Evlilik sonrası borç ve nafaka
Merhaba,
Ben 8 aylık evli birisiyim, eşim bir çok kez evini terk etti. Anlaşmalı boşanma olacaktı ancak artık ben anlaşmak istemiyorum benden 5 bin Tl para istiyorlar, bu parayı verirsem protokol yapacaklarını söylüyorlar.
Bende bu parayı vermek istemiyorum(zaten verecek durumumda yok), eşim evini daha önce bir çok kez terk edip gitmiştir annesinin evinde 3 -5 ve ya 7 hafta kaldığı olmuştur. Ailemi istemiyor hakaret ediyor vs benimde kişiliğime ve erkekliğime hakaret ediyor boşanmak istememin sebebi de bu zaten.
Benim evlenmeden önce iş yerim vardı ve evlendikten sonra eşimin düzensiz harcamaları sonucu borçlandım ve en sonunda bir sürü borçla iş yerimi kapattım. Evlendikten sonra olan şirket borçlarım eşimi bir şekilde bağlıyor mu? ve şu anda herhangi bir mal varlığım yok tam tersine devlete bir sürü borcum var ve çalışmıyorum.
Yukarıda yazdığım konulardan sonra (bunları şahit ile kanıtladığım da) ben dava açtığımda benden nafaka ve tazminat isteyecekleri kesin, nafaka ya da tazminat alabilir mi?
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Nafaka yükümlüsünün kusurlu olup olmadığına bakılmaz. Eşiniz boşanmadan dolayı mağdur olduğuna / olacağına mahkemeyi şinandırabilirse tazminat ve nafaka bağlanması olasıdır.
İşsiz olmanız nafaka ve tazminat ödemenize engel teşkil etmeyecektir.
Anlaşmalı boşanmak için eşinizin sizden talep ettiği 5 bin lira çok bir para değil. Sadece bir avukat tutmanız halinde ödeyeceğiniz miktar en az bu kadar olacaktır. İlave olarak ödeyeceğiniz tedbir nafakası ve tazminat da cabası.
Geçmiş olsun....
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
5 bin TL gerçekten ciddi bi para değil, kredi çek, bi tanıdıktan borç al, çekişmeli boşanma ile ödeyeceğin nafakalar avukat ücretleri vs o 5 bini kaç kat geçer, yaşadığın psikolojik bunalım da cabası, 5 bin TL istiyosa anında bitir o işi, türkiyede çekişmeli boşanma davası yürütmek için sağlam paran ve çelik gibi sinirlerin olacak allah düşürmesin.
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Aynen yazılanların hepsine katılıyorum. Size yapılanları hak etmediğiniz için eşinize para vermek istemiyorsunuz ama çekişmeli boşanma davası olacak olursa bunun kat kat fazlası cebinizden çıkmak zorunda kalacak.
Geçenlerde birisi anlattı bir akraba toplantısında. Bir tanıdıklarının oğlu evlenmiş ama eşi ile anlaşamamışlar. Sonra kız evine gitmiş. Kız tarafı 10.000 TL istemiş anlaşmalı boşanmak için. Oğlan tarafı da kabul etmemiş. Kız tarafı haklarından da habersiz tabi bu arada. Çekişmeli boşanma davası süresince TEDBİR NAFAKASI ödemiş, yargıtaydan kesinleşinceye dek hemde. aylık 300 TL'den hesaplayın artık. 1 yıl dava sürse, 1,5 yılda yargıtaydan dosyanın dönmesi desek, 2,5 yıl TEDBİR NAFAKASI ödemiş. Bu 2,5 yılda 9.000 TL ödedi yani.
Hakim boşanma kararında boşanmadan sonra YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamına karar vermiş. Ayrıca da 20.000 TL'de tazminat. Şimdi oğlan tarafı diyormuş şu kadar verelim nafakadan vazgeçin, kız tarafı hayır diyormuş. Baştan oğaln tarafı inat etmeseydi az bir zararla bu iş bitecekti.
