açılması ve sonrası: Kanunda yapılan düzenlemeye göre yazılacak ihtar dilekçesinin içeriği "samimi bir iradenin ürünü" olmalıdır. Aksi takdirde çekmiş olduğunuz ihtar sonuç doğurmayacaktır. Sözün özü: İyi niyetli yapılmayan ihtar hükümsüzdür. Örneğin; ihtar dilekçesinde eşinizi ve çocuklarınızı çok sevdiğinizi ve de bu evlilik birliğini devam ettirmek istediğinizi belirttiniz. Ancak ardından sırf boşanabilmek adına eşinizin eve dönmemesi için elinizden geleni yaptınız diyelim. Bu durumda kötü niyetli konuma düşeceğinizden kanun sizi korumayacaktır ve 2 aylık sürenin dolmasıyla birlikte terk sebebiyle açmış olduğunuz boşanma davası reddedilecektir. Bu konuda size Yargıtay 2. Hukuk Dairesi' nin vermiş olduğu kararı sunabilirim: Terk sebebiyle ihtarda bulunan ve şartların yerine gelmesiyle birlikte boşanma davası açan eşin aynı zamanda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek boşanmak istemesi, yargıtay tarafından iyi niyetlilik halinin olmadığı gerekçesiyle kabul görmemiştir.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 1987/4045
Karar: 1987/4734
Karar Tarihi: 25.05.1987

ÖZET: Davacı dava dilekçesi ile hem terk hem de geçimsizlik sebeplerine birlikte dayanarak boşanma kararı verilmesini istemiş yargılama sırasında isteğini terk sebebiyle boşanmaya hasretmişse de başlangıçta şiddetli geçimsizlikten boşanma istemiş bulunması davetin iyi niyetle yapılmadığının açık delilidir. Bu sebeple isteğin reddi isabetlidir.


(743 S. K. m. 132)

E. K. ile M. K. arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, terk ve şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmaya ilişkindir. Davacı koca ihtar isteğinde bulunmakla o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır.

Bir taraftan eşi ile geçinemediğini birlikte yaşama bilincinin ortadan kalktığını ileri sürerek boşanma isteyen kişinin öte yandan ortak hayata devam etmek üzere eşine ihtarda bulunması, iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz. Bu bakımdan eve çağırma samimi bir arzunun ürünü olmadığı için ihtar hukuki sonuç doğurmaz. Başka bir anlatımla geçerli ihtardan söz edilemez.

Olayda davacı dava dilekçesi ile hem terk hem de geçimsizlik sebeplerine birlikte dayanarak boşanma kararı verilmesini istemiş yargılama sırasında isteğini terk sebebiyle boşanmaya hasretmişse de başlangıçta şiddetli geçimsizlikten boşanma istemiş bulunması davetin iyi niyetle yapılmadığının açık delilidir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle isteğin reddinde bir yanlışlık bulunmadığından sonucu doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekir.

Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.

***Aklınıza takılmasın diye bir noktayı açıklamak istiyorum: Kanunkoyucunun bir yandan terk sebebiyle çekilen ihtarın içeriğinde iyiniyet araması diğer yandan ise terkeden eşin 2 ay içerisinde ortak konuta dönmemesi halinde bazı sonuçlara(boşanma vs.) katlanmakla yükümlü olduğunun belirtilmesini istemesi cümle anlamı bakımından çelişmektedir. Ancak kanunkoyucunun buradaki amacı, ihtar çeken iyi niyetli eşin dahi sürekli olarak bekleyemeyeceği gerçeğinin olmasıdır. Size bir de sitemizde yer alan ihtar dilekçesi örneği sunacağım: https://www.hukuki.net/dilekcesozlesme.php?do=file&id=28

Notlar; 1.Terkin üzerinden 4 ay geçmeden kesinlikle noter kanalıyla vs. ihtar çekip bunun üzerine dava açmayın. Süre kuralına(usül) uymadığınızdan davanız reddedilecektir.
2.Çekilen ihtarın haklı olup olmadığı 6.ayın sonunda açılabilen boşanma davası sırasında incelenecektir.
3.İhtarın samimi bir iradeye dayanması gerektiğini unutmayın.

bilgilendirme için teşekkür ederim.