Aksi Sabit ne ifade etmektedir
Aşağıda yazılı olan kanun maddesinde ifade edilen AKSİ SABİT ne anlama gelmektedir. Tüm tespit yöntemlerinde geçerli olmak üzere fiilen tespitte de teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. (4958 sayılı Kanunun 49.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir.)
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
"Aksi sabit" değil, "aksi sabit olmak" diyelim.
Düzenlenen tutanağın sahte olduğunun, yani tutanakta yazanların yalan olduğunun ispatlanması demek.
Şöyle değiştirebiliriz vediğiniz cümleyi:
Tüm tespit yöntemlerinde geçerli olmak üzere fiilen tespitte de teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar, tutanakta yazanların doğru olmadığı ispatlanıncaya kadar doğru oldukları kabul edilir. (4958 sayılı Kanunun 49.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir.)
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
peki bu aksi sabit olma durumu tanık ifadeleriyle gerçekleşebilirmi yoksa mutlaka eşdeğerde veya daha yüksek değerde bir başka belgeylemi olur...
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
Nelerin delil olup olmayacağı daha doğrusu hangi kuvvette olacağı hakimin takdirindedir bildiğim kadarı ile.
Yazılan bu tutanağın yanlış olduğunu kanıtlamaya yönelik her türlü şey olabilir. Belge, kayıtlar, şahitler, ifadeler, başka deliller...
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
ilginç olan o zaman o resmi tutanakların ne hükmü kalır. SGK ve Maliye niye denetim yapar. Aksi sabit eşdeğer veya daha kıymetli bir delille kıymetini yitirmeli olmalı.
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
"sabit" kelimesi "ispat edilmiş" anlamına gelir "Aksi sabit olmak" demek, "aksi ispatlanmış olmak" demektir.
Bahsettiğiniz resmi tutanağı Cebrail getirmedi ya... Bir insan yazdı. Kasıt olur, hata olur, yanılma olur...
Mahkemenin verdiği kararı bile temyiz edebiliyoruz. Hatta iç hukuk yolları tükendinde AIHM'e gidebiliyoruz. O zaman mahkemenin ne hükmü kaldı, yargıtayın ne hükmü kaldı diyebilir miyiz?
Bir memurun yazacağı bir tutanak, ayet gibi sorgulanamaz mı olmalı sizce?
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
önce maliye tutanağı 2 memur imzası 10 gün sonra sgk tutanağı 2 memur imzası daha. ve bu tutanaklarda davacınında imzası bulunuyor. ve iş mahkemelerinde ilgili kanun maddesinde "bu tür davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel yöntem gerektirir" derken bordro şahidi veya komşu işyeri çalışan olmayan iki basit tanıkla aksi sabit hükmü önerilmesine şaşırıyorum. Yoksa canı sıkılan her işçi işverenini böyle mahkemeye verip tazminat vs. alabilir.
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
Siz konuyu hiç anlatmadınız sadece bir ifadenin sözlük anlamını sordunuz.
Son mesajınızda biraz anlatır gibi oldunuz ama olayı bilmeyen biri yine bir şey anlamadı :)
Ama son mesajda "önermek" fiilini kullandınız. Eğer mahkemede karşı taraf bu tatanakların aksinin ispatlı olduğunu öne sürüyorsa bunu ispatlamak durumunda. Dediğiniz gibi 2+2 memur imzasına karşılık ilgisiz iki tanığın beyanı söz konusu ise, hakimin bunu "sabit (ispatlı)" kabul etmesi pek mümkün değil.
Kaldı ki her canı isteyen her canı istediği hakkında isnatlarda bulunabilir ceremesine katlanmak koşulu ile.
Ben şimdi size "senin bana 200 bin lira borcun var" diyebilirim :)
"Elalemin ağzı torba değil ki büzesin" diye bir atasözümüz var bu durumlar için.
Yani adam ispat ettiğini öne sürebilir. Buna kimse bir şey diyemez. Ama öne sürdü diye kabul edildi demek değil ki.
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
Konuyu özet olarak aşağıda aktardım.
Süregelen iş mahkemesinda davalı konumundayım.
Davacı eski çalışanım 15/04/2006 ile 15/6/2009 tarihleri arasında çalıştığını iddia ederek aleyhimde dava açmıştır. Ben ise 11/08/2008 ile 11/10/2008 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmekteyim. Davacının işe giriş tarihini iddia ettiğim gibi destekleyen işyerimde yapılan denetimlerde tutulan tutanaklarda (maliye tutanağı ve sgk tutanağı olmak üzere 2 ayrı tarihteki tutanaklar) 11/08/2008 olarak tesbit edilmiş ve karşılıklı imza altına alınmıştır. Bu tutanaklarda davacınında imzası bulunmaktadır. Ancak mahkeme sürecinde alınan bilirkişi raporunda davacının okumadan imza atmış olmasından ve işten çıkarılma tehdit ve baskısı altında imzalamış olabileceği görüşü belirtilmiş ek rapordada bu görüş korunmuş ve kök raporda değişiklik yapılması öngörülmemiştir denmektedir. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92/2 maddesi uyarınca, Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir". ifadesinin nasıl olurda gözardı edildiğini anlayamamaktayım. Davacının hiçbir delil sunmadığı sadece tanık ifadeleriyle aleyhimde karar işaret edilmesi beni ürkütüyor. Hal böyleyken elimde devletin resmi kurumlarınca tutulmuş tutanakların AKSİ SABİT olmadığını mahkeme huzuruna daha nasıl ispat edebilirim.
Cevap: Aksi Sabit ne ifade etmektedir...
Konuyu özet olarak aşağıda aktardım.
Süregelen iş mahkemesinda davalı konumundayım.
Davacı eski çalışanım 15/04/2006 ile 15/6/2009 tarihleri arasında çalıştığını iddia ederek aleyhimde dava açmıştır. Ben ise 11/08/2008 ile 11/10/2008 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmekteyim. Davacının işe giriş tarihini iddia ettiğim gibi destekleyen işyerimde yapılan denetimlerde tutulan tutanaklarda (maliye tutanağı ve sgk tutanağı olmak üzere 2 ayrı tarihteki tutanaklar) 11/08/2008 olarak tesbit edilmiş ve karşılıklı imza altına alınmıştır. Bu tutanaklarda davacınında imzası bulunmaktadır.Bu tutanaklara davacı mahkeme sürecinde itiraz beyanında bulunmamıştır. Ancak mahkeme sürecinde alınan bilirkişi raporunda davacının okumadan imza atmış olmasından ve işten çıkarılma tehdit ve baskısı altında imzalamış olabileceği görüşü belirtilmiş ek rapordada bu görüş korunmuş ve kök raporda değişiklik yapılması öngörülmemiştir denmektedir. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 92/2 maddesi uyarınca, Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikâyetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir". ifadesinin nasıl olurda gözardı edildiğini anlayamamaktayım. Davacının hiçbir delil sunmadığı sadece tanık ifadeleriyle aleyhimde karar işaret edilmesi beni ürkütüyor. Hal böyleyken elimde devletin resmi kurumlarınca tutulmuş tutanakların AKSİ SABİT olmadığını mahkeme huzuruna daha nasıl ispat edebilirim.