2ay süren evliliğim oldu herhangi bir birliktelik yasanmadı .dugunde takılan altınlar erkek tarafına mı kız tarafına mı kalır.ayrıca mehir hakkı iptal olurmu birliktelik olmadıgından.
Printable View
2ay süren evliliğim oldu herhangi bir birliktelik yasanmadı .dugunde takılan altınlar erkek tarafına mı kız tarafına mı kalır.ayrıca mehir hakkı iptal olurmu birliktelik olmadıgından.
Muhtelif Yargıtay içtihatları irdelendiğinde düğünde eşe takılan ziynet eşyalarının örfi anlayışın da desteklediği bir telakkiyle kadına ait olduğunu ve hukuksal açıdan bu durumun kadına yapılmış bir bağışlama teşkil ettiğini kabul ettiğini söyleyebiliriz.Dolayısıyla içtihadi açıdan ziynet eşyalarının kural olarak kadının mülkiyetine tabi mallar olduğunu söyleyebiliriz.Eğer diğer eş aksini iddia ediyorsa Mk.md.6 düzenlemesi yani hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamak prensibi gereğince aksini ispatlamadıkça ziynet eşyaları üzerinde hak iddiasında bulunamayacaktır yada Bk.nunun bağışlamadan dönmeye ilişkin kanuni şartları vaki olmamışsa ziynet eşyaları kadının mülkiyetinde kalacaktır.Bu sebeple boşanma davası neticesinde evlilik birliği sona ermişse mahkeme tarafından bu ziynet eşyalarının kadına aynen iadesi yada nakdi bedelinin tahsisine karar verilecektir.Mehir ise kavramsal açıdan İslam hukukuna özgü bir kurumdur.Mehir kavramıyla ifade etmek istediğinizi tam olarak telakki edemedim.İslam hukuku perspektifinde mehir halk deyimiyle başlık parası olarak anlam bulur.Dolayısıyla mehir kavramıyla kasttettiğiniz olguyu anlamlandırırsanız açıklarsanız daha sağlıklı veriler üzerinden bilgilendirme yapabiliriz.Eğer mehirden kastettiğiniz erkek ailesinin kızın ailesine birtakım sair masraflar(!) karşılığı olmak üzere tevdi ettiği maddi menfaatler ise kanımca bu da ilişkinin özelliklerine göre bir bağışlama teşkil edebilir.Ancak mehir den kastınızın tam olarak ne olduğunu ve mehir larak sağlanan maddi menfaatın hangi saikle verildiğini de belirtirseniz yerinde olur.İyi günler dilerim...
Belirtmek gerekir ki,mevcut medeni hukuk esasları açısından mehirin karşılığı bağışlama ilişkisidir.Eğer evlenmeden önce mehir senedi şeklinde bir sözleşmesel ilişkiye taraf olunmuşsa mehire konu teşkil eden maddi menfaat ve malların taksimi de bu sözleşme hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilebilir kanımca.Mehir senedi şeklinde bir sözleşmesel ilişkiye taraf oldunuz mu?Belirttiğim gibi mehir senedi hükümleri mehirin iadesi ve kapsamı hususunda size bilgi verecektir.Mehir hukuksal açıdan bağışlama sözleşmesine tekabül ettiği için Bk.hükümleri açısından bağışlamadan dönme sebeplerinin varlığı mehirin varlığını etkileyecektir...
Eşin '' Altınları birlikte bozdurduk borçlarımızı ödedik'' demesi. Diğer tarafın altınlarını alamaması anlamına mı gelir ?
Yargıtay içtihatları nezdinde ziynet eşyalarının aksi ispatlanmadıkça ( Mk. md. 6 temelinde) kadının kişisel mülkiyetine tabidir. Evlilik birliği kurulduktan sonra kadın, kişisel mülkiyetine tabi altın ve para gibi sair ziynet eşyalarını birliğin borçlarının ifası amacıyla serbest iradesi ile eşine tevdi ederse hukuksal ifadesiyle bağışlama ilişkisi kurarsa, artık bu eşyalar üzerinde hak iddiasında bulunamayacaktır; ancak böyle bir yargılama sürecinde kadının rızası olup olmadığının ispatı önem teşkil eder. İspat yükü de iddia edene, yani kocaya düşer. İyi günler dilerim...