İzmir'deki Kentsel Dönüşüm Uygulaması

Malumunuz kentsel dönüşüm ülkemiz için pek yeni bir kavram. Bunun ilk uygulandığı yerlerden biri de İzmir. Büyük bir proje ile İzmir Kadifekale deki eski yapılar kamulaştırılarak, burada yaşayanların bir bölümü TOKİ tarafından Uzundere'de yapılan yeni konutlara yerleştirildi. Uygulama yeni olunca da bazı aksaklıklar yaşandı. Aşağıda yazacağım olayla da hak ihlalleri de yapıldı.
Kamulaştırma yapılan bölge için 1970 li yıllardan beri Bakanlar Kurulu'nun almış olduğu kararlar var. Bu kararlarda bölge afete maruz bölge olarak ilan edilmiş. Babam da 1970 li yılların başında 3 katlı bir yapı satın almış. Yapının üç ayrı numaratajı var. Bu yapıda zaman zaman ben dahil evli kardeşlerim ikamet ettik. Ancak maddi durumumuz iyileşince de bölgenin geri kalmışlığı, çocuklar için okul imkanlarının iyi olmaması gibi sebepler yüzünden farklı adreslerde kiraya çıktık.Babam da bu çocukların durumu belli olmaz düşüncesiyle hiçbir zaman kiraya vermedi. Ya boş tuttu ya da bizler oturduk. Buranın yıkılacağı, yerine yeni konutlar verileceği söylentisi uzun yıllardan beri söylenen sözlerdi ta ki 2007 yılı sonuna kadar. 2007 kasım ayında belediye yazılı davette bulunarak buranın yıkılacağını, yerine isteyene konut, isteyene de bedel ödeneceğini ilan etti. Bu konuda pazarlık etmek için belediyeye çağırdılar.Gittik ve üç katlı eve 30 bin liranın altında bedel öngörülmüş olduğunu öğrendik.Seçenek olarak bu bedeli alabileceğimizi, yeni konut alabileceğimizi, her ikisine de yanaşmaz isek itiraz davası açabileceğimizi söylediler. Yeni konut istersek 30 bin rakamını kabul ettiğimiz anlamına geleceğini ve yeni konut bedelinden bu rakamın düşülüp, kalan ödemenin taksitler halinde isteneceğini söylediler. Yeni verilecek konut bedelleri de düşük tutulduğundan dolayı 3 konut istediğimizi belirttik ve ön protokol imzaladık. Bu protokol bize verilmedi. Sebebi de komisyon onayından geçtikten sonra geçerlilik kazanacağını söylediler.Komisyondan geçecek olan bu protokol sonrası çağrı yapılacağını ve kuraya davet edileceğimizi söylediler. Gerçektende iki ay kadar sonra kura çağrısı yapıldı. İsimlerimiz muhtarlıkta asıldı ve listelere itiraz gelip gelmemesi beklendi. Bu süreçte geçince Temmuz 2008 de İzmir Fuar alanında noter huzurunda çekilişe gittik, kuralar çekildi ve yeni üç konut belirlendi. Bedel olarak da 100 TL civarı bir bedel çıktı karşımıza. Bu listeler halen daha belediyenin resmi internet sitesinde duruyor.
Kısa bir süre sonra da kamulaştırılan evimizin tapusunu belediye ye devretmek zorunda olduğumuzu söyleyen bir yazı aldık ve bu devri tapudan yaptık. Kesin sözleşme ve ev devri için aldığımız davetten sonra da belediyeye gittiğimizde ise sürprizle karşılaştık. Bize sadece bir evi verebileceklerini, diğer iki evi veremeyeceklerini söylediler.Gerekçe olarak da o ana kadar bizler dahil binlerce kişiye hiç gösterilmeyen bir yönetmelik önümüze koydular. Bu yönetmelik 2005 yılında hazırlanmış ve izmir'de küçük bir yerel gazetede yayımlanmış. bu yönetmeliğe göre yayımlandığı tarihte hak sahibi olan kişilerin ilgili adreste oturma şartı varmış. Daha önce veya daha sonra oturmak önemli değilmiş, illa o gün. gerçektende o tarihte o adreste sadece babam oturuyordu, bizler farklı bir adreste oturuyorduk.
Bizde bunun üzerine kesin sözleşmeyi imzalamaktan imtina ettiğimizi belirttik ve itiraz ettik. bu seferde önümüze tapumuzu devir ettiğimizden dolayı sadece 30 bin TL alabileceğimizi, sözleşme imzalanmaz ise evin yıkılacağını ve hesabımıza 30 bin TL yatırılacağını söylediler.Mecburen bir daire için sözleşme imzalandı, diğer iki daire verilmedi.Defalarca belediyeye yazı yazdım ama her seferinde bu yönetmelik maddesi önüme kondu ve red edildi.
Şimdi sormak istediğim şu; 2007 yılı sonunda aldığımız bir çağrı için 2005 yılı başında yayımlanmış bir yönetmelik ne kadar geçerlidir. Bu yönetmelik hükümleri, tüm imzalar atılma aşamalarında neden bize ve diğer kişilere tebliğ edilmemiştir. Böyle bir bildirimin yapılmaması yönetmeliğin iptalini gerektirirmi. İdare mahkemesinde dava açmak istiyorum ama sanırım süre geçti.Sadece bu konuda İzmir'de yürütülen kamuoyunda da gördüğünüz başka bir soruşturma sırasında nedense emniyetten çağrı aldım.Sanırım hak sahibi olmaması gerekenlerede ev verilmiş ama tam emin değilim.Pek bişey anlatmadılar, sadece olayı yazdılar ve davacı olup olmadığımı sordular. Bende davacıyım dedim o kadar.
Biraz uzun oldu ama cevaplarsanız sevinirim.