Şimdi siz karar verin hangisi az zararla boşanmak?
Siz diyeceksiniz ki bir sürü borcum var. Ödeyecek durumum yok. Valla hakim karar verdi mi ödeme yükümlülüğünüz var. Ödemediniz mi icra ile karşı karşıyasınız. Yine mi ödemediniz hapis cezası var. Üstüne üstlük hapis yatsanız bile borç bitmiyor. Ödenmek üzere hala durmaya devam ediyor. Üstüne fazi biniyor. Avukatlık ücreti, icra masrafları. Ay ben anlatırken bile böylesi bir durumdan fazlası ile gerildim. Kendimi bir an böylesi bir felaketin içinde gibi hissettim. İnşallah doğru karar verirsiniz de böylesi kötü durumları yaşamazsınız.
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Slm
Ben anlamıyorum bu durumları hele böylesi yorumları tamam ülkenin gerçekleri belli ama hukukçular adalet için mücadele etmeli diye düşünüyorum idealist olmalı.
Bir eş ortak hayatı kafasına göre tatil edecek evlilik öncesi yaşantısına dönecek yani hayatın olağan akışında evliliğin bitmesi ile en az etkilenen olacak birde nafaka yani boşanma ayrılık teşviği, eşlerden birirnin iradesini işlemez hale getirmenin hukuki bir olay gibi gösterilme çabası
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Eğer anlaşma protokolü yapacak olursanız eşinizin nafakadan FERAGAT ETTİĞİNİ yazdırın. Feragat tüm haklarından geri dönüşü olmamak üzere vazgeçmek demektir. Nafaka istemiyorum diye yazılınca bağlayıcılığı olmuyor. Boşanma kesinleştikten sonra 1 yıl içinde kadının nafaka isteme hakkı oluyor feragat etmediğinde. Bilginiz olsun. Geçmiş olsun.
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Bu da gösteriyor ki bir erkek nikah yapınca kadına köle oluyor.Kadın boynuna tasmayı bağlıyor.malum zina da suç değil benim de avukatımdan 10 bin tl istemişlerdi.Dava ispat edilmedi.ama kendi avukatım sırtımda hançerledi.İstemesen de veriyorsun.Bu arada boşandığım bayan dava süresince ve evli iken aldatmış erkeklerin koynunda resimleri de buldum hayırlı olsun.Demek ki adalet yok ülkemiz de yalvaracakmışım hesap no verde ödeyim diye yasa bu!
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Kaosteorisi Beyefendinin Dediği Gibi;
Vurgulayarak belirtmek gerekir ki,var olduğu toplumun sosyolojik koşullarının yasa yapım sürecinde yasa koyucuyu münhasıran belli yönde davranmaya zorladığı,sosyal bir gerçektir.Nitekim,eğer toplum denen sosyolojik olgunun,kültürel ve sosyal yaşam tarzına aykırı nitelikte icrai ve uygulanması yaptırıma bağlanmış kurallar yasa hükmü olarak kabul edilse, uygulanma imkanının güçleşmesi ve normların içselleştirilmesi engellenmiş olacaktır.Bugün,din sosyolojisi denen bir sosyal inceleme alanının olması bize dinin de yaşam biçimini etkileyen asli sosyal olgulardan biri olduğunu ortaya koyan bilimsel emaredir.Dolayısıyla,toplumun genel eğilimini yansıtan bir sosyal olgu olarak dinin,yasa yapım sürecini etkilemesi kaçınılmaz bir durumdur.,hukuki nitelikleri açısından birbirinden farklı olan resepsiyon ve kodifikasyon kurumları arasındaki anlamsal farklılığın göz ardı edildiğini maalesef ortaya koyuyor.
