Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermenin cezası nedir

değerli arkadaşlarım hepinize selamlar.size sormak isteğim:oğlum(17)ve arkadaşı(18) akşam üzeri bana ait olan motorsikletle eve giderken aynı istikamette arkalarından gelen araç çarptı,olay yerinde diğer çocuk öldü,oğlumda 49 gün yoğun bakım sürecinden sonra oğlumuda kaybettik ,birebir görgü şahitleriyle ve bilirkişi raporuylada kanıtlanan şahıs,olay yerinden kaçtı,alkollu(129 promil),arkadan çarptı ve %100 kusurlu bulunmasına rağmen nevşehir ağır ceza mahkemesi 05.07.2011 tarihinde mahkemedeki iyi hali,sabıkasız oluşu sebebiyle vatandaşı 84 aya mahkum etti.bu ceza bu kazaya göre normalmi.?ben itiraz hakkımı kullandım,sizce yargıtay bu cezayı bozup yükseltebilirmi.?emsal davalar varsa yardımcı olursanız minnettar olurum.teşekkür ederim.:'(

Öncelikle başınız sağolsun demek istiyorum.

Mahkemede hakim, takdiri indirim nedenlerini kullanarak cezayı indirmiş. Bunun belli bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. Olayda muhtemelen bilinçli taksir mevcut. Bu nedenle de fail, adam öldürme suçunun cezasını almaz zaten. Ancak alkolün buradaki etkisi nedir onu tam olarak söyleyemiyorum maalesef.

Yargıtayın birbirine zıt verdiği birçok karar var. Bu nedenle sanırım kesin bir şey söylenemeyebilir temyiz konusunda. Ancak siz temyiz yoluna başvurmakla çok iyi bir karar vermişsiniz bence.

Tabii bu görüşler naçizane bir hukuk öğrencisinin görüşleri. Daha bilgili müstakbel meslektaşlarımız muhtemelen bu konuyla ilgili geniş bilgiyi sizlere vereceklerdir.

Tekrardan başınız sağolsun.

turquaz50 başınız sağolsun...
hukuki yönüne yorum yapamayacağım burada sayın Aslı Aydın a birşey sormak istiyorum...
ceza kesinleştikten sonra tazminat davası da açılabilir mi ..

arkadaşlar teşekkür ederim ama pek aydınlanamadım.benim bu davama benzer aslında bir emsal dava bilen arkadaşlar yardımcı olsa çok sevineceğim.
meraklıüye:sizin sorunuzada ben yanıt vereyim.tazminat davası açtım 40000tl manevi 5000tl fazlaya ilişkin hakkımı saklı tutmak kaydıyla maddi olrak toplam 45.000tl,bu arada tazminat davası içinde 10 yıl zaman aşımı (bu tip davalarda)olduğunu söylüyorlar

İSTANBUL Milliyet

Tarih 24 Mayıs 2009... İstanbul Beşiktaş’ta, Barbaros Bulvarı’nda yayalara yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçmeye çalıştı 47 yaşındaki Güliza Çokduru... Ancak Emir Rasim Parlak yönetimindeki otomobil ‘kırmızı’ ışıkta durmayarak Çokduru’ya çarptı. Talihsiz kadın, aracın hızından havaya savrulup yere düştü. Çokduru’nun son nefesini verdiği kaza, kameralar tarafından saniye saniye kaydedildi. Emir Rasim Parlak’ın 180 promil alkollü olduğu tespit edildi.
Olayın ardından tutuklanan sürücü Parlak, ‘taksirle adam öldürmek’ suçlamasıyla yargılandığı İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada kısa süre sonra serbest bırakıldı. Bu süreçte Çokduru’nun ailesi, Facebook’ta “Gülizar Çokduru’nun katili dışarıda kalmasın” başlıklı bir sayfa açtı. Olayın kaza değil cinayet olduğunu savunan ailenin çabası sonucu 10. Asliye Ceza Mahkemesi, 11 Mart 2010’da görevsizlik kararı vererek, dosyayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. 2.5 ay tutuksuz yargılanan Parlak, dosyanın ağır ceza mahkemesine gitmesiyle yeniden tutuklandı.

