Mahkemeye Tazminat Almaya Giderken Eldeki Bin Tl. den Olduk :)

Bu kadar iş güç arasında hepimizin biraz gülüp rahatlamaya ihtiyacı oluyor gün içerisinde o halde ben anlatayım sizlerde gülün:)

Ben Türkiye'nin hatırı sayılır büyük kurumlarından birinde sözleşmeli personel olarak çalışmaktayım. Bildiğiniz gibi bu taşeronluk sistemi biraz değişik bu sistemin tam anlamıyla nasıl yürüdüğünü sanırım kimseler bilmiyor.

Sistemdeki açıkmı desem yoksa yanlışmı desem bilemiyorum ama 6 ayda bir yada senede bir veya 3 ayda bir sürekli olarak şirketimiz değişiyor bir şirketten diğerine dolanıp duruyoruz. Tabi bu geçişler esnasında bizim tazminatlarımız, yasa gereği bir yılı doldurmadığımız için heba olup gidiyor ( yeni düzenlemeler bu durumun önünü kesmeyi amaçlıyor bildiğim kadarıyla ) şirketlerde bu durumu iyi bildikleri için bir yılı doldurupta tazminat hak etmeyelim diye ellerinden geleni yapıyor doğrusu. Son olarak şirketin birinde 1 yılı doldurmayı başardık hatta geçtik bile, derken o şirkette gitti ve yeni şirkete geçtik, 5 ay kadar bekledik tazminatlarımızı öderler diye ancak gelen giden olmadığı için çalışan arkadaşlarla toplanım kurumun büyüklerine danışmaya karar verdik.

Onlardan aldığımız bilgiler ışığında 35 kişi kadar toplanım dava açtık ( Hem şirketi hem kurumu ikisini birden dava ettik )

İlk duruşma yapıldı ve avukat bir toplantı yaparak gayet mutlu bir şekilde arkadaşlar bu iş tamamdır 2. duruşmadan sonra kesin aldık tazminatları dedi. Çünkü şirket avukatları mahkemede elle tutulur bir kanıt veya sözlü beyanda bulunamamışlardı.

Derken 2. duruşma günü geldi, akşamı oldu, ertesi sabah oldu bizim avukkat ses soluk yok :) Sonra kendisine ulaşıktık ve o harika haberi aldık davayı kaybetmiştik.

Nasıl oldu bu iş? hani kesindi ? kazanacaktık ne oldu ?

Avukat - Vallahi arkadaşlar inanın bende birşey anlamadım. Şirketin avukatları duruşmaya hiç gelmediler, sadece kurumun bir avukatı girdi içeri iki kelime laf etti davayı kaybettik :alala

eeee ne dedi ?

- Sn. hakim bunlar bizim çalışanlarımız ve şu an itibariyle kurumumuzda çalışmaya devam etmektedirler buyurun belgeler vs. İşten çıkmaları durumunda tazminatları ödenecek.

Ve malum karar.

Bu gün itibariyle kuruma 5 iş günü içerisinde 1100 Tl. para ödemezsek kişi başı toplamda 38,500 Tl. yapıyor icra işlemiyle karşı karşıya kalacağız.

Şimdi bize gidin mahkemeye verin kesin kazanırsınız alırsınız tazminatlarınızı diyen kendileri, daha sonra mahkemeye gidip bunlar bizim çalışanlarımız henüz işi bırakmadılarki tazminat ödeyelim diyende kendileri.

Ben bu duruma ancak gülüyorum sanırım sinirlerim bozuldu.

Personelini bu kadar sahiplenen bir kurum daha yoktur bu memlekette.

Yemek yiyelim diyoruz e siz bizim personelimiz değilsiniz sözleşmeli şirket çalışanısınız yemek yok diyorlar.

Bakın hocam ben vasıfsız elamanlarınızla aynı statüye tabi tutuluyorum, biliyorsunuz benim burada yapmış olduğum iş uzun yıllara dayanan tecrübe istiyor, ustalık istiyor, ben kuruma başlamadan önce 18 sene bu mesleği icra ettim özel sektörde benim aynı işi yapan arkadaşlar 1800 - 2000 tl maaş alıyor benim aldığım onların yarısı bile değil diyorum.

Aman ustam ileride çok iyi olacak şöyle gelecek böyle gidecek boş vaadler boş muhabettler.

Ama mahkemede nedense biz şirket çalışanı sözleşmeli personel olmuyoruzda kurumun personeli oluyoruz ne kadar ilginç.

Sonuç olarak bu gün itibariyle istifa ediyorum, istifa ettiğim için gene tazminat yok hahahah.

Bu kadar şeyi sizlerden bilgi almak yada yardım istemek için yazmadım yanlış anlamayın sadece gülün diye yazdım umarım başarılı olmuşumdur..

vallaha kara mizah gibi yaaaa...