Resepsiyon deyimi, bir ülkenin sosyal ve kültürel normlarına göre şekillenmiş yasal hükümlerin, kendi toplum yapısını göz ardı etmeden aynen alınması ve yasal zemine kavuşturulması demek iken,
Kodifikasyon ise başka bir ülkenin kültürel normlarının etkili olduğu yasal hükümler ve kurumların, iktibas edilecek ülkenin sosyal ve kültürel yaşam biçimine uyarlanması şeklinde cereyan eden bir yasa yapım sürecini ifade ediyor.
Olması gereken hukuk, yasa yapım sürecinde resepsiyon değil, kodifikasyon olgusunun hakim olmasını gerektiriyor. Yasaların büyük ölçüde ülkenin gelenek ve göreneklerinin hukuk çerçevesi altında yaptırıma bağlanan kurallar bütünü olarak tanımlanması mümkündür. Her ne kadar gelenek ve görenek ile yasal süreç arasındaki ilişki, mutlak olmasa da yasa koyucunun toplumsal normları süreçten dışlayarak yasa yapması sosyal gerçekliğe aykırı bir ifade olur. Belirtmek gerekir ki, nafakaya ilişkin hükümler ise araştırdığım kadarıyla Fransız Medeni Kanun un’dan ve Nafakaya Dair uluslararası nitelikte sözleşmelerden iktibas edilmiştir. Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki, yasa yapım sürecinde yasa koyucuları toplumsal nitelikte normlardan soyutlamak gerçekliğe aykırıdır, etkileşim mutlak nitelikte olmasa da uygulanabilir norm tesisinde etkin bir unsurdur. Ancak soyut açıdan yasa koyucunun bu kültürel normlarla çelişecek yasal tasarrufunda bulunması mümkündür. Nitekim münferit bazı vakalarda bize yasa koyucunun bu anlamda mutlak bağlı olmadığını gösteriyor..Olması gereken olgu,resepsiyon değil,kodifikasyon edilen yasal nitelikte kurumların ülkenin sosyal ve kültürel yaşam biçimine uyarlanmasıdır.
Bu husustaki yanlış algı toplumsal anlamda meşruiyet kazanmış görünmektedir. Yürürlükteki normları göz önüne aldığımızda, toplumsal ve kültürel normlardan ve uygulanabilir olmaktan uzak yasal hükümler azımsanacak boyutta olmadığını görmek gerektiği düşüncesindeyim.
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Adalet her zaman her yerde arayıp bulmak lazım yılmamak pes etmemek zor ama yapılacak başkada bir şey yok hukuk mücadelesi hukukun sınırları içinde olmalı kabullenmek yada kendi adaletini yaratma mücadelesi arasında bir fark yok.
Cevap: Evlilik sonrası borç ve nafaka
Sayın İsmail32;
Bahsetmiş olduğunuz husustaki yanlış algı toplumsal anlamda meşruiyet kazanmış görünmektedir. Yürürlükteki normları göz önüne aldığımızda, toplumsal ve kültürel normlardan ve uygulanabilir olmaktan uzak yasal hükümler azımsanacak boyutta olmadığını görmek gerektiği düşüncesindeyim. Ancak ferdi, olarak bilgimi paylaşmak dahi hiç başlamamaktan çok daha iyidir.""Senin Takvan Kadar Takvası Yok Diye,Şikayet Ediyor Diye,Horladığın Gençleri Bırak Etrafındaki Gençleri Aşağılamayı,Gafiller Sürüsü Olarak Yargılamayı'da Bırak.Haydi İş Başa Düştü Evlat de VAZİFENİ KUŞAN KALKTA BİR ŞEYLER YAP"""
Alıntı:
ismail32 rumuzlu üyeden alıntı
Adalet her zaman her yerde arayıp bulmak lazım yılmamak pes etmemek zor ama yapılacak başkada bir şey yok hukuk mücadelesi hukukun sınırları içinde olmalı kabullenmek yada kendi adaletini yaratma mücadelesi arasında bir fark yok.