5237 sayılı kanunun 257/3 e görevi kötüye kullanma davası

dava babamla ilgili.babam bir kamu kurumunun ilçe teşkilatında şantiye şefi olarak görev yapmaktaydı.Olay 2010 tarihinde gerçekleşti.babamdan bir köyün muhtarı yolların açılması için araç ile personel talep etti.babamda araç ve personeli o günlüğüne muhtara vererek o köyde görevlendirdi.kendisi olay mahalline hiç girmedi.saat 15.30 da muhtar babamı arayarak personelin 20.00'a kadar çalışmasını talep etti.babamda 17.00 da servisin şehre hareket edeceğini personelin kabul etmesi halinde çalışabileceğini dile getirdi.muhtarla bu konuda tartıştı.daha sonra personel babamı arayarak kendisinin 20.00'a kadar çalışacağını, kendisin beklememelerini dile getirdi.arazisinde çalıştığı vatandaş personele köyden ilçeye ve ilçeden şehre gitmesi için kendi rızasıyla 100 tl. verdi.bunu öğrenen muhtar daha sonra savcılığa giderek babam ve personeli hakkında mesai ücreti olarak 100 tl istediği konusunda bir tanıkla ifade verdi.personelde savcılıkta verdiği ifadesinde vatandaştan yol parası olarak 100 tl.'yi babamın bilgisi dahilinde aldığını dile getirdi.babam bu suçlamaları savcılıkta red etti.aynı gün dava açılmadan parayı veren vatandaşta savcılığa parayı kendi iradesiyle verdiği husunda dilekçe verdi.muhtarda aynı gün yanlış anlama var diye dilekçe verid, fakat muhtara güvenimiz yok bu konuda.dava açıldı bunlara rağmen.dava sürüyor.şimdi ikinci kez ifade için çağırdılar mahkemeden. daha önce vermiştik mahkemede ifade 2. kez neden çağrıldık acaba.babam bu sene emekli oldu.davada kendimizi nasıl savunabiliriz, babamın daha önce adli sicil kaydı yok, eğer ceza alırsak en kötü ne olabilir.5237 sayılı kanunun 257/3 cezasına göre yargılanmakta olduğu davada telefon kaydı geriye dönük çıkarabilir mi?çünkü babam sadece telefonla görüştü, başka kanıtlama şansımız yok..tşk..