Gayet güzel bir sonuç değil mi bu?
Demek ki taaaa ilk işe girdiğinizden beri KURUMDA çalıştığınız, kurum avukatı tarafından ifade edilmiş. Buna göre işten çıkarken ya da emekli olurken en baştan beri kurumda çalışıyor olduğunuza göre yüklüce bir tazminat alacaksınız. Keşke istifa etmeyip bir şekilde onların çıkarmasını sağlasaydınız.

Kaçırdığım bir şey mi var yoksa?

Hocam onlara kalsa onlar beni ve diğer teknik elemanları bırakın işten çıkarmayı emekliliğimiz gelse dahi bırakma taraftarı değiller.

Neden derseniz yukarıda yazımdada beliirttiğim üzere uğraştığımız işler teknik işler ve uzun yıllara dayalı eğitim, bilgi birikimi ve tecrube gerektiriyor, taktir edersinizki bu vasıflar kolay kazanılmıyor ve maddi olarak bir karşılığı hak ediyor. ( Zaten özel sektör bunların bilincinde olduğu için gereken maddi karşılık fazlasıyla ödeniyor )

Ancak ne varki bu taşeronluk sisteminde özeliklede devlet kurumlarında ( Belediyelerde durum biraz daha farkılı ) İhale açılırken vasıf gözetilmiyor.

Diğer bir deyişle vasıflı personelseniz bunu isbat etmeniz gerekiyor bir diploma yada sertifikayla, o taktirdede zaten ya devlet memuru oluyorsunuz yada 4B vss.

Bizim buradaki özel durumuzu şu şekilde izah etmeye çalışayım.
Bizler aslında vasıflı personeliz ancak diplomamız yok çünkü alaylı yoldan mesleği öğrenmeyi tercih ettik

Bu meslek öyle birşeyki okulunu okuyan yetişen öğrenciler bu mesleği icraa edemiyorlar çünkü okul bu mesleğin gerektirdiklerini yerine getirmek için sahip olunması gereken eğitimi hiçbir şekilde veremiyor.

Zaten bunun bilincine varıldığı için geçtiğimiz senelerede başta üniversite olmak üzere eğitim kurumları kapatılmaya başlandı.

Hatta bizimde sizinkine benzer bir forum sitemiz var bu konuları burada uzun uzaya konuşup tartıştığımız, buyrun adreside vereyim söylediklerim gerçek olduğunu ispatlamak için http://www.matbaaegitim.com/forumindex.php

Yani kısacası ya diplomalı üniversite mezunu olunur ancak meslek hakkında hiçbirşey bilinmeden bir diploma alınır.

Yada alaylı yoldan mesleğe tam anlamıyla hakim olunur ancak bunu diploma ile belgeleyemezsiniz.

Bunun bilincinde olan kişiler elbetteki işlerinin aksamasını sürekli sorun çıkmasını istemez o bakımdan gidip diplomalı pesonel alıp onunla uğraşacağına ( memuriyete bir kez girildimi bir daha kolay kolay çıkaramazlar eğer aldığı devlet memuru o işi yapamazsa en fazla yeri değişir ama sözleşmeli beceremezse işten çıkarır yensini alır )

Ne yapar peki işi iyi bilen mesleğe hakim kişileri bünyesinde taşeron olarak çalıştırır. ( Oldukça mantıklı )

Ben eski tabirle alaylı olarak eğitim aldım herhangi bir kurumdan bir diplomam veya sertifikam yok. Özel sektörde 18 yıl gibi bir süre çalıştıktan sonra bu kurumdan bir teklif geldi ve değerlendirmeye karar verdim son 3 yıldırda bu kurumda çalışıyorum. Başlangıçtan itibaren bu sorunlar gündemde ancak verilen sözler vaadler doğrultusunda ilerisi için iyi olur diyerek 3 yıldır çalışıyorum diğer teknik arkadaşlarda hemen hemen aynı düşüncede ve durumdalar.

İşte bu sebeplerden dolayı onlar beni hiçbir şekilde işten çıkarmazlar zaten çıkarmıyorlarda ben istifa ettim sabah kabul etmediler bıraktım eve döndüm.

Yani önümde başka seceneğim yok ya asgari ücretle burada devam ederim yada özel sektörde hak ettiğim ücretle çalışmak için iş ararım.

Hadi ücret düşüktü yemek yok yol parası yok vs. ileriyi düşünüp iyi kötü idare ediyorduk ama bu tazminat olayından sonra manevi olarak ben bu kurumda bu kişilerle artık yüz yüze bakıpta zor çalışırım. :k

Kaldıki ilerisi içinde birşey olacağı yok boş vaadlerden ibaret hepsi. Lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyorlar.. Bende 3 yıldır bu vaadlerle çalışıyorum şimdi ben bıraktım onlarda kendilerine boş vaadlere kanacak yeni birini bulurlar artık.