Ödenmeyen Kitap Telifi ve Editörlük Ücretleri

Öncelikle merhaba ve hukuki soru ile sorunlara yetkin kişilerin verdiği donanımlı yanıtlar için teşekkürler.
Dilerim bunu yaparak site kurallarını ihlal etmiyorumdur, ancak Şişli bölgesindeki iki avukatla yaptığım yüz yüze görüşmelerde doyurucu yanıt alamadığımdan, konuyu bir de işin erbaplarına danışmak istedim.
Profesyonel yazar ve editörüm. 2008-2011 yılları arasında "bir yayınevinden" telif sözleşmeleri de hazırlanarak basılan 4 adet kitabım var. Kitapların üçü 2. baskıyı yaptı. Ancak tarafıma ödenmesi gereken %10'luk telif tutarları ödenmediğinden (toplamda meblağ 4.000 TL'yi buluyor) yeni basımlara onay vermedim.
Ayrıca aynı yayınevine mevcut sürelerde editörlük ve yayın danışmanlığı desteği de verdim. Oradan da toplam alacağım 9.000 TL'ye yakın. Ancak bilen bilir, yayın piyasasında serbest zamanlı editörlük ve danışmanlık herhangi bir sözleşmeyle garanti altına alınmaz. Benim de durumum böyle. Yani basılı kitap künyelerinde Editör olarak adım yer almasına karşın ortada hukuki/resmi bir sözleşme yok. Ama çalışmanın en başından beri Google Dokümanlar'da çalışma tutarlarının ve çalışma zamanlarının işlendiği, yayıncının da takibine açık bir Excel dosyası bulunmakta. Artı, yine yayınevinin resmi e-posta adresiyle (yani bilgi@"yayinevi".com şeklinde olan) yapılan yazışmalar korunmakta.
Yanıtını aradığım sorular şunlar:
1- Telif haklarım resmi sözleşmelerle belirlendiğinden sanırım hakkımı mahkemede arayabilirim. Peki hangi mahkemeye, ne biçimde başvuru yapmak gerekir ve en hızlı sonuca nasıl ulaşabilirim?
2- Resmi sözleşmesi bulunmayan editörlük ve yayın danışmanlığı haklarımı da hukuki yoldan alabilmem mümkün müdür? Bu konuda da dava açma şansım var mı? Dava açtığım takdirde Google Dokümanlar'daki paylaşım dosyaları veya e-postalar kanıt olarak sunulabilir mi?
3- Son olarak, mağdur edildiğim süreç nedeniyle maddi kaybımın temini yanı sıra manevi tazminat da talep edebilir miyim?
Değerli dostlardan gelebilecek her türlü yanıtı rica ediyorum. Yıllara yayılan emeğin karşılığını alabilmem için lütfen bana yol gösterin.
Sonsuz teşekkürlerimle...

Öncelikle yine avukatın fiili yardımını alarak konuyu değerlendirmenizi salık veririm.
Benim kanaatim;
1- Sözleşmelerin yazılı olması şeklinde bir kural yoktur (kanunda şekil şartı olarak yazılı yapılması gerekenler hariç). Bu nedenle sözleşme sözlü yani şifahi de olabilir. Davanın açılacağı yer Asliye Hukuk Mahkemeleri olup, Tedbir talebinde de bulunmanızı öneririm (Hakimin bu durumda tedbir kararı vermesi zor görünse de...).
2- Google dökümanlar, editörlüğün sizin tarafınızdan icra edildiğine dair diğer dellillere destek bir delil olup, kullanılabilir.
3- Alacağınızı taleple birlikte uğradığınız zararın tazmini talep edebilirsiniz.

ANCAK, benim size tavsiyem avukatınızı seçmeniz, karşı tarafa ihtar çekmeniz, ihtara olumlu yanıt gelmezse yasal yollara başvurmanız...
Saygılar.

Değerli dostum, yanıtınız için çok teşekkürler.
Elbette bir avukatla işi resmi yollardan halledeceğim. Ama yazıda da belirtiğim gibi, karşılıklı görüştüğüm iki avukatın bana verebileceği doyurucu yanıt olmadı (nedense). Biri Google Dokümanlar konusunda kararsız kaldı, diğeri editörlük / danışmanlık konusunda dava açsam da olumlu sonuçlanacağını sanmadığını söyledi. İşin doğrusu, işin daha ilk aşamasında konuya olumsuz yaklaşan avukat arkadaşlarla böyle bir davaya başlamaya da ben cesaret edemedim. Önce biraz da olsa bilgilenmek, resmi adımları sonrasında atmak gerektiği fikri hasıl oldu bende.
Bu anlamda yanıtınız çok değerliydi. Teşekkür ederim.

Rica ederim. Öncelikle bir ihtar çekmeniz kitap yayıncısını temerrüt (direngen) durumuna düşürme açısından çok önemli. Bu ihtarın içeriğinden bahsetmek isterdim ancak detaylı bilgim olmadığından ve konuyu profesyonel şekilde masaya yatıracak avukata bırakmak daha doğru olur. Yalnız danıştığınız avukat arkadaşlar sanırım google docs ve e-maillerin delil olup olamayacağını bilememiş olabilirler. Bunu daha çok internetle haşırneşir olan bilişim hukukçuları iyi bilir. Davalar her türlü delille ispatlanabilir (istisnalar hariç), delillerin değerlendirilmesi ise mahkemeye aittir. Bu nedenle e-postalar, yazışmalar, google-docs hepsi delil olabilir. Ancak takdir hakimin. İhtar çekin dememdeki maksat ise belki de bu delillere hiç ihtiyaç kalmayacak, karşı taraf inkar etmeyecek, sadece alacağın tespiti yönünden muhakeme olunabileceğidir. Avukatlık stratejileri bu aşamada çok önemli olduğundan avukatınızı bulmanızı önerdim (Sakın sitede avukat arıyorum demeyin, yasak :) .
Saygılar.

Alıntı:

---

litigation rumuzlu üyeden alıntı

(Sakın sitede avukat arıyorum demeyin, yasak) :) .

---

:)

Tekrar teşekkür ederim.
Sizden aldığım ön bilgilerle ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Dediğiniz gibi yapacağım. Önce internet işleyişi konusunda da deneyimli bir avukat bulacak, sonra da ihtar çekilmesi aşamasına geçeceğim.
Dostlukla...

Aklıma gelmişken; İleride davada işinize yarayabileceğinden; Adını bir an için hatırlayamadım sanırım Gazeteciler Cemiyeti olabilir veya bu tip işlerle ilgili meslek odası ve dernek varsa onlara, bu tip işlerde editörün hakedişinin ne olabileceği konusunda bir yazı yazıp cevap alabilirsiniz. Vermezlerse de sorun değil. Mahkeme safhaatında bilirkişi incelemesi yapılabileceği gibi resmi olarak da böyle bir bilgi gerekli kuruluşlardan istenebilir. Burada sizin editörlüğünüze değil de ücrete itiraz gelebileceğinden anlattıklarım gerekli olabilir.

Hımm... Anladım... Gerçekten önemli bir ayrıntı... Dikkate alacağım. Tekrar ve tekrar ve tekrar çok teşekkürler...