216. madde

Bu 216.madde saçmalığı nedir sayın hukukçular?

Aranızda bu maddeyi savunan var mı, ve neden bunun değişmesi için yeterince girişimde bulunulmuyor, onu merak ediyorum:

MADDE 216. - (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bu maddeden dava edilenlerin haddi hesabı yok.

Birisi çerkezler hakkında web sayfasında bir makale yazıyor, dava ediliyor. odatv.com yöneticileri dava ediliyor. Ateist web sayfaları dava ediliyor.

En son da Penguen karikatüristi Bahadır Baruter, çizdiği bir karikatürde "Allah Yok, Din Yalan" ifadesi geçtiği için yine bu maddeden dava ediliyor.

Bakın daha önce Vatan yazarı Mustafa Mutlu ne yazmış bu madde konusunda:

Alıntı:

---

Ülkemizdeki mevcut yasalara göre, bu ülkede düşünen ve konuşan herkes hem de neredeyse her gün suç işliyor!

Öyle ki; mevcut yasalara göre, “İktidar yoksulu daha da yoksullaştırıp, zenginleri daha da zenginleştiriyor” demek...

“Yaşasın Türkiye işçi sınıfı, kahrolsun kapitalistler” diye slogan atmak...

Hatta, “Güneydoğu’daki vatandaşların yüzde 70’i kaçak elektrik kullanıyor ve onların elektrik parasını diğer bölgelerde yaşayanlar ödemek zorunda kalıyor” diye sistem eleştirisi yapmak bile...

Türk Ceza Kanunu’nun 216’ncı maddesine göre bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasını gerektiriyor...

Daha da ileri gidelim; aslında bu madde yürürlükte olduğu sürece, “sendikal faaliyet”te bulunmak bile başlı başına bir suç! İnanmıyorsanız maddeyi kendi gözlerinizle okuyun ve nasıl bir “demokrasi”de yaşadığınızı görün:

---

Bu madde düşünce özgürlüğü için kara bir lekedir.

Mevcut islamcı hükümet tarafından pek çok muhalif sesin susturulması için kullanılmaktadır.

Tamamen baskı aracı bu madde. Adnan Oktar ve yandaşları da bu maddeden birçok kişiyi dava ettiler, ediyorlar. Özellikle din karşıtı ve ateist içerikli yayınlarla ilgili olarak.

Halbuki kendilerinin web sayfalarında ve yayınlarında geçen pek çok ifade de aslında bu yasaya göre suç sayılır.

Bu adamlar açıkça pek çok yayınlarında, web sayfalarında ve röportajlarında dünyada pek çok pisliğin ateizm ve darwinizmden çıktığını iddia ediyor. Komünizm, nazizm ve terörizm dahil.

Aynı zamanda herşeyden masonları ve yahudileri de sorumlu tutuyorlar. Yahudi soykırımını inkar ediyorlar, vs.

Cesur bir savcı çıksa, bu adamları da aynı maddeden dava etmelidir. Burada yazdığımı suç duyurusu kabul edin.

Ne diyeyim, ben bu ülkedeki fikir özgürlüğü anlayışına acıyayım mı, güleyim mi hala çözemedim.

Yasa maddesi oldukça yerinde ve isabetlidir. Ancak uygulamada bazı kesimlere insanlara haksız şekilde uygulanıyor olabilir. Farklı din ve düşünceden insanlardan meydana gelen bir toplumda karşıt görüşlerin birbirlerini aşağılamaları tahkir etmeleri toplumun bölünmesine parçalanmasına iç savaşlara neden olabilir.
Sizinle karşıt görüşteyim mesela medeni bir şekilde savunduğunuz ilkeleri muhalefet ettiğiniz görüşleri tartışabilirim ancak toplumda herkes aynı seviyede olmayabileceği gibi bazen en medeni tartışma alevlenerek küfür hakaret ve kavgaya giderek toplumsal harekete kaos ve bunalıma yol açabilir.
Diğer görüşlerinize katılabilirim yasa maddeleri en özgürlükçü tavırla yorumlanıp son derece müsahamakar icra edilmelidir ama illaki herkese eşit yaklaşımla...

