Cevap: avukatlık meslek etiği
özellikle meslek mensupları, sizlerin yorumları benim açımdan çok değerli..
60 kere okunmasına rağmen yorum yapılmamış.
ilgileneceklere şimdiden teşekkür ederim.
Cevap: avukatlık meslek etiği
Varsayıma dayalı iletiye verdiğim cevabı silme ihtiyacı duydum.
Cevap: Avukatlık meslek etiği
Alıntı:
Av.Emrah Yavuzcan
29-03-2007, 21:20:54
Herkesin savunulma hakkı olduğunu unutmayalım. Şüphelinin de, sanığın da, mağdurun da hakları mevcuttur, en azından bu haklarının doğru şekilde kullandırmak gerekir. Biz, fiili değil, faili savunuruz.
Sizi anladım anlatmak istediğinizi de..Bu kısımı da süper belirtmişsiniz ayakta alkışlamak lazım ;
Alıntı:
Sizce bu durum avukatlık mesleğinin doğası gereği, normal kabul edilmesi gereken bir durum mudur; yoksa söz konusu hukuk davası dışında hak arama mücadelesinin taşınması gereken yeni bir meydan mıdır? Böyle bir metot izleyen genç avukat hakkında, meslek etiğinin gerektirdiği nitelikleri kazanabilmesi açısından çeşitli denetim mekanizmalarını çalıştırmak mı (dava, baro nezdinde gerekli disiplin işlemlerinin yapılabilmesi için müracaat v.s.), yoksa bunu yıllar ve benzer duruma düşeceği olaylarla tecrübe ederek öğrenmesini beklemek mi kendisi ve hukuk sistemi açısından daha faydalı sonuç doğuracaktır?
Şöyle düşünmek lazım , İcra Memurlarını düşünün .. Sorsanız hiç birisi istemez sizin malınızı haczetmeyi. Sonuç olarak Avukatlık mesleğinde herzaman haklıyı savunmanız mümkün değil..Yeri geldi mi seri katili bile savunmanız istenebilir.Zaten avukatlığın doğasında yok mu ? %51 e %49 da olsa daha çok haksız durumdaki insanlar avukat tutmak isterler.Haliyle bu durumda da avukatlar çoğu zaman suçluyu savunmak durumunda diyebiliriz.Buradan da ulaşacağımız nokta açıktır.Bu işin doğası gereğiyle avukatlar hertürlü savunmayı yaparlar.O cübbeyi giyerken %99 u vicdanlarını bir kenara bırakır.Çünkü bırakmak zorundalar..Aksi halde cübbelerini çıkarmak zorunda kalacaklar.Bu işin doğası gereği..Ama Baro nun tayin ettiği avukatlar öyle değil..Onlar haklıyı mı haksızı mı savunduklarını dahi bilmeden çıkartıyorlar vicdanlarını.
Açıkçası bu iş bir sektör haline gelmiş durumda. Adalet sektörü.. Baro avukatlarının ağır ceza davalarına katılmamalarını savunma yapmamalarını başka nasıl açıklayabiliriz yoksa değil mi ? Baro dediğiniz ise sanal gündem gibi birşey , olmasa da olur yani..
Şahsi görüşümdür.
Cevap: Avukatlık meslek etiği
katkınız için teşekkürler..
Cevap: Avukatlık meslek etiği
250 kişi okumuş ancak sedat bey dışında kimse yorum yapmamış,
fikirleriniz benim için çok değerli, lütfen 2 satır da olsa görüş bildirin..
Cevap: Avukatlık meslek etiği
500 kişi olmuş ve hala yorum yok...
Cevap: Avukatlık meslek etiği
Suç ve Ceza...
Hükümdarın eteğine basan kişinin dört ata bağlanarak param parça öldürüldüğü dönemlerden, hükümdarın yüzüne tükürülse bir iki yıllık hapis cezasının çok olduğunun savunulduğu dönemlere eriştik.
Bir doktor ameliyat yaparken bıçağının altındaki adamı kasten yaralar. Doktoru kasten adam yaralama suçunun faili olmaktan kurtaran vicdan, avukat karşı tarafı temsil edince onu karşı tarafın adamı ve hatta faraza vicdanını paraya makama satmış bir kişi olarak değerlendirmeyi mübah görebiliyor ise burada bir algı sorunu var demektir.
Avukat, mesleki yeterliliği tecrübe muhakeme gücü ve bilgi ve dikkati ile müvekkilini savunacaktır. Fakat yapılan savunmanın avukatlık anlamında etik ilkelere uygunluğunun analizi karşı tarafın yönlendirmesi tespit ve kanaatler ile yapılıyorsa bu adalet arzunu peşindeki biri için adalet cellatlığı anlamını taşıyacaktır.
Her meslek grubunun olduğu gibi avukatların da tabi olduğu bir mevzuat vardır. Bir avukatın mevzuata göre bir suç işlediğine dair kanaat sahibi olan ilgili, mevzuatın öngördüğü adımları atarak kendisine sunulan imkanlar dahilinde hakkını talep ile avukatı ilgili merci nezdinde suçlayabilir.
