Market Gürültüsü

Merhabalar,

2011 Ekim ayından beri oturmakta olduğum evimin alt katına 2011 Aralık ayı sonunda Kipa süpermarket açıldı. 2000 m²'lik geniş bir market ve benim evimin tam altı ise depo olarak kullanılıyor. Zemin fayans kaplı, hiç bir yalıtım yok ve tüm mallar demir tekerlekli transpalet ile taşınıyor. Temel olarak şikayetim bu transpaletin sesi ve personelin özensiz davranışı.

Market ilk açıldığı tarihlerde 2 hafta boyunca mal alımlarını gece yaptı. Mağaza yetkilisi ile görüştüğümde gayet kibar bir şekilde 2 hafta sabretmemi, sonrasında mal alımlarını sabah 9'dan sonra yapacağını söyledi ve böyle de oldu. Ancak o tarihten beri 15 günde bir sayım, kutulama vs. gibi amaçlarla gece çalışmaları ve dolayısı ile gürültü devam ediyor. Gece çalışması olmadığında ise her sabah 07:15'de başlıyorlar ve gece 23:45'e kadar gürültü yapmaya devam ediyorlar, haftasonu ise biraz daha erken başlıyor. Gürültü açılış ve kapanış saatlerinde oldukça yoğunlaşıyor.

Konuyu mağazanın genel merkezine ve İngiltere'deki asıl şirket merkezine de taşıdım. Ülke merkezindeki yetkili "mağaza üzerinde oturup sessiz olmasını bekleyemezsiniz" cevabını verdi. İngiltere ise Türkiye'ye karışamadıklarını gayet güzel bir dille açıkladılar.

Firmadan bir çözüm arayışı göremeyince konuyu yasal olarak biraz araştırdım ve bağlı olduğum belediyenin Çevre Koruma dairesine başvurdum. Bir süre sonra gelip evde ölçümler yapıldı. Ancak ölçümlere başlamadan önce, asıl rahatsız olduğum "darbe ve titreşim sesine karşı bir şey yapamayacaklarını çünkü yönetmelikte böyle bir konu olmadığını, sadece süreklilik gösteren makine sesini ölçebileceklerini" söylediler. Mağaza görevlileri transpaleti hiç olmadığı kadar yavaş kullandılar ve çok az ses çıkardılar. Hatta evde ölçüm yapan görevli dahi "az önce çok daha fazla ses vardı" diyerek mağazadaki arkadaşını uyardı ancak nafile. "İnsan kaynaklı seslerin ölçülmesi maalesef ancak bu kadar oluyor" diyerek gittiler ve bir daha ses çıkmadı. Yani; transpaletin duvara çarpması, plastik sandıkların ve başka sert cisimlerin yere atılması, soğuk hava dolabının kapısının çarpılması gibi konulara karşı hiç ölçüm yapılmadan konu kapandı. Örneğin gece 02'de yerinizden zıplatacak kadar şiddetli bir darbe sesi duyuyorsunuz ancak bu konu yönetmelik kapsamında değil, yani sürekli olmadığı için gürültü olarak nitelenmiyor.

Gece çalışmalarında her defasında 155'i aradım. Bu güne kadar belki 10 kez. Hiç birinde ses kesilmedi. Çalışma saatlerine uyulmadığına dair tutanak istedim, ancak polisten "konunun muhatabı biz değil zabıta, biz sadece vatandaş mağdur olmasın diye gidip görünüyoruz" yanıtını aldım. Zabıta ise o saatlerde çalışmıyor. Dolayısı ile tutanak tutulması olanaksız.

Evi almadan önce mağaza açılacağını biliyordum ve şüphelerimi aynı zamanda mağazanın mal sahibi olan müteahhite aktardığımda mağaza ile yapılan sözleşmedeki bir maddeyi göstererek "kat maliklerini hiç bir şekilde rahatsız edilmeyeceği" yönünde şifaen bir taahhüt aldım ancak tabiki sözleşmeye taraf değilim. Müteahhite şikayetimi bildirdim, onlar da mağaza ile görüştüler ancak sonuç alınmadı. Tabi güzel bir kira geliri olduğunu tahmin ediyorum ve tahliye etmek gibi bir düşünceleri de yok, en fazla "önlem almışlar, transpalete kauçuk kaplama yapılmış" dediler ancak inip baktım, yok öyle bir kaplama.

Neticede şu an elim kolum bağlı gibi hissetmekteyim. Başvurduğum tüm mercilerden "katlanacaksın" yanıtını aldım. Dün gece toplam 10 dakika uyuyamadım ve önümüzdeki 3 gece daha sürekli çalışacaklar.

Talebim, son çare olarak, İzmir'de bu teknik konu ile deneyimli bir avukat ile konuyu mahkemeye taşımak. Evimde mağazanın haberi olmadan sürekli ölçüm yapılmasını ve darbe seslerinin de değerlendirilmesini sağlamak gerekiyor sanırım.

Saygılarımla,

Mehmet bey merhaba,

tipa tip ayni sorun bende var.konuyu cozebildiniz mi

Selamlar

Mehmet bey sonuç nedir, var mı bi gelişme. Benzer bir durumla karşı karşıyayım.

Merhaba

En son zabıta bir akşamüstü geldi. Mesai saatlerinde. Dediği aynen şu. "Burası bir işyeri, katlanacaksınız. Vergi veriyor bu insanlar". Bu lafı duyduktan sonra zaten kendi derdimden çok memleketin haline yandım. Adamlar vergi veriyor, biz uzaydan geldik. Vatandaşlık bilgi seviyesi bu olan bir adam, vatandaşın hakkını korumak için görevlendirilmiş. Ne çevre koruma yönetmeliğinden haberi var, ne de insanların haklarından.

Çevre Orman Bakanlığı'nın il müdürlüğüne başvurdum. Tahmin edin nereye yönlendirdiler. Ölçümü yapan belediyeye. "Ben onları şikayet ediyorum" dedim ama tavırları değişmedi. Yetki devri yapılmış, yetkili değillermiş.

Sonrasında her akşam adamlara arıza çıkardım. Kavga ede ede bir nebze düzelttik anlayacağınız. Devlet bu gibi durumlarda vatandaşı zerre kadar korumuyor.