Cevap: SAYIN Abdullah Öcalan
Bakın Sayın'ın TDK Sözlük:Kendisine saygı gösterilen, seçkin, değerli. 2. Saygı belirtisi olarak konuşma ve yazışmalarda kişi adlarının önüne getirilen san.
Sıradaki gelişme imralı canisine sövmek suç kapsamına girer mi!...
40 Bin kişinin katlinden sorumlu haine sayın HA......Ayıptır insanlığa ayıptır.
Buyrun adı geçen "sayın'ın" yaptıklarına bakın ve sayın saya bildiğiniz kadar..http://www.x-paylasim.com/canim-turk...-katliami.html
Cevap: SAYIN Abdullah Öcalan
MAYIN teröristi ,bebek katiline neden kızıyorsunuz ki; hükümetin talimatıyla müzakere yapılan bir kişidir.Koskoca devlet sayın olmayan biriyle müzakere yapar mı?
NEYMİŞ ; MAYIN Adullah ÖCALAN mış........
Siz de çıkmışsınız ,sayın mı dedi mayın mı dedi, terörist mi ,diye boşu boşuna tartışıp duruyorsunuz.......
Devletin yüksek katlarındaki ,beyzadeler ,görüşüyorsa ,MAYIN olmuştur.........yoksa MAYIN olmayanla devlet görüşür mü.......görüşmez........
Demekki ,bu şahıs ,muteber ,saygı değer bir kişi Kİ MAYIN olarak adlandırılıp,kabul görmüş........
Bırakın artık bu hamaseti , yargıtay bile MAYIN demek şuç değil dedi.
Cevap: SAYIN Abdullah Öcalan
Toplumsal açıdan acılarımız veya sosyolojik olarak halk kitlelerinin bir mesele karşısında aldığı subjektif tavır, hukuk gibi objektif ve soyut olması gereken bir bilim sözkonusu olduğunda uygulama alanı bulmaz.Kan ile beslenen bu tür yaratıklar hakkında zihinsel olarak her yurttaşımızın öznel değer yargılarına göre atfettiği bir ünvan vardır.Bunun sayın şeklinde göreli bir değer atfeden veya bir köpekle eşdeğer tutan bir nitelendirme olması aynı öznelliğin bir sonucudur.Eğer hukuk denen mefhum salt soyut hukuk normlarından ibaret olmayıup bir ülkenin yargısal mekanizmalarını da kapsayan bir bütün ise eğer bu disipline atfedilen objektivitenin bu konuda da tatbik edilmesi kanaatindeyim.Yargısal mekanizmalar hukuk kurallarını objektif değer yargıları doğrultusunda yorumlar ve kamu düzeni düşüncesi bazen yargısal ve sivil olan paradigma arasında bir ayrıştırmaya sebep olur.Yada başka bir perspektiften değerlendirme yaptığımızda standart bir adalet anlayışını oluşturmak üzere ihdas edilen hukuk normlarının amacı, birbirinden farklı sosyolojik temele dayanan halk kitlelerinin farklı adalet algılarını mümkün olduğu kadar kamu düzeni ve birliğin sağlanması için standart bir çizgide birleştirilmesidir.Yani bir yargı mekanizması tarafından tesis edilen hükmün yasal açıdan adalete uygun olmasına rağmen kamu nezdinde adaletin gereği olarak görülmemesi işte bu sosyolojik farklılık temelinde gelişen farklı adalet algılarının bir sonucudur.Tartışılması gereken husus ise salt yasaların uygulanması ile adaletin tecellisi sağlanabilir mi yada kamu vicdanının tatmini adaletin tecellisi için gerekli bir unsur mudur?Aslında bu soru çağımızın sorusu değil üçbin yıl önce Aristo (Etimakhosa Etiği) eserinde adaletin gerçekleşmiş sayılması için salt yasalara uygun karar verilmiş olmasının yeterli olmadığını,kamu vicdanının da tatmin edilmesi gerekliliğini vurgulamıştı.İşte adaletin tecellisi sorununa bu perspektiften yaklaşabilmek şahsi açıdan bir vatan haini ve kan müptelası olarak gördüğüm bu insanlıkdışı yaratığa Sayın şeklinde hitap edilmesinin adalete uygun olup olmadığı sorusununda cevaplanmasına vesile olacaktır.Başka bir deyişle bu bilimsel altyapı temelinde hukuksal açıdan kamu düzeni düşüncesiyle yargı makamlarının bir kan içici VAMPİRE sayın diye hitap edilmesini suç vasfı kapsamında tavsif etmemesi bu şahsiyetin insanlıkdışı bir yaratık olduğu şeklindeki hukukdışı-gerçeği değiştirmeyecektir.Bu sebeple yargısal yaklaşımlar kamu düzeni vb.gerekçelerle yasal normları sınırlı şekilde yorumlamak ve adaleti yine bu standart çerçevede yorumlamakla maluldur.Bu sebeple yargısal karar mekanizmalarını günahkar ilan etmek işte bu bilimsel değerlendirmeyi gözardı etmek demektir.Yargı merciinin hukuksal sebeplerle bir köpeğin SAYIN şeklinde hitap edilmesine cevaz vermesi ve bunun sınırlı bir alanı ifade eden YASAL ADALET in gereği olduğunu kabul etmesi sadece bunun yasal düzlemle sınırlı bir algılama olduğunu ve doğal açıdan yani hukuk-dışı düzlemde bu şahsiyetsiz şahsın insanlıkdışı varlığının devam etmediği anlamını ifade etmez.Saygılarımla...
Cevap: SAYIN Abdullah Öcalan
görüyoruz işte melevizyonlarda
büyük küçük meclislerde panellerde
basın toplantılarında
bir 'sayın'dır gidiyor
'sayın' aşağı 'sayın' yukarı
'sayın' diyorlar birbirlerine hep
oysa sayıyla verilmedi ki
bu muhterem dürzüler bize
Can YÜCEL
Türköne: APO'yu PAŞA Yapalım dedi Atatürk Kurumunun Başına Atandı,
http://www.youtube.com/watch?v=MGcYKCrVBt8