Avukatlığın siyasetçilerin ağzına sakız olması kabul edilemez

Güncel siyaset "avukat tartışması" olarak adlandırılan polemikle çalkalanıyor. Bir parti lideri diğerini bir ülkenin avukatlığını yapmakla suçlarken diğeri sedece ülkemin avukatıyım gibi cevaplarla karşılık veriyor. Bu polemikte avukatlık kötü bir şey yapanın aynı karaktere bürünmüş sureti, iyi olduğunu iddia edenin de işaret ettiği kesimin damıtılmış iyilik timsali anlamında kullanılıyor ve her seferinde o özelliklerle birlikte anılıyor. Avukatın toplumtaki rolünün çarpık kabullenildiği ülkemizde avukat, temsil ettiği tarafı o kişiye dönüşerek savunan kişi olarak biliniyor ve kabul ediliyor.

Meslek kurallarıyla bağlı avukatların bu söylemleri kabul etmesi beklenmemelidir. Avukatlar bağımsızdırlar ve bağımsız savunmayı temsil ederler. Kimseyle özdeşleşmeleri, kimseye biat etmeleri söz konusu değildir. Avukatları tanımayan ve yükümlülüklerini bilmeyen ve avukatlık mesleğine saygı duymadığı aşikar olan siyesetçileri, polemiklerine mesleğimizi bulaştırmadan devam etmeye çağırıyorum.

Güncel polemiğe örnekler:
http://www.takvim.com.tr/Siyaset/201...railin-avukati
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2011/...kat-tartismasi

Başbakan'ın 'avukatı mısın' sözlerine avukatlardan dava
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla girdiği her polemikte "avukatı mısın" benzetmesine avukatlardan dava geldi.

Başbakan Erdoğan’ın "Ana Muhalefet İsrail’in Avukatlığını yapıyor", Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın "Başbakan’ın tespiti ne yazık ki doğrudur. Kılıçdaroğlu’nun konuşması netice itibariyle İsrail’in Avukatlığını yapacak düzeydedir" sözlerine Kılıçdaroğlu’nun da "Avukatlık yapan, Yahudi Cemaatlerinden Madalya alan Erdoğan’dır" şeklindeki yanıtı yargının gündemine taşındı.

Avukatı Sedat Vural, siyasilerin avukatlık mesleğini, avukatları siyasi rakipleri üzerinden küçük düşürücü ve hakaretmiş gibi söylemlerinin, Avukatlık Yasası’na ve Birleşmiş Milletler Havana Kurallarına aykırılığı olduğunu savunarak, Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı.


Başbakan Erdoğan’ın "Ana Muhalefet İsrail’in Avukatlığını yapıyor", Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın "Başbakan’ın tespiti ne yazık ki doğrudur. Kılıçdaroğlu’nun konuşması netice itibariyle İsrail’in Avukatlığını yapacak düzeydedir" sözlerine Kılıçdaroğlu’nun da "Avukatlık yapan, Yahudi Cemaatlerinden Madalya alan Erdoğan’dır" şeklindeki yanıtı yargının gündemine taşındı.

Avukatı Sedat Vural, siyasilerin avukatlık mesleğini, avukatları siyasi rakipleri üzerinden küçük düşürücü ve hakaretmiş gibi söylemlerinin, Avukatlık Yasası’na ve Birleşmiş Milletler Havana Kurallarına aykırılığı olduğunu savunarak, Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı.

-İHTİYATİ TEDBİR OLARAK DURDUDUN-

Avukatlık Yasası’nın "Avukatlığın Mahiyeti" başlıklı 1. maddesinde "Avukatlık Kamu Hizmeti ve Serbest bir Meslektir. Avukat, Yargının Kurucu Unsurlarından olan Bağımsız Savunmayı serbestçe temsil eder" hükmüne yer verdiğine dikkat çeken Avukat Vural, Birleşmiş Milletler Konferansı tarafından kabul edilen "Havana Kuralları’na" da atıfta bulundu.

Havana Kuralları’nda "Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler"in, ‘Avukatların Görev ve Sorumlulukları’ başlıklı 14. maddesinde ‘Avukatlar, müvekkillerinin haklarını korurken ve adaletin gerçekleşmesine çalışırken, ulusal ve uluslararası hukukun tanıdığı insan haklarını ve temel özgürlükleri yüceltmeye çalışırlar" değerlendirmesinin yer aldığını ifade eden Vural, dava dilekçesinde, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz, unutulmasın ki avukat halkın ve hakkın dilidir. Bu hukuksal gerçeklere karşın, en önemlisi evrensel insan haklarını yüceltme görevine, sorumluluk ve onuruna sahip avukatlık mesleğini kendi siyasal çıkarları için küçültme ve hakaret konusu yapmak kimsenin hakkı ve haddi değildir" dedi.

Avukatların baskı, zulüm ve zalimliği savunmadığını ifade eden Vural’ın dava dilekçesinde şu değerlendirmeler yer aldı:

"Avukat kişi kurum ve eylemi değil kim olursa olsun müvekkilinin hukukunu savunur. Avukatın tek bir silahı vardir, o da hukuktur. Avukat hukukun üstün kılınması, demokratikleşmesi ve toplumsallaşması konusunda taraftır, bu taraftarlık avukatlık mesleğinin nitelik ve saygınlığından kaynaklanmaktadır."

Vural dava dilekçesinde mahkemeden, "avukatı mısın" kelimesinin Avukatlık Yasası’na ve Birleşmiş Milletler Havana Kuralları’na aykırılığının tespitine ve ihtiyati tedbir olarak durdurulmasına karar verilmesi talep etti.

Kaynak: http://siyaset.milliyet.com.tr/basba...37/default.htm