Kızımın Velayeti Benden (Babadan) alınabilir mi?

Merhabalar.
Haziran 2007'de eşimle anlaşmalı olarak ayrıldık. Eski eşim Kızım 6 günlükken kızımı alarak evi terk etmişti. 2001 - 2007 yılları arası ben hep İzmire giderek Kızımı annesi le birlikte gördüm ki annesi hiçbir zaman yalnız görüşmemize müsade etmiyordu. 11.10.2001 doğumlu kızımın velayetini annesine verildi. Banada Temmuz ayının 1-31 arası şahsi münasebet verildi. Eşim İzmirde Ben Ankarada yaşıyorduk. Kızımla 2-3 Ayda bir İzmire giderek Haftada 2-3 kerede telefonla görüşüyorduk. Kızım istemediği ve annesinin gelsende bulamazsın dediği için mahkemenin verdiği kararı hiç icraya koymadım. Ben tekrar evlendim ve bu evliliktende bir oğlum var.
2011 Şubat ayının 18'nci günü eski eşimin Vefat haberini aldım. Bir yıldır Akciğer kanseriyle mucadele ettiğini öğrendim. İzmire hem başsağlığı hem de kızımı görmek için gittim. Eski eşimin annesi'de ölümünden 6 ay önce vefat etmişti. Kızımın dedesi, teyze ve dayıları ile konuştuk ama bana kızımı hiçbir şekilde vermeyeceklerini söylediler ve beni ölümle tehdit ettiler. Savcılığa şikayet ettim ve savcılık takipsizlik kararı verdi . Ben bir Avukat tuttum. Annesi öldüğü için hasımsız olarak dava açtık ve Kızımın velayetini Mayıs 2011 ayında aldım. Karar kesinleştikten sonra icralı ilam yoluna gittim fakat icra ile ne zaman gitsem evde kızımı bulamadım. Annesi öldüğünden beri kızımın beynini yıkıyorlar. Annesi hayatta iken normal anlaştığım , görüştüğüm kızım şimdi bana düşman oldu.
Dedesi velayeti benden almak için velayet davası açtı. Yalan ifadeler verdiler.Ben bu ifadelerini çürütecek delilleri mahkemeye verdim, fakat hakim haftaya kızımın pedogog eşliğinde ifadesinin alınması için karar verdi. Çocuk bana düşman yetiştiği için rapor %100 olumsuz cıkacak. Daha benimle hiç yaşamayan, hep anne tarafından akrabalarının söylemleri ile beni tanıyan, velayeti bende olan kızımın velayetini benden alıp 74 yaşında olan dedesine verebilirlermi.Ne yapmam gerekiyor lütfen yardım edin . Çok teşekkür ederim .

Sayın "Harun2001" öncelikle allah sabır versin, 10 yaşındaki bir çocuğu kişisel meselelere alet edecek kadar kör zihniyetlerle uğraşmak gerçekten zor bir durum.74 yaşındaki dede yada hangi teyze yada dayı 10 yaşındaki çocuğa onu isteyen babası kadar bakabilir.Pedagog , Psikolog ve Sosyal çalışma uzmanı farketmez kiminle görüştürürlerse görüştürsünler çıkacak olumsuz rapora itiraz hakkınız var.

Saydığınız tüm kişiler çocuğun akrabası, yani sizin baba olarak çocuk üzerinde daha fazla hakknız var, zaten velayetin size verilmeside bunu gösterir, itirazlar olabilir bu herkesin doğal hakkı, olaya onların cephesinden bakarsanız doğduğundan beri yanlarında olan torunlarını, yeğenlerini vermek istemiyorlar gayet normal ama atladıkları husus bu çocuk kimin yanında hayatına devam edecek, bu yaştaki çocuğun tek ihtiyacı başını sokacağı bir ev değil , 10 yaşındaki bir çocuğun hem annesiz hem babasız büyümesine nasıl katlanacaklar.Kim ne zamana kadar bakacak ? Özellikle kız çocuğu sorumluluğu daha da ağır olacak öz babası dururken akrabalarıyla büyümesi ve özellikle babaya düşman edilmesi hangi vicdana sığacak.

Yeniden evlenip bir aile kurmuş olmanız, ispatladığınız detaylar çocuğunuzun velayetinin sizde kalması konusunda elinizi güçlendirir.Uzmanlar velayet noktasında öncelikli olarak çocuğun menfaatini göz önünde bulunduracaklar, yaşı itibarı ile sözüne itibar edilebilir de edilmeye bilirde buna çocukla konuştuklarında karar verirler ( Benim 10 ve 4 yaşlarındaki çocuklarımın velayeti onların isteği üzerine ve diğer şartlar göz önüne alınarak bana verildi.) ama burada çocuğun diğer tarafı istemeside bir şeyi ifade etmeye bilir, annesi hayatta olmayan bir çocuğu almak isteyen bir baba varken neden akrabalarına versinler.Çocuğunuza sonuna kadar sahip çıkın.Bence çocuğunuzun velayeti sizde kalır ancak hakim nasıl karar verir kimse bilemez.