Konuya cevap veren çıkmadığı için, biraz araştırma yaptım ama süreler konusunda emin değilim. Bende bugün itibariyle izmir idare mahkemesine dilekçe ile başvurdum ve dava açtım. Ayrıca dilekçeme "yürütmeyi durdurma" ve "duruşma istemlidir" ibarelerini de ekledim. Bilerek yaptığım bişey değil ama dediğim gibi çok geç kalmış gibi geliyor bana. Neyse olup biteni zamanla burada yazmaya devam edeceğim. Saygılar.

evet arkadaşlar, daha önce süreç işleyişi konusunda bilgi vereceğimden bahsetmiştim, bazı gelişmeler oldu çünkü.
27 martta idare mahkemesinden aşağıdaki gibi karşı tarafa (belediyeye) savunma ve evrak talebinde bulunulmuş.
Ara kararda deniyorki, TOKİ ile yapılan sözleşme, iptali istenen yönetmeliğin hangi kanun maddelerine dayanılarak yapıldığı, yayımlanma şekli (gazete örneği), muhataba tebliğ evrağı (böyle bir tebliğ kimseye yapılmadı), kura sonuç listeleri gibi pek çok evrak talep edilmiş. Dikkatimi çekti bu talep edilen evrakların çok büyük bir bölümü benim dava dilekçemde yer alan, bakılmasını istediğim, dikkat çektiğim evraklar.Devamında ise, yürütmenin durdurulma talebinin 30 gün içinde sonuçlandıracağını söylemiş. Anladığım kadarıyla dava açma süresi (ben geciktim sanıyordum) veya yanlış başvuru gibi birşey olmamış ve bu yönüyle dava red edilmemiş.Şimdi belediye tüm bu evrakları ve varsa savunmasını mahkemeye sunacak ve 30 gün içinde en azından yürütmenin durdurulup, durdurulmaması ile ilgili bir karar verecek.Şu sorulara cevap verebilecek biri varsa sevinirim;
1- Mahkemenin en azından şu aşamada dediklerimi dikkate alıp, bazı ilave talepleride ekleyip bu şekilde davranması benim için bir umut olabilirmi?
2- İlgili belediye ilerisini düşünüp talebimi kabul etme yoluna gidebilirmi ?
3- Belediye yaptığının arkasında dursa ve sonuna kadar benimle mücadele etse böyle davalar ne kadar zaman alır (Tamamen sonuçlannması) ?
4- Oturduğum ev yıkıldığı için 2 yıldır kirada oturuyorum, mahkeme süresi ni de dahil ederek, ödemek zorunda kaldığım (tabi benim lehime sonuçlanacak bir mahkeme kararından bahsediyorum) kiraları tazminat yolu ilemi belediyeden istemeliyim? Bunun adımını hangi aşamada atmalıyım?
herkese saygılar

kendim yazıp kendim okumaya devam ediyorum sanki..
karar çıktı ve süre bakımından esasa girilemeyeceği yani red kararı geldi. 60 gün itiraz süresi dolalı çook olmuş. Bu yüzden bakılamıyormuş. Buna yapılabilecek bir itiraz yolu varmıdır arkadaşlar. Bilenler yardımcı olursa minnettar olurum.

