Evlilik öncesi ve sonrasında dolandırılma

Sanırım benim başıma gelen pişmiş tavuğun başına ancak gelmiştir. En kısa şekilde özetlemeye çalışacağım. 3 yıl önce ilk eşimi kaza sonucu kaybettim. Ondan bir kızım var ve babası öldüğünden bu yana "anne benim ne zaman bir babam olacak" diye ağlıyor. 3 evim bir arabam iyi de bir gelirim var ama ben zaten hiç bir zaman bir erkeğe beni besleyecek adam gözüyle bakmadım. İlk evliliğim de çok mutluydum ve evlilik benim için hayatı paylaşmak demekti. (bu arada ortopedik engelli biriyim)
Bu çerçevede danışmak istediğim şu geçen yıl internet aracılığı ile biriyle tanıştım. Adamın tek eksiği parasızlıktı. Onun dışında merhametli yalansız kendi kızlarına, benim kızıma ve bana son derece ilgili ben size baba olacağım mesajı veren biri. Ancak benim akıl kıtlığıma gelen kısımlar birlikte olmaya başladıktan sonra sürekli benden "çocuk hasta ilaç alamadım" "ev kirasını ödeyemedim" şuraya borç var onu ödemem lazım" şeklinde ufak meblağda paralar alınmaya başladı. Bunların hepsi internet bankacılığı ile gönderilmiş ancak elbetteki "borç" ibaresi düşülmemiş paralardı. Temmuz ayının sonunda evlendik evlendikten sonra bazı borçları daha çıkmaya başladı hadiiiii evliyiz ya onları da ödedim. Eve hiç maddi destek sağlamadı sağlamadığı gibide benden aldığı paralar çoğalmaya ve sürekli eski eşinin yanında kalan çocuklara yoluyorum kamuflesi ile eski eşine yollandı. (tabii bunları ben sonradan tespit ettim) Engelli plakalı aracımı sürekli benden alıp kullanmaya arkasındanda "ya senin arabayı satıp ikimize birer tane ikinci el araba alalım" diye baskı yapmaya başladı. Engelli aracının 5 yıllık süresi dolmadığı için bunun mümkün olmadığını olsa bile rızam olmadığını her anlatışımda evde büyük kavgalar çıktı. En sonunda baktım arabam elden gidecek yine onun baskısı ile tüketici kredisi çektim ve yine banka yolu ile araba aldığı kişiye yolladım. Zaten arabanın devrini üzerine aldığı gün evi terk etti :) Aradaki detaylardan biri bizi terkettiği gün eski eşinden bana gelen "senle evliyken bile benim yatağımdan çıkıp senin yanına geliyordu, sen aciz bir insansın ancak paranla başkalarını satın alırsın ben ikinizden daha mertim vs." bir sürü benzer cümleli 2 adet mesaj. Gidişinin sonrasında incelediğim telefon faturalarında sabah evden çıkar çıkmaz ya da gece benim uyuduğum saatlerde eski eşini araması. vs vs şeyler. çok çirkin ve ucuzca şeyler ama göreceğim varmış gördüm bende.
Şimdi; bir avukatım var ancak maalesef ki davam için benim çeyreğim kadar koşturmuyor. Ekim ayında boşanma davası açıldı 2.000+2.000 maddi manevi tazminat talebi ile. ayrıca 10.000 liralık alacak davası. Eski eşi için savcılığa suç duyurusunda bulundum. Önümüzdeki ay boşanma davasında sözlü tahkikata geçilecek. Ancak beyefendi dünkü davamız öncesi dosyaya bir dilekçe vermiş evlendikten sonra aldığımız eşyaların yarısını istiyormuş faturada onun adına kayıtlı olduğu için ibraz etmiş. Ancak eşyaların parasını benim ödediğim banka havalesinde belli. temmuzun sonundan 17 eylüle kadar toplamda 15 gün yan yana kalmadık tayini çıkmadığı için 1 gün benle 5 gün eski eşinin olduğu şehirdeki iş yerindeydi (tabii işte olduğu ne kadar doğru ise).
Çok uzun oldu biliyorum ancak ben gerçekten haklarımın hangisini alabileceğim?
1)Evlenmeden önce yolladığım paraların dekontlarını, Ödediğim faturaları ev kiralarının dekontlarını direk icra dairesinden işlem yaptırabilir miyim
2)Ev eşyalarını alabilir mi?
3) bBenim borcunu ödediğim ama onun üzerine olan arabanın üzerine koydurmak istediğimiz tedbir kararını hakim neden kabul etmemiş olabilir.
4)Eski eşine karşı haklarım nelerdir (mesajlarla ilgili)
5)Bana yapılanlar dolandırıcılık mıdır
Cevap verme zahmetine giren herkese minnettarım

1)Sadece dekontla icra dairelerinin harekete geçmesi(ki dekontlarda borç ibaresi bile yokken) elbette söz konusu değil
2)Faturaları kendi adına olanları alabilir
3)Araba yasal olarak onun üzerine olduğu için
4)Hakaret içeriyorsa bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz
5)Olay sizin anlatımınızla her nekadar dolandırıcılık gibi gözüksede karşı taraf evlendik anlaşamadık şeklinde olayı yansıtacak

Bence sizin yapmanız gereken boşanma davasında aldatıldığınızı kanıtlayıp haklı bir boşanmayla ve verdiğiniz mikatarlar konusunda da hakimi ikna ederek sizden sağladığı maddi menfaatleride geri almak olacaktır.Genede başka fikirleride değerlendirmek lazım tabi.Eşinzin vefaatına ve bu yaşadıklarınıza samimi olarak üzüldüğümü de söylemek isterim.Kolay gelsin.

Peki bu kanunlar benim için geçerli değil mi bu ülkede bir tek bu adamlara mı adalet var? Allah aşkına biri bana yol göstersin. Ben bu adamın aldırdığı araba için çekilen tüketici kredisi ödüyorum çektiğim tarih araba alımı için yolladığım tarih ve krediye hiç ödeme yapmamış olması her konuda banka giriş çıkışlarım artı alacak davasında onunda ödemediğine dair kabulü var. Şimdi benim ödediğim ama şu anda bende olan ev eşyalarının yarısını o alacak ama yine benim ödediğim arabanın yarısını ben alamayacağım bu nasıl br işleyiş?

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 158

Nitelikli dolandırıcılık
(1) Dolandırıcılık suçunun;

a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
-------------------------------
6098 sayılı kanun

MADDE 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

MADDE 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.

Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.

MADDE 90- İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.

MADDE 102- Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır.


Medeni Kanun

MADDE 269.- Her eş, diğer bütün borçlardan kendi kişisel mallarıyla ve ortaklık mallarının değerinin yarısı kadarıyla sorumlu tutulur.

Ortaklığın zenginleşmesinden kaynaklanan istemler saklıdır.

MADDE 227.- Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.