Allah yardımcınız olsun.

Sizi ilgilendiren medeni kanun maddeleri aşağıdadır. Siz varken velayeti başka kimse alamaz. Çocuğunuzu vermiyorlarsa polsi manrifeti iel alırsınız. Çocuğunuzu alıkoyuyorlar. Alıkoymak suçtur. Elinizde velayet kararı var. Mahkeme bitene kadar beklemeyin. Gidin Polise ve çocuğunuzu vermediklerini belirtin. Çocuğunuzu alı koyduklarını, sizden kaçırdıklarını belirterek şikayetçi olun.


ALTINCI AYIRIM
VELAYET

A. Genel olarak

I. Koşullar

Madde 335.- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.
Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.
II. Ana ve baba evli ise

Madde 336.- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.
Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.
III. Ana ve baba evli değilse

Madde 337.- Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir.
Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.

IV. Üvey çocuklar

Madde 338.- Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.
Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder.

B. Velâyetin kapsamı

I. Genel olarak

Madde 339.- Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar.
Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür.
Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar.
Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz.
Çocuğun adını ana ve babası koyar.

II. Eğitim

Madde 340.- Ana ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitirler ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ve toplumsal gelişimini sağlar ve korurlar.
Ana ve baba çocuğa, özellikle bedensel ve zihinsel özürlü olanlara, yetenek ve eğilimlerine uygun düşecek ölçüde, genel ve meslekî bir eğitim sağlarlar.

III. Dinî eğitim

Madde 341.- Çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir.
Ana ve babanın bu konudaki haklarını sınırlayacak her türlü sözleşme geçersizdir.
Ergin, dinini seçmekte özgürdür.

IV. Çocuğun temsil edilmesi

Madde 342.- Ana ve baba, velâyetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler.
İyiniyetli üçüncü kişiler, eşlerden her birinin diğerinin rızasıyla işlem yaptığını varsayabilirler.
Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.

V. Çocuğun fiil ehliyeti

Madde 343.- Velâyet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir.
Çocuk, borçlarından ana ve babanın çocuk malları üzerindeki haklarına bakılmaksızın kendi malvarlığı ile sorumludur.

VI. Çocuğun aileyi temsil etmesi

Madde 344.- Velâyet altındaki çocuk, ayırt etme gücüne sahip ise ana ve babanın rızasıyla aile adına hukukî işlemler yapabilir; bu işlemlerden dolayı ana ve baba borç altına girer.

VII. Çocuk ile ana ve baba arasındaki hukukî işlemler

Madde 345.- Çocuk ile ana veya baba arasında ya da ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukukî işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hâkimin onayına bağlıdır.

C. Çocuğun korunması

I. Koruma önlemleri

Madde 346.- Çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hâkim, çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.

II. Çocukların yerleştirilmesi

Madde 347.- Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.
Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir.
Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır.
Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.

III. Velâyetin kaldırılması

1. Genel olarak
Madde 348.- Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir:
1. Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, özürlü olması, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velâyet görevini gereği gibi yerine getirememesi,
2. Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması.
Velâyet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır.
Kararda aksi belirtilmedikçe, velâyetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar.

2. Ana veya babanın yeniden evlenmesi hâlinde
Madde 349.- Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.

3. Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın yükümlülükleri
Madde 350.- Velâyetin kaldırılması hâlinde ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.
Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu giderler Devletçe karşılanır.
Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır.

IV. Durumun değişmesi

Madde 351.- Durumun değişmesi hâlinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir.
Velâyetin kaldırılmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa hâkim, re'sen ya da ana veya babanın istemi üzerine velâyeti geri verir.

Sayın Abdullah bey ve sayın Scorpion 35 öncelikle yanıtalrınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Benim en büyük korkum Madde 337.- Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir.
Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir. maddesi.
Dediğim gibi kızımı almak için icralı ilam yoluna gittim, evde bulamadım. Suç duyurusunda bulundum, Savcı Bey icralı ilama git bizim yapacak bişeyimiz yok dedi. Tekrar icra cıkardım. Gene bulamadım. Tekrar şikayetçi oldum Savcı Bey karakolda dedesini ve teyzesinin ifadelerini aldırdı kızım dahil ve onların açtığı mahkemenin sonuçlanmasını beklememi istedi. Kızını seviyorsan bekle dedi. Kızım onların ekmeğini yediği için onların dediğini yapacak ne kızımı görmek için Ankaradan İzmire defalarca gidişim ne yıllardır ödediğim nafaka hiç biri yapılmamış gibi öğütlemişler. İnşallah alacağım kızımı tekrardan çok teşekkür ederim. Gelişmeleri bildireceğim.Sağlıcakla kalın.