‘Alkole alışık değil’
Parlak’ın, “olası kasıt altında insan öldürmek” suçlamasıyla yargılandığı dava, önceki gün İstanbul 4.?Ağır?Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Parlak’ın avukatı Perihan Vural, “Müvekkilim Yeni Zelanda’ya gideceğinden arkadaşlarıyla bir miktar alkol almış, alışık olmadığı için alkolün etkisini fazlaca hissetmiştir. Kaza meydana gelince ölene yardımda bulunmuş, olay yerinden kaçmamıştır. Olay taksirle oluşmuştur” dedi.
Güliz Sirek ise “Annem birkaç ay sonra emekli olup rahata erecekti. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Şikâyetçilerin avukatı Naci Özer, olayın MOBESE kameraları ile kayda alındığını ve kamuoyuna yansıyınca ciddi bir infialin oluştuğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu olay, trafik kazası görünümlü olsa da bir trafik kazası, yani taksirle ölüm değildir. TCK 21. maddesinin gerekçesinde ve Meclis tutanaklarında adeta bu olay olası kastla insan öldürmeye örnek olarak anlatılmıştır. Sanık aşırı alkollüdür. Aşırı hızla seyretmiştir. Kırmızı ışık uyarısına uymamıştır. Olası kastla insan öldürmek suçundan sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
Parlak son savunmasında, “Çok üzgün ve pişmanım” dedi. Mahkeme heyeti sanığı “kasten adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak sanığın suçu olası kastla işlediğini belirten mahkeme heyeti, cezayı 20 yıl hapis cezası olarak belirledi. Sanığın pişmalık duymasını ve sabıkasız geçmişini dikkate alan heyet, cezayı indirerek sanığı 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.



Savcı müebbet istedi
Savcı Kadir Nazmi Yelkenci, sanık Emir Rasim Parlak’ın aracı ile 180 promil alkollü vaziyette Barbaros Bulvarı üzerinde Beşiktaş yönüne doğru şehir içinde uygulanması gereken hız limitlerine uymaksızın, 2270 No’lu trafik ışıklarına geldiğinde, yaya geçidinde yolun karşı yönüne geçmek isteyen Gülizar Çokduru’ya çarptığını ifade etti. Yelkenci, Barbaros Bulvarı gibi araç ve yaya trafiğinin çok yoğun olduğu bir bölgede, belirtilen biçimde araç kullanmış olmanın olası kastla insan öldürme suçunu oluşturduğunu belirterek, sanığın, müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.

Belki bu haber gözünüzden kaçmıştır. Bu davanın mahkeme tutanakları nereden bulunur bilmiyorum.Antalyadada böyle dava vardı.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kırmızı ışıkta çarptığı yayanın ölümüne neden olan sürücüye TCK’nın ‘olası kast’ düzenlemesinden ceza verilmesi gerektiğine hükmetti

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, trafik ışığı ve yaya geçidinin bulunduğu noktada, araçlara kırmızı yanarken, diğer araçların yanından geçip yayaya çarparak ölümüne neden olan sürücünün ağır biçimde cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Kararda, sürücünün eyleminin bu şekilde sonuçlanabileceğini düşünmesi gerektiği vurgulandı.

Atilla Şenyer, 2005’te İzmit’ten Sakarya’ya giderken üç şeritli asfalt yolda hızlı biçimde kavşağa geldi. Trafik ışıkları ve yaya geçidinin bulunduğu kavşakta, kırmızı ışık yanmasına ve diğer araçların yayaların geçişini beklemesine rağmen hız kesmeden yoluna devam eden Şenyer karşıdan karşıya geçmekte olan 23 yaşındaki Nurcan Yıldız’a çarptı.

Yargılama sonucu Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Şenyer’i 2 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası öngören “bilinçli taksir sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan hapse mahkûm etti. Cezada herhangi bir indirime gidilmedi.
Karar, hem sanık hem de mağdur aile tarafından temyiz edildi. Şenyer, cezasında indirim yapılmasını ve tahliyesini, mağdur ailesi de sanığa daha ağır ceza verilmesini talep etti.
Yerel mahkemenin kararını bozan Yargıtay, mağdur ailenin istemlerini yerinde buldu. Sanığa “bilinçli taksir sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan değil, TCK’daki “olası kast” düzenlemesinden ceza verilmesi gerektiğine hükmeden daire, yayalara çarpabileceğini ve çarpmanın ölüm ya da yaralanmayla sonuçlanabileceğini bilmesine rağmen kuralları dikkate almayan Şenyer’in daha ağır biçimde cezalandırılması gerektiğini kaydetti. Daire, Şenyer’in olay sırasında alkollü olduğuna da dikkat çekti.

Emsal olacak
TCK’daki “olası kast” düzenlemesine göre, sonuçları kestirilebilir olmasına rağmen suça konu eylemi sürdürenlere, eylemi bilinçli işlemiş gibi ceza veriliyor. Bu düzenlemeye göre Şenyer’e kasten adam öldürme suçunu olası kastla işlediği gerekçesiyle daha yüksek bir ceza verilebilecek.
Mahkeme, sanığın 20 yıldan 25 yıla kadar hapsine karar verebilecek. Emsal niteliği taşıyan karar kesinleşirse, benzer trafik kazalarında da sanıklar ağır biçimde cezalandırılacak.

arkadaşlar göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederim.acımızla beraber birde bunlarla uğraşmak kahrediyor ama kader işte bunuda yaşamak varmış