Öncelikle hepinize iyi günler;
Yoğun temponuz arasında yaşadığımız bir soruna çözüm için siz değerli hukukçularımızı rahatsız ediyorum.
Adliyelerde personel eksikliğinden yaşanan sıkıntılar hepinizin malumudur. Yazı İşleri Müdürlerinin olmadığı ve atanmadığı yerlerde Katip eli infaz yaptırılması bu aksaklıklardan biridir. Bunun sonucunda ortaya çıkan iş yoğunluğu sebebi ile oluşan eksiklikler için; denetim sonucunda genelde adli personele idari ve adli soruşturma açılır.
Bu olay benim de başıma geldi. Adli soruşturma sonucu kamu davası açılacağını tahmin ediyorum. Bu hususta yapacağım savunma; Bakanlığın belirlediği kadro cetvelinde gösterilen norm kadro sayısının ihlali ve iş yoğunluğu nedeni ile eylemin kasta dayanmadığına ve suçun manevi unsurunun oluşmadığına ilişkin 25/09/2008 tarih 2008/4.MD-267 Esas 2009/59 karar sayılı Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı'na dayanıyor. Adli soruşturmadan bu şekilde beraat kararı çıkacağına inanıyorum.
Ancak idari soruşturmada şöyle bir çıkmazdayım:
Eylem nedeni ile; DMK madde 125/a gereğince disiplin cezası verilebileceğini düşünürsek; DMK madde 127 açısından soruşturma 1 ay içinde başlatılmazsa zamanaşımı oluşuyor. Hal böyle iken henüz bize bir belge de tebliğ edilmedi. ancak idare soruşturma dosyasının zamanında açıldığını söylüyor.
Danıştay 10. Daire'nin 20/03/1991 tarih 1988/2495 Esas 1991/1002 karar sayılı içtihadına göre bu süre idarenin olayı öğrendiği tarih ile muhakkikin görevlendirildiği tarihe göre belirleniyor.
Bunu dikkate alırsak bizim olayımızda bu süre geçmiş bulunuyor. Ve zamanaşımı oluşuyor.
Yukarıda bahsettiğim hususlar gözönüne alındığında, zamanaşımını kesecek hususlar nelerdir?