Araç kiralama sonucu boş senede atılan imza (yılan hikayesi)

6 ay kadar önce küçük bir araç kiralama firmasından motor kiralamıştım. Sözleşme yapıldı ve boş senede imza attım. Motor ile 60 km üzerinde yol gideceğimi kişiye bildirdim ve firma sahibi 20km sonrasındaki sorumluluğu kabul etmediğini bildirdi. Motor yaklaşık 22-23 km sonunda iflas etti. Sanıyorum silindirlerde arıza çıkmış. Motorda yağ eksikliği olabilir. İşin açıkçası burada ispatlanamayacak bir sahtekarlık da söz konusu olabilir. Arıza sonrası imzalanan sözleşmenin fotokopisini istedim, firma sahibi sözleşmeye ''farklı renkte bir kalemle sonradan'' 20 km dışındaki alanlardan firma sorumlu değildir gibi bir madde ekledi ve 2 gün sonra 430tl gibi bir hasar masrafı çıkardılar. Yaklaşık 1 ay sonra savcılığa başvurarak boş senet imzaladığımı ve senetin doldurularak karşıma çıkarılacağından korktuğumu beyan ettim. Savcılık dosyayı kapatmış. (Bu ne demekse). Firma sahibine parayı ödemeyeceğimi söyledim ve şu anda icra takip ile karşı karşıyayım. Senet üzerine sözleşmede yer aldığı gibi 1000 TL yazılmış ve icraya verilmiş. Nasıl bir yol izlemek gerekiyor?

Kullanılabilecek veriler;
1- Motor firma sahibinin değildi. Kiralama sırasında motor sahipten ödünç alındı.
2- Motorun her hangi bir sigortası yoktu. Sözleşmeye de sigorta olmadığı belirtildi.
3- Eğer borcu ödemek zorunda kalırsam, üzerime herhangi bir mal varlığı yok. Sigortam dahi yok. (Halen öğrenciyim).
4- Motor ile kaza yapılmadı, düz yolda 65-70km/sa hızla giderken kendi kendine arıza çıkardı.


Eğer davayı kazanabilme şansım varsa mahkemeye gitmeyi düşünüyorum. Görüşlerinizi bekliyorum.

Savcılığa bu şekilde bir bildirimde bulunmanız bir şey ifade etmez.Kendi rızanızla boş senede imza atmışsınız.Ortada zorla yada tehditle imza edilmiş bir senet olsaydı o zaman savcılık harekete geçerdi.Senedi kendi rızanızla imzaladığınıza göre(sanıyorum reşitsiniz) hukuki sonuç ve risklerinide almışsınız demektir.Araç kiralamanın her türlü yerde ve ihtiyaca göre de araç seçebilme opsiyonu düşünüldüğünde oldukça avantajlı(satın almaya göre) olduğunu biliyoruz.Zaten bu şekilde aracın vergisi sigortası koskosu bakımı ve değer kaygı gibi şeyler yaşanmadığı için bir ulaşım aracı satın almak yerine en mantıklı yolun kiralama olduğu aşikar.Lakin insanları bu durumdan en büyük imtina ettiren şey araç kiralayanların kendilerini sağlama almak adına önümüze koyduğu BOŞ SENET denen ve tek başına borcun ispatı olan evrak.Belki sizin hiç bir kusurunuz olmadan o motor arıza yaptı lakin hukuki olarak karşı taraf kendini sağlama almış durumda.Eğer ödeme gücünüz yoksa borç sürekli faiz yiyerek bekler.Yıllar sonra bir yerde işe girdiğiniz zaman yada bir mal mülk edindiğiniz zaman(miras yada satın alma yoluyla) gelir sizi bulur.Artık TC kimlik no ve elektronik ortam sayesinde ne kadar zaman geçerse geçsin icradan kaçmak kurtulmak pek mümkün değil.Ben anlaşmaya çalışın ve uygun bir fiyata motoru yaptırmayı teklif edin derim.Geçmiş olsun.

Alıntı:

---

criss1985 rumuzlu üyeden alıntı

firma sahibi 20km sonrasındaki sorumluluğu kabul etmediğini bildirdi. Motor yaklaşık 22-23 km sonunda iflas etti.

---

Yani ne denebilir ki?
Anlaşmaya uymadığınıza göre sonucundan kanaatimce siz mesulsunuz. Bence iyi niyetli yaklaşıp motoru tamir ettirin. Zira burada kiralayanın bir kabahatini / kusurunu göremiyorum ben.

motor çoktan tamir olmuştur bile. 6 ay geçti aradan. bu saatten sonra firma sahibinin de anlaşmaya yanaşacağını pek sanmıyorum. Anlaşacak olsa bile firma sahibi hakkında ''mafya'' dedikoduları kulağıma geldi. Para-senet takasını yapmak için oraya gitmeye cesaret etmek zor. Ancak kira sözleşmesine nasıl olur da sonradan eklenen ''20 km sonrasında kiralayan sorumludur'' maddesi geçerli olabilir buna anlam veremiyorum.