Bu maddede niyet belli bir kesimin haksızlığa uğramasını önlemek belli ki. Yani mesela nazilerin yahudilere yaptıkları tarzında olayların önüne geçmek. Zaten onun için "fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde" diye bir ifade de eklenmiş.

Ama o kadar genel ifadelerle ve o kadar netlikten yoksun olarak yazılmış ki madde, nasıl yorumlayacağınıza bağlı olarak "Yaşasın işçi sınıfı, kahrolsun kapitalistler" demek bile bir suç olarak nitelendirilebilir bu kanun maddesine göre. Nitekim, diyelim böyle bir slogan atan biriyle uğraşmak istediniz bir savcı olarak, pekala da adamı bu maddeden dava edip süründürebilirsiniz. Sonunda belki beraat eder (ki belki de etmez aslında, çünkü olay tamamen yorumlayan hukukçunun inisiyatifine kalmış), ama yeterince rahatsızlık vermiş olursunuz kişiye.

Bizim ülkemizde ben bildim bileli yukarıda örneğini verdiğim türde sloganlar atılır ve atılabilmelidir.

Bunların bile suç kabul edilebilmesinin önünü açan böyle bir maddenin, kusura bakmayın ama olumlu ve faydalı bir tarafı yoktur bana göre.

Hiçbir modern demokrasi de de bu kadar esnek ve kötüye kullanılmaya bu kadar müsait yasa maddeleri mevcut değildir.

Ben ateist bir sitenin temsilcisi olarak ve internetteki din muhalifi sitelerin başına gelenleri yakından takip eden ve bunların bilincinde olan biri olarak, bu maddenin ateistler ve din muhalifleri için bir cadı avı maksadıyla kullanılmaya çok müsait olduğunu ve sıkça da kullanıldığını kendi gözlerimle görüyorum.

İşin garibi, asıl bu maddeye göre dava edilmesi gerekenler bu maddeyi kullanarak bizlerle uğraşanlar olması gerekirken.

Bugün bu ülkenin başbakanı meydanlarda "Ateist bunlar, ateist.." diye bağırabiliyor. Yani ateist olmak çok kötü, çok olumsuz birşeymiş gibi.

Adnan Oktar ve arkadaşları terörizmden bile ateistleri ve darwinistleri sorumlu tutuyor.

Peki biz bu maddeye dayanarak bu kişileri dava etmeye gönüllü bir savcı bulabilir miyiz?

Ama onlar Bahadır Baruter'in karikatüründe "Allah yok, din yalan" diye bir ifade geçtiği için adamı bu maddeden dava edebiliyorlar.

Diyorum ya, bu madde ülkemizde yükselişte olan islamcılığın başka fikirler üzerinde baskı kurmak maksadıyla kullandığı bir araç haline gelmiş durumda.

Bunu yaparak ise, bu maddenin yasakladığı ve önüne geçmeye çalıştığı şeyi kendileri yapmış oluyorlar.

Sonuç almasalar da rahatsızlık vererek. Ki sonuç alınamayacak diye birşey de yok. Bu maddeden dava edilenlerin bir kısmı hapis cezası da yatacaktır eninde sonunda.

Ben buna hoşgeldin engizisyon derim, başka birşey demem.

Türkiye'de demokrasi ve fikir özgürlüğü hiçbir zaman bu iktidar dönemindeki kadar zayıflamadı ve hiçbir zaman bu kadar geri gitmedi.

Bu konularda hiçbir zaman Batı standartlarında değildik ama geçmişte bu kadar da kötü değildik.

Yakında cadı avları ve engizisyonlar da gelirse şaşmayın.

Ne yakındası, zaten yukarıda örneğini verdiğim davalar bunlar sayılır.