Muhakeme/mahkeme ise tez antitez sentez sac ayağı üzerine kuruludur. Suçlama yapanın tezine suçlananın bir antitezi vardır ve sentez/hüküm iki unsurun dikkate alınması ile oluşur. Eğer sadece suçlama ile hüküm inşa edilirse bu açık bir adaletsizliktir.
Sözü bu kadar çoğaltmamın nedeni, yazıyı okudum. Bir pratik çalışması olsaydı bazı yorumlarım olacaktı; fakat bu yazının içeriğinin bir pratik mantığı ile oluşmadığı kanaati üzerine yazı yönlendirmeli etik ilgili değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum.
Cevap: Avukatlık meslek etiği
Etik denince meslek etiğini en son irdelemek gerekir kanaatimce. Önce insan olmak vatandaş olmak etiğinden başlamak daha yerinde olur. Mahkeme huzuruna çıkan ister davacı olsun ister davalı olsun, ister sanık olsun ister şikayetçi ister tanık herkes yalana başvurur yalan konuşur karşı tarafı aleyhine abartır kendi lehine eksiltir. Duruşmaları izleyin biri bir tez ileri sürerken diğeri aksini iki taraftan biri doğruya muhalif davranıyor demek ki. Hukuk düzeni de bu yalanı teşvik ediyor bir anlamda. TCK'da tanıklar dışında yalan söyleyenler için bir müeyyide ön görülmemiştir. Hukuk davalarını varsayalım bir yargılama yapılıyor ve diyelim ki bir tarafın yalan iddialara dayandığı kesinlik kazanıyor cezası var mı? yok. Ceza davalarında sanığın yalan söylemesi suç bile değil tabii hakkıdır adeta. Yine tanıkların yakın hısımları aleyhine tanıklıktan çekinme hakkı vardır bu hakkı kullanmadıklarında ise yeminsiz dinlenirler bu ne demek? Oysa kişinin kendi aleyhine bile olsa doğrudan ayrılmaması gerekir ki adalet tecelli etsin.
Böyle bir hukuk düzeninin böyle bir düzene tabi vatandaşın vekilinin dosdoğru davranmasını beklemek haksızlık olur. Balık baştan kokmuş haksızlık hukuku adalet olmuş. Esasen avukatlık mesleği de bu yeni hukuk düzeni ile ortaya çıkmış bir meslek değil midir? adil bir hukuk düzeninde ahlaklı bir toplumda kimsenin avukata ihtiyacı yoktur mahkeme haklarını bilsin bilmesin kimseye zerre kadar haksızlık yapmaz yapmak istemez yapamaz. Haklı olan hakkından fazlasını istemez haksız olan haksızlığına seve seve katlanır, mağdur olan mağduriyetinin giderilmesini ister başka mağduriyetlerin yaşanması için çabalamaz.Günümüzde avukatlar suçluyu borçluyu hukuk düzeninden korumaya çalışır, mağduru alacaklıyı da düzenin verdiği imkanlardan elverdiği ölçüde istifade ettirmeye çalışır durum budur.
Cevap: Avukatlık meslek etiği
sayın ismail arslan öncelikle vakit ayırdığınız için teşekkür ederim,
görüşlerinizi almak istediğim husus savunma hakkının kullanılması veya kusurlu tarafın savunma hakkını kullanmasının önlenmesi noktasında değil. elbette anayasal bir hak olan savunma hakkını herkes kullanacak ve bu hakkını kullanırken de bu hakkın temsilcisi konumunda bulunan meslek mensuplarından destek alacaktır. dikkat çekmek istediğim husus bu hakkın temsilcisi olan meslek mensuplarının machiavellist bir tutumla çalışarak, başkalarının mağduriyetine sebebiyet vermelerinin etik bağlamında tartışılmasıdır. elbette bu konuda belli sınırlar vardır ve bu sınırların aşılması halinde çalıştırılacak adli ve idari mekanizmalar vardır. bu hakkın kullanımı bu sınırların aşılmasını meşrulaştırır mı ya da bunun sınırı nereye kadardır? bu sınırların aşıldığı noktada, etik değerlerin de anlamını yitirmesi ve bu mesleğin sadece kişinin ihtiyaçlarını karşılamaktan öte gitmeyen bir ticari faaliyet niteliğine bürünmesi tehlikesi doğmaz mı?
elbette bu bir pratik değil, zaten ben de bir hukuk fakültesinde hoca değilim. ancak yıllardır yaptığım mesleğim nedeniyle yakın ilişki içerisinde bulunduğum ve oldukça saygın olduğunu düşündüğüm bir meslek grubunun mensuplarının değerli yorumlarını almak istiyorum.
yani yapılan yorumların muhakkak pozitif olacağı yönünde bir beklentim yok, yani yönlendirme de yok..
tekrar yorumlarınız için teşekkürler.
- - - Updated - - -
engin bey, değerli yorumlarınız için çok tesekkur ederim.