İdare Mahkemesinin kararını Danıştay'da temyiz ediniz. Temyiz talebiniz de reddedilirse, karar düzeltme müracaatında bulununuz. Karar düzeltme talebiniz de reddedilirse, karar kesinleşir. Sonra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre Mülkiyet Hakkınızın ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine müracaat ederek tazminat talebinde bulunursunuz. Bu talebiniz de reddedilirse, AİHM müracaatından başka çare kalmıyor maalesef diye düşünüyorum.

Sayın Tarlak , bende okuyorum.Yazmaya devam edin lütfen.

Alıntı:

---

sedat35 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Tarlak , bende okuyorum.Yazmaya devam edin lütfen.

---

Teşekkür ederim. İşin ilginç yanı şu aslında. Tabi hukukçu olmadığım için bana çok tuhaf geldiğini söylemeliyim. 15.03.2006 tarihinde henüz ortada söylenti, tanıtım, tebligat vs yok iken koskoca İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'de yayın yapan ve tiraji belki 1000 belki 1500 olan bir gazetede bunu yayımlayarak yürürlüğe sokuyor. Ardından 4 ay sonra kamulaştırma kararı alıyor ve bunun sonrasında insanlara tebligat yolu ile bu durumu duyuruyor. Ama ne yaptığı çağrıda ne pazarlık ne de kura aşamalarında falan bu yönetmelikten, maddelerinden vs bahsetmiyor bir yerde göstermiyor. Bugün ise mahkeme diyorki bu yönetmeliğin iptali istemini 15.03.2006 + 60 gün içinde yapmalıydınız. İyi de nasıl sayın hakim diyemiyorsunuz ki...

Öbür davanızın haricinde Büyükşehir Belediyesi'ne bir dilekçe yazarak diğer 2 konut için de haklarınızı talep edin. Ret cevabı verirlerse veya 60 gün içinde cevap vermezlerse, Danıştay'da Yürütmeyi Durdurmalı olarak hem idari işlemin hem de Yönetmeliğin ilgili madde veya maddelerinin iptali davası açınız derim. Diğer davanızı da temyiz etmeyi unutmayınız.

Alıntı:

---

tarlak rumuzlu üyeden alıntı

kendim yazıp kendim okumaya devam ediyorum sanki..

---

Bu forumda en çok eksikliğini hissettiğim şey, bir konuda soru soran ve cevap alan ya da alamayan isanların, sonradan o konunun nasıl sonuçlandığından forumu haberdar etmemesidir.
Halbuki salt sordukları soruyla ilgili olayın nasıl sonuçlandığını herkes anlatsa, inanılmaz bir "tecrübe" kaynağı olur burası.
Lütfen; siz yazmaya devam edin.

Alıntı:

---

Çobanoğlu rumuzlu üyeden alıntı

Öbür davanızın haricinde Büyükşehir Belediyesi'ne bir dilekçe yazarak diğer 2 konut için de haklarınızı talep edin. Ret cevabı verirlerse veya 60 gün içinde cevap vermezlerse, Danıştay'da Yürütmeyi Durdurmalı olarak hem idari işlemin hem de Yönetmeliğin ilgili madde veya maddelerinin iptali davası açınız derim. Diğer davanızı da temyiz etmeyi unutmayınız.

---

Diğer iki konutun biri babam adına (teslim edildi) diğeri de abim adına çıkan daireler. Yani bana ait sadece 1 tane daire vardı ve bu yukarıda saydığım sebeplerle verilmedi. Davayı temyiz edeceğim ama inanın hangi detayları belirtmem gerektiğini bilmiyorum. Yani ilk mahkemeye verdiğim yazıda tüm detayları ve tüm belgelerle birlikte verdim. Söyleyecek ilave bir şeyim kalmadı. Verdiğim dilekçe hukukçu olmadığımdan aslında çokta "hukuki" bir belge niteliğinde sayılmazdı. Şimdi yapacağım temyiz başvurusunda da daha detaylı, şöyle hakim eline alınca sanki hukukçu ağzından çıkmış ve ne istediğini neye dikkat edilmesi gerektiğini bilen birinden gelmiş havası vermek